Birileri.
Özellikle, siyasiler.
Ve tabi ki;
İdari makamda bulunan zevat.
Diyarbakır için,
Ne zaman ki "Sahipsiz bir kent" dediğimde alınıyorlar.
Kendilerince tepki koyuyorlar.
Biz varız ya diyorlar.
Olsun!
***
Varlıklarıyla, yoklukları malumunuzdur!
Neyse.
Biz.
Bildiğimizden.
Ve "hakikatten" şaşmayız.
Ne demişler;
Eğri otur, ama doğru söyle!
Evet; "biz doğruları" her daim deklare edeceğiz.
Kim ne derse desin.
***
Diyarbakır sahipsiz!
Bu sahipsizliği hem de her alanda ne yazık ki vaki!
Kent olarak.
Yerel, sorunlardan uzağız.
Hiç konuşmuyoruz.
Tartışmıyoruz ve çözüm de üretmiyoruz.
Dinleyen de yok.
***
Eğer biz de.
Bir kaç kelam ediyorsak da.
Kime, dersin.
çünkü, muhatap bulamadığın gibi.
Konuşacak, temsilci ve yönetici de yok?
Yani;
Sorunlar yumağı içerisindeyiz boğuluyoruz!
***
Şehrin;
Nüfusu, gelişme trendi,
Yapılaşma.
Ve aynı mayanda, alt yapı.
Sokakları.
Caddeleri.
Yolları.
Velhasıl, kaldırımından tutun da, çöpüne kadar.
***
Dedim ya.
Nereye elinizi atarsanız, elinizde kalıyor.
Evet.
En büyük soru hiç kuşkusuz ki, "trafik ve yollar".
Kaotik bir keşmekeşlik var!
Kazasız gün.
Ölümlü trafik kazasız gün geçirmiyoruz.
***
Ne gariptir ki?
Kazalarımız artık, "şehirlerarası" yollarda değil.
Tamamen;
Şehir merkezinde, "can alıyor?"
Yolların hali.
Tek kelimeyle rezalet, berbat ve geçit vermez.
Utanılacak bir durum!
***
Birçok yolun yapılışı hatalı.
Uyarı levhaları yok.
Yaya geçitleri yetersiz ya da yok.
Ha bir de malumunuzdur, Diyarbakır Büyükşehir statüsünde.
Merkez ilçeleri var.
Ama ne var ki;
Hiç bir caddede,
Hele ki, şehir girişinde ya da çevre yolunda.
Ya da, şehir içi yolların hiçbirinde; "ilçeleri gösteren" trafik levhası yok.
***
Yabancı biri şehre geldiğinde.
Nerenin; Yenişehir,
Nerenin; Bağlar,
Nerenin; Kayapınar
Veya nerenin Sur içi olduğunu bilemez!
çünkü yol gösteren, tarif eden levha yok!
Var mı?
Varsa biri desin ki var, ama yok?
***
Dedik ya.
Şehir trafiği ölü kusuyor.
İşte bunun son örneği.
Siverek yolu üzerindeki Kadın Doğum ve çocuk Hastalıkları Hastanesi önündeki trafik kazası..
Aynı hastanede çalışan biyolog Veysel Şimşek.
Önceki gün mesai çıkışı hastaneden ayrılırken ihmaller zinciriyle, otomobilin altında kalarak can verdi.
***
Öncelikle buradan;
Şimşek'e Allah'tan rahmet,
Ailesine,
Sevenlerine ve mesai arkadaşlarına da başsağlığı diliyorum.
***
Ölümü.
Birçok yönüyle akıl almaz ihmaller zincirini barındırıyor.
Şöyle ki.
Aynı noktada, bugüne kadar onlarca kaza oldu.
Ve 6'ya yakın, kişi hayatını kaybetti.
Aslında.
Ne bize, ne de Diyarbakır ahalisine bu nokta, "ölümü" anmada, yabancı değil,
Burayı birçok kez;
Kazalar ve yaşanan ihmallerin getirdiği acıları haber yaptık.
Buradan da etkili-yetkili zevatı da uyararak.
***
Dedim ya.
Diyarbakır sahipsiz bir kent.
Kime dersin?
Altı kişi bu noktada öldü, ama hala kurumların aklını başına getirmiş değil.
Aynı ihmal yani yaya geçidi yetersizliği devam ediyor.
Burada yol hem gidiş hem dönüşler için kullanıldığı gibi!
Hastaneye giren ya da çıkan insanların yerin azizliği nedeniyle kaza riski yüksek.
***
Onun için.
Veyselin ya da başkalarının bu şekilde ölümü sıradan kazalar değil.
Bunlar cinayettir.
Şimşek'in,
Mesai arkadaşları dün, tepki eyleminde bulundular.
Yolu kapattı;
Yetkilileri göreve çağırırken, şu çığlığı attılar.
"Daha kaç kişinin ölmesi gerekiyor."
***
Evet.
Bu yolda daha kaç kişinin ölmesi gerekiyor.
Ne yazık ki.
Yetkili kurumlar tehlikeyi bilmelerine rağmen gereğini yapmakta acizler.
Maalesef;
Valilik,
Karayolları,
Emniyet
Ve tabi ki Belediyeler.
Bu işin öncü sorumluları.
***
Hastane yönetimi de, sorumlu.
İhmalin kalkması için.
Yeterince mücadele etmesi gerekirken bu yönde sınıfta kalmıştır.
Bu ölümden ve diğer ölümlerden vicdan azabı duymalıdır.
Aynı yerde bu akıl almaz ihmalden dolayı 6 can verdik.
Şu ana kadar ders olmasa da bari bundan sonra ders olsun diyorum!
***
Gelin.
Yetkili ve etki zevat.
Hal-i vaziyeti, yekn bir vaziyette masaya yatırın.
Ne gerekiyorsa.
Komisyon mu,
Kamuoyu mu,
Kapital mi, insan gücü mü?
Herkes, "sorumluluk" noktasında, ihmali ve bedbahtlığı ortadan kaldırsın.
***
Yeter.
Artık yeter Diyarbakır'ın bu sahipsizliği.
Ve kurumsal bazdaki;
Vurdumduymazlık, zihniyeti.
Halktan.
Daha aktif bir duyarlılık da bekliyorum.
Aksi takdirde görevini yapmayan yöneticilerin uyuşukluğu yüzünden daha çok canlar toprağa düşecek.
***
PAZAR SOHBETİ?
Unutmadan.
Pazar günü saat 13.00'de,
Pazar sohbeti var.
Sizleri programa bekliyorum.
Söz ve Uzay TVnin ortak yayınıyla, ekranda olacağım.