Vallahi kim ne der bilmem.. Kaldı ki, neler oluyor, ya da neler olmuyor söylemi de, anlam teşkil etmiyor artık Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğünün genel yapısıyla alakalı.. İfadeler, tanım ve kavramlar bile, sıradanlaştı, ne söylersen boş teneke misali! Kurum işleyişi yekün şekilde Eğitim ve Öğretim dışında, tabiri caizse enva-i olumsuzlukların cirit attığı alana dönüştürüldü, ya da algı üretim merkezine döndü
***
Ancak işlem gören, kirli eller ve kirli işleyiş ve rant merkezli akıl bugüne özgü değil!.. Yıllar yılıdır çark bildik şekilde ; nesilleri yetiştirmekten çok, mekanizmanın rant odaklı, nasıl nemalanırım aklıyla kişilerin zenginliği düşünüle gelinmiştir.. Bu alanda hep efor sarf edilmiştir MEMin üst katmanlarında.. Yoksa, Diyarbakırın eğitimdeki çıtası, ilk sıraları gösterirdi?.. Ama çıta yıllar yılıdır hep sondan bir kaç adım geride, kendini konumlandırmış şekilde stabil seyrediyor
***
Dile kolay, öğretmen kontenjanı, derslik sayısı, alt yapı ve diğer imkanlar!.. Kaldı ki, özel okul ve dershaneler, kurslar.. Bir bütünlük içerisinde, bir çok ilin sahip olamadığı imkanlara sahip.. Ama gel gör ki, Diyarbakır nerdeyse çeyrek yıldır İşte Diyarbakırın Eğitimdeki gururu, ya da başarıyı getiren bir çalışması, eğitim kalitesi diyebileceğiniz bir öncülük söz konusu olmadığı gibi, mücadele sergileyen de olmamıştır.. Vaki ise de, gölgede bırakılmıştır
***
Kurum öylesine siyasi bir politize olmuşluğun girdabındaki, fecaatler yaşanıyor.. Nam-ı diğer, idareci yontan bir kurum.. Artık, bir kaç yılda bir değil, yılda bir Müdürler, müdür yardımcıları ilçe müdürleri değişir hale geldi.. Deneme ya da sıçrama tahtası gibi.. Onun için de, gelen de, giden de dikiş tutturamıyor.. Ki, rant komutuyla gelenler de, ben ne koparabilirsem hesabından başka bir amaç gütmüyor Tabi kadromu oluşturuyorum başlığı altındaki adamcılık politikası
***
Geçtiğimiz hafta, bu minvalde iki yazım oldu!.. Geçmişe yönelik, bu yazılarıma gelen tepkiler, özellikle bir dokun, bin ah işit misali konuşulanlar; ah ki ah dedirtiyor.. Tabi bir de, yazıklar olsun, bu kentin sözde sahibiyim diyenlere de pankart açtırmıyor değil.. Ama kime diyeceksin; vaziyet demek ki herkesi memnun ettiği içindir kimseden çıt çıkmıyor Öğrenci velisi okurumun ifadesiyle; siyasilerden umudu kesmişiz.?
***
Ki hafta içerisinde bana üç sayfalık bir mektup ulaştı Muhtevasını özetle bir önceki yazımda dile getirmiştim.. Taşımalı Eğitimle alakalı öğrencilerin iaşeleri ve taşıma işleriyle ilgili.. İddialar yenilir yutulur değil geçmişe yönelik yapılan işlemlerle alakalı.. İrdelenmeli.. Tabi iaşelerin, Meslek Liselerinden karşılanması da, bir aşamadır, devleti söğüşleyenlerin çarkına çomak sokmak!!..
***
Önceki gün, yerel basında MEM yine gündemdi.. Yazılanı okudum.. Ancak bütünlük noktasında, dağınık.. Lakin, iki iddia çok ama çok dikkatimi çekti.. Özellikle, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, çeşitli iddialar üzerine Diyarbakıra gönderilen Müfettişlerin soruşturmalarda yanlı, yanlış, aklama odaklı davrandıkları.. Ve bunu da; rant-çıkar, menfaat teminiyle yaparak, Bakanlığı yanıldıklarına ilişkin!
***
İhale ve usulsüz işlemleri irdelemeden tabiri caizse aklama kılıfına ya da yargısız infaza odaklanmışlar.. Adli mercileri de, düzenledikleri raporlarla, yanıltmışlar!.. İşte tüm bu kirli çark ve kirli eller Bakanlık tarafından talep üzerine mercek altına alınarak, soruşturma açılmış.. Bunu yapan da, İl Müdürü Murat Küçükali.. Olması gerekeni yapmış yani.. Küçükali, tüm olup bitenlere karşı beyanı ise şu; herkes yaptığının hesabını verecektir?
