Dün sabah, kahvaltı davetindeydik.

İl Valisi Mustafa Cahit Kıraç'ın davetiydi.

Tabi, kahvaltı "bahane."

Gaye, tanışma, kaynaşma biraz da kent üzerinde hasb-i hal etmek!

Saklı Cennet Bahçesi, Tarımsal Araştırmanın yeri.

Sofra bir hayli kalabalık.

***

Eee.

Diyarbakır'ın "erkanın" hepsi hazır.

Emniyet Müdürü.

İl Jandarma Alay Komutanı.

Karayolları 9. Bölge Müdürü Şamil Gülen.

Vali Yardımcıları.

Velhasıl;

Kamu kurum ve kuruluşların müdürleri.

***

Aynı zamanda.

Yerel ve ulusal gazete ile TVlerin temsilcileri.

Muhabir kadroları.

Deyim yerindeyse, herkes kahvaltı davetindeydi.

İkram bol.

***

Kıraç, samimi..

Bölgeye de yabancı biri değil..

Elazığ"lı.

O nedenle, sorun ve talepler noktasında, "neler olup-bittiğini" biliyor..

Ki, bunu kahvaltı faslı sonrası hissettirdi.

Diyarbakır'ın "envanterine" ilişkin sunumda..

Sağlık.

Eğitim,

Kültür,

Sanayi,

Ticaret ve diğer kurumsal faaliyetlerle alakalı, bilgiler aktardı.

***

Dikkatimi çekti.

Önceki valiler.

Sunum yaparken, belli bir doküman elde olurdu.

Yani dosya.

Anlayacağınız, kğıda dökülmüş bilgiler olurdu.

Ama Kıraç'ta bu yoktu.

***

Önünde, not defteri.

Kendi el yazısıyla, aldığı "not başlıkları" vardı.

Buradan,

Diyarbakır'ın envanterini bize aktarıyordu.

***

Doğrusu.

Yatırım sektörüyle alakalı verdiği rakamlar.

Hele ki, "çözüm sürecine" yaptığı vurgu.

Ve bunun,

Daimi noktasındaki temennisi, bende farklı bir duygu uyandırdı.

***

Dile kolay.

Diyarbakır devlet yatırımı ölçeğinde, 81 il içerisinde beşinci.

914 milyon, 822 bin liralık bir kaynak söz konusu.

Ankara.

İzmir, İstanbul'dan sonra.

Tabi önümüzde, Mardin var.

Sonrasında, beşinci biziz

Diyarbakır.

***

Bunlar dışında.

Devam ede gelen, yatırımların ödenekleri da ayrı.

Projeler.

Aktarılan ödenekler.

Karayollarının.

DSİ'nin.

Toplulaştırma.

Havaalanı.

***

Eğitim'deki derslik.

Tarım.

Kültür.

Vakıflar Bölge Müdürlüğü.

çevre ve Şehircilik.

Kısacası.

Diyarbakır "çözüm süreciyle" yeni bir "kalkınma ve gelişme" hamlesi yaşıyor.

***

Organize Sanayi Bölgesi.

Organize Hayvancılık.

Et Balık Kurumu'nun, buraya taşınacak olması.

Köprülü kavşakların bitirilmesi yönünde kesin tarihin verilmesi.

Ki en sıkıntılı olan "Kantar" kavşağı.

Burası Kasım'da açılacak.

***

Önemli gelişmeleri sıralarken.

Bizden, giden sorulara ilişkin "tıkanıklıklara" da değindi.

Mesela;

İçkale'deki "çekişme",

Dört ayaklı minarenin, rapor takıntısı.

Yeni stadyum'un, imar ve istimlak la alakalı, "çözümsüzlük" hali.

***

Tabi ki;

3 bine yakın öğretmen açığının varlığı.

Buna ek olarak;

Diyarbakır'ın Eğitim'deki başarı oranın yerlerde sürünmesi.

Ki bunla ilgili.

Vali Kıraç İl Milli Eğitim Müdürü'ne sorum üzerine, uyarısı oldu.

Cevap noktasında;

"Müdür bu da size ev ödevi olsun".

***

Soru faslı içerisinde.

Mikrofon eldeyken, sözü kimseye vermedik.

Özellikle Diyarbakır'ın sanayideki "kalbi" olan Organize Sanayi Bölgesindeki keyfi uygulamalar.

Vali Kıraç "işleyiş" noktasında bilgilendirilmiş.

Ama oradaki keyfiyetten sanırım pek haberdar değildi.

Bizim sorularımızla, bilgilenmiş oldu.

Durumu deşecek!

***

OSB'nin, müdürüne sorum üzerine sordu.

Bir süre önce,

Önceki yıllarda "yatırım" için alan tahsil edilen, sonra iptal edilerek, yeni müteşebbislere aktarılan mülkler ne oldu?

Cevap muğlk.

Meğerki yeni sözde girişimciler de bildik.

Birçoğu yatırıma yönelmemiş.

OSB müdürünün ifadesine göre.

Bazılarına "uyarı" yapılmış.

Önümüzdeki günlerde yeniden uyarı yapılacak.

***

Ne diyelim.

OSB yıllardır aynı çizgide.

"Mal mağripleri"

Ali babanın çiftliği gibi

Maşallah.

***

Gelelim.

Ek OSB'nin "işgaliye" durumuna.

Mevzu devam ediyor.

