KADİM KENTTEKİ "ADİ TERÖRCÜKLER!…"
Ömer Büyüktimur
Eklenme: 8/23/2021 12:00:00 AM

Bugün biraz bodoslama dalacağım!.. Gocunan, tepki veren, yerinden kalkan, kaşlarını çatan, hatta yumruğunu sıkan da olacak!.. Bu kadar da ağır konuşulmaz ki diyen de çıkacak!.. Olsun.. Ama biliyorum ki kent ahalisinin büyük ekseriyeti; söylediklerimin altına imza atıp, hakikatler haykırıyor diyecek! Zaten bizim de görev ve misyonumuz; gerçekleri haykırmak değil midir?..

***

Gelirsek, şehrin kahredici şekilde soluduğu huzursuz havanın, hal-i durumuna! Büyük bir perişanlık ve aynı zamanda rezillik söz konusu! Tabi, bu huzursuzluk, korku, endişe atmosferi teröre endeksli değil! Ki, artık bu alanda ciddi bir merhale alınmıştır Etki düşük Sokaktaki ahalinin deyimiyle, ne yazık ki terörün korku imparatorluğu çöktü, lkin yerine adi terörcüler ve terörcükler oluşmaya başladı!

***

Şehir hayatının her kulvarında vücut bulan adi terörcük yapılar kadim kenti korku arenasına çevirmiş durumdalar! Suç ve suçlular; palazlanıp büyüdükleri gibi; hızla kendilerine has bir şekilde kurtarılmış alanlar oluşturmaktadırlar.. Kurumların politize olmuşluğu; bu alana vahim bir iştah açmaktadır!.. çünkü, idareciler de benzer bir akılla, kendi kulvarlarında bürokratik oligarşiyi geliştirmektedirler!

***

En, dehşetlisi de seçilmişlerin; zafiyeti ve bu adi terörcük yapıları kendilerine arka bahçe olarak, kullanmaları! Kırsalın ağalığı, beyliği, paşalığı, totaliter anlayışı, şehrin modern kimliğiyle kravatlılaşmaktadır! Vur, kır, parçala, yok et, çök üzerine!.. Nasılsa Ankarada dayın var? hesabıyla; zırhlı ve dokunulmaz bir siyasi nüfuzun etkisi var

***

Örgütlü toplumlar, gelişen, büyüyen zenginleşen toplumlardır sözü ne yazık ki, kadim şehirdeki Sivil örgütlü yapıların yandaş ve fondaş kimlikleriyle; çöplüğe atılarak, anlamsızlaştırılmıştır! İğneyi azıcık kendimize de batırarak, yerel ve bölgesel, yazılı, görsel yayın organları olarak da; işimize geldiği gibi olaylara bakıyoruz!!!

***

Tabi; yüksek dozlu bu kadim şehre dair serzenişimde tenzih ettiklerim de var!.. Ki onlar olmasaydı, bu şehir daha beterin beteriyle yüz yüze gelirdi.. Onlar, hakka hak, batıla batıl diyenlerdir.. Ehil ve liyakat ölçüsünde, hizmeti de, düşüncesi de, yaşam karakteri de, devlet yönetimini, kurumsal kimliği insanı, vicdani ve rahmani işlemesi ve olmalarıdır!?..

***

Muhakkak ki, müdahil olmuşsunuz.. Ki bir haftaya yakındır Diyarbakır Söz Gazetesinin manşetinde ve baş yazar Mehmet Ali Altındağın köşesinde yer alan terörcü yapılar diye söz ettiğim, kadim şehri de korku arenasına çeviren bir silahlı saldırı olayından söz ediliyor! Birileri olayı ilk etapta adli bir vaka, bir anlaşmazlık, bir uyuşmazlık olarak görüyor ise de; hakikat hiç de öyle değil Günlerdir kendi çapımda irdeliyorum, ortaya çıkan resim olay meğer ki buz dağının görünen yüzü imiş!

***

İşte yaşadığım Diyarbekiri kahredici huzursuzluğa sokan bu çirkin yüzlerden dolayı, dozajı yüksek cümleler kurdum.. Ve son dönemlerde vuku bulan her mevzuda olduğu gibi bu olayda da; üç maymuna yatanlara da; yeter bu sorumsuz takınmalarınız diyerek haykırmak! Makam, mevki ve devlet gücü bu kadar mı politize olur, bu kadar mı mazlumun, mağdurun değil de, zulümkrın, zalimin safında durma eğilimini gösterir!!

***

Düşünün, bir taraftan iş, aş, istihdam diye çığlık atılacak! Kentte işsizlik korkunç boyutta seyredecek!.. Ama iş ve istihdam yaratan iş adamları, terörcükler ve terörcü yapılara siyasilerin, feodalitenin, devlet içerisine çöreklenmişlerin himayesiyle yem edilecek Hal böyle olunca; nerde kaldı vatandaşın can güvenliği?

***

Olaya bir bakar mısınız? İş İnsanı, S.Knın oğlu M.Ö.K, Toplu Konut İdaresinin ihaleye çıkardığı ve herkesin katılımda özgür olduğu, arsa satış ihalesine katılıyor Ki bu arsa, ne kişilerindir, ne de bir başka kurumun... Arsa, TOKİnin arsası, tapu sahibi de TOKİ İhalede verilen tekliflerden en uygunu, M.Ö.Knın Sözleşmesini yapıyor, tazminatını yatırıp, ödemesinde bulunuyor. Tapuyu alacakken; birileri çıkıyor diyor ki bu arsa bizimdir!..

