Maşallah, hepsi Adam!
Ey ahali!
Der misiniz bana.
Katilden, ırz düşmanından, işkenceciden, rüşvetçiden, hırsızdan, üçkâğıt açandan, ihale peşkeş edenden ne olur?
***
Veyahut
Beyt-ül mala konandan,
Darbeciden,
Vesayetçi cuntadan,
Enva-i mafya yapıdan,
Yalancıdan,
Yalakacıdan,
Uçkur düşkününden,
Kadın pazarlayandan ne olur?
***
Kalem satandan,
Köşe pazarlayandan,
Adaletsizliği "adalet" diye pazarlayandan,
Vicdan'ı cüzdana kaptırandan,
Şakşakçıdan,
Halk deyimiyle tırşıkçıdan,
Faşist,
Irkçı ve şoven düşünce sahibinden ne olur?
***
Sahi bunlardan adam olur mu?
Bilmem!
Ama galiba bu kulvarda "adam" bolluğu çok.
Baksanıza.
Ülkenin seyr-ü seferine!
Hele ki mevcudiyet!
"Bu saydığım" karakterlere sahip bir hayli şahsiyet söz konusu.
Her makam ve mevkide..
***
Eee en muteber de şu an onlar.
Öyle ya, herkes biat ediyor.
En tepe noktaya da arz-ı endam sahibidirler.
İtibarlılar.
Mırıldanıyorsunuzdur.
"Adam" diye peşinde koştuklarımız böyle olduğu içindir ki "halimiz de böyle?"
İşte hakikat de bu!
***
Ne var ki kör taassup içerisindeyiz!
Olup-biteni görüyoruz.
Ama iş, "bu kepazelerden" kurtulmaya gelince; sorumluluk icra etmiyoruz.
Diyeceğim odur ki;
Türkiye'de halk bu olursa.
"Adam" denilen adamlar da böyle olur.
Ve biz de; el mahkûm oluruz.
Günahkâr kim?
Haydi, verin bakalım cevabı!
***
Sakın ha.
Siz de, "modaya" uymayasınız.
Ki kanmayasanız da.
Hal-i hazırda her rezilliğin kılıfı olarak "paralel yapı" şalı çekiliyor.
Birileri; "Adamsızlığı da" bu kulvara mal ederlerse şaşmayın.
Velhasıl.
Ne melanet bir "adam" üretme mekanizmasıdır bu "paralel yapı"?
Anlamış değilim.
Eee, insanın kimyasıyla oynanırsa böyle olur?
***
KIYMA'DA NE ARARSAN?
Sahi, insanın kıymasını da bozan "tükettiği ve meşgul olduğu" gıda olsa gerek.
İş boğaz olunsa!
Baksanıza; Kasaplar Odası Başkanı Hacı Atlı beyanat vermiş.
"Hazır kıyma, sağlığı tehdit ediyor" diye.
Dikkat çekiyor.
Sakatat var.
Kırıntı var.
Yani, "ne ararsan" mengeneden geçirilerek; "kıyma" yapılıyormuş?
Kıymanın da; "kimyası" bozulmuş.
***
Peki, ne yapmalı?
Diyor ki, "kasabınıza" gidip alış veriş yapın.
Öyle hazır almayın.
Yani, büyük marketlerden uzak durun.
Ne diyelim Hacı Bey?
Ülkede hangi gıda "ürünü" halis kaldı ki?
Baksana.
Baklavaya fıstık yerine bezelye, sıkıştırılıyor.
Bunu yiyen ne olur?
Pardon; "hangi adam, adam olabildi ki?"
***
GIDA'DAKİ HİLEBAZLIK?
Gıda Bakanlığı açıklama yapıyor.
Piyasadaki, 190 gıdada "katkı" maddesi tespit edildi.
Öyle ya!
Eskiden "gıda hilebazları" denilince akla, sütçüler gelirdi.
"Süte su karıştıran sütçüler"
Nitekim eskiden filmlere de bayağı konu olmuşluğu vardı, bu üçkâğıtçılığın.
Peki, şimdi değil.
Zaman değişti...
Teknoloji gelişti.
Gıda; artık, makinelerin ürettiği bir "nesneye" dönüştü.
**
Sütler de.
Sular da,
Ayran da kutulara girdi.
Elbette ki, "Bu nostalji" süte su katılmadığı için değil.
Bu suyun diğer katılan bir dolu katkı maddesinin yanında "pür û pak" kalmasındandır söylemim.
İşte; "Karbonatlar, sodalar, antibiyotikler, pestisitler, mikroorganizmalardan acaba hangileri vardır?" diye düşünür hale geldik.
Ki şu an için; "gıda" ürünlerinde enva-i türlü katkı maddeleri var.
Süt ürünlerinde en çok peynirle, tereyağında bitkisel yağ kullanılıyor.
Yoğurtta; jelâtin ve bitkisel yağ kullanılıyor.
Bunu tüketen ne olur?
MEŞRUBATTAKİ ÖLÜMCÜL RİSK!
İşte, meşrubattaki "kanser" riski!
Prof. Dr. Gültekin açıklıyor.
Diyor ki, marketlerde satılan;
Meyveli gazozlar,
Aromalı Maden sularına "aman" dikkat
Çünkü "antioksidan" olarak C vitamini veyahut meyve suyu, korucu olarak da sodyum benzoat kullanıldığı için "ölümcül riskleri" bulunuyor.
***
Gültekin uyarıyor.
* Bu ürünleri satan market, bakkal veya süper marketler hiçbir içeceği güneşe maruz kalacak şekilde ve yüksek derecede ısınacağı şekilde muhafaza etmesinler.
* İnsanlar sürekli içtiği içeceklerin içindekiler bölümüne baksın.
* Benzoik asit veya sodyum benzoat ile C vitamini, diğer ismiyle askorbik asit, ikisinin beraber olduğu ürünleri tercih etmesinler.
***
Velhasıl.
Yapacak bir şey yok.
Adam denilen insanoğlu bu kadar "kimyası" bozuk hale gelirse.
Tükettiği gıdaya da "her türlü" kimyasal madde katılırsa.
İşte alın size; hal-i hazırdaki mevcudiyetimiz.
Gelin de dayanın.
***
BÜYÜKTİMUR'LA GÜNDEM
Bu akşam, yine birlikteyiz.
Saat 22.00'de;
Uzay ve Söz TV'nin ortak yayınıyla ekranlarınıza konuk olacağız.
Gündemin en sıcak konu başlıkları;
Çözüm süreci.
Cizre'deki provokasyonu üreten provokatörler kim?
Üçüncü ve dördüncü güç kim?
Güneydoğu'da "ekonomik" durgunluk nedir?
Sermaye "göçü" var mı?
Esnaf ne diyor?
Tüm bunlar bu akşam tartışma konumuz olacak.
Konuklarım ise;
DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu
DİTAM Başkanı Mehmet Kaya
Siyasi/analist Tahsin Sever
Soru ve önerilerinizi bekliyorum.
Şimdiden iyi seyirler.