Ne yazık ki, ilin de, bölgenin ve ülkenin hal-i pür melali, çok derin mevzuların girdabında, derbeder!.. Zaafiyetler, keyfiyetler havada uçuşurken, yolsuzluk ve usulsüzlükler ise gırla.. Tabi bir de üretilen algı operasyonlarıyla, hakikatlerin üstünün örtülmesi var.. Konuşulması gerekenlerin, gözardı edilmesi var ki; nasıl şeytani bir akıl dedirtiyor?
***
Önce, Diyarbakırdan bir kaç not aktarmak istiyorum!.. Sağlık kurumları.. Özellikle de, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi.. Bir türlü sağlıklı bir işleyiş ve sağlıklı bir hizmet üretme kulvarına girmedi.. Sürekli sağlıksız ve usulsüz iş ve işlemlerle gündemde.. Bir tarafta idari, diğer tarafta sağlık hizmetleri ve çalışan hekimlerin bir kesimindeki; kapital zaafiyet
***
Malum, sağlık raporlarıyla hayli gündem oldu!.. Bir taraftan idari diğer taraftan da adli yönde; tahkikat altına alındı.. Adli süreç işliyor ama idari yönde; ne oldu, ne bitti meçhul!.. Sağlık Kurulunun bilgi bankası olarak bilinen, ana bilgisayarının müfettişlerin Diyarbakıra intikal ettiği gece; çalınması hadisesi hala gizemini koruyor.. Kim çaldı, niye çaldı, fail kim meçhul?..
***
Neyse!.. Benim bir süredir yoğun olarak aldığım şikayetler var.. Özellikle Gazi Yaşargil Hastanesinde, bazı cerrahi müdahaleler de, hastayı ve hasta yakınını söğüşlemeye yönelik, ücretler talep ediliyor.. Halk deyimiyle; bıçak parası alınıyor.. Yani ya parayı verirsin, ya da neşteri vurmam?..
***
Başhekimlik ve İl Sağlık Müdürlüğüne, mevzularla ilgili şikayetlerin ulaştığı bilgisi var.. Ancak, buna rağmen herhangi bir işlemin yapılmadığı yönünde de, tepkiler var.. Neden acaba?.. Estetik mi, kulak mı, burun mu, ya da diğer cerrahi müdahaleler mi; genel bir tahkikat şart..
***
KADIN DOĞUM HASTANESİ..
Ne yazık ki, Diyarbakır Kadın Doğum Hastanesi beterin beteri bir şekilde, harap!.. Denir ya bi gör, ondan sonra konuş!.. Gördüm, gezdim, bizatihi bazı mevzulara da birebir şahit oldum.. Hatta ilgili ve yetkilileri de, gördüğüm ve yaşadıklarım konusunda bilgilendirerek, uyardım ne bu hal diye?..
***
çünkü, hastane demeye bin şahit lazım.. Dört bir tarafı dökülüyor, tavanlar mı, duvarlar mı, her yer yıkık, dökük!.. Muayene salonundan, doğumhaneye, hastaların yatak odalarına kadar; hiç bir şekilde hijyenik ortam olmadığı gibi bilakis; kirlilikten geçilmiyor.. Mikrop yuvasından beter. Sağlıklı gelen, sağlıksız çıkar..
***
Yataklar kirlilik içerisinde; kan lekeleri, çamura batırılmış gibi.. Nevresimler, örtüler ha keza.. Hele ki, dolaplar, masa ve sehpalar, koltuklar kir pas içerisinde, yıkık dökük.. Haşereleri saymıyorum bile?.. Sanırsınız ki Ütopyadaki bir hastane?.. Ki farkı yok.. Yerlerin ve duvarların kirliliği.. çöplerin dışarıda olması..
***
Anlayacağınız, Diyarbakır Kadın Doğum Hastanesi bitmiş!.. Ki, Sağlık Bakanlığı ya da bir başka sağlık kurumu sıradan bir denetime tabi tutsa, gelenlerin tutacağı raporla; kapısına kilit vurur.? Bu kurum; sağlıksız diye! Vaziyet; hastanenin fiziki durumu ve işleyişiyle alakalı..
***
Peki, hastaya müdahale eden sağlık personeli ve hekimlerle alakalı durum ne?.. Diyeceksiniz ki, batık bir hastanenin ilgili ve yetkilileri de, aynı kulvarda olur.. Al birini vur ötekine misali.. İşte onu da, Cimere yapılan bir şikayet mektubuyla aktarmak istiyorum.. Hastanın ismi bende saklı.. Kaldı ki, şikayeti üzerine de soruşturma başlatılmış
***
-Hastaneye, 6 haftalık iki gebeliğim sırasında kanama şikayeti ile başvurdum. Yapılan ilk muayenin ardından düşük yaptığım ve kürtaj olmam gerektiği tarafıma iletildi. Bu sebeple hastanenin 7. Katında bulunan işlem alanına kanamalı halde tekerlekli sandalye ile götürüldüm.
