Evet ya; Kemal Beyin elindeki o keser var ya, o keser!.. Ne yazık ki, artık kendi ayağına vurmaya başladı.. Hem de fena şekilde; kanatarak ayağına vuruyor.. Ve kendini, çıktığı keser ustalığı yolunda, tartışılır hale getirdi.. Şöyle ki
***
çıktı, kendi siyasi kulvarında heeyytt diye narasını attı!.. Keseri eline aldı.. Ve Serok olmak için, yola çıkıyorum dedi.. Pardon Cumhurbaşkanı adayı olmak adına ben de arenada bulunuyorum dedi.. Tur atmaya başladı.. Öyle hevesli, öylesine yanıp tutuşan bir ruhla, her türlü hamleyi icazetli yaptı
***
Önce, kendisine rakip olarak gördüğü, Ekrem İmamoğluna yöneldi.. Boynuz kulağı geçmesin diye.. Sağlı sollu, keserleri vurdu, evlat dediği İmamoğluna.. Fena da, yara verdi?.. Biraz da onun, ben de o keseri alırım, serok olurum, hevesi olunca yaralar daha bir derinleşip, kanadı
***
Eee, i?i gücü bırakıp, seyahatlere heveslendi.. Ahali karda kışta yolda kalırken, O ABDli Büyükelçiye yol açıp rakı balık yedi.. Seller, sular oluştu, O deniz kıyısında güneşlenip, bira keyfi yaptı..
***
Oturduğu koltuğu tevdi eden ahali hizmet beklerken, O Diyarbakırda Ahmet Güneştekini yanına alıp İsmail Sapmaz ve Ertuğrul Özkökle halay çekti.. Daha da, ileriye gidip, serok olmaya yönelik provasını, Karadeniz turnesiyle başlattı Yanına aldığı Alçılı bazı gazetecilerle pozlar; fena tokat oldu..
***
İşte bu haller Kemal Beyin açtığı yara ve keserinden akan kanın damlalarından daha keserli olunca, İmamoğlu, hem yolunda, hem de ahalinin gözünde, devredışı moduna girdi.. Mansur Yavaşa bu kez yöneldi.. Masa altından, HDP kozuyla, istemezükçülüğü oluşturdu.. Meral Akşenere rağmen, olmaz olmaz deyip, keseri vurdu.. Bizim HDPnin oylarına ihtiyacımız var, onlar benimle dedi..
***
Kurduğu altılı masanın, ayaklarına da rötuşlar yaptı.? Ve bunu yaparken de, beni seçtiğiniz için, ustalığımızı beğenmenizden dolayı sizinle iş yapmaktan onur duyarım deyip, reislik koltuğuna, daha bir yakınlaşmaya, birlikte yöneleyim, düşüncesini akıma dönüştürdü İyi de becerdi..
***
Tabi arada bir çevresine de, laf atıp durmadı değil!!. Okkalı sözlerle, parti amblemindeki oklardan daha tesirli attı.. Ya benimle olun, ya da yolumdan çekilin diyerek, okları yaydan çıkarıp, keserini biledi.. Keserin sapını her eline alıp, havaya kaldırdığında bi görün, bi bakın, bi bu kardeşinize güvenin, beni deneyin deyip durdu
***
çevresel, etkiler ya da keserin vurduğu yerlerdeki kimi tahribatlara da merak etmeyin, hiçbir sorun yok? diyerek, vaziyeti ifşadan kurtarma becerisini sergiledi çarşı, pazar, esnaf, il ve ilçe turlarıyla keseri benden daha iyi sallayan, kullanan yok diyerek güven noktasında da itibar görmeye başladı
***
Ama velakin!.. İ?i ne zaman ki, ülkenin sınırlarının ötesine taşıma gibi bir düşünceye kapılınca, icazetin yolu oradan geçer fikrine kapılınca her şey alabora oldu.. çünkü; komut ta, rota da üst aklın, himayesine girdi.. Aslında önce de öyleydi, ama yakınlaşınca öz kodlar devre dışı kalıyor.. Yani; kep düştü, kel göründü misali bir hal ortaya çıktı
***
çünkü, o usta, manevracı, keser sahibi gitti, yerine ağzıyla, zihniyle, eliyle, gücüyle zıt bir karakter yerine girdi.. Sanki Kemal Bey değil, 2010daki Kemal Kılıçdaroğlu oldu Ve elindeki O keser, yoluna çıkanlara değil, kendi ayağına vuran bir alete dönüştü?
