Belli.. Lafı evirmeye, çevirmeye hiç gerek yok.. Bismilin Serçeler köyünde, 9 kişinin katledilmesi, üç kişinin de yaralanması meselesinin; özü de, sonucu da açık ve nettir!..
Ne gizli, ne de saklı bir yönü de yoktur.. Ki, böylesi acı bir sonucun yaşanabileceği aylar öncesi Bismil ahalisi tarafından; konuşuldu, hatta emniyet güçlerine dahi intikal etmiş!?..
***
İki gündür, soruşturuyorum!.. Hem ilçe sakinleriyle, hem de Taş ile Alyamaç ailelerine, yakın isimlerle.. Hepsinin ağzından dökülen özet cümle şu oldu..
Yetkili kurumlar, yetkili makamlar, hadiseyi önemsemedi. Tarafları barıştırıp, soruna çözüm getirmedi. Arazi toplulaştırması, bir fitne. Daha kaç insan, hazine arazileri yüzünden, birbirini katledecek?..
***
İşte hazin, kahredici, veryansın ettiren nokta da burası!.. Yoksa Taş ailesinden 4, Alyamaç ailesinden de 5 olmak üzere, 9 kişiyi öldüren silah da, silahın tetiğini çeken de, birbirine kin kusan, husumet besleyen, pusu kuran belli!..
Elbette ki, adli yönden kim suçlu, kim suçsuz cezasını görecek, işleme tabi olacak.. Yani her adli vakıada olması gereken, yapılacak..
***
Tabi önemli olan, aciliyet isteyen travma yaratan Serçeler köyündeki katliamın geride bıraktıklarından, çıkarılacak bir ders-i ibretin olması.. Toprağa verilen 9 insan var..
Geride, yetim, öksüz, dul, per-u perişan, onlarca insan ve aile.. Cezaevine giren, onlarca kişi.. Ve bir birine hasım edilen 4 köy insanı..
Can gittikten sonra, malın ne kıymeti var gerçeğiyle; bu ailelerin durumu ne olacak?!.. Birileri; çözüme odaklanıp, sulhu sağlayacak mı, yoksa öncesindeki gibi; vursunlar birbirini mi, diyecekler?..
***
Ve sözde arazi ıslahı daha modern tarım, taha verimli toprakların ihdası için projelendirilen Arazi Toplulaştırmasının fitne üretici sahadaki uygulamasına yine kulak mı tıkanacak?..
Daha kaç onlarca insanın katledilmesine, öldürülmesine, pusuya düşürülerek, cinayetlerin işlenip bedenlerin toprağa verilmesine, husumetlerin, kan davalarının oluşmasına, zemin teşkil edecek haline kulak tıkayacağız..
Her yıl, hasad döneminde eller yürekte, bu kez kim kimi öldürecek, kaygısıyla mı, kalınacak?!
***
Yok arkadaş yok.. Yetti; bir tek canın daha toprağa verilmesine, bir tek gencin arazi anlaşmazlığı nedeniyle, cezaevlerinde çürümesine göz yumulmaması gerekir?..
Serçeler köyünden bir kaç kilometre ötede, Üstünler ailesinden 8 insan, Ek ailesi fertleri tarafından yine hazine arazisi paylaşımındaki anlaşmazlıktan dolayı, pusu kurularak katledildi..
Bir taraf toprağa, bir taraf demir parmaklıklar arkasına, dışarıda kalanlar ise, peruperişan göçmen!..
***
Bu işin vebali büyük!.. Yıllardır bu köşede, Diyarbakır merkez ve ilçelerindeki Arazi Toplulaştırmasının ve Hazine Arazisinin köylülere paylaşımı noktasında; feodal vesayet kadar, ilgili ve yetkili kurum ile görevlilerin, çıkar, menfaat, rant, rüşvet eksenli ilişkileri yüzünden; fitne vazifesi görmektedir..
Kaldı ki, nice dosyalar halen yargıda, mahkemelik.. Ve hazin olan durum da, Tapu Kadastro Mahkemelerindeki davaların, bir türlü sonuçlanmaması!.. Bir dava 10 yıl, 20 yıl, hatta 50 yıl sürebilir mi?!
***
Netice itibariyle!.. Bu hadise ve her an benzer bir vakıanın olabileceği ihtimali olan sinyal verdiren diğer meselelerin önüne geçmek için; topyekün bir mücadele seferberliği başlatılması gerekir..
Olayların yaşanmaması için sükunetle, sağduyuyla, sulha odaklanılması lazım..
Hazine arazileri, toplulaştırma ve Tapu Kadastro Mahkemelerine fitneye neden olan kararlar değil; barışı, sulhu sağlayan, kararlara imza atılmalı
***
Aksi taktirde daha çok acılarla yüzleşip insanlarımızı toprağa, gençlerimizi de cezaevlerine terk edebiliriz.. Ardlarında kalan yetim, öksüz, dul insanların peru- perişanlıklarıyla, ağıtlar yakıp, ahu, vah edeceğiz.. çünkü, maneviyatını yitirmiş, inanç noktasında değer erozyonuna uğramış, maddiyata tapan bir yaşam karakteri yaşamın her alanına sirayet ettiğinden dolayı; sulh sağlanmıyor?
***
İZAHIMIZ OLSUN..
Nedir o izahımız.. Şudur izahımız.. Biz; ülkenin, milletin, devletin, bölgenin ve ilimizin ali menfaatine yönelik, yanlış her kimden gelirse gelsin, hatayı her kim yaparsa yapsın, onu ikaz etmek, nasihat ve eleştiri hanesinde, düzeltmeye, ilgili ve yetkilileriyle birlikte meyil etmektir gaye ve görevimiz..
***
Tabi zat-ı muhterem-ler yanlışlarını görmemekte, hatalarını düzeltmemekte devam ettiklerinde.. Ve onlar birilerinin nam-ı hesabına, olup biteni sümen altına atma gibi bir gayret içerisine giriyorlarsa.. O zaman da; ifşa etmek gibi bir görevimizin olduğunun idrakine varılması gerekir!
***
İşte bu idrakle, bu bilinçle, bu sorumlulukla hareket ettiğimizi!.. Bismildeki 9 insanın katledilmesinde her kim suçlu, kabahatli ise, dün uyardık, söyledik, bugün de yukarıdaki cümlelerin satır aralarında, ifşa ettik.. Ki bu durum da izahattan verasetedir..
***
DANIŞMANLAR DIŞARI
Kemal bey!.. Değişim operasyonuna, danışmanları da ekledi.. Önce, MYK üyelerini.. Şimdi de; tüm danışmanlarına kapıyı gösterip, dışarı dedi.. Ne de, muhteşem bir coşku ve hevesle yanına almıştı; Nuşirevan Elçi de, AK Partiden CHPye geçiş yapan Cevdet Nasıranlı da ve bilmem daha kimler, kimler?. Bakalım yerlerine kimler gelecek, kimler heves edecek!?..
***
GÜNÜN SÖZÜ..
Diclede bir kurt aşırsa koyunu, gelir de adli İlahi sorar Ömerden onu
Failed to load the video