Evet, Balyoz, Ergenekon ve Islak imza! Hiç kuşkusuz ki, Bunları gün "ışığına" çıkaran, her ne kadar "yargı" olduysa da. Tabiri caizse, "İpliklerini" pazara çıkaran ve maskelerini düşüren en büyük etken, "internetlere" düşen, bantlar oldu. Yani, Şu çağın nimeti olan "internet" var ya, doğru kullanıldığında "Allah'ın sillesi" olarak iniyor; birçok "karanlık kurulun" yüzüne ve ensesine. İşte, İnternete "düşen" bir ses kaydı daha! Allah'ın tecellisi olsa gerek. Sesin sahibi öyle sıradan bir rütbeli değil. Albay ya da binbaşı. Hayır. İnanılması belki güç olacak ama. Sözün sahibi, daha geçen aya kadar TSK'nın bir numaralı adamı. Hani, Zorunlu mu, kaçış mı "muammasına" nail, istifa eden paşalardan, Genelkurmay eski Başkanı Işık Koşaner! İnfial yaratan. Tez elden! Zaman kaybetmeden el konulması gereken, "itiraflar" silsilesini aktaran ses kaydı.
* * *
Neden, Operasyonlarda asker "zayiatının" çoğunlukta verilmesi. Terörle mücadelede neden "zafiyet" içerisinde olunduğu. Mayın tuzakları. Ve askerlerin "arkadan" vurularak öldürülmesi. Sivil, Ve askerlerin "PKK militanı" diye, hedef seçilip vurulması. Karakol baskınları. Daha sayılabilecek, "onlarca" akıl kilitlenmesine neden olan, soruların "cevabını" veren bir itirafname bu "ses kaydı". Askerin "hukuk dışına" çıkışından da söz ediyor. Koşanerin, "İtiraflarını" içeren, ses kaydındaki "muhtevaya" göre, bu konuşma muhtemelen seçim öncesi yapılmış. Çünkü, Ses kaydındaki "cümleler" itiraf kadar, askeri yapıyı da "sorgular" niteliğinde.
* * *
Evet, Bu meşhur ses kaydı, önceki gün gece yarısı internete düştü. Yani 22 Ağustos 2011 günü, gece yarısı. İlk haber aldığımda, "inanamadım". Sonra; İnternet sitelerinde aramaya başladım. Neyse; buldum! Video paylaşım sitesi "dailymotion.com" sitesi yayınlamış. Diğer, İnternet siteleri de anında kapmış. Ne var ki; Video'yla ilgili haberlerin "yayılmasından" sonra "ses bandı" yayından kaldırıldı. Ne hikmetse! Tabi bir de, dün geç saatlere kadar dikkat çeken, "duruma" karşı sessizlik... İçerikle alakalı, Ne Türk Silahlı Kuvvetlerinden ve ne de "sesin sahibi" olduğu söylenen emekli Paşa Işık Koşaner'den, "ses çıkmadı". Ne tekzip, ne yalanlama, ne de "evet" itirafı. lügatımızda yer almış güzel bir söz var; "Sükût" ikrardan gelir diye. Muhakkak ki, "ses kaydı" ve itiraflar silsilesi, doğru ki muhataplar- "ketum". Kafalar kuma gömülü vaziyette!
* * *
Aslında, İlginç ve düşündüren bir nokta da, "itirafname" dediğim ses kaydının "yayınlanmasındaki" zamanlama. Malum, Güneydoğu'da şuan ciddi manada "şiddetin, çatışmanın, kan ve barutun" oluşturduğu karanlık bulutlar hâkim. Rüzgâr ve şimşekler "keskin" bıçak misali. Yani, PKK'nın "eylemlerine" hız verdiği bir zaman. Şehit asker sayısının arttığı bir dönemde, bu "askeri zafiyet" deşifre oluyor. Bunun yanında; Koşaner'in itirafnamesinde "terörle mücadelede" yeni konsepte de çağrı yapıyor. Evet, Koşaner, ses kaydına göre "Subay ve Astsubaylara" yönelik, ortamda konuşuyor. İsterseniz, Satır başlarına bakalım, birçok yönüyle "infial" yaratacak, ses kaydında neler var?
* * *
Diyor ki; "Her yere kontrolsüz mayın döşedik. Emir komuta birliğini sağlayamıyoruz." Ekliyor; "Çatışma anında tim komutanlarımız mevziiye silahını bırakıp kaçıyor" Acı bir ifadeyle askerin askeri nasıl "örgüt üyesi" olarak vurduğundan söz ediyor; "Eğitim zafiyeti nedeniyle terörist diye masum erimizi kendimiz vurduk" Çarpıcı bir ifade de, karakolların yapıldığı yer. "Halimiz tam bir kepazelik" cümlesini kurduğu, ifadede şöyle diyor. "Sınır karakollarımız hatalı yapılmış. Hantepe de hatalı. Halimiz tam bir kepazelik" İsrail, Patentli olan ve sürekli "arızalı-bozuk-bilgi eksikliğiyle" gündeme gelen insansız hava araçları için de şöyle diyor Paşa; "İHA skandalında teşkilatımızın yanlış olduğu anlaşıldı. Şunu gördük ki eğer zamanında uygun şekilde İHA'ları kullanabilsek, bize çok çok büyük bir imkân kazandırıyor" Yani demek ki; "Teknik donanım" tam teşekkül ama, kullanma zafiyeti var.
* * *
Bir de, Askerin "Terörle Mücadele" adı altında, icra ettiği "hukuksuzluk". Ve tabi ki gün ışığına "çıkan" derin yapılara da atıfta bulunuyor. Ama artık bundan sonra "hukuk dışına" çıkmayalım diyor Koşaner. Çünkü; "Artık her şeyi yasal zemine oturtmak zorundayız. Herkesin gözü üzerimizde" diyor. Ses kaydındaki çözümün bir kaç satırı da şöyle. Daha doğrusu, Koşaner ile subaylar arasındaki "diyalog". Şu, Hakkâride 7 askerin "askeri mayına" basıp şehit düşürülmesine yönelik zafiyet! Koşaner, Güneydoğu ve sınır bölgesinde TSK'nın döşediği mayınların "harita ve işaretleriyle" alakalı şöyle diyor. *Huduttakinin bile işareti yoktur. Adam gidiyor basıyor bilmem ne yapıyor. Haberimiz yoktu. Ekip gönderdik Ankara'dan da geldiler sırayla bitirdiler. Bilmiyorum. Bitti mi daha devam ediyor mu? Salondaki subaylar: Devam ediyor komutanım. Koşaner; Bunlar çok tehlikeli şeyler. Bunları kim döşemiş biz. Subaylar; Evet komutanım. Koşaner; Biz. Şimdi ben desem ki yetkililere "yav bizimkiler mayın döşemişlerdi 10 sene evvel 20 sene evvel başıboş bırakıp gitmişler" ne derler? "Döşerken aklınız nerdeydi?" derler. Maalesef döşeyen yine biziz. Di mi? Subaylar: Evet efendim. Emir komuta birliğini sağlayamıyoruz..."
* * *
Konuşmanın özeti bu. Aslında uzun uzadıya bir kayıt. Şimdi, Düşünüyorum YAŞ'a 48 saat kala "önce istifa sonra dönüş yaparak emeklilik" isteyen paşalara. Ve onları, Manşet ve köşelerinde "kahraman" ilan edenlere. Daha da ileri gidilerek, Siyasi iktidarı "sivil diktatör olarak" gösteren, zihniyete. Asker, "Özeleştiri" vermeli, denetime tabi tutulmalı diyenleri "asker düşmanı" ilan edenler. Terörle mücadele adı altında; Enva-i karanlık "ilişkileri ve işlemleri" sümen altı tutmayı başarı olarak gören. Bahsedilmesinde, Askerin "moralini" bozuyorlar, PKK'ya itibar kazandırıyorlar, diyenler.
* * *
Ortaya, Dökülen bu itirafnameye "ne diyeceksiniz". Bildik, "Vesayetçi" zihniyetin var olabilmesi için "borazanlığa" devam mı edeceksiniz. Yoksa; "Vah be. Biz bugüne kadar, kime bel bağlamışız" diyeceksiniz. Sizin, Ne söyleyeceğinizi bilmem. Ama bana sorarsanız. Güneydoğu'daki, Kürt sorunu ve PKK sorunu. Ülke üzerinde, "Uluslararası" faaliyetlerin varlığı hâsıl ise. Mevzular, Sürekli çözümsüz kalarak, "katmerleşiyorsa" bu tamamen, Koşaner'in itiraflarındaki "satır aralarında" mevcuttur.
* * *
Hadi. İtiraf edin beyleeer. Ha bu arada, Sakın paranoyak bir anlayışla demeyin bu "ses kaydını", AK Parti yapmış. Ya da "AK Parti" dinlemiş. Güzel bir söz var. Derler ki; "Ne yerde ve ne de gökte hiçbir şey Allah'tan gizli kalmaz". Artık, Nasıl algılıyorsanız öyle algılayın şu emekli Paşanın itirafnamesini. Yorum sizin.