***
Kata çıkınca yürüyemeyecek durumda olmama rağmen hasta bakıcı bana sandalyeden kalkıp ayakta beklemem gerektiğini iletti. Ben de buna karşılık ayakta duramayacağımı belirttim. Bana yapacak bir şey yok dendi, tartışma çıkmaması adına ebe işi devraldı ve tekerlekli sandalye ile işlem odasına götürüldüm.
***
Götürüldüğüm yerde hiçbir personel yoktu, ebe uzun bir süre personeli aradı. Daha sonra hasta bakıcı personel ile Doktor Özgür Adıgüzel geldi. Bilincim açık olmasına rağmen ne işleme dair bir bilgilendirme yapıldı ne de anestezi ile ilgili bir sorgulama yapıldı.
***
Götürüldüğüm işlem odasının steril olması gerekirken nerdeyse tüm ekipmanlar kırık, odanın penceresi açık ve her yer kirli. Doktor hiçbir bilgilendirme yapmadan direkt işleme başladı. İşlem öncesi anestezi verilip verilmeyeceğini sormama rağmen hiçbir cevap alamadım.
***
çığlıklarla doktordan anestezi uygulamasını, sedasyon yapmasını istememe rağmen hiçbir şekilde dikkate alınmadım. Hiç bir şekilde uyuşturulmadan, canlı canlı kürtaj yaptı. İşlem bittikten sonra müşahade odasına götürüldüm. Oda kirlilik içerisinde. Yataklar kırık, komidinler kullanılamaz haldeydi.
***
Yaşadığım acının yarattığı travma sebebiyle neden anestezi verilmediğini sorduğumda; mesai saatleri dışında anestezi yapılmıyor yanıtını aldım. Doktor hiçbir şekilde ilgilenmedi. Şikayetçi olmamız sebebiyle, hastane yönetimi olaya dahil oldu. Onlara da aynı şekilde neden bilgilendirme yapılmadığını, neden anestezisiz bu işlemi gerçekleştirdiklerini sorduğumda; karnın aç değildi, değil mi aç olmazsan anestezi yapılmaz yanıtını aldım..
***
Kendilerine aç olup olmadığı ile ilgili bir bilgi, beyan alınmadığını söyledim. Sonra anestezi verdiklerini fakat benim hissetmediğimi, anestezinin tutmadığını ilettiler. Ben inatla sedasyonun neden yapılmadığını sorduğum zaman da, atar-topar anestezi almıştır kağıdını imzalatmaya çalıştılar.
***
İşlem sırasında işlemi yapan Dr. Ö. A.nın işlemi yapma yetkisi olduğuna ve uzmanlığına dair kanıt istemekteyim. Bunun yanında söz konusu doktorun tarafımı bilgilendirmemesi, ihmalkarlığı, ilgisizliği ve sorumsuzluğu sebebiyle gerekli cezai yaptırımların uygulanmasını talep etmekteyiz.
***
Hastanenin sağlık koşullarına uyumsuzluğu, hastane yönetiminin ve doktorlarının ihmalkarlık ve ilgisizliği, personellerin ciddiyetsizliği ve kötü muamelesi sonucu yaşadığım travma sebebiyle dava açacağımı belirterek, sorumlular hakkında işlem yapılmasını istiyorum.
***
Bir not ta!.. Hasta yakınlarının beyanı.. Özellikle doğum esnasında hastalara yoğun şekilde, küfre varan hakaretlerin yapıldığı.. Bir taraftan acı içerisinde kıvranırken, diğer taraftan sağlığınla ilgilenmesi gerekenin; sana etmediği laf kalmasın?. Ürkütücü..
***
Velhasıl, Diyarbakırın iki önemli sağlık kuruluşunun hal-i pür melali, bu minvalde.. Bakalım, bu yazı ve yapılan şikayetler sonrasında, muhataplar ne diyecek?.. Oturdukları koltuğun gerekliliğini mi yerine getirecekler, yoksa böyle gelmiş böyle gidecekler mi diyecekler.. Bekleyip görelim..
***
ERGANİ BELEDİYESİ NE ALEMDE?..
Bu minvalde çok soru alıyorum?!Yanıtıma gelince, vallahi ne diyeyim.. Vaziyet çok derin mevzuları içeriyor.. Ne alemden daha çok, her alem mevcut görüntüsü veriliyor?.. Neyse; önümüzdeki günlerde bu kulvara dalıp, efor sarf edeceğiz.. çünkü geçtiğimiz günlerde bana ulaşan 4-5 sayfalık bir dizi iddia ve de itham içeren bir ihbar mektubu geldi.. İçerik, yenilir yutulur değilAma önce, teyitler gerekli.. Şimdilik bu kadar diyelim
***
GÜNÜN SÖZÜ..
Makam işgal edenin zihni şahsi menfaate odaklanmışsa otorite beklemek abes olur
Failed to load the video