Klişeleşmiş bir ifade olacak.
Ama olsun.
Mevzuuya sorgu babında ikmale gelmesi gereken bir ifade.
Ziraat Bankası.
Bulunmaz Hint kumaşımı ki, tüm yoğunluk onda!
Özellikle,
Devletin resmi kurumlarının banka işlemleri.
Ve sosyal devlet olgusuyla;
Vatandaşa yönelik ödeme işlemlerinin tümü burada yapılıyor.
***
İşte,
Bu hal-i vaziyetle ne yazık ki, rezalet bir tablo ortaya çıkıyor.
O da; işkence kuyrukları!
Onun için soruyorum.
Beyler!
Ahaliye reva mı, bu yaşatılanlar!
Şu banka önünde;
Uzun uzadıya oluşan insan kuyruğu!
Yazık değil mi?
***
Yaşlısı, kadını, öğrencisi.
çalışanı-esnafı, memuru.
Emeklisi, özürlüsü, dulu.
İşadamı, tüccarı.
Velhasıl, hemen herkes.
Kimi derseniz Banka kuyruğu çilesinin birer mahkumu gibi.
En sıradan bir iş dahi; saatlerce kuyruk bekletiyor.
***
Ne diyelim.
Bankanın maşallahı var.
Merkez Şubesi de,
Yenişehir şubesi de,
Şehrin diğer ilçelerindeki şubeleri de aynı yoğunlukta.
İnsanlar, kuyrukta sıranın ne zaman kendisine geleceğini bekliyor.
Kapıda her saat bekleyen var!
Gerek, ATMlerin önünde,
Gerek içerideki işlemlerde, sıra bekleyen yüzlerce kişi.
***
Manzara,
İşi bankaya düşen için ürkütücü.
Yoldan geçen için de, bu ne rezalet dedirten tablo!
Hele ki,
Üç aylık maaşını almayan gelen yaşlılar,
Emekliler.
Ve özürlüler için hal-i vaziyet perişan ettiriyor!
Kar-yağmur, çamur önemli değil.
Zaten, yaz-kış durum değişmiyor.
***
Vatandaşlar.
Kaldırıma serdikleri karton kutular üzerine nöbetleşe bekliyorlar.
Bazıları, geceden gelip sıraya girmiş, işini erken bitirmek için.
çok yaşlı olanlar yakınlarıyla gelmiş.
Özürlüler de öyle.
Üç kuruş olan maaşlarını alabilmek için, ömür çilesi çekiyorlar.
***
Daha önce de,
Buradan birçok kez dile getirdim.
Etkili ve yetkili zevatın dikkatini çekmek ive soruna çözüm getirmeleri için.
İki ay önceydi;
Banka yetkililerine şöyle seslenmiştim.
Bu utanç ve rezalet tabloya niye çözüm getirmiyorsunuz diye?
Doğrusu,
İlimizde dökülen kurumlar gibi onlarda ketum kaldılar.
***
Şimdi,
Bir kez daha buradan sesleniyorum.
Beyler.
Ziraat Bankasının etkili ve yetkilileri.
Sahi siz,
Hiç sorumlu olduğunuz Bankanın önündeki bu çarpık hali görmüyor musunuz?
Ya da, sizin emekli-yaşlı-özürlü aile ferdiniz yok mu?
Mutlaka vardır.
***
Bir de,
Biz hangi çağdayız.
Diyoruz ki,
İletişim çağındayız, bilgi ve teknoloji çağındayız.
Peki, açık ifadeyle;
Yaşattıklarınız söylenen çağa ve yaşam kültürüne uygun mu?
Sanmıyorum!
Ki sizin de, sanacağınıza inanmıyorum.
***
Tabi bu arada;
Sakın şu savunmayı da yapmayın.
Ayın,
Belirli günlerinde, bu yoğunluk yaşanıyor.
Diğer günler, sakin!
Artık bu beyan; karın doyurmadığı gibi doğru da değil.
Şöyle ki,
Ayın her günü, kuyruk ve toplumsal düzeyde işlem var.
***
Bırakın,
Resmi kurumların,
Tüccarın, müteahhidin,
Esnafın,
Memurun, çalışanın banka işlemlerini.
Sadece ve sadece;
İş-memur emeklisi.
Özürlü,
Dul, yetim,
çiftçi,
ŞTN.
Bunlar için bile ayın günleri yeterli gelmez.
***
Onun için.
Eğer banka işlemlerinde en yüksek rantın peşinde iseniz!
Ki öyle görünüyor.
O zaman,
Yoğunluğu giderme noktasında, banka yönlendirmesi başta olmak üzere,
Şubelerde personel sayısını artırmanız,
ATMleri çoğaltmanız,
Şube sayısını artırmanız gerektiği gibi.
Bir de çağa uygun bir şekilde, eve hizmet uygulamasını aktifleştirin.
***
Ki müşterilerinizin ekseriyeti emekli.
Bunların, yaşlısı ve özürlüsü çok...
Bari bu hizmetinizle, bu kesim huzur içerisinde yaşasın.
Banka önündeki; kuyrukta ölmeye mahkm olmasın!
Anlayacağınız;
Ciddi manada bir zihniyet değişikliği gerekli.
Tabi aynı zamanda;
Bankanızdaki bazı özel güvenlik elemanlarının da!
çünkü bir hayli şikyet var.
Gelen-gideni, olumsuz tavır ve tepki takınmalar..