Maşallah.

Nazar değmesin!

Tabi, bin kere(!)

Ülkeye ve millete de "müjdeler" olsun.

Kazıklandık!

Ama Nihayet!

Evet, nihayet Mecliste "ittifak" sağlanmış oldu.

***

Hem de;

4 Parti birlikte, "topyekn" anlaştı.

Öyle fire-mire de yok.

Kıvıran da,

Karşı çıkan da, tepki koyan da.

Yan cebime koy diyen de yok!

El birliğiyle!

Gönüldeş-tereddütsüz; "okey" verdiler.

***

Merek ediyorsunuzdur?

İyi de, neden anlaştılar?

Okey verdikleri, mevzuu nedir?

Sırrı.

Hikmet-i mucibesi neye kadir?

Doğru.

Ama Sakın aklınızdan sıralı hadiseleri, getirmeyin.

Mesela, hemen "Yeni Anayasa'yı kafanızdan geçirmeyin!

Bu parlamento "yeni anayasayı" değiştirecek diye.

Kırmızıçizgi deyip, karşı çıktıkları maddelerde uzlaştılar.

Yok.

Hiç de böyle bir anlaşma sağlanmış değil.

***

Ha, bir de bilesiniz;

Ülkenin kanayan, "hadisesi" Güneydoğu.

50 bin insanın kanının akıtıldığı,

Milyonların yerinden, yurdundan edildiği,

Malı-mülkü elinden alınan yüz binlerin mağduriyeti,

Milli servet olan 400 milyar doların, heba edilmesi,

Dağlara, ova ve köylere bomba olarak, yağdırılması

Anlayacağınız;

Kaotik düzen yaratan, "şiddet" meselesine karşı duruş da değil.

***

Pek tabi ki;

Hükümetin çözüm süreciyle sağlayacağı,

Barışı,

Kardeşliği,

Huzuru,

İstikrar ve güveni, "elde etme" gayretine olan "kösteklikten" vaz geçmeleri de değil.

Öyle;

PKK çekilsen.

Silahlar, sussun, kardeşlik sağlansın "iradesine" bel çıkma da değil.

Tam aksine.

Bu yöndeki "hizip" ve provokatif siyasetlerinde tavizkar değiller.

***

Ülkenin,

Diğer kanayan hadiseler var ya.

Onlar da kafa yormuşluk değil.

Mesela;

İşsizliğin.

Yoksulluğun.

Geri kalmışlığın.

Bölgeler arası, "gelişmişlik" farkının giderilmesi.

Asgari ücretin artırılması.

İşçi ve memurun, "özlük" haklarının iyileştirilmesi gibi, önem arz edici sosyal meseleler de değil.

***

Aynı meyanda;

Açlığa mahkm olanlar.

Hele ki emeklinin maaşının artırılması,

SGK'nun iyileştirilme,

Özel hastanelerdeki fahiş ücret farkının düşürülmesi.

Sağlıkta "eşit" muamelenin sağlanması.

Velhasıl,

Bilesiniz bunların vatandaşın lehine dönüştürülmesi için de değil.

***

Toplumsal, travma yaşatan vakalar için mi?

Hayır.

Fuhuş mu,

Uyuşturucu mu,

Hırsızlık mu,

Kapkaç mu,

Yolsuzluk mu,

Rüşvet mi..

Veyahut ihale peşkeşliği mi?

Doğrusu;

Bunların bertarafına yönelik bir gayretkeşlik ittifakı söz konusu değil.

***

Biliyorum.

Giderek gerildiğinizi hisseder gibiyim.

Ne diyeyim.

Diyeceğim;

Tüm bu sıraladıklarımın hiçbirine.

Zerre-i miskal,

İlgilenen, ilgilendirilen bir mevzuu üzerinde ittifak kurulmuş değil.

***

Ya peki nedir, uzlaştıkları konu!

Evet,

Uzlaşmanın sırrını beyan edeyim.

"Vekile padişahlık kıyağı"

Yani.

Milletvekillerinin "finansal ve toplumsal haklarının" tavan yapılması.

İşte; uzlaştıkları ve anlaştıkları mevzuu; "kendi akçeleri".

***

Peki.

Yeni ayrıcalıklar neler derseniz?

Özetle sıralarsak.

Teklife göre,

Milletvekillerinin araçlarına hiçbir koşulda ceza kesilemeyecek.

Ayrıca vekil araçları trafikte ambulans ve itfaiye araçları gibi geçiş üstünlüğüne sahip olacak.

Bir de; özel araçlarıyla yedikleri trafik cezaları da meclis tarafından ödenecek.

Yani.

Bas gaza vekilim, bas gaza!

***

Bir de;

Protokoldeki yerleri de öne çekiliyor.

Validen sonra!

Ayrıca törenlerde, emekli vekiller için de yer ayrılacak.

Önemli bir başka ayrıcalık daha var.

O da, ömür boyu diplomatik pasaport hakkına sahip olacaklar.

***

Sosyal, tesis keyfiyetini kaçırmayalım...

Buradaki ayrıcalıkları da şöyle olacak.

Kamuya ait sosyal tesislerden, o tesislerin en üst düzey yöneticisinin imknları dikkate alınarak yararlanacak.

Her şey, beleş!

Sağlık konusunda da büyük bir kıyak var.

Hem mevcut ve hem de eski milletvekilleri için.

Ayna zamanda onların bakmakla yükümlü oldukları kişiler de.

"Estetik" dhil her türlü tedavi harcaması Meclis bütçesinden karşılanacak.

***

Ne kıyak ama!

Hani.

Halkın, "temsilcisiydiniz".

Hani, halktan "veklet" almıştınız.

Yemininiz de vardı.

Halka hizmet edeceksiniz.

Halkın istek ve taleplerini, huzur ve güveni için, çalışacaktınız.

Ama yok!

Ne oldu o beyler, sizin bir de ettiğiniz "yemin" vardı!

Velhasıl, bu bir saltanat kıyağı.

***

Biliyorum ki.

Siz okuyucular da, şunu söylüyorsunuz!

Ömer Bey.

Biz de sandık ki, "başka bir konudan" söz edeceksiniz.

Vekiller den, başka ne beklenir ki?

Haklısınız.

Bencillik patentini almışlardan; "ne beklenir ki?"

Bu kıyak organizasyondan başka!

Hayırlı Cumalar.