Baksanıza!…
"Ağzından" çıkan sözcüklere..
Akla ziyan bir fikriyatta…
Diyor ki..
Ey Sendikalar..
Ey işçiler…
Niye oturuyorsunuz..
Neden suskunsunuz!..
Çıkın meydana..
Çıkın sokaklara..
Niye "kimse sokağa çıkmıyor?"
Sendikaların "isyan etmesi" gerekiyor..
Ve daha neler?…
Sormak lazım!…
Ey Kemal Bey…
Anamuhalafet partisinin liderisin..
İktidar alternatifisin..
Parti grubun var..
Milletvekillerin var…
Eğer ki ülkede bir huzursuzluk var ise.
İş, aş, ekonomik sıkıntı söz konusu ise..
İşçisi..
Memuru..
Emeklisi..
Öğrencisi..
Yani ahali; "geçim derdine" düşmüşse!..
Senin yapman gereken..
Yakıp-yıkmak..
Ortalığı germek..
Sokakları ateş alanına çevirmek..
Kışkırtıcı olmak..
Provokasyonca tutum sergilemek..
Karanlıktan beslenenleri "kan temin" etmek..
Kısacası ülkeyi "savaş meydanına" çevirmek yerine!…
Daha barışçıl..
Daha meşru..
Yasal bir zeminde; "misyon" üstlenerek, "sözcü olmanız" gerekmez mi?..
Niye mitingler yapmıyorsun..
Yürüdün; "Adalet istiyorum" diye..
Mesajını verdin..
Şimdi çıkmış; "milleti isyana davet" ediyorsun…
Hayırdır..
Almanya ziyaretiniz..
Görüştükleriniz..
Ve Avrupa'daki "akıl vericiler.."
Okyanus ötesi…
Bunlardan alınan emir ve komuta noktasında mı; "sokağa isyana" davet ediyorsun..
Ki demokrasi "askıya" alınsın..
Gezi'de..
17-25 Aralıkta..
15 Temmuz'da becerilemeyen şimdi de..
"İşçiyi, sendikaları isyana davet edip, sokağa çıkın" demekle; "milli irade" alt edilmek isteniliyor..
Fransa'daki "sarıyelek" provokasyonu!…
E be yuh yani..
***
NEYİN HESABINDASINIZ!…
Doğrusu!..
Siyasi kulvar; "travmatik..!"
Anlamak zor…
Neymiş..
Vay sen misin, "Ey Bahçeli…"
Vay sen misin, Ey Buldan…"
Siz nasıl oluyor da; "sohbet" edersiniz..
Bir araya gelirsiniz..
Meclis'te "kulis" yaparsınız..
Biriniz, Türk milliyetçisi..
Biriniz, Kürt milliyetçisi..
***
Bu görüşmeye.. "Sıcak ortama.."
Samimi diyaloğa..
İtiraz eden kim?..
İyi Parti'nin ikinci adamı...
Hasan Seymen..
O, Bahçeli'ye eleştiri getirip tepki veriyor..
"Vay siz nasıl görüşürsünüz?" diyor..
***
Meclis çatısı altında olacaksın..
İki taraf ta siyasi; "yasal" temsilci olacak..
İkisi de parti lideri..
Ve biri Meclis Başkan Yardımcısı..
Bir araya gelip sohbet edemeyecekse?…
Ve buna tahammül edilmeyecekse!..
Asıl bu travmatik hale; "vay ülkemin hali" demeliyiz..
***
Bilemiyorum!..
HDP..
Eş başkan Pervin Buldan… "Millet ittifakı'nın" ikinci evladı olan; İyi Parti'nin değirmenine; "nasıl su taşıyacak?"
İstanbul'da..
Ankara'da..
İzmir'de, CHP'ye "işbirliği" içerisinde bileşen olarak; "destek verecek?"
Kim; "içine sindirecek?"…
***
İLGİLİLERE DUYURULUR..
Büyükşehir Belediyesi…
DİSKİ..
İlgili ve yetkili birimlerinize duyurulur...
Bu resimler öğrenci velileri tarafından gönderildi..
Resmin çekildiği yer…
Kayapınar Laleş Bulvarı..
35. cadde..
2 bin öğrencinin eğitim ve öğretim gördüğü; Talaytepe Anadolu Lisesi'nin, önü!…
Diyorlar ki..
Her yağmurda..
Her kışta burası "işte böyle gölete" dönüşüyor..
Kışın çamur ve gölet..
Yazın da toz-duman..
Ne alt yapı.
Ne tahliye.
Ne de herhangi bir müdahale söz konusu değil.
Öğrenci çaresiz..
Veli çaresiz..
Öğretmen ve okul idaresi çaresiz!…
Kime başvuruyorsak; herkes "topaç gibi" bizi döndürüyor..
Belediye DİSKİ diyor..
DİSKİ Belediye diyor..
Yani, mevzuu; "tavuk-yumurta" meselesine döndürülmüş..
Velhasıl..
Biz buradan dile getirdik.. Bakalım; bu kez "soruna çözüm" bulunacak mı?
Yoksa…
***
ARZAKÇI HDP'DE..
Abdullah Arzakçı.. MHP eski İl Başkanı..
Saadet Partisinin Milletvekili adayı..
Bir dönemin bağımsız adayı..
Ki, Ak Parti'yle; "dirsek temas.."
Ve gelinen son aşama..
Sıkı durun..
31 Mart seçimleri için; Arzakçı bu kez HDP'ye koştu..
Şimdi; HDP'den, "Belediye Başkan aday adayı!.."
Şaşırdınız değil mi?…
Eee..
Yıllardır, "sağ ve muhafazakar, milliyetçi" partiler kulvarında koş; bu kez sol seküler HDP kulvarına gel..
Ve de ki..
"Yuvaya döndüm.."
Sanki önceden; "bu yuvada" bulunuyordu…
Siyaset bu?
"Ne zemin tutmaz!" bir kimliğe sahip!..
Neyse!?.
Bakalım, HDP yuvaya(!) gelen Arzakçı'yı "kabul edecek mi?".
Göreceğiz!…