KÜRT MESELESİ RAPORU!…
Eklenme: 12/18/2017 12:00:00 AM

Doğru ya!

Saadet Partisi

Haftasonu, Diyarbakırda deklare edecekti

Kürt Meselesi Raporunu

Bölgenin..

Ülkenin

Ortadoğunun genel itibariyle; kanayan yarasına dair fikri beyanda bulunacaktı

çözüm isteyecekti

Tavsiyelerini sıralayıp, dikkat çekecekti?..

***

Malum...

Günler öncesi bildirilmişti

İl Başkanı basın toplantısı düzenlemişti...

Genel Başkan Temel Karamollaoğlu, Diyarbakıra gelecek

Parti, Genel İdare Kurulu toplantısını burada yapacak...

Ve sonra da

Hak

Adalet

İnsan hakları

Barış ve eşit yaşam koşullarının sağlanması

Birbirimizi dinlemek

Birbirimize karşı empati yapabilmek

Anlaşma...

Uzlaşma adıyla

Sorumluluk icra etme makamı olan İktidara tavsiyede bulunmak niyetiyle

Kürt Meselesi Raporu kamuoyuna açıklanacaktı beyanınanda bulundu!

***

Lkin; gün geldi çattı

Toplantı, istişare denildi, ama ne olduysa; Kürt Meselesi Raporundan tek bir söz edilmedi

Ki, GİK toplantısı yapıldı..

Partinin Genel Başkanı Karamallaoğlu, Diyarbakıra geldi..

Açıklamalarda bulundu..

Yorum yaptı, iktidarı eleştirdi..

Ortadoğudaki mevzulara uzandı..

ABDye kadar gitti; ama iş raporun beyanına gelince durdu

Tek bir laf edilmedi..

Sadece ertelendi bilahare açıklanacak denildi

Sahi; neden, niçin?

İşte bu soruya verilen cevap; henüz tamamlanmadı?

***

Tamamlanmayan

Bitirilmeyen..

Sonuçlandırılmayan bir raporun günler öncesi anlatılması..

Açıklanacak diye beyanlarda bulunulması

Reklam edilmesi..

Tanıtım organizasyonlarına dahi gidilmişken; şimdi tamamlanmamış demek..

Sizce samimiler mi?

Yoksa tarihteki gibi; oyalama politikası mı?

Bilemiyorum?

***

Ama şu da bir gerçektir ki

Bölgedeki siyasi boşluğu,

İktidarın zafiyetleri,

Var olan partilerin günü birlik politikalarını fırsata dönüştürme hilesi, olsa da, olmasa da misali!

Her ne ise

Bölge insanı, artık oyalama siyasetine prim vermiyor

Vermez de...

Hele ki, Saadetin geldiği siyasi kulvara!

çünkü, son 20 yılın mağduriyetinin müsebbibi!

***

Öyle ya!

Geçmişe bir bakarsak

Diyarbakırın, Büyükşehir statüsüne geçtiği tarih

Büyükşehir..

Ve Merkez ilçeler dahil; toplam 5 Belediye Saadetin bir önceki akımı; Refah almıştı..

Ki sol akımdan almıştı belediyeleri..

SHPden..

Ne yazık ki, yönetilemedi..

İş; akçeli, yolsuzlukluk, usulsüzlük ve keyfiyete dönüştü..

Kimi Belediye Başkanı cezaevine girdi..

Kimi görevden alındı..

Neticede; bir sonraki seçim; hezimet oldu?

Kent yönetimi, sağdan sola geçti

Ve bugüne gelindi

Kısacası, oyalama siyasetinden, Diyarbakır çok çekti

Bilinmesi gereken bu!

Özellikle Saadet Partisinin bunu iyi görmesi gerekir!

***

AVARIN İŞİ ZOR

Sait Avar

İl Sağlık Müdürü..

Ataması yapıldı..

Artık, Diyarbakırın sağlıktaki tek ismi..

Yöneticisi..

Sorumlusu..

Ve icranın başındaki; isim!

***

Köşenin müdavimleri bilirler

Ki Avar da bilir

Kırmızı çizgimin; Sağlık ve Eğitim olduğunu

Taviz vermem...

Olumlu icraatın arkasındayım..

Olumsuz durumun karşısındayım..

***

Neyse!

Birileri gibi

Sosyal medyada...

Köşelerde...

Gazete sütünlarında

Ya da TVlerden; öneri, nasihat ve tavsiyeler zikretmeyeceğim!

Etmem de

***

Kim yönetimde

Kimi kadrosuna dahil etmiş..

Kim, a takımında yer alıyor..

Şu veya bu; isim vakasının da peşine düşmeyeceğim

Düşmem de

çünkü her idareci; kadrosunu kendisi kurmalı...

Ki icraatta bulunabilsin..

Yoksa, bahanesi çok olur

***

Avara

Ki kulağa küpe misali

Alacağı not

Hatırlatılacak bir sorumluluk, bir hakikat var

O da şudur

İşi çok zor...

6 yıldır; İdareci

Sağlığın nasıl sağlıksız bir işleyişe sahip olduğuna vakıf..

Ki kendisi de zaman zaman dillendirmiştir..

Onun için, hiç bir bahane ve gerekçesi olamaz..

Neşteri atmalı

Sorunların çözümünde; sorumluluk icra etmeli

***

SİYASİ çEKİŞME!

Bu arada

AK Parti teşkilatı..

İl..

İlçe teşkilatları..

İdareciler

Ve bazı isimler; oluşan Sağlık kadrosuna karşı; cepheleme moduna girmiş..

Bir taraf Evet..

Bir taraf Hayır..

Hele ki yeni görevlendirmelere karşı sergilenen duruş..

***

Diyeceğim odur ki

Siyasi çekemezlik, kamunun politize olmuşluğunun göstergesi!

Zaten Sağlığın sağlıksızlığı...

Her kesimin muzdarip oluşu

İşin içine; siyasilerin menfaat adına dahil olmalarındandır

Senin adamın..

Benim adamım; korunup-kollanması!?

***

ŞEYTANİ YALAKALIK MI?.

Rıdvan Dilmen..

Nam-ı diğer Şeytan Rıdvan!

çıktı; boyundan büyük bir laf etti..

Yani birilerinin iddia ettiği şekliyle; şeytani bir yalakalık yapmaya kalktı

Onu bilmem..

Ama söylenen sözün; geleceği son noktayı kestiremedi Dilmen...

Cami-kilise misali...

İşte; o sonuç!

Dilmen, çıktı dedi ki;

Tayyip Erdoğan parkasız Deniz Gezmiştir

Filistin mücadelesi..

İslam dünyası içerisinde tek liderlik vasfı

Ki kendi beyanıyla; bu mücadeleleri kast ederek demiş!

Üç gündür

Bu yalakalık-tanım arzı içeren yakıştırma konuşuluyor..

Kimler yok ki?

Sağcısı da

Solcusu da

Radikali de, ılımlısı da; Dilmene öfkeli ve tepkili!

Birileri değerle!

Birileri teröristle!

Sen nasıl böyle bir yakıştırmada bulunursun diyor..

Velhasıl!

Dilmenin yakıştırması

Dilmene çifte tokat olarak, geri dönmüştür

Bakalım..

Bir daha böylesine çifte tokatlı bir tanıma hamle yapacak mı?

Futbolu siyasete alet edecek mi?

Yoksa

Futbolun şeytanlığının özüne mi dönecek?

Göreceğiz