***
Önce Okyanus ötesinde bir kayıp sekiz saat yarattı.. Sırlar alemi oluştu.. Hamburgerle güç kaybına uğradı.. Ülkeye döner dönmez, keseri hiç de alışık olmadığı, sürekli inkar edip, uzak tutuğu bir mevzuyla, etrafındakilere hücum etti.. Kendince; Başörtüsüne benden özgürlük dedi..
***
Karşısındakiden özgürlükse gel de, Anayasal özgürlük diye yanıt gelince, keser ayağa geldi ABD ve Başörtü yönündeki inen keserden acı bir zılgıtlı yara alması telafi edebilirim, niyetiyle hiç olmadık bir akıl, tutulması hamlesinde bulundu.. İşte ülkesini gammazlayan adam diye, birden ünvan aldı
***
çıktı dedi ki, Türkiye cari açığını kapatma adına uyuşturucu ticareti yapıyor?.. Okyanus ötesi bir istihbaratın oyunuyla.. Ha bir de, Partisindeki bazı zatlar Terörle Mücadelede, Türkiye Kimyasal silah kullanıyor gibisinden, iddialar, öne sürdü.. İki vakıa, dehşetli bir acıya dönüştü, Kemal bey için çünkü bu kez, inen keser bir ayağı değil, iki ayağı da, fena şekilde yaraladı
***
Hele ki, İnsan Hakları, Demokrasi, Özgürlük, Eşitlik, Sivil ter-u taze bir anayasa hükmüne odaklı, kendince kaleme alıp, yazmak istediği kitapla alakalı, karşı hamle gelip, gelin birlikte uzlaşı içerisinde yapalım söylemi oluşunca!.. Denir ya suçüstü misali duvara toslayıp durdu
***
İşi kurtarma adına, elli dereden su taşınsa da bunlar mı ülkeyi yönetir güvenine kan kaybı yarattı.. TOGG davetine katılmama gibi geliştirdiği gerekçeli tez.. Tarihin en cılız, çöplük tezi oldu.. Kısacası, üst aklın biat ediciliğiyle, Kemal Bey o çok heveslendiği, elindeki keserle hem rötuşlar hem de etrafını saranları alt etme noktasındaki hamleleri boşa çıktı
***
Şimdi nerede; İngilterede? Diyor ki, dostlarla görüşüp, Türkiyeye döviz akıtacağım?.. Gel de inan, gel de güven.. Vaki mi yeryüzünde, İngilizlerin sömürgecilikten kendini arındırıp, yardım elini uzatan olmuşluğu.. Hep timsahın gözyaşlarını dökmüştür..
***
Ne konuşuluyor! ABDden İcazet alamayan Kemal Bey.? İngilizlerden icazet almaya çalışıyor.. halen İngilterede.. 23-26 Kasımda da, Almanya ziyareti var.. Muhtemelen Nazi kampına bir ziyarette bulunacak.. Uzakdoğu ülkeleri de sırada bekliyor!?..
***
Neyse; önceki gün demiştim ki birileri fena şekilde Kemal beyi tongaya düşürüp, yanlışlar zinciriyle onu, güvenilmez hale getiriyor.. Ki bu hal de, onun konumunu tartışmalı hale dönüştürüyor
***
Daha açık bir ifadeyle!.. Altılı masanın kendisine dair yönelik çekinceli takılmalarına da, bir ölçüde haklılık payı kazandırarak, güçlenme yapıyor.. Babacanın çıkışı, Akşenerin kazanacak biri demesi, Davutoğlunun devleti bilen birine vurgusu, anketlerin çözerse Tayyip çözer sonuçları..
***
Tabi bir de, CHPli Özerin liderimiz gerekirse feragat yapar sözünü de hatırlarsak.. Bir bütünlük içerisinde, Kemal beyi serok yapma yolunda, omuzlayıp sırtlamanın hayli zor olacağı giderek daha bir belirginleşmektedir
***
Sonuç olarak, Kemal Beyi halden düşüren tüm bu kanamalardan görünen o ki, Erdoğanın sıkça moral ve motivasyon noktasında çaktırılmayan çık karşıma, hodri meydan mahiyetli destekleri de, onu diriltemeyeceğini gösteriyor.. Ne diyelim, keser onun elinde.. Kendi düşen ağlar mı? Sizce..
***
GÜNÜN SÖZÜ
Öyle bir zamanda gel ki, vazgeçmek mümkün olmasın.
Failed to load the video