..Ve izin zamanı geldi
Gazete
Televizyon
Programlar
Aralarında mekik dokuduk
Seçimler
Bölgedeki vukuatlar
Günlük hadiseler
Yani koştur da koşturduk..
Yazdık
çizdik
Yorumladık; nefes kesici bir halle sizlere sunduk!
Gerildik
Sevindik
Kuşkular üzerine; ortamlara dhil olduk
Ama!
Mesleğin ulvi değerleriyle; hareket ettik
Gecede-gündüz demeden
Azıcık yorulduk
İşte bu yorgunluğu atmak; adına müsaadenizle diyorum..
Kısa bir süreliğine yokum
Tabi ki; köşede olmayacağım.
Ama, gazetenin muhtevasını soluyacağız..
Kopmak yok..
Kısacası; hadi bana eyvallah..
Gelip de görmemek..
Gidip de gelmemek, hakikatiyle hakkınızı helal edin!
Hoşça kalın
***
YAVUZ ÖZÜR DİLEDİ
Ha böyle
Ağızdan çıkanı kulak duymalı
Hele ki sanatçı unvanı vaki ise
Toplumda örnek alınmalı
Hal, hareket ve sözleriyle
Neyse!
Yavuz Bingöl
Ben Manav Mehmet değilim, bilinçli seçmenin sözünden döndü
Özür diliyorum dedi
***
GAF MI, DİL SÜRçMESİ Mİ?
Koray Aydın; fena yakalandı
Dile kolay..
Akşeneri Parti liderliğine dönme iknasında olacaksın..
Seçmeni evin önünde toplayacaksın..
Koşturacaksın..
Yapacaksın..
Baskı oluşturup; geri dönüşe ikna etmeye çalışacaksın..
Ama, mikrofonların..
Seçmenlerin..
Ve evinin önünde, Akşenerin duyacağı şekilde..
Diyeceksiniz ki..
Liderimiz Devlet Bahçeli..
Ve böyle söze gireceksin..
Akşeneri unutacaksın..
Gaf mı?
Dil sürçme mi?
Dalgınlık mı?
Bilmem Fena bir yakalanma..
Ancak.
Bir de yuh çekme hali var.
O yuh çekme; Koray Aydına mı?
Yoksa Bahçelinin adının zikredilmesine mi?
Hangisi..
Hal bu iken..
Korayın Meclisin ilk gününde, Bahçeliyle sıcak diyalogu da insanın aklından geçmiyor..
O gün ne demiştim..
Siyasette husumet yoktur!
Öyle ya..
Koray Aydın Bahçeliye muhaliflik döneminde neler dememişti ki?
Her ne ise
Olur da bu kadar olmaz!
***
MUHALFET Mİ?
Bilaistisna
Hepsi
Ana
Yavru
Minik
İktidar karşıtı; tüm muhalefet
Hal-i hazırdaki; ruh durumları
Ya da siyasi; konum
Gün itibariyle
Söylenecek tek söz
Yapılacak tanımlama; tek ifadeyle
Arap saçı!
Kimin, kiminle ne iş tuttuğu belli değil
çünkü iç buhran var..
***
FAKİR VALİ...
Hazret-i Ömer (r.a)
Musula bir vali tayin eder.
Bir süre sonra, Hz. Ömer (r.a) Valiye mesaj gönderir
Der ki;
Musuldaki bütün fakirlerin listesini bana gönder!
Vali de liste hazırlar
Ama listenin en başa kendi ismini yazıp gönderir
Hazret-i Ömer listeye karşı şaşırır
Ve sonra, iki kişi görevlendirip Musula gönderir
Gidin; Valimin yaşayışını öğrenin diye
Giderler
Ve dönüşte bir rapor hazırlar
Derler ki;
Musulu gezdik.
Validen daha fakir kimseyi bulamadık.
Ekmeği suya batırıp katıksız yiyor.
Hazret-i Ömer (r.a), emir verir
Der ki; bütün fakir fukarayı doyurun
Valiye de; 1000 altın gönderir.
Vali, gönderilen altınları alıp eve götürür..
Ve hanımının önüne döker..
Der ki:
Hazret-i Ömer (r.a) bunları gönderdi, ne yapacaksan yap!
Şu on taneye, hemen pazardan şunları şunları al, gel!
Kalan ne olacak?
Lzım oldukça kullanırız.
İzin ver, bir iş ortağı bulayım, parayı işletsin. Hem altınlar kalır, hem kr getirir.
Hanımı kabul eder.
10 altınla hanımın istediklerini alıp, kalanları, fakir fukaraya dağıtır.
Eve gelince hanımı sorar:
Ne yaptın?
Altınları ortağa verdim.
çok iyi. Kr ne zaman?
Ayın başında.
Ayın başında, hanım sorar:
-Kr nerede?
-Daha ölmedik, ölseydik Cenb-ı Hak verecekti.
Ben altınları fakirlere dağıttım;
çünkü Rabbimden daha iyi ortak bulamadım.
Hepsi beni kandırıyordu; ama Rabbim kandırmaz.
Bire 700 verir, 7 000 verir; ama tam verir.
Epey kavga gürültüden sonra kadın; Bugüne kadar çektiğimiz yetmiyormuş gibi, bir de altınları fakirlere vermişsin.
Biraz yüzümüz gülecekti, yine fakir kaldık, diye kocasını evinden kovar.
Vali, yatmak için bir arkadaşının evine gider.
Birkaç gün geçtikten sonra, hanımlar valinin hanımına gelip; Sen yanlış yaptın. Adamcağız kendi evinden de oldu. derler.
Kadını yumuşatırlar.
Sonunda barışırlar.
Vali eve gelir.
Hanımı der ki:
Halife bir daha gönderirse ne yaparsın?
Aynısını yaparım. Eğer benim gördüklerimi görseydin, benden önce dağıtırdın.
Ne görüyorsun?
Sevindirdiğim her bir fakir için, Allah Tel gökten bir nur indiriyor, o nur güneşi karartıyor.
O nurları gördükten sonra, mümkün olsa, daha fazlasını veririm.
Vesselam..
İşte bize de; böylesi valiler ve idareciler lazım!
Ama nerde diyeceksiniz?
Kaldı mı?
Şimdi;
En zengini!
En tepeden bakanı
Halkını en önde öteleyen
Keyfiyet içerisinde
Neyse
Buraya aldım; Fakir Valiyi!
Umarım bürokratlarımız..
Özellikle son dönemin atanmışları
Ders-i ibret noktasında; okurlar
Mahiyetli bir not almışlıkları olur
Ve kendilerini; çek ederler
Biz kimiz?
Biz kimin valisiyiz?
Bu halk, bizim neyimiz!
çünkü şu an için en büyük ihtiyaç duyduğumuz; noktadayız!
Böylesi idarecileri arıyoruz..