Dün, Bir Vakfın "hayat hikâyesini" buraya konu etmiştim! Demiştim, Hakikatı hâsıl bir mevzu. Ama ben, "hikâye" diye, söyleniyorum. Tabi, Devlet-i Alliye'den haber gelirse, hikâyenin hakikatı vaki olur demiştim. Şuan ses yok. Ama, Kent ahalisinde. Özellikle, "hikayeden" hakikat çıkaranların çokluğu. Mevzuuyla alakalı, Bir hayli tepkiler, hele ilişkilerle ilgili aldığım bilgiler. İnanılmaz. Meğer "hikâyenin" içerisinde de hikâyeler varmış.
* * *
Dediler ki; Siz "Vakfın" hayat hikâyesinden bahsediyorsunuz. Peki ya, Bu vakfı çekip-çevirenler nerde? Bir de, O aktörlere bi bakın. Kim dün nerdeydi, bu gün nerde? Yani anlayacağınız; Vakıf hikâyemiz öyle görünüyor ki bir "hayli" derin? Neyse! Duruma, Vakıf olan hassas okurlardan gelen "notları" topluyorum. Kısa zaman içerisinde, Zincirin halkalarını bütünleştirdikçe, onu da konu edip burada sizinle paylaşacağım.
* * *
FAALİYETTE KAÇ VAKIF VAR?
Söz, Vakıflardan açılmışken, şu bizim İl Vakıf Müdürü'ne bir çağrım var. Sevgili, Metin Evsen'e. Bir önceki, İdareciden istemiştim, şu bizim Diyarbakırımızda "resmi" faaliyet gösteren, kaç vakıf var? Ve bunların, Sermaye ve "faaliyet" alanları nedir diye? Hatta, Resmi yazı ile talep etmemi istedi. Onu dahi ilettim, "ketum" kaldı. Buarada, Öyle "Bilgilendirme" yasası, uygulanıyor diye, kimse de böbürlenmesin. Yok öyle bir şey. Dilekçeye, Bir ay içerisinde cevap vermek, ya da "bilgilendirme" yapmak.
* * *
PAŞA HAMAMI NE OLACAK? Ben, Buradan yenilemek istiyorum, şu "bilgilendirme" talebimi. Evsenin de, Hassasiyetini bildiğim için, mutlaka "bahse konu" istemimizi yerine getirir. Diyarbakır'da, Kaç tane "vakıf var ve bunların faaliyet alanı nedir?" diye. Bekliyoruz. Bir de, Şu Sur içinde bulunan Melikahmet Paşa Hamamı. Tarihi, Ve Vakıflar İl Müdürlüğüne bağlı değil mi? Sanırım bağlı. 4 bin 500 yıllık bir yapıt. Denildiğine, Göre 1567 yılında Mimar Sinan tarafından inşa edilmiş.
* * *
Ne yazık ki, Bugün "haraptan" öteye, yerinde yeller esiyor. Bir kaç, Duvardan başka bir yapı yok. Neden, Restorasyon edilerek, "tarihi" bir yapı olarak, kent kültürüne kazandırılmadı? Korumaya alınmadı. Buarada, Bir önceki İl Müdürü Yakup Aktürk döneminde "buranın" kiraya verildiği doğru mu? Yani, Seyyar satıcıların tezgâh açmaları için, şuan orası mekân olarak kullanılıyor. Meçhul bir hal. Eeee. Vakıf malı bu. Tanrı mülkü ama Vakıflar idari yapı olarak "o idrakte mi?". Bence değil. Yoksa bu kadar "şaibelerle" sürekli, anılıp, gündeme gelir miydi?
* * *
DİYARBAKIR EVİ SUÇ EVİ OLMUŞ?
Tarihi, Yapılardan yol alırken, şu Diyarbakır Evi'nin hal-i durumu ne berbat? Tabi, Peşin ifade edeyim. Buranın, Vakıflar Bölge Müdürlüğü'yle bir alakası yok. Etkili, Ve yetkili zevatı, ilk etapta Kültür Tabiat Varlıkları Koruma Müdürlüğü. Sonra, Suriçi Belediye Başkanlığı. Diğer yandan, İl Turizm Müdürlüğü. Biri, Yapının sorumlusu, diğeri yıkımın muhatabı. Diğeri, turistik. Ziya Gökalp Mahallesi'nde bulunan tarihi Diyarbakır evi. Şimdiler de, Mahalle sakinleri için "korku" ve suçlu barındıran bir mekân haline gelmiş.
* * *
Ahali diyor ki. "Ya yıkın, ya da restore edin". Ancak, Görüldüğü kadar "o tarihi Diyarbakır evin" bu hale gelişi "tarihi" bir katliamdır. Değil, Tarihi yapıya tecavüz, alenice işlenmiş bir cinayet diyebilirim. Düne kadar, İş görür haldeydi, bugün harap! Buarada, Bilindiği kadarıyla Suriçi "sit alanı" olduğuna göre. Eski yapıların restorasyonu için de, "bedelsiz" ödeme projesi var. Neden, Suriçindeki "böylesi" tarihi evler, onarılıp, "kent" kültürüne kazandırılmıyor. Sebeb-i mücibesi ne? Yoksa, "İş bitirici" bir hal-i durum mu var ki, burası muteber alaka görmüyor. Evet, Cevap beklediğimi de ifade etmek istiyorum. Bu alakasızlık niye?
* * *
ŞU KANALİZASYONU ONARIN?
Bir, Uyarım da, DİSKİ'ye. Şu, Seyrantepe Kavşağı'ndan, Silvan köprüsüne doğru gidilirken. Haberiniz var mı; Patlayan kanalizasyonun hal-i durumundan? Günlerdir, Pis atık su akıyor, ana yola. Defalarca, Haber vermişler "gelin" kanalizasyon patlamış onarın diye? Kimse oralı değil. Havaların, Aşırı derecede sıcak olduğu şu zamanda "kanalizasyon" atığı. Ve içerdiği, Enva-i atığın ne kadar dehşetli bir atmosfer yarattığını her halde bilirsiniz?
* * *
Buradan, Vatandaşların ve semt esnafının adına bir çağrı da ben yapıyorum. Sevgili, DİSKİ yönetimi. Asli göreviniz. Bir iki eleman görevlendir. O kanalizasyon "patlağı" onarılsın. Semt sakinleri, Ve esnaflar "pis koku ve çevreye yaydığı mikrobik atmosferden" kurtulsun. Rahat bir nefes alsınlar. Tabi, Biz de haberdar olursak, iyi olur. Buradan, Deriz ki, DİSKİ duyarlılık gösterdi. Asli görevini yerine getirdi, kanalizasyon onarıldı, teşekkür ediyoruz diye. Hadi bakalım, kolay gelsin.