Gezi Parkı.
Ekseninde gelişen komplike "hadiseler!
Şuan ki seyirle masumiyetten çıkmıştır.
Öyle böyle değil.
Şeytan-i bir "işbirliği" var.
Anlayacağınız şer bir yapı seyr-ü sefer yapıyor.
Ki bu tescillendi de.
İç.
Pek tabi ki dış organizasyonun işbirliğiyle!
***
Ne yazık ki;
Ülke ve millet!
Şuan ki hali vaziyetle "ciddi" kaotik bir atmosfere boğduruluyor.
Garip bir hal
Ortaya çıkan tabloya baktığımızda tuhaf bir durum var.
O da şu; tabiri caizse "fırsatçılara" gün doğdu.
***
Yere düşmüş leş misali.
Ve üzerine üşüşmüş olan, "leş" yiyiciler.
İştah kabartıyor.
Hükümet "alaşağı" olursa.
Kurumlar dağılırsa.
Ülkede istikrarsızlık sağlanırsa
Bizim "ganimetten payımız" ne olur gayretinde?
***
Tıpkı;
28 Şubat gibi,
12 Eylül gibi,
Hatta 1960'taki gibi.
Yani ciddi bir sinsilik hkim!
Demokrasiden,
İnsan haklarından,
Özgürlüklerden,
Hukuktan ve tabi ki hürriyet anlayışından uzak bir "tezgh" kurgusu var.
***
Hele ki;
Sanal ve sosyal medya yalanlarının kurgusuyla üretilen bahaneler var ki.
Meseleyi, tarihsel "tekerrür" olarak göstermeye yetiyor.
Yak, yık, parçala.
Ve sonucunda; "vesayeti" ele geçir!
***
Özelliklen de;
Başbakan Erdoğan'a karşı takınılan bazı tavır var ki zihin bunaltıyor.
Doğrusu.
CHP'yi.
Ve diğer marjinal gurupları, anlamak mümkün.
Hükümete ve Erdoğan'a karşı takınılan tavrı.
***
Vesayetçilerin.
Ergenekoncuların.
Gayeleri ve siyasi düşünceleri.
Herkesin malumudur.
Hükümete karşı, fikri ayrılıkları belli.
Zıt kutuplar.
***
Ama.
Garip ve zihin bunalımı yaratan bir durum var ki anlamak zor.
O da şudur aynı düşüncenin kervanındakilerin sergilediği tutum.
Düne kadar;
Hükümete "alkış" tutanlar.
Aynı "yolun yolcusuyuz" diyenler.
Bel çıkanlar.
Yazarı-çizeri, siyasetçisi dhil olmak üzere!
Ama bugün bir kesim var ki; "u" dönüşüyle tam bir hasımhane saldırısında
***
İlginç bir özellik var
O da bu tavır aksiyonu Erdoğan ile Gül üzerinde kurgulanıyor olması.
Özellikle;
Gezi olaylarıyla ilgili ortaya konulan tavır karşısında.
Gül ve Bülent Arınç yapılan açıklamalarıyla, "övülen" kişiler.
Erdoğan için ise; "söylemlerine" tepki geliştirme düşüncesiyle yerden-yere çakılıyor.
***
Anlayacağınız.
Erdoğan "tek cepheye" doğru sıkıştırılmak isteniyor.
Gözden düşürülmek için..
Hatta ve hatta;
Avrupaya karşı ki, "senaristlerin" baş aktörü ülkeler.
Buradaki, "imajı" düşürmek için..
"Otokart" yapısını, yüzde 50'lere kadar çıktığı ima ediliyor.
***
Doğrusu..
Hakikat şudur ki bu hal-i vaziyet!
Marjinal "sokak" geriliminden daha tehlikeli.
Ne demişler; "ağacı" çürüten tek etken vardır..
O da "kendi içindeki kurttur".
Velhasıl, meseledeki "kumpas" sadrece Erdoğan'a yöneliktir.
"Erdoğan" gitsin..
Kim gelirse gelsin hesabı var..