KADİR GECESİ, ÜSTADIN VEFATI.. (DEVLET RİCALİ!)
Eklenme: 8/3/2013 12:00:00 AM

Maşallah!

Günler, su gibi akıp gitti.

İşte geldik,

Mübarek Ramazan-ı Şerif'in sonuna.

Kaldı, üç gün.

Bu gece de; Kadir Gecesi.

Malum.

Bin aydan daha hayırlı olan, bir gece.

***

Her ne kadar;

Ramazan ayının "son 10 günü" içerisinde bulunuyor ise de.

Kadir gecesi.

Hep hal-i hazırda muttad bir şekilde Ramazan-ı Şerif'in 27'inde, idrak edilir.

Kadir gecesi.

Kur'an-ı Kerim'in yeryüzüne "nazil" olmaya başladığı gecedir.

Ve onun içindir ki;

Bin aydan daha hayırlı bir gün ve gecedir diye ifade edilir

***

Bu geceyi,

Şuurlu bir şekilde, idrak etmemiz gerekir.

çünkü bu gece "af ve mağfiret" gecesidir.

Günlük hayatımızı,

Hatta tükettiğimiz ömrün "muhasebesini" yapa bilme şansına nail olacağımız zaman dilimidir.

Şimdiye kadar neler yaptım,

Neler yapıyorum, neler yapacağım.

Velhasıl; "gidişim ve hayat fikrim nedir" sorularının, ikmal edildiği, muhasebesinin yapıldığı bir gecedir.

***

O nedenle;

Bu geceyi günahlardan, arınmak, vazgeçmek ve terk etmek için duayla geçirmeliyiz.

Pek tabi ki,

Hasenat içerisinde, iyilikleri, güzellikleri, sevapları kazanabilme gayreti içerisinde olmalıyız.

Hoş bir seda içerisinde,

Ailemize

Akrabalarımıza

Komşularımıza yardım elini uzatıp, sevgi hasenatı içerisinde olmamız gerekir.

***

Hayır duası.

Bilmeliyiz ki, hem bizim kurtuluşumuza vesile,

Hem de, "insanlığın" bütünlüğüne, hayırlar getirir.

Bu hislerle.

Bu hakikatin ikmaliyle.

Siz değerli okurlarımın,

Hemşerilerimin,

Ve İslam leminin mübarek Kadir Gecesini, tebrik ediyorum.

***

En kalbi his ve dileklerimle.

Kadir Gecesinin,

Feyz ve bereketiyle,

Bölgemizde,

Ülkemizde,

Dünyada özellikle İslam leminde "akan kanın" durmasına,

Barışın,

Kardeşliğin,

Sevgi ve birlikteliğin kusursuz yaşanmasına, vesile olur temennisiyle.

Diyorum ki;

Kadir Geceniz mübarek olsun.

***

ÜSTADIN VEFAAT YIL DÖNÜMÜ

Hiç kuşkusuz ki,

Dün gecenin de anlam ve önemi büyüktü.

Şöyle ki;

Dün gece Üstad Bediüzzaman Saidi Nursi Hazretlerinin vefat yıl dönümüydü.

Yani vefatının 53. yıl dönümü.

***

Bir devre damgasını vuran,

Eserleriyle son asrı sarsan,

Ahir zamanın karanlık gecelerinde imanı ve İslamı sağlam bir çığır açan,

Ve kendisini iman davasına adamış olun,

Büyük Üstad Bediüzzaman Saidi Nursi Hazretleri dün özlemle andık.

Evet, rahmetle anıyoruz.

Dualarımızla,

Ruhları şad olsun.

****

DEVLET RİCALİ

Yazdım ki yazdım.

Hem de defalarca, yazdım.

Buradan da söyledim.

Bir kez daha, "altı" çizili yazıyorum!

Ey!

İcraatı kendinden menkul, devlet ricali.

Sizler...

Diyarbakır'daki "faili meçhul" ölümlerden haberdar mısınız?

***

Ya da.

Diyebilir misiniz ki;

Diyarbakır'da "aydınlanmamış" cinayet yok.

Özellikle, 2013 yılı için ifade edebilir misiniz?

Kayıtlarınızda.

Kolluk kuvvetlerince "yürütülen" soruşturma,

Savcılıkta "tahkikatı" devam eden, ama "faili meçhul" olan, dosya sayısı.

***

Mesela.

Dedim ya, çok kez yazdım.

Bir kez daha yazıyorum.

3 ay önce Cuma namazı çıkışı öldürülen; "Hakan Turan" cinayeti!

Yine.

Aynı tarihlerde Doğum Hastanesi Biyologu Veysel Şimşek.

Ki vicdansız bir sürücü; "çarparak" öldürdü.

***

İki olay.

Kaybedilen iki insan hayatı.

Aileler tepkili.

Acılar dinmiş değil; "çünkü" adalet tecelli etmiş değil.

Ne failler derdest edilmiş.

Ne de, ceza-i hüküm, icra edilmiş.

Yani.

Tıpkı, 28 Şubat dönemindeki bir çok hadise gibi "faili meçhul" kulvarında.

***

Dün de;

Silvan-Bismil eksenli katliamı yazmıştım.

Üstün ailesinden, 8 kişinin katledilmesi.

Burada da.

Devlet ricalinin "ihmaller" zincirini gördüğümü ifade etmiştim.

Ve demiştim ki;

Birileri, birilerinin nam-ı hesabına, birilerini koruyor.

***

çünkü.

Dile kolay, 8 kişi katledilmiş.

Hadisenin;

Nedeni ve tarafları belli.

Ama "gözaltı ve tutuklanan" kimse yok.

Sadece.

Şüpheli ve mağdur gösterilen iki kişi var.

Onlar da; "yaralı" hastanede tedavi görüyor.

Gerisi yok.

***

Soruyorum.

Ki mağdur aile fertleri de soruyor.

Failler.

Cinayetlerin.

Katliamın "suçluları" ne zaman bulunacak.

Onlardan ne zaman.

Hukuk devletinin "raconuyla" hesap sorulacak?

***

Biliyorum.

Bu meyanda, soru hayli çok.

Ama ne var ki;

Sorulara cevap noktasında görünürde; "kıpırdayan" yok.

İlgilenilmiyor.

Gözardı ediliyor ve sahiplenme icra edilmiyor.

Meşguliyetleri farklı.

***

çünkü,

Bir dizi göstermeliklerle meşgul olunuyor.

Gazete sayfalarına reklm haber yetiştirmek için.

Dostlar alışverişte görsün diye.

İşte "güzel işler" yapıyoruz!

Ancak, madalyonun diğer yüzünde enva-i kötü hadiseler vuku bulmaya devam ediyor.

Öyle görünüyor ki; "devam da" edecek.

***

FAİLLER NEREDE?

Sahi!

Yer küresinde;

Sosyal, hukuk devletinde işleyiş böyle midir?

İşine gelirse "hukuk",

İşine gelmezse, "guguk".

Velhasıl;

Garip bir yönetimsel ve hukuk anlayışı!

Ama nereye kadar?

***

Evet.

Biliyorum, bu yazımda "havanda su" dövme misali olacak.

Biliyorum ki yine devlet ricali, farklı bir meşguliyet içerisinde, "dediklerimi" görmeyecek.

Tenezzül de edip, cevapta vermeyecek.

Olsun.

Ben yine de, yazayım.

***

Kısacası.

Yine yazıyorum.

Ki "sorumsuzluk ve vebal" bende kalmasın diye!

Sizin için.

Sanırım ahalinin bir fikri beyanı olur.