Soru şu;
ABD "Şam'ı" vuracak mı?
BM'nin "ketumluğu" neden?
Cevap net değil.
Hal-i hazırda ikilem hsıl.
Ama seyir, "müdahalenin" olacağı yönünde.
O da nasıl bir şekilde olur "o" biraz meçhul.
***
Zaten, Suriyedeki "Devlet terörünün" azıya vurması.
Son olarak, "Kimyasal silah" kullanılması.
Yüzlerce çocuğun katledilmesi.
Bu vahşetle oluşan tepkinin dozunun artması da "belirsizlikten" kaynaklı.
Kan gövdeyi götürüyor "müdahale" nerede?
***
Tabi.
Müdahale önemli.
Ama bir o kadar da önemli olan; "Şam" vurulursa ne olur?
Özellikle Türkiye açısından!
Şam'ın Diktatörü Esed!
Özellikle kendisine yönelik "dış" müdahalede, Türkiye'ye karşı Hasımane tutumu nasıl olacak?
Elbette ki, müdahalenin şekline bağlıdır.
Ama ilk etapta, "ABD'ye karşılık" verecektir.
***
Sanmıyorum ki;
Irak'ta yaşanan müdahalede Saddam gibi "kaçsın."
Gemiyi ilk terk eden "fare" olarak teslimiyet içerisine girsin.
Direnecektir.
çünkü Esed'e "bel" çıkanlar var.
Hem ülkesinin içerisinde.
Hem de, dış destek.
Özellikle; Rusya, İran ve çin.
Ki Avrupa'nın bazı ülkeleri de yok değil.
Hele ki, "Siyonizm".
Görünmeyen, destekler de ayrı!
***
Şimdi, Rusya!
Özellikle Suriye'deki "Askeri Üslerinin elinden gitmesini ister mi?
İstemez!
çünkü biliyor ki;
Oradaki güç ve üs yapı onun Ortadoğu'daki varlığı kadar önemlidir.
Akdenizde de "harekt" alanı, en büyük güç dengesidir.
Ya bir de İran'ın "güç birliği."
Sıranın kendisine gelebileceği algısıyla; "rıza" gösterir mi?
Sanmıyorum.
***
O zaman;
Suriye'ye olabilecek müdahale şekli ciddi bir hassasiyet ister.
Yani; "konsept" önemli.
Eğer ki ABD.
Ki, Obama hal-i hazırda Esed'i devirmeye yönelik operasyon için "karar sürüncemesinde" seyrediyor.
Ancak müdahaleyi "Askeri" harekatla sınırlı tutarsa.
Kara harektı değil de sadece, Esed'in Şam'daki kararghına "füze ve bomba" ile müdahale ederse.
Kısacası; "sınırlı" kalırsa!
***
Esed'in "gitmesi" noktasında nasıl bir sonuç geliştirir şimdilik bilinmez.
Ama şunu ifade edebilirim.
Müdahale bu şekilde olursa.
Suriye'den, Türkiye'ye yönelik ciddi bir "tehdit" gelişmez.
Ama!
Ankara "bir iki günlük, üç beş füze" olarak müdahale istemiyor.
Kapsamlı.
Bu da, farklı bir mülahaza ister.
Ancak, İsrail'in "sinsilik" arz edici Ortadoğu planı unutulmamalı.
Özellikle çok konuşulan "Büyük İsrail devleti" ikmali.
Gelişen; müdahaleyle "organize" edilirse.
***
Fırsat bu ya.
O zaman!
Müdahale şekli de,
ABD'nin yansıra İsrail'in de saldırıya geçmesi; "vahim" bir ortam yaratır.
Ki bu da Ortadoğu'daki ülkeler açısından "delilik ve intiharların" peş peşe gelmesi demektir.
Bir taraftan NATO.
Diğer taraftan Birleşmiş Milletler.
Aynı zamanda, İslam ülkeleri.
Ve Esed'in "diktatörlük" sevdası.
Tüm bu etkenlerin birleşmesiyle; Ortadoğu "kan gölüne" döner.
***
Hele ki; varlığını ispata çalışan "örgütler" hal-i hazırda cirit atıyor iken.
Oluşacak kaotik ortamdaki iştah kabartıları da malumunuz.
Irak'ta,
Lübnan'da, Suriye'de, Filistin de. Ve Ülkemizde.
Ortadoğu'da "savaşlar" kaçınılmaz hale gelir.
Sonuç itibariyle.
Suriye'deki "seyir defteri" kafa kopartacak.
Ama bu kafa; Esedle mi sınırlı olacak?
Yoksa "kafası" kopacak başka ülkeler ve liderler olacak mı?
Onu da;
Suriye'ye yönelik "müdahalenin" şeklinde ve seyrinde göreceğiz.
***
Evet,
Savaş tamtamları her yönde çalınıyor.
Hele ki karşı yönde;
Kulağa hoş gelen "Savaş'a hayır" sloganları atılırken.
Neden kimse;
"Silahlar" sussun, ülkede sulh sağlansın, "demokrasi" ikmal edilsin demiyor
Ve bunun için de; "çaba" sarf edilmiyor.
***
Diyeceğim.
Suriye üzerinden "yenidünya" şekli planlanıyor.
Esed'in "zulmü" bu harita çizimine "şahane".
Onun için;
Ülke olarak "Topun" ağzındayız.
çünkü,
Diktatör Esedin burnunun dibindeyiz...
Müdahale şekli,
Ne olursa olsun, Ülke olarak "etkileneceğiz".
Politikamız;
Bu etkilenmenin "azamisi" için olmalı.
Siyasi ve politik "hesaplara" yönelik değil.
***
MESLEKİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ İSYANI
MEB açıkladı.
Yeni öğretim yılı için; 40 bin öğretmen alınacak.
Atama bekleyen;
Binlerce öğretmen için "büyük bir müjde" oldu.
Ancak.
Bazı öğretmen için.
Özellikle "alınacak" branşlar noktasında.
Tabiri caizse; "sevinç ve müjde" kursaklarında kaldı.
çünkü kadrolar, branşlardaki açığa göre yapılmış değil.
Bazı bölümlere fazla.
Bazı bölümlere hele ki acilliyet isteyen açığı kapatma noktasında; "es geçilmiş".
***
Ki göz ardı edilen.
Es geçilen bölümlerin başında Mesleki bölümler geliyor.
Nitekim bu duruma isyan eden bir öğretmen adayından önceki gün çarpıcı bir mail aldım.
Gurbet Canpolat.
KPSSde önceki yıl kendi alanında 70. geçen sene de 13. olmuş.
Büyük bir başarı.
Atama beklerken, onun ifadesiyle, kontenjan listesinin yayınlanmasıyla binlerce teknik ve mesleki öğretmen adayı gibi şoka girmiş.
***
Tepkisini.
Ve MEB'e yönelik "çığlığını" şöyle ifade ediyor Gurbet Canpolat.
Birçok Meslek Öğretmen verilen sıfır kontenjanla ne yapacağını bilemiyor.
Ben geçen sene Türkiye 70. si oldum bu senede Türkiye 13.sü oldum.
Atanabilecek miyim hayır.
Bakan ve Müsteşar geçen gün bir haber kanalında "meslek liselerini unutmadık önem veriyoruz ve adaletli kadro dağılımı yapacağız" dedi.
İhtiyaç listesi yayınlandı!
Bizden açık olmasına rağmen koskoca sıfır kontenjan verildi.
Diğer branşlara bakıyoruz.
Binlerce kadro.
Ama okullara bakıldığında öğretmen fazlalığı yüksek.
Peki, bizden ihtiyaç ne kadar, diğer bölümler haricinde sadece motorlu araçlar teknolojisinde 190 adet (resmi) açık vardır.
1/3'ü ise 60 civarı yapar.
Geçen yıl toplamda 34 alım yapıldı.
Bu yıl ise neden böyle.
İsim vermek gerekirse Sabiha Gökçen Lisesi'nde 5 adet uçak gövde motor hocası eksik.
Buradaki eksiklik, piyasada uzman olmayan ücretli öğretmenler tarafından dolduruluyor.
Sonrada eğitimde kalite ve hizmet adı altında reklm yapılıyor.
Lütfen bu çelişkiyi gün yüzüne çıkarmanızı rica ediyorum"
***
Doğrusu.
Benim ulaştığım bilgilere göre "teknik ve mesleki" alanda ciddi bir öğretmen açığı var.
Düşünüyorum.
Bir yandan kendi otomobilimizi üreteceğiz diyeceksiniz?
Diğer yandan ihtiyaç olduğu halde motor, metal, mobilya, makine gibi bölümlerdeki öğretmen açıklarını görmezden geleceksiniz.
Bir de Meslek liselerini de "teşvik" etme gayretkeşliği içerisinde olacaksınız?
Yaman bir çelişki.
Eee.
Böyle bir eğitim politikası olur mu?
Yorum sizden.