***
Geçmişte yaşananlar, hal-i hazırda olup bitenler, 1 yıldır görevde bulunan Küçükalinin de beyanı.. Yekün noktasında şunu söyletiyor insana.. Haydi hayırlısı.. Bekleyip görelim? Tek beklenti, Sağlıklı ve kaliteli bir eğitimin temini Bekleyip görelim; güzel işler olur inşallah..
***
ET BALIK KURUMUNDAKİ DEĞİŞİM?
Yazmıştık geçtiğimiz ay; İl Müdürü değişti?.. Ama neden, niçin değiştiği muamma idi! Bir keyfiyet mi, bir kadrolaşma mı, yoksa iddia edildiği gibi; akçeli işlere meyilden mi?! Malum deniliyordu ki, depo kiralama işleri biraz çetrefilli imiş!.. Ki Bakanlık müfettişlerinin, incelemesiyle alındı.?!
***
8 yıldır bir fiil, İl müdürlüğü görevini yürütüyordu Hamdullah Güven.. Şimdi açıkta.. Güven, iddiaları haksız ve iftira niteliğinde, görüp işi yargıya taşıdığı söyleniyor Ki kendisine dair görevden alınmayı da, durdurma kararı alımı noktasında, dava açmış.. Süreç neyi getirir göreceğiz..
***
Peki, yerine atanan kim!? Hüseyin Altun. Bingöl İl Müdür Yardımcısı.. Memleketi mi?!.. Trabzon.. Neyse, Genel Müdür Diyarbakırlı, Mustafa Kayhan.. Kentin gündeminde, müdür değişikliğinden daha çok, konuşulan OSBye taşınması halinde, onlarca dönümlük arsası, ne olacak?..
***
BAŞLADI, SAYISAL TARTIŞMA!
Her seçim arifesinde aynı tartışma!.. Sokak jargonuyla; benim mitingim, senin mitingini döver hesabı İki gündür, Diyarbakırda konuşulan, mevzu HDPnin İstasyon meydanındaki mitingine katılım, oranı.. Gören soruyor, mesaj ve sosyal medya üzerinden de; size göre kaç kişi vardı, meydanda?
***
Bu arada bir dizi fotoğraflar paylaşılıyor.. Sağlı, sollu, önlü, arkalı, tepeden, çekilmiş resimler görüntü videoları..! Kaç kişi var bu alanda; denilip duruluyor.. Tabi, mitingin ilk saatlerine dair görüntü paylaşanlar da var.. Yani, kimi kendine göre kalabalığı, kimi ise kendine göre katılım düşüklüğünü, körüklemeye çalışıyor..
***
Netice derseniz; sayısal rakam merakını ortadan kaldırmak için, artık miting alanlarına turnike kurulsun, bu tartışmalar da son bulsun!.. Ancak şunu unutmamak lazım, son sözü söyleyen miting alanları değil, sandıktır..
***
SİZ MÜNAFIKSINIZ!
Bu ifadem, dostunu, dostuna karşı, kinlendirmek, aralarına husumet ve küskünlük koyma gayreti içerisinde olan, cibilliyeti bozuklaradır!.. Dostu dosta kırdırmak!!.. Ne yazık ki, çoklar bunlardan.. Düşünün, bir yazınızdan bir kelime cımbızlanarak hiç alakası olmadığı halde; bak dostun seni kast etmiş, bak dostun bu kelime de seni ima ediyor deyip, şeytani fikriyatla, kendi kinlerini kusuyorlar.. Bunlara çok söz söylemeye gerek de yok..
***
Eğer ki, dost bellediğin dostun, fitneci münafıkın algı üretici sözlerine inanıyorsa, ne diyeceksin kendi bilir!!.. Dostuna, kimi kast ettin diye sorma gereği duymuyorsa.. Neyse; sosyal medyada tıklama rekoru kıran fecaat iddiaları içinde barındıran karamelek rumuzlu hesaptaki anlatılanlara bakarsa; ne dediğimi anlar Adliyenin kapalı odalarını aşındıran yemekçi-ler-i!!!
***
Sanırım artık, kafe ve restoran kavramını kullanmalıyız!.. Dost ne der?!.. Der ki; sen kendini biliyorsan, bil ki kendini bilmezlerin söyledikleri, anlamsız ve kifayetsizdir
***
GÜNÜN SÖZÜ
Azıcık tarih, biraz da sosyoloji ve bilim, iki tutum da felsefe, inancın çatısı altında, kendini ikmal ederse!!!
Failed to load the video