Bu soru,
15 yaşındaki Furkan Aslana reva görülen dramın, çığlığı.
Evet,
Furkan henüz 15 yaşında.
Hayatın, yeni filizi.
Ancak, hastalık ve kahredici, yaşam zorluğu, onu 11 yaşında yakaladı.
***
Okula gidiyordu.
Bir gün fenalaşıp, yere yığıldı.
Doktora götürdüler.
Ve orda;
Kendisi de,
Aslan ailesi de acı gerçeği öğrendi, Furkan SSPE hastası.
Halk deyimiyle; kızamık virüsünün beyinde yer edinmesi.
***
Furkan.
O gündür, bugündür adını bilmediği hastalık yüzünden yatağa mahkm.
Yarı felç.
4 yıldır bu acıyı yaşıyor.
Hem de en ağır şekilde, yüreğine ve iliklerine kadar.
Her geçen gün de ölüme doğru yol alıyor.
Vücudu günden güne eriyor.
Şuan bir deri-bir kemik misali yatağa mahkm!
***
Okulun en başarılı öğrencisiydi.
çevik ve atikti.
Öyle ki yerinde durmazdı, koşardı, oynardı.
Öğretmenleri severdi.
Ama şimdi;
Hastalık nedeniyle ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelip, bir bebekten farksız!
***
İşte dün,
Haber merkezinden Ayhan Yaşar arkadaşımız bu dramı görüntüledi.
Bugünkü;
Diyarbakır Söz Gazetesinin manşet haberi.
Aynen yazıya giriş kısmındaki soru çığlığı başlığıyla; Nerde sosyal devlet? diye soruyoruz.
Doğrusu;
Görüntüler gerçekten inanılmaz.
Yürek sızlatıyor.
***
Eskiden devlet imkn yaratmaz diye eleştirirdik.
Ama şimdi öyle değil.
Şöyle ki;
Devlet özürlüye, hastaya, yaşlıya, fakire, yoksula kısacası yardıma muhtaç olana sosyal devlet olmanın gerekleri icabı kanuni olarak her türlü hakkı veriyor.
Bağlanan maaşlardan, ilaç parasının karşılanmasına...
Ambulans uçak/helikopterden, hastaneden eve hasta hizmetine kadar birçok yasal düzenleme yapıldı.
Lakin tüm bunlar olurken değişmeyen bir şey var; o da bürokrasideki zihniyet.
İşte Furkan da bunun eziyetini çekiyor.
***
Bu kadar zor durumda olan bir çocuk ambulans bahanesinden dolayı ailesi tarafından omuzlara alınarak onca yol her gün kat ediliyor.
Gerekçe çok ilginç ve gayri ciddi.
Deniliyor ki; sokaklar dar ambulans sokağa giremiyor.
İyi de o sokakta, buna en güzel cevabı görüntüler veriyor.
Ambulans giremiyorsa o iş yerlerine eşya nasıl taşınıyor?
Velev ki ambulans girmesin, o zaman bu çocuk ölüme terk mi edilecek?
Böyle bir anlayış olamaz.
Benim zihnim, bu gerekçeleri kabul etmiyor.
***
Buarada;
Vali Mustafa Toprak, devletin sıcak yüzünü göstermiş.
Furkan için, ortopedik yatak için gerekenin yapılması yönünde ilgili kurumlara talimat vermiş.
Ancak ne hikmetse eve giden görevliler devletten çok devletçi kesilmişler
Diyorlar ki;
İmknlarınız iyi. Eviniz düzgün, yardıma muhtaç değilsiniz
İyi güzel de kardeşim senden gıda, para yardımı isteyen kim?
Furkanın istediği tek şey;
Hastalığından dolayı oturamadığı ve sürekli yatağa mahkm yaşadığı için tıbbi gereklere uygun ortopedik yatak.
***
Bu yatak yüksek maliyetli!
Ki Devlet zaten bu hakkı da tanımış.
Siz hangi akılla buna engel oluyorsunuz.
Ve tabi ki bu engel oluşunuzla her gün çile çeken bir çocuğun eziyet çekmesine vesile oluyorsunuz?
Yazık değil mi?
Her zaman dediğim gibi;
Yasalar değişse de hükümetler reformlar yapsa da fayda etmiyor.
Önemli olan kafaların ve tabiatıyla vatandaşa olan bakışın değişmesi gerekir.
***
Devletin maaşlı temsilcileri empati yapabilseler aslında yasalara da gerek kalmayacak.
Ancak herkes hizmet üretmek yerine, sorun çözücü olmak yerine bir bahane bulup sorumluluktan kaçmanın peşinde olunca biz de böyle dramları yazmak zorunda kalıyoruz.
Ne diyelim;
Furkanın çığlığını,
Aslan ailesinin dramını Nerde Sosyal Devlet diyerek, duyurmaya çalışıyoruz.
İnşallah etkili ve yetkili zevat duyar.
Furkan gibi sayıları 200400 kadar olan SSPElilerin bu dramları son bulur.