Geçtiğimiz;
Hafta buradan dillendirmiştim!
Diyarbakır,
Et Balık Kurumu'nda "neler oluyor?" diye!
Tabi;
Bunu derken, "yapılan" bir ihbar.
Ve gelen;
Bir E-Mail'den "yola" çıkarak sormuştum.
***
Kısm-i de olsa olup-biteni buraya, alıp sizinle paylaşmıştım.
Özellikle;
Kurum "yönetiminde" şiddete varan, "çekişmenin" yaşanması.
Müdür yardımcısı;
Hayati Altıntaş'ın "makamında" tartaklanıp, hastanelik edilmesi.
Ve bu kavganın;
Polise bilahare savcılığa intikal etmesi.
Altıntaş'ın "can güvenliği" şikayetine kadar, gitmesi.
Buarada,
Duydum Altıntaş, kendi tabiriyle "çeteden" kurtulmak için, tayin istemiş!
Diyarbakır'dan ayrılmak üzere!
***
En önemlisi de;
Kurumla alakalı, "yolsuzluk ve usulsüzlük" iddiaları.
Yani,
Adını siz koyun, yüzlerce "şaibeyi" ortaya koyan, iddialar söz konusu!
İşte bu iddialarla alakalı;
Şu günlerde Et Balık Kurumu tabiri caizse; "müfettiş" merceğinde.
Gerek,
Yargıya intikal eden, kavganın "idari" tahkikatı için.
Gerekse de;
Genel Müdürlüğe gönderilen, "bizdeki" mailde anlatılanlar için.
Soruşturuluyor.
***
Doğrusu;
Şuan için sonuç neye muktedir olur, onu bilmem...
Çünkü
Anlatılanlara göre, çok kez müfettiş gelmiş.
Ne hikmetse;
Her seferinde "şikâyette" bulunan, "mağdur" edilmiş!
İddianın,
Aktörlerine "dokunulmadığı" gibi, hatırı sayılır anılmış.
Kuşku hâkim.
***
Ama ne olursa olsun;
Sayfalar dolusu gelen maildeki "kirli ilişkilerle" alakalı anlatımlar yabana atılmaz!
Hele hele;
Olayların, yaşanan ilişkilerin,
İsimlerin,
Tarih ve makamla zikredilmesi.
Kimin,
Hangi siyasinin yakınıyla, "işbirliği" içerisinde olduğu.
Sıradan;
Hizmetli kadrosunda olan bir personelin, kurum müdürü kadar "yetkili" görünmesi.
Ve uluslararası,
İş Bağlantıları sağlama yönünde söz konusu kişinin, "rol" alması.
"Rant" temini.
Velhasıl;
Anlatılanlar yenilir-yutulur olmadığı gibi, "parmakta ısırtıyor".
***
Mesela;
Et Balık Kurumunun yıllık "Sakatat" ihalesi!
Yıllardır;
Aynı kişi, aynı isim ve aynı şirket ihaleyi alıyor.
Değişmiyor, kesintiye uğramıyor.
Farklı firmaların;
Katılmaması yönünde, "yasal olmayan" bir dizi organizasyonlara giriliyormuş.
Kurum, idaresi tarafından.
Ki son olarak Müdür Yardımcısı "Hayati Altıntaş'ın, tartaklanması olayı da, "bu işe" dayanıyor.
***
Her ne kadar,
Kurum Müdürü Faruk Kahraman, "ben yokum" diyor ise de.
Altıntaş'ı,
Döven iki müdür yardımcısı, Kahraman'ın "şahit olduğu" esnada yaşandı.
Altıntaş'ın iddiasına göre;
Ülke genelinde diğer firmaların da ihaleye katılması için, "liste hazırladığından" dolayı, tartaklanmış.
Demek ki;
Yıllardır kurulmuş "işbilir" tezgâhına, "çomak" sokulmak istenince!
Oradaki "çöreklenmiş" yapı, "şiddete" başvurup, "sen nasıl bunu yaparsın" demiş.
Zaten;
İddia edildiği gibi Diyarbakır'da "sakatatın" pahalı oluşu da; bundanmış.
***
Gelelim;
Kurum kasasından çalınan 200 bin lira para olayına!
Ki bu olay da;
Polise intikal ettiği için kesin bir hadise
Yani iddia ve söylenti değil.
Ancak garip olan;
Et Balık Kurumu'nun Muhasebe bölümündeki "kasadan" çalınan paranın, Kuruma ait olmaması.
Söz de,
Et Balık Kurumu'yla alakası olmayan, "bir kişiye aitmiş" para.
Dediklerine göre;
Sakatat'ların ihalesini alan, "şahsa" aitmiş çalınan para!
***
Garip.
Ne alaka.
Sormak lazım;
Kaydı olmayan,
Tutanakla teslim alınmayan,
Müteahhit'in,
Kuruma vermesi gereken para olmayan,
200 bin lira gibi yükle para, nasıl ve hangi gerekçeyle, "Kurumun Muhasebesindeki" kasaya konuluyor.
Ve ne tesadüftür ki;
O Paranın kasaya konulduğu gece, Et Balık Kurumu soyuluyor.
Tabi soygun;
Sadece ve sadece "O bölümde" ve "o kasada" bulunanlara oluyor.
Başkada bir yer soyulmuyor.
***
Ne yaman bir hal-i vaziyet değil mi?
Ne gören,
Ne duyan ne de bilen var?
Polis.
Ve Yargıdaki akıbetini şuan kim suçlu-kim mağdur bilmiyorum.
Ama görünen o ki;
O para halk deyimiyle "havadan gelen, suya gider" misali, "tanışıklı-dövüşe" gitti.
Karanlık bir tezgah.
Ava giden, avlanır misali.
***
Velhasıl diyelim.
Et Balık Kurumu'nda, "neler oluyor" yerine!
Bugünden itibaren;
Diyelim ki, "neler olmuyor ki?"
Baksanıza,
Bir hayli "organize" işlerin, "mekân edindiği bir kurum.
***
Aklıma gelmişken sormak istiyorum;
Diyarbakır Et Balık Kurumu'nun,
Rehberliğinde,
Diyarbakır'da kaç hayvan yetiştiricisi, ticaretini yapan şahsiyet.
Canlı,
Hayvan "ithalatını" yapmış, hangi ülkeden ne kadar, "hayvan" getirilmiş.
Pek tabi ki,
Bu hayvanları, "alıp-satan" kim?
***
Bir de;
Almanya'dan, Diyarbakır'a "ithal edilen" Angus canlı hayvan var mı?
Sorularıma, yanıt bekliyorum.
Çünkü bir hayli şaibelere dayalı bilgiler mevcut.
Bunların tetkiki de gerek.
Buarada, "etkili ve yetkili zevatı da", hassasiyete davet ediyorum.
Ne demişler;
Yangın olmayan yerden duman çıkmaz.