KATLİAMA ORTAK OLANLAR VAR?..
Eklenme: 6/19/2023 12:00:00 AM

Denir ya araba devrilince, yol gösteren çok olur.. Ne yazık ki, ülkemizin ve bölgemizin yaşanan hadiselerindeki; çözümsüzlük de bundan kaynaklıdır?..

Ders-i ibret almayız, ya da alabilme adına gayret göstermeyiz!.. Hadise yaşanır, ondan sonra konuşulur, bilahare her şey unutulur..

Mevzu da kendi içinde kangrenleşir, şişer taki bir yerde, patlak verene kadar, ya da vücut çürüyene kadar..

Sonra yeniden, ah vah ağıtlarıyla acılar baştan yaşanır?

***

İşte Bismildeki 9 insanın katledilmesi olayı da tam da bunun bariz örneğidir..

Son bir kaç yıl içerisinde, Diyarbakır merkezli benzer nice husumetler, kavgalar, çatışmalar, cinayet ve katliamlar, köy baskınları yaşandı..

Ki hafta sonu yazımda, mevzunun etkenleri, nedenleri noktasında uzun uzadıya, dile getirip suçlu kim diye sorgulamıştım

çünkü, Taş ve Alyamaç ailelerini birbirine hasım eden etkenler çözümsüz bırakılan, unsurlardır!.

***

Her ne kadar Taş ve Alyamaç ailesinden ölenleri öldürenler, ellerini tetiğe götürenler, pusu kuranlar, kurşun yağdıranlar can ve mala kıyanlar suçlu?..

Kimse masum değil..

Onu adli süreç belirleyip, hükmünü verecek?.. Kim suçlu, kim suçsuz, kim bilmem ne?.. Ancak orta yerde; onları bu kadar hasım ve kindar eden, canileştiren, gözü dönmüş katile eviren temel unsurlar vardır..

İşte o baş müsebbipe odaklanmak ve sorgulamak gerekir..

***

Nitekim, Taş ve Alyamaç aileleri arasındaki 380 dönüm civarındaki arazi anlaşmazlığı, bugüne özgü değilmiş?.. Yeni peyda olmamış?..

Ailelerin anlatımına göre; 70 yıldır çözüme kavuşturulmamış bir arazinin paylaşımsızlığıdır..

Tapu Kadastro Mahkemesinde, dava devam ediyor..

Karar verilmiş değil, çözüm olmadığı için, adil bir paylaşıma gidilmediğinden aileler arasında husumet, vücut bulmaya başlamış!..

***

Yine ailelerin, aktardığına göre!.. Tabi, herkes ben haklıyım diyerek, söze başlıyor..

Ama gerçek şu ki; iki aile arasındaki husumetin, kanlı bir çatışmaya dönüşeceği bekleniyordu..

Her hububatın ekilip-biçildiği dönemde; eller tetikte imiş..

Ve katliama dönüşen hadise öncesinde de, ilgili ve yetkili birimler bilgilendirilmiş

***

Hadiseye yakın isimler ne diyor? Kimse sağıra yatmasın.. Herkes, olayların bu şekile gelebileceğini biliyordu.. İlçe merkezinde, köylerde konuşuluyordu.. İlçenin kanaat önderleri de olaya vakıf

Ama kimse hiçbir önlem almadı, görevlerini yerine getirmedi..

Kaymakamlıkta.. Savcılıkta.. Jandarma da.. Kayıtlar, şikayetler, mevcut..

Kimse bir şey yapmadığı gibi, işlemde de bulunmadı..

***

Ölenlerin resimlerine baktım, kahroldum!!?.. Dile kolay, 9 can.. Ve hepsi, hayatının baharında, hayalleri olan gencecik evlatlar..

Kimi 25, kimi 35, 40 50 yaşlarında!..

Bekar olanlar var, evli, çoluk çocuk sahibi olanlar da..

Gözaltına alınanlara bakıyorum, ha keza onlar da; yaşamın baharındalar

Birileri mezara, birileri de cezaevine.. Geriye, dul, yetim, öksüz ve perü-perişan, bağrı yanık, evlat acısı yaşayan aileler, anne ve babalar

Ve bu toprakların raconuyla; evinden, toprağından olup, göç edecek olanlar..

***

Köşenin müdavimleri bilirler!.. Yıllardır; kan davalarını tetikleyen, onlarca aileyi birbirine hasım eden, yine onlarca kişinin ölümüyle neticelenen, Arazi Toplulaştırma Uygulaması ile Tapu Kadastro Mahkemelerinin işleyişindeki arıza-i duruma, dikkat çekmişimdir..

Özellikle, bugün bile somuta ermeyen, çözümsüz bırakılan, aileleri birbirine düşman belleten fitne unsuru haline gelen, Arazi Toplulaştırması, sonuçlanabilmiş değil..

***

Sözde arazilerin verimini artırmak, sözde sulu tarım alanlarını genişletmek, sözde devletin hazine arazilerinin kayıt altına alınıp, köylü paylaştırma adına yapılan, Arazi Toplulaştırma işlemi..

Ne yazık ki Diyarbakırda, feodal yapı, siyasi güç, rant ve rüşvetin reva bulmasıyla; kardeşi kardeşe düşman ettiğini, avazımızın çıktığı kadar bağırdık, yazdık, çizdik..

Ama; kimseyi inandıramadık ya da siyasi ve ideolojik kıskacında boğduruldu ne halleri varsa..

***

Sonuç itibariyle, 9 insanın katledildiği cani olayla alakalı toplumun ve devletin tüm makam ve mevki sahibi zat-ı muhteremler, kanaat önderleri, siyasiler, alimler, mollalar, akademik kurumlar, topyekün bir şekilde; sorumluluk üstlenilerek, ders-i ibret noktasında, barış seferberliği mücadelesi başlatılmalı.. Ki bir daha benzer hadiseler vücut bulmasın!..

Sulh sağlanmalı.. Bilinmeli ki, sulhun olmadığı yerde, beko avanlar cirit atar, her türlü fitne ve vahşi yaşam kaçınılmaz hale gelir!..

Onun için haykırarak diyorum ki yeter artık, katliamlara cinayetlere ortak olduğumuz?!

***

BABALAR GÜNÜ

Dündü, Babalar günü.. Her ne kadar böylesi günlere mesafeli olsam da, baba sevgisi tarif edilemez Ben babamı kaybedeli, bir ömür oldu diyebilirim. 34 yıl önce onu kaybettim Babalar gününü babasız geçirenlerin, hüznünü çok iyi bilirim. Zordur çınarsız yaşamak..

***

Daha iki gün önce, hayatlarının baharında olan Bismildeki 9 babanın ölümü ve geride kalan yetim çocuklar Duam odur ki; rabbim ahirete intikal eden tüm babaları cennetiyle, buluştursun!..

***

Mevcut babaları ve baba adaylarını da, huzurlu, mutlu, sağlıklı bir yaşam ve ihlaslı evlatlar yetiştirmeyi nasip etsin..

Babalar gününüz kutlu olsun

GÜNÜN SÖZÜ

Bu kadar zaafiyetle, bu kadar keyfiyetle, bu kadar acziyetle ve utançla yaşayamayız ki!

Failed to load the video