Doğru ya!
Saadet Partisi
Haftasonu, Diyarbakırda deklare edecekti
Kürt Meselesi Raporunu
Bölgenin..
Ülkenin
Ortadoğunun genel itibariyle; kanayan yarasına dair fikri beyanda bulunacaktı
çözüm isteyecekti
Tavsiyelerini sıralayıp, dikkat çekecekti?..
***
Malum...
Günler öncesi bildirilmişti
İl Başkanı basın toplantısı düzenlemişti...
Genel Başkan Temel Karamollaoğlu, Diyarbakıra gelecek
Parti, Genel İdare Kurulu toplantısını burada yapacak...
Ve sonra da
Hak
Adalet
İnsan hakları
Barış ve eşit yaşam koşullarının sağlanması
Birbirimizi dinlemek
Birbirimize karşı empati yapabilmek
Anlaşma...
Uzlaşma adıyla
Sorumluluk icra etme makamı olan İktidara tavsiyede bulunmak niyetiyle
Kürt Meselesi Raporu kamuoyuna açıklanacaktı beyanınanda bulundu!
***
Lkin; gün geldi çattı
Toplantı, istişare denildi, ama ne olduysa; Kürt Meselesi Raporundan tek bir söz edilmedi
Ki, GİK toplantısı yapıldı..
Partinin Genel Başkanı Karamallaoğlu, Diyarbakıra geldi..
Açıklamalarda bulundu..
Yorum yaptı, iktidarı eleştirdi..
Ortadoğudaki mevzulara uzandı..
ABDye kadar gitti; ama iş raporun beyanına gelince durdu
Tek bir laf edilmedi..
Sadece ertelendi bilahare açıklanacak denildi
Sahi; neden, niçin?
İşte bu soruya verilen cevap; henüz tamamlanmadı?
***
Tamamlanmayan
Bitirilmeyen..
Sonuçlandırılmayan bir raporun günler öncesi anlatılması..
Açıklanacak diye beyanlarda bulunulması
Reklam edilmesi..
Tanıtım organizasyonlarına dahi gidilmişken; şimdi tamamlanmamış demek..
Sizce samimiler mi?
Yoksa tarihteki gibi; oyalama politikası mı?
Bilemiyorum?
***
Ama şu da bir gerçektir ki
Bölgedeki siyasi boşluğu,
İktidarın zafiyetleri,
Var olan partilerin günü birlik politikalarını fırsata dönüştürme hilesi, olsa da, olmasa da misali!
Her ne ise
Bölge insanı, artık oyalama siyasetine prim vermiyor
Vermez de...
Hele ki, Saadetin geldiği siyasi kulvara!
çünkü, son 20 yılın mağduriyetinin müsebbibi!
***
Öyle ya!
Geçmişe bir bakarsak
Diyarbakırın, Büyükşehir statüsüne geçtiği tarih
Büyükşehir..
Ve Merkez ilçeler dahil; toplam 5 Belediye Saadetin bir önceki akımı; Refah almıştı..
Ki sol akımdan almıştı belediyeleri..
SHPden..
Ne yazık ki, yönetilemedi..
İş; akçeli, yolsuzlukluk, usulsüzlük ve keyfiyete dönüştü..
Kimi Belediye Başkanı cezaevine girdi..
Kimi görevden alındı..
Neticede; bir sonraki seçim; hezimet oldu?
Kent yönetimi, sağdan sola geçti
Ve bugüne gelindi
Kısacası, oyalama siyasetinden, Diyarbakır çok çekti
Bilinmesi gereken bu!
Özellikle Saadet Partisinin bunu iyi görmesi gerekir!
***
AVARIN İŞİ ZOR
Sait Avar
İl Sağlık Müdürü..
Ataması yapıldı..
Artık, Diyarbakırın sağlıktaki tek ismi..
Yöneticisi..
Sorumlusu..
Ve icranın başındaki; isim!
***
Köşenin müdavimleri bilirler
Ki Avar da bilir
Kırmızı çizgimin; Sağlık ve Eğitim olduğunu
Taviz vermem...
Olumlu icraatın arkasındayım..
Olumsuz durumun karşısındayım..
***
Neyse!
Birileri gibi
Sosyal medyada...
Köşelerde...
Gazete sütünlarında
Ya da TVlerden; öneri, nasihat ve tavsiyeler zikretmeyeceğim!
Etmem de
***
Kim yönetimde
Kimi kadrosuna dahil etmiş..
Kim, a takımında yer alıyor..
Şu veya bu; isim vakasının da peşine düşmeyeceğim
Düşmem de
çünkü her idareci; kadrosunu kendisi kurmalı...
Ki icraatta bulunabilsin..
Yoksa, bahanesi çok olur
***
Avara
Ki kulağa küpe misali
Alacağı not
Hatırlatılacak bir sorumluluk, bir hakikat var
O da şudur
İşi çok zor...
6 yıldır; İdareci
Sağlığın nasıl sağlıksız bir işleyişe sahip olduğuna vakıf..
Ki kendisi de zaman zaman dillendirmiştir..
Onun için, hiç bir bahane ve gerekçesi olamaz..
Neşteri atmalı
Sorunların çözümünde; sorumluluk icra etmeli
***
SİYASİ çEKİŞME!
Bu arada
AK Parti teşkilatı..
İl..
İlçe teşkilatları..
İdareciler
Ve bazı isimler; oluşan Sağlık kadrosuna karşı; cepheleme moduna girmiş..
Bir taraf Evet..
Bir taraf Hayır..
Hele ki yeni görevlendirmelere karşı sergilenen duruş..
***
Diyeceğim odur ki
Siyasi çekemezlik, kamunun politize olmuşluğunun göstergesi!
Zaten Sağlığın sağlıksızlığı...
Her kesimin muzdarip oluşu
İşin içine; siyasilerin menfaat adına dahil olmalarındandır
Senin adamın..
Benim adamım; korunup-kollanması!?
***
ŞEYTANİ YALAKALIK MI?.
Rıdvan Dilmen..
Nam-ı diğer Şeytan Rıdvan!
çıktı; boyundan büyük bir laf etti..
Yani birilerinin iddia ettiği şekliyle; şeytani bir yalakalık yapmaya kalktı
Onu bilmem..
Ama söylenen sözün; geleceği son noktayı kestiremedi Dilmen...
Cami-kilise misali...
İşte; o sonuç!
Dilmen, çıktı dedi ki;
Tayyip Erdoğan parkasız Deniz Gezmiştir
Filistin mücadelesi..
İslam dünyası içerisinde tek liderlik vasfı
Ki kendi beyanıyla; bu mücadeleleri kast ederek demiş!
Üç gündür
Bu yalakalık-tanım arzı içeren yakıştırma konuşuluyor..
Kimler yok ki?
Sağcısı da
Solcusu da
Radikali de, ılımlısı da; Dilmene öfkeli ve tepkili!
Birileri değerle!
Birileri teröristle!
Sen nasıl böyle bir yakıştırmada bulunursun diyor..
Velhasıl!
Dilmenin yakıştırması
Dilmene çifte tokat olarak, geri dönmüştür
Bakalım..
Bir daha böylesine çifte tokatlı bir tanıma hamle yapacak mı?
Futbolu siyasete alet edecek mi?
Yoksa
Futbolun şeytanlığının özüne mi dönecek?
Göreceğiz