***

İyi de; nasıl senin oluyor ki? Tapun var mı yok, zilyet var mı yok?.. İhaleye katılmış mısın? Yok.. Herhangi bir kurumla anlaşman, sözleşmen, uzlaşman, alışverişin olmuş mu, yok! Eee; TOKİmisin değil, neyin ve hangi hükümle bu arsa senin oluyor, burası benim diyorsun?

***

Gelen yanıt, tehdit, şantaj, siyasi ve feodalitenin gücüyle; silahlı saldırı.? M.Ö.Knin babası S.K eşiyle birlikte, alış-veriş merkezinin otoparkında aracına binerken, silahlı saldırıya uğrayarak, ağır yaralanıyor!

***

Peki, saldırıyı, suikastı düzenleyen tetikçi kim, basına yansıdığı için ismini açık yazıyorum, Yunus Lale! İfadesinde ne diyor; orada dolaşıyordum, bana ne bakıyorsun dediği için silahımı çekip vurdum?.. Kargaların güleceği savunma!.. Yunus Lalenin şeceresine baktığınızda; kimler yok ki? AK Partiye sızmış AKPlilerin varlık membası gibi!

***

Anlayacağınız, kadim şehir maalesef sahipsiz şehre döndü! çobansız, sürü misali! Dört bir tarafını saran adi terörcü yapılar tarafından saldırı altında! İşgaller, gasplar, çökmeler, çöktürmeler, kol geziyor!Ve bu yapıların iştahları da kabardıkça kabarıyor

***

Arazi mafyası mı, uyuşturucu mafyası mı, fuhuş mu, tefecilik mi, yolsuzluk ve usulsüzlüğü sektörle hale getiren, ihale mafyası mı?.. Hepsi bulimum! Nasılsa; siyasi nüfus ve feodalitenin gücüne boyun eğen yönetim var ya!.. Hak, hukuk, adalet, yasa, mevzuat, devlet mekanizması; işlemez, işlem görmez?

***

Üç maymuna yatan yetkili ve etkili zevatın, sahipsiz bıraktığı şehri işte bu adi terörcü yapılar ele geçirme, savaşı içerisindeler!.. Silahları, saldırıları, akıttıkları kan, döktürmeye çalıştıkları gözyaşı; sahipsiz şehrin sahibi olma gayesidir!!

***

Hep ifade ederim! Kadim şehrin gerçek sahibi, ahalisidir Ki ahalisi uyanıncaya kadar Aklı başına gelene, gözü açılana dek!.. Diyarbakır, bu şer, bu adi terörcü yapılar ve onları himaye eden, koruyup, kollayan, siyasi nüfuzla zırhlı kalkan olan rantçıların arenası olmaya devam eder!

***

28 ŞUBATçILAR!

Şimdi nerde; hapiste!!.. Hakkın, hukukun ve adaletin tecellisiyle; 28 Şubatı yaşatan ve yaşatılmasına, öncülük edenler; müebbet aldı.. Cezaları onandı.. Ve hüküm gereği artık; cezaların infazı gerekli!..

***

Türkiye açısından; üzücü bir olay.. Ki üzücü yönü; bu milletin, alın teriyle, emeğiyle oluşan bütçeden, faydalanacaksın! Okutulacaksın!.. Ve şerefli Türk Silahlı Kuvvetlerinin üniformasını giyme şerefine nail olacaksın! Ama çıkıp; o millete parmak sallayıp, milli iradesini ipotek altına alacaksın

***

Dinine, inancına, milli duygularına da pranga atacaksın!.. Ve çıkıp; bu zalimlik bin yıl sürecek diyeceksin! Ama yok! Ne bu devlet zalimliğe prim vermez, ne de bu millet böylesi zalimliğe boyun eğip zilliyeti yaşar!..

***

Gözaltına alınıp, cezaevine konulduklarına ilişkin resimler ulaşırken, üzülmedim değil! Eden bulur dedim! çünkü; 28 Şubat kanlı, şiddetli, zalimliklerin bini bir para misali; yaşanan ve yaşatılan bir dönem!.. Elbette ki, hesap sormalı! Ki bu, 80ine gelmiş olsalar bile!..

***

Bir gün daha olsa da cezaevine girmeleri tarih açısından, gelecek açısından, demokrasi açısından; dersi ibrettir.. Ve bu millete yapılan hiçbir zulüm, yapanın yanında kar kalmayacak hakikatinin binası inşa edilmeli!

***

Ancak bakıyorum; bazı zevat Ahkm kesiyor.. Söyleniyor, tepki veriyor; neymiş 28 şubat darbe değildi ki, neden bu insanlar cezaevine konuluyor, ülkeye yakışmıyor? gibisinden; üretilen laflar var!

***

Hiç de öyle değil!.. Kimse de, 28 Şubat zulmünü aklayıp, pullamasın.. Cezaevine girenleri de masum göstermesin!.. 28 Şubatın zulmünü yaşayan biri olarak, kin, nefret, intikam duygusuyla bunu ifade etmiyorum!..

***

Bu halk önünde baş örtülerinden dolayı hayatları karartılan binlerce genç kızımız için; hesap vermeleri gerekir Bir milletin; Peygamberine ve Kuran-ı Kerimine dil uzatılamayacağını ibadetinin engellenmeyeceği için, hesap vermeleri gerekir!

***

GÜNÜN SÖZÜ

Düşmanınızın neden korktuğunu anlamak için, sizi ne ile korkuttuğuna bakın.