Dünkü, hadiseler!...

Gün itibariyle, hayli çoktu.

Yoğun bir gün.

Hele ki, salı günleri daha beter.

Maşallahı var.

Özellikle Siyasi kulvar açısından.

Parti liderlerinin trafiği, "hareketli"

***

Parti grup toplantıları.

Peş peşe görüşmeler.

Liderler, kürsü de.

Önceden hazırlanmış, metinler ekranda!

Hepsinde ortak nokta!

Haftanın, "hadiselerine" laf yetiştirme.

Tabi ki, "birbirine de..."

***

Lakin

Söylem ve ifade halleri ürkütücü.

Gergin ve gerilim.

Doğrusu tiksindirici de!.

Son aylarda, "üslup" açısından, vahim bir ahlaki bazda akort bozukluğu var.

Liderler açısından.

Enva-i hakaretler havada uçuşuyor.

***

Hele ki;

Belden aşağı, sövmeler var ki, "18'lik".

Şerefsiz.

Yalancı, ahlaksız artık sıradan tabirler.

Tabi.

Bu halleri de doğal olarak "siyaseti" de itibarsızlaştırıyor.

Özelliklen de, Liderleri.

Güven kaybı...

***

Dün de, izledim!

Sizler de vakıf olmuşsunuzdur bazılarına.

Haberler bültenlerinde ekseriyeti yer aldı.

Tabiri caizse, "al birini vur ötekine".

Dengesizlik.

Muhalefeti de, iktidar, aynı değirmene su taşıyor.

Ateşi körükle.

***

Neyse!

Başınızı, "siyasi" polemiklerle ağrıtmak istemiyorum.

çünkü.

Hal-i vaziyetleri sıkıcı ve tıksindirici.

Zaten.

Derler ya, "kime dersin".

Siyaset bu.

Halk deyimiyle; "kaşarlanmışlar" ne söylersen söyle!

***

Velhasıl.

Biz isterseniz, "flaş" gelişmelere bakalım.

Yarına ve yarınlara etki edebilecek, mevzuular neler diye?

Evet.

Bir demet; "özetler" diyelim.

***

Önce;

Lice hadisesinde, gelinen nokta nedir bi bakalım?

Birincisi.

Her kritik mevzuda olduğu gibi Lice olayı da; "gizlilik" kimliği aldı.

"Artık" içerik gizli..

Kamuoyuyla "zerre-i miskal" paylaşılmayacak.

Savcılığın kararı bu.

Gerekçe ise; malumunuz üzre soruşturmanın selameti.

Ne diyelim; hayırlı olsun.

**

Müfettişler ne yaptı derseniz?

Doğrusu.

Onların, "icraları da" meçhul şuan.

Geldiklerini gördük.

Ama ne yaptıklarını görmedik.

Denilene göre, "işlerini" bitirim, kentten ayrılmışlar.

***

Soruşturma, görüşmeler.

İfadeler, "raporlanmış".

Ancak, "eldeki rapor" neyi içeriyor, o meçhul.

Kimle görüştüler, kim görüşmediler.

Şu kesindir; "halkla" görüşülmemiş.

Neyse..

Durum "Gizli" ihtivasında!

Kamu Düzeni uzmanı derseniz..

çalışmasını sürdürüyor, O da, yarın kentten ayrılacak.

***

Hal bu iken..

Kaçırılan Uzman çavuş serbest.

çavuş Yetkin Beğen, Hazro kırsalında bırakılmış.

İlk kaçıranlar PKK'lı değil, örgüt yandaşları.

Lice olayları esnasında, tepki olsun diye yol kapatmışlar.

Kimlik kontrolüne takılınca, "Uzman çavuşu almışlar."

Tabu sonra Ormanlık alana götürüp PKK'ye teslim etmişler.

Onlar da, önceki gece Hazro ilçesi yakınlarında serbest bırakmışlar.

***

Evet.

Lice, "gerilimi" şuan ki görüntüyle dinecek gibi görünmüyor.

Hakkri deki, olayları duymayan kalmadı.

Cizre deki gösteriler desen ha keza!

Hele ki; BDP'lilerin, 5 Haziran'da Fis Ovasına gitme kararı.

Anlayacağınız

Görünen haliyle, "hamuru" hayli su alacak gibi.

***

Tabi.

Bir olumlu gelişme var.

Özellikle.

Tansiyonu düşürme.

Ve uzlaşı sürecine yeniden dönme noktasında!..

Sevindirici..

Evet, Başkentte "dün Lice zirvesi" yapıldı.

Hükümet ve BDP arasında.

***

Haberi.

Flaş gelişme olarak, manşete taşıdık.

Önemli.

Görüşmeye;

Adalet Bakanı Sadullah Ergin,

İçişleri Bakanı Muammer Güler

Ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile

BDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken katılmış..

Uzun uzadıya konuşmuşlar..

***

Görüşme neticesinde; çıkan sonuç!

Bilahare.

Hükümet kanadı, Başbakan'la analiz edecek.

BDP de, kendi içerisinde değerlendirecek.

Denildiğine göre.

Bugün bir kez daha, "buluşma" gerçekleşecek.

Belki siz; bu satırları okurken, "hayırlı" bir sonuçla, görüşme neticelenmiş olacak.

***

Dün de ifade ettim.

Hep birlikte.

Yekvücut vaziyette.

Olup biten olumsuzlukları bertaraf etme gayesiyle.

Diren barış diyelim ve barışa arka çıkalım.

çünkü..

Barışı istemeyen şer güçleri ne kadar içimizde varsa..

Bilmeliyiz ki..

Bir o kadar şer güçü de, "dış" ülkelerde var.

***

Tabi.

Önemli bir gelişme de.

Şu;

Şu her siyasi düşünce sahibinin muzdarip olduğu..

Özellikle..

KCK, Ergenekon ve diğer davalar için..

Yani, "uzun tutukluluk" halleri.

Dün Anayasa Mahkemesi, tarihi nitelikte bir karar aldı.

6 bireysel başvurudan, 4'ü hakkında "ihlal" kararı aldı.

***

Bu karar ne anlama geliyor derseniz?

Şöyle ki..

Uzun tutukluluk.

Ve uzun süreli yargılama "artık" olmayacak!

Olası bir "hak ihlalinde" artık Anayasa Mahkemesi devreye girecek!

Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç'ın beyanı oldu.

Artık.

AİHM'in verdiği kararlara uyumlu hareket edilecek.

Yani, Yargısal düzeyde, "demokratik" bir adım atılmış oldu.