O ZİYARET BİR ŞEREFTİR!..
Eklenme: 9/2/2021 12:00:00 AM

Önceki gün, örgüte yakın olduğu bilinen bir haber sitesinde, yorum-haber dikkatimi çekti

Dahası, haber merkezinden haberi bildirdiler

Bir bakar mısınız diye?!

Haber bir bütünlük açısından; akla ziyan

Ne manevi,

Ne rahmani,

Ne de insani yönü olmayan tamamen bağnazca kaleme alınmış bir haber!!!

***

Mevzu şu

Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu

Kent ahalisi de..

Ve biz basın mensupları da yakından biliyoruz ki

Beyoğlu göreve geldiğinden buyana; sosyal ve toplumsal duyarlığı, yüksek bir anlayışla hizmet yürütüyor..

Ki, Bağların çehresini değiştirdi

***

Beyoğlu!.. Medrese eğitiminden gelen biri..

Eski İmam

Ki, bu meslekten emekli olmuş biri..

Dini değerlere önem veriyor..

Başkanlık döneminde, kendisine göre bir gelenek haline getirmiş, her hafta sonu Dini Eğitim veren, bir kurumu ziyaret etmek...

***

Geçen hafta da, bir medreseyi ziyaret etmiş!..

Oradaki alimlerle görüşmüş

Medresede eğitim gören öğrencilerle, bir araya gelip, hasbi halde bulunmuş!

***

İşte bu ziyarete ay sen nasıl bir medreseyi ziyaret edersin, diye eleştiri okları yönlendirilmiş!

İmamlığına..

Belediye Başkanlığına..

Yaşamına dair öylesine pervasızca nefretlik sözcükler sıralamışlar ki, anlamak zor!

Medreseleri de..

Siyasi..

İdeolojik..

Ve farklı fikirlerin kendisine kurtarılmış alan olarak gösterilme cehaleti!...

***

Der demez insana şunu söyletiyor?..

Ne yani!

Meyhaneyi mi, uyuşturucu mekanlarını mı, terör yuvalarını mı?..

Ya da, fuhuşhaneleri mi ziyaret edecekti?

Buraları ziyaret etseydi, memnun kalacaktınız mı?..

O zaman manşetlerde, övgüler mi sıralayacaktınız?!..

Yazık ya!..

***

Ki bu başkan, okulları da ziyaret ediyor..

Ücretsiz eğitim merkezi de açmış..

Binlerce öğrenciye kırtasiye ve giysi desteğinde bulunmuş..

Belediye Basın Bürosunun aktardığını göre

İki yılda 20 okul onarmış

Cami ve taziye evlerinin bakımını yapmış

Gençliği uyuşturucu ve terör batağından kurtarmak adına, bir dizi organizasyonlar yapmış biri!

***

Ülkenin manevi değerlere en yüksek derecede, muhtaç olduğu!..

Ve ihtiyaç duyduğu bir evrede..

Yüzde 99ü olmazsa da..

Yüzde 80nin Müslüman olduğu ülkede, dini hassasiyeti yüksek olan bir bölgede; çocukların dini ve manevi eğitimine, öğretimine destek vermek, sahip çıkmak ne zamandan beri suç teşkil edici, eleştiri konusu olmuş!

***

Velhasıl!.. Ne diyeceksin, böylesi bir zihniyete!..

Eğer ki, manevi değerleri de eleştiri konusu edecek hale gelinmişse!

Bu açıkça, tükenmişliğin dibini göstermektedir!

Evet, Başkan Beyoğlu için, bir medrese, bir dini eğitim kurumunu ziyaret ettiği için, eleştiriliyor olması bir eksiklik değil, bilakis şereftir?

***

YİNE Mİ GAZİ YAŞARGİL!!!

Ne hazin ki, öyle!..

Skandalların merkezinde bu kez, 4 yıldır dikiş tutturamayan, merkezi ısıtma ve soğutma sisteminin, ariza-i durumu!

Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, Diyarbakırın kavurucu sıcağında sistem faal değil..

çözümsüzlük; klima sisteminin onarım ve yenilenmesine dair, ihalenin çetrefilli olması!

Bedel düşükmüş!!!

***

Ne diyeyim, çok kez yazıp-çizdik!..

Ama, Yönetimsel zafiyetler, keyfiyetler ve adam yontma hali yüzünden, hastanede sorunu çözecek iradeli bir mekanizma, vücut bulmadı..

Ki, hala aynı sorunla boğuşuluyor

İlginci, herşey orta yerde cereyan ederken, hekimler isyan bayrağı çekip, piştik deyip sosyal medyada seslerini yükseltirken!..

Hastane yönetimi, sorun yokmuş kodunda!

***

çocuk Psikiyatrı Doç. Dr. Veysi çeri

Yaşadıkları sıkıntıyı, sosyal medