Muhtarlar ve sokak çeteleri!
Eklenme: 7/11/2012 12:00:00 AM

Dün bir grup;

Mahalle Muhtarı ziyarete geldi.

Sebebi ziyaretleri de;

"teşekkür" mahiyetliydi.

Malum, geçtiğimiz hafta DEDAŞ Müdürü Nihat Nurbaki'nin, "görevden" alınması söz konusuydu.

Bazı, siyasilerin "irade" ortaya koyup, "değiştirilsin" diktasında olmaları nedeniyle!

Pek tabi ki;

Siyasilerin "görevden" alma girişimine yönelik "kriter" şahsın, "hizmet anlayışıyla" alakalı değildi.

Tamamen, "yandaş" odaklı bir senaryo idi!

***

İşte bu hal-i harap düşünce'den dolayı da;

Mahalle muhtarları durumdan haberdar olunca "tepki" koydular!

"Müdürümüzü istiyoruz" diye!

Biz de, onların bu "demokratik" tepkilerini, dile getirdik.

Dedik ki;

"DEDAŞ'tan elinizi çekin."

Mahalle muhtarları,

Ve birçok vatandaş bunu söylüyor.

"Yandaş değil, hizmet yapan, halkı bilen, tanıyan ve sayan kişiyi istiyoruz."

***

Bu girişimle ciddi bir kamuoyu oluştu.

Gerek Diyarbakır ekseninde,

Gerekse de, Başkentte "hayli ses" getirdiği gibi, kamuoyu baskısıyla yanlıştan dönüldü.

Hükümet nezdinde,

Enerji Bakanı,

TEDAŞ Genel Müdürlüğü,

Ve pek tabi ki Diyarbakırın "siyasileri", hakikate ikmal olunca, "vatandaşın dediği" oldu.

DEDAŞ Müdürü Nihat Nurbaki "görevine" devam kararıyla, makamına döndü.

Yani, şuan "görevinin" başında Nurbaki!

***

Anlayacağınız bir kez daha;

Halkın yani milli irade "gücünü" ortaya koydu.

Demek ki,

Demokratik, çağdaş ve toplumsal "bütünlük" içerisinde.

En önemlisi de,

Hakikate dayalı, "istek ve talepler" ortaya konulunca.

Engellenmesi noktasında; hiç bir güç set olamaz.

Başarı da elde edemez.

Bu şiarla "ortaya konulan tepki" sonuç verdi.

Haklılığın;

Ortaya konulan "paydaşlığıyla", dün Muhtarlar ziyarete geldi.

Ve bizlere "teşekkürlerini" dile getirdiler.

***

Buarada;

çay, kahve ve su, derken koyu bir sohbet gelişti muhtarlarla!

Mahallede yaşanılan!

Semtte ne var, ne yok noktasında bir sorum oldu.

Hani derler ya;

Bir dokun bin ah işit misali.

Muhtarlar meğerse "gırtlağa kadar" dolu.

"Bıçak kemiğe" dayandı noktasında.

Özelliklen de,

Hırsızlık, kapkaç ve uyuşturucu.

Son zamanlarda,

Artan haraç almaya yönelik "mahalle ve semt" çeteleleri.

***

Ekseriyetiyle de Bağlar ve Sur içi ile Kayapınar!

Yenişehir'in de, bazı bölgeleri.

Bu mahalle çeteleri tarafından adeta "kurtarılmış" bölge ilan edilmiş.

Kimse dokunmuyor,

Kimse ne oluyor demiyor?

Yasadışı tüm işler semtlere göre "tek elden, tek komite" tarafından yürütülüyor.

Ellerinde, bellerinde, koca koca satırlar, silahlar var.

***

Muhtarlar.

Bırakın,

Bölgede yaşanan terör ve şiddet ortamını!

Halk bu "çetelerin" terörü altında, inim inim inliyor diyor!

İnsanlar korkuyor!

çarşıya çıkmaktan, penceresini açmaktan, balkonunda oturmaktan, korkuyor.

İşyeri sahibi,

Semtin tanıyan ve semt sakinlerinin bildiği biri değilse "vay" haline!

Üşüşürler başına!

50 lira için gözünü kırpmadan, "adam vuruyor".

***

Tabi,

Bunları anlatırken, "sosyo-ekonomik" durumdan söz ediyorum.

İşsizlik,

Açlık ve sefalet, beri yanda "göç" ve diğer olumsuzluklar.

Bölünmüş aileler.

Sebep-i mucibesi bu diyorum.

Açlığın ve işsizliğin olduğu yerde; "her türlü" suç ve suç nev-ileri türer diye!

***

Muhtarlar,

Bu yönde kısm-i olarak hak verirken.

Diyorlar ki,

Bu çeteler öyle "aç-yoksul" insanların çocukları ya da gençleri değil.

Birçoğu varlıklı ailelerin çocukları.

Bazıları,

Kentin tanınmış insanların, çocukları.

Siyasiler.

İşyeri sahipleri hatta işadamının çocuğu bile var!

***

Diyorum ki, özentiye dayalı olmalı!

Kimi özenti,

Kimi bilinçli, kimi de "dikte" edilmiş!

Peki, Polisin bu konuda aktifliği yok mu?

Var.

Ama yeterli değil.

Bazı semtler acısında da ima ediyorlar; "birileri" göz yumuyor!

***

Söze bir muhtar giriyor.

Örnek veriyor.

Başbakan Erdoğan Diyarbakır'a gelmeden önce, "hırsızlara" yönelik operasyonlar yapıldı.

Bir hafta önce.

Bağlar'da bir "tane hırsız, kapkaç ve çete" kalmadı.

Şimdi;

Yine Cirit atıyorlar...

Bağlar'ın,

Ara sokaklarına siz karanlık bastıktan sonra "giremezsiniz".

***

Tabi,

Bunları anlatırken, "sitem de" etmiyor değiller.

Niye yazmıyorsunuz diye?

Her gün yazın

Doğrusu,

Bende "bu kadar aşırı ve abartı olur mu" diye, karşı reflekste bulundum.

Zaman zaman yazıyoruz-çiziyoruz.

Özelliklen de; "uyuşturucu" kullanımının artışına ve kapkaç ile hırsızlıklarla alakalı.

Ancak,

çetelerin "türemesi" satırlı, bıçaklı silahlı grupların "teşekkülü".

Biraz durgunluk yarattı bende.

***

Eee.

Ne diyelim, muhtarlar "daima" sokakta.

Ve pek tabi ki, "muhataplar" sokakta olup-bitenden.

Beyanları bu.

Bizden de, "etkili ve yetkili" makamlara "hassasiyet" çağrısı.

Ve aynı zamanda; görev hatırlatması!

Muhtarlar.

Eğer yaşanan şiddet ortamından;

Ahali muzdaripliği bırakıp, "sokaktaki çetelerin" korku ve endişesi içerisinde.

Diyorum ki;

Birileri sorgulamalı ve tabi ki sorgulanmalı!

çünkü,

Bu hal-i vaziyetle, "imaj" yerlerde sürünüyor.