Tabi, kapalı alanların kiraya verilmesi de sürüyor.

Ha birde.

OSB'de ruhsatsız işletme olur mu?

Galiba oluyor.

Bilahare, bunu burada kapsamlı konuşacağız.

Bir önceki yazılarımda, burası ciddiyetle "neşterliktir" dememdeki neden de bu.

çiftlik misali hadiseler çok burada.

***

Vali Kıraç'ın OSB'deki "halis" müteşebbislere müjdesi oldu.

Özellikle.

Arazi tahsisinin "ücretli" olma durumuyla ilgili.

Bunun, Bakanlar Kurulu'ndan çıkan kararla, "ortadan" kalktığını.

OSB'nin, 9 maddesinin böylece, hükümsüzleştiğini aktardı.

Yani, "yatırımcı" ilk etapta parasız yer alabilecek.

Tabi ki, "çöreklenenlerin" tabuları yıkılırsa.

Takoz olmazlar ise.

***

Doğal gaz.

Demiryolu.

Ve alt yapıyla alakalı, "çalışmaların" sona geldiği.

Hali hazırda.

150'e yakın yatırım teşvik alan yatırımcı olduğu.

Ve OSB'den "yer" beklediğini de, açıkladı Vali Kıraç.

***

Vali Kıraç,

DSİ'nin 'ödenek" harcamasıyla ilgili verisi de dikkatimi çekti.

Şöyle ki.

2013 yılı için ayrılan bütçe 450 milyon liranın üzerinde.

Ancak şuana kadar.

Yani ilk sekiz aydaki harcaması, 100 milyon lira.

Yani, yüzde 25'lik bir işlem.

***

Bu rakam.

Ve ödenek harcaması.

Bir önceki yılları tekrar bana hatırlattı.

Köşenin müdavimleri hatırlarlar.

Marifeti kendinden menkul.

Bir önceki DSİ Bölge Müdürü Türkay bey'in icraatlarını.

Her yıl, bütçesinin yüzde 50 ila 60'ı harcanmadan, tenkis eden bir zat.

***

çok kez yazdım.

Ama kime dinletirsin.

Ne siyasilerimiz,

Ne Vekillerimiz,

Ne de Devlet büyüklerimiz "hassasiyet" arzı içerisinde olmadı.

Sonuç itibariyle.

Bendeki envanterle, bu yıl ki tenkis oranını da hesaba katarsak.

DSİ 10. Bölge Müdürlüğü son 4 yılın "ödenek" bilnçosuyla, 1,5 milyar lirayı, Diyarbakır'ın cebinden çıkarıp, iade etmiş.

Yatırıma dönüştürmeden.

***

Düşünün.

Güneydoğu'ya bir yıl içerisinde, 1,5 milyar lira sıcak paranın aktarımını.

Neler değişmez ki.

Onbinlerce işsiz "istihdam" edileceği gibi.

Bir o kadar da, yatırım alanı genişlerdi.

Ama nerde?

Kimin umurunda?

***

Vali Kıraç.

Bir de, halk sohbetlerinde aldığı telkinden söz etti.

Ki bizimde, zaman zaman burada dile getirdiğimiz gibi.

Uyuşturucu.

Kapkaç.

Ve Hırsızlık gibi, hadiselerin yaygın hali.

Ürkütücü.

***

Hele ki.

Yeni Eğitim ve Öğretim yılı başlarken.

Ki, uyuşturucu satıcıların hedefi; "okullar ve öğrenciler."

Doğrusu.

Hemen her gün velilerden telefonlar geliyor.

Okulların önü, hatta kimi zaman içi uyuşturucu tacirlerinden geçilmiyor.

Bu iş artık açık açık yapılıyormuş.

78 yaşındaki masum çocuklara bile "fişek" satılıyor.

5 ila 10 liraya.

Vicdansızca pazar alanı.

Üstelik bunu ellerini kollarını sallayarak yapıyorlar.

***

Vali Kıraç.

Önümüzdeki günlerde, bu alana hayli eğileceklerini söyledi.

Hiç kuşkusuz ki,

Bu iş hem insanı, hem vicdani hem de akli bir görev.

Önemli bir beyan.

Lakin uyuşturucu yetiştirenlerle mücadele batağı kurutur.

Ama var olan-oluşturulan bataktaki kurbanlar da gözardı edilmemeli.

En önemlisi satanlar ve çocukları tuzağa düşürenler.

Bu konuda anne ve babalara, okul idarecilerine de büyük iş düşüyor.

Topyekun bir mücadele şart.

***

Gençlerimiz,

Evlatlarımız,

Yarınlarımız ciddi ve ürkütücü bir şekilde "zehirleniyor".

Hem beyin,

Hem de bedenen.

Diyebilir misiniz ki, "uyuşuk, uyuşturucu müptelası" bir neslin geleceği güven içerir.

Ne mümkün?

***

Velhasıl.

Vali Kıraç'ın kahvaltılı tanışma ve dayanışma toplantısı.

Karşılıklı, "diyalog" seyriyle.

Benim de,

Fikri mülahazamla, bu minvalde gerçekleşti.

Hepsi.

Bunlar mı, konuştunuz derseniz?

Elbette ki hayır.

çok şey konuştuk, çok mevzudan söz ettik.

Onları da, zaman ölçeği içerisinde hasb-i hal edeceğiz.

Tabi ki, mevzulara ilişkin sırası gelince!