Ne yazık ve ne hazindir ki; yaşam arenası, açıkgöz ve fırsatçılara bırakılmış!.. Özellikle siyasi ortamın gergin ve hizip, uzlaşılmaz hali, meydanı boş bıraktırıyor.. Beri yanda ekonomik koşulların yarattığı krizler.. Hayat pahalılığının bel büktürdüğü evrede, bu karaktersizleri, hızla çoğaltıyor!..

***

Öylesine fecaat ki, artık haklı, haksız, hırsız, gaspçı, masum, mağdur, önem arz etmiyor!?. Zaten aldırış eden de, yok?.. Var olan, kim kimi nasıl kazıklar?. Kısa yoldan köşeyi dönmek, zenginleşmek, mal-mülk sahibi olabilmek!.. Buna dair işte bu fırsatçı ve açıkgözler; ellerinden geleni icra ediyorlar!..

***

Ki bu vahim durum!.. Günlük sivil hayatın her alanında, sıradanlaştığı gibi!.. Kamu kurum ve kuruluşlarında da, meşrulaşır hale geldi, getirildi?!.. Kemer sıkma politikasıyla tasarruf tedbirleri diye bir karar alındıysa da, yine bilen bilir misali, çark o biçim lüks dönüyor?..

***

Gelinen aşama itibarıyla hukukçu dostun ifade ettiği gibi!.. Bugün yargıdaki davaların nerdeyse yüzde, 35ine yakını; haksız kazanç sağlamaya yönelik, fırsatçılık, açıkgözlülük, haksız rekabet, rüşvet, suistimal, irtikap!.. Binler değil, on binlerce bu yönde dava var!.. Peki , çözüm var mı yok?..

***

Bakınız, seçimden hemen sonraydı, kaleme aldım, Diyarbakırdaki kimi sosyal mekanların, fahiş fiyat uygulamasıyla, vatandaşı söğüşlediğini?.. Kent genelinde, bir fiyat istikrarı yok.. İşletmeler, semtlere, ilçelere, hatta caddelere göre fiyat biçer hale geldi.. Bir bardak çayı, 100 liraya tekabül edecek şekilde müşterisine, kakayalayan var diye!..

***

Ki, iki gün önce, yine medyaya yansıdı!.. Ki çok sayıda okur ve yerli turisten, bu minvalde, tepkiler de geliyordu.. Özellikle, Hevsel Bahçeleri, Tarihi On gözlü Köprü ve çevresindeki, kimi işletmelerin, ortalama on bardak içermeyen bir demlik çaydan, bin lira ücret aldığı..

***

İşin özü, Dicle kıyısında bir bardak çay, ancak ve ancak yüz liraya içebiliyorsunuz?!.. çay dışındaki diğer yiyeceklerin fiyatlarını, söylemiyorum?.. Ne simit, ne ceket, ne de başka bir şey?.. O nasıl kazıklama, hesap önünüze geldiğinde görürsünüz; bu neeee diye Tepkileri dile getirenlerin ifadesiyle; giden bir daha gitmiyor

***

Bir denetim, bir fiyat kontrolu var mı!?. Sanmıyorum.. Ki standart bir raiç fiyat var mı, ya da yeni mevzuata göre, işyeri girişine asılan, fiyatlar var mı?.. Ne gezer?. Giden görür kabilinde, notu düşelim!.. Bu bölgelerin ürkütücü bir ayrıntısı da otopark.. Büyük bir sıkıntı, sorun ve dert!.. İvedi bir çözüm isteniliyor..

***

Söz fiyat kazıklamasından açılmışken, 75in üzerindeki mekanları da, aynı minvalde, görelim?.. Özellikle akşam saatlerinde, iki yönlü bir sorgulama yapıyor.. Evet, fiyatlar çok ama çok fahiş.. Kim, hangi işletme, kendisine özgü ne fiyat biçerse.. Bu kazıklamaya rağmen.. Dert yandığımız tepki koyduğumuz hayat pahalılığına rağmen, buralartıklım tıklım.. Hayatın tezat kulvarı?!

***

ULAŞIM FELç..

Diyarbakır trafiği, artık, İstanbul, Ankara ve İzmirle kıyaslanır hale geldi.. çünkü, trafik ve ulaşım denilen, hakikat felç!.. Şehir büyüyor, nüfus artıyor, ama trafik akışını rahatlatabilecek, alternatif yollardan, üretilen çözümlerden eser yok!!.. Yeni güzergahlar.. En önemlisi de, kadim şehrin çevre yolu Herşey yekün şekilde, körler, sağırlar misali, birbirini ağırlamakta!..

***

Toplu ulaşım, araçlarındaki sınırlama stratejisi!.. Otobüslerin yetersizliği.. Ki, Minibüsler de dahil.. Rant bölüştürülemez, duvarı var burada.. Öyle kal.. Yılan hikayesine dönen, tramvay sistemindeki, yaprak kıpırdanmazlığı? Metro mu dediniz!.. Ona daha 50 yıl var.. Kaldı ki, biri akıl edip, inşa edebilecek cesareti ortaya koyabilsin?.. Ama nerde?..

***

İnsanlar kucak kucağa otobüslerde! Özellikle akşam ve mesai bitimi sonrası; aşk olsun araç bulana.. Aynı şekilde, aracıyla yol alabiline.. Işıklarda, kilometrelerce, kuyruk!.. Işıklardaki zaman düzenlemesindeki, akla ziyan süreler!.. Hele ki Seyrantepe kavşağı!.. Kenti kilitleyen bölge!..

***

İmara açılan bölgelere yönelik, ulaşım güzergahı, yeni hatların düzenlemesine dair, atılan çığlıklara, yerel yönetimlerin, ırak kalma hali!.. Ne Talaytepe bölgesi, ne Üniversite kampüs ötesi.. 450li evler Bu bölgelere ulaşım yok!. Erimli bölgesi de ayrı..!

***

Söz, ulaşım, toplu taşımadan açılmışken, tepkiler kesintisiz geliyor.? Mevsim, herkesin malumu.. Boğucu, yakıcı, yorucu ve de nem yüzdeliğiyle, terledici durumda olan yaz sıcaklığında, otobüs ve minibüslerde klimalar devre dışı bırakılmış, çalıştırılmıyor.. çalışan varsa fan, ötesi abi arızalı yapacağız!.. Neyse; denetim ve hassasiyet şart!

***

GÜNÜN SÖZÜ

Şayet düştüğün yer bir çukursa, kazmana değil, tırmanmana gerek var..