Hep derim! Ve yine de, ısrarlıyım!

Şu LPG tankerleri.

Ve gelişi güzel, standart dışı, TSE'siz LPG takılan araçlar.

Bu araçlar var ya.

Tabiri caizse yolların "ayaklı bombası" gibidirler!

Her an infilak edebilir, her an yanmaya müsait.

İşte hal-i lem ortada!

Lice'de yaşadık!

LPG tankeri gecenin bir vaktinde infilak etti.

İki otobüs bir de otomobil! LPG yüklü tankerden sızan gazın etkisiyle "alev" topuna döndü.

Bir anda, iki kilometrelik alanda "can pazarı" oluştu.

Bilnço, ağır.

Ki her saat daha bir ağırlaşıyor ölümlere yönelik bilnço.

Dün saat 18.00 itibariyle verilen kesin rakamlara göre hayatını kaybedenlerin sayısı 6'ya yükseldi.

62 yaralının da, tedavisi sürüyor.

Durumu ağır olanların sayısı ise 20'inin üzerinde.

Yani yeni ölümler "an" meselesi!

Duamız ve Allah-ü Tealadan beklentimiz; "ölümler olmasın."

***

Evet.

Hiç tartışmasız yanık ünitelerinin yetersizliği, bu faciayla bir kez daha kendisini hissettirdi!

Türkiye'de bir hayli "yanık ünitesine" ihtiyaç duyulduğu bir gerçek.

çünkü yaralı 62 kişi şuan ülkenin dört bir yanındaki "hastanelere" dağıtılmış durumda.

Mevzuuya parantez açarsak.

Eee diyeceğinizi duyar gibiyim; Türkiye burası!

Aynen de öyle.

Ya facia yaşayacak.

Ya da başı belaya girecek ki; "gerçeklerini ve sorunlarını" görebilsin.

Yoksa diğer zamanlar; "uyuşuktur" açmazlarını görmezdir!

***

Deniliyor ki;

Facianın, bilnçosu giderek ağırlaşıyor.

Dün Sağlık Bakanlığından bir heyet Diyarbakır'a geldi, incelemelerde bulundu.

Heyet başkanı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Daire Başkanı Muzaffer Akkoca!

Bilnçoyu açıklarken, "yeni ölümlere de" dikkat çekiyor.

Bu sayısı 6'dan fazla olabilir.

çünkü halen 20'inin üzerinde, "komada" bulunan yanık hasta var.

Vücutlarının yüzde 80'nin üzerinde yandığı söyleniyor.

Akkoca diyor ki.

"İlerleyen günlerde hastalığın seyri itibariyle, önümüzdeki dönemde hayatını kaybeden vatandaşların sayısında bir miktar artış olabilir."

Akkoca "psikolojik" destek de verileceğini söyledi.

Özellikle, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı öncülüğünde!

Tedavi süresince!

Hasta ve ailelerine yönelik "psikolojik" destek hizmeti verilecek.

***

Hiç kuşkusuz ki, Ölüm acı.

Bu herkes için, geçerlidir.

Ama "geliyorum" diyen ölüm daha bir acı verici!

Hem de kahredici bir noktada.

Göz göre göre.

Bile bile, "ölümlerin" yaşanması!

Ve yeni "ölümlerin" facia/katliamların kaçınılmaz olduğu hakikatinin bilinmesine rağmen!

Tedbirsizlik.

Eğitimsizlik.

Altyapı yetersizliği!

"İhmaller" zincirinin yarattığı bir facia aslında, Lice'deki katliam!

Tanker sürücüsü F.Y dün tutuklandı "ölüme" sebebiyet vermek suçundan.

Sonuçta yargılama neticesinde, mahkeme ne karar verir bilmem.

Ama muhakkak ki, "adalet" tecelli edecektir, etmelidir.

***

Peki, "bir tutuklamayla".

Bir psikolojik" destekle.

Mağdur olanlara "maddi" imkn sağlamakla,

Kuru bir "başınız sağ olsun" dilemekle

Yaralı ziyaretiyle, "geçmiş olsun" demekle!

Sahi; "bu facia/katliam" kabuk bağlar mı?

Sanmıyorum.

Hiçbir şey "olmamış" gibi görülüp "uyuşukluğa" devam mı edilecek?

Hayır, edilmemeli.

çünkü bir daha böylesi bir facianın "tekerrür" etmemesi için, yeni ölümler ve katliamların yaşanmaması için, "tedbir şart."

***

Hiç kuşkusuz ki, "en ciddi" tedbir ADR standardı.

Yani 1 Ocak 2014'te yürürlüğü giren; "Tehlikeli Madde" taşımacılığında, "Avrupa Anlaşması".

Bir ölçüde; "trafiğe çıkan" tankerlerin, güvenlik sertifikası!

Ana kriter nedir.

Tankerlerde kullanılan bütün parça ve ekipmanlar "standartta" uyumlu olması gerekiyor.

Üretimde kullanılan kaynakçıdan tutun da.

Tankerdeki kaynakların "radyografik" testlerine kadar.

çatlak ve sızmalara karşı.

Sürtünme, olabilecek devrilme ve kazalar, darbeler dhil!

Hepsi bu ADR "mevzuatı" içerisinde, ikmal edilmeli.

***

Bir de, tanker sürücüsü!

Salt ehliyet, yeterli değil.

Bunun için de; "zorlu bir eğitime" tabi tutulması gerekir.

Yani "Tehlikeli Mal Taşımacılığı Mesleki Yeterlilik Belgesi".

SRC5.

Sonuç itibariyle;

çekicisi, treyleri ve sürücüsüyle "güvenli" bir taşıma, söz konusu olmalı.

***

Gelelim; "zurnanın" zurt dediği yere!

Bu "uyum" ve yasal mevzuat, "ne kadar" uygulanıyor?

Doğrusu!

Bu yasal ve ADR.

Türkiye'de tam 7 yıl süreyle "sürekli" ötelendi.

İlk olarak 2007'de "ikmale" getirildi.

Ama Nakliye firmaları.

Yakıt "holdingleri" ve siyasetin de "menfaatçileri" ne yazık ki hep ertelediler.

Ve nihayet, 2014'ün başında uygulamaya konuldu.

Ha bir de, "uygulamaya" konuldu ancak "standartlık uyumu" için, üç yıl tolerans tanındı.

2017'ye kadar, "yenileme" gerekli.

***

Ülkemizde; 50 binin üzerinde "tanker" yollarda.

Ve hepsi, bilaistisna!

ADR.

Ve Taşımacılıkta; "standarda" uygunluktaki zafiyetimizle!

Ne yazık ki bu tankerler; "merdiven" altı üretimin eseri.

Vasıfsız işçi.

Kalitesiz malzeme kullanımı!

Halen de bu tankerlerin "satışının" devam etmesi!

Resmi bir veri.

Türkiye'de yılda bin tankerin üretimi ve satımı yapılmakta.

Ancak bunun yüzde 5'i ADR'li tanker!

***

Velhasıl!

Lice'deki faciaya sebebiyet veren tanker de!

İtfaiyenin raporuna,

Trafiğin, tutanağına göre.

Görgü tanıklarının da anlattıklarını dikkate aldığımızda.

Buyrun size; "merdiven altı" tanker!

Biliyorum muhataplar diyecektir ki!

50 bin tankerin "yenilenmesi" ha diye olması mümkün değil.

Onun için de, üç yıl "tolerans" verdik.

Doğru.

Bende diyorum ki, neden 7 yıl ertelediniz.

Ve neden;

Kaza riski yüksek "karayollarında" bu tür tankerlerin "nakliyat" işi yapmasına, imkn veriliyor.

Bu güzerghlar için de; "tedbir" şart değil mi?

***

Sonuç itibariyle!

Türkiye "insanı" ve "insanı yaşatma" noktasında uyuşuktur.

İnkr edilemez!

Onun için "yasa-yönetmenlik" hazırlamak kolay.

Ancak en büyük marifet; "O'nu" uygulayabilmektir.

Ama nerdeeee

Velhasıl;

Bu facia bir ders-i ibret ihtiva eder. Ki temennimiz de o'dur.

Ölenlere Allahtan rahmet.

Yaralılara da acil şifalar.

Duamız hele ki, dün gece "huşu ile" idrak ettiğimiz Kadir Gecesinin feyzi ve rahmetiyle, "inşallah" bu facianın ölümleri bu sınırda kalır.

Başka ölümler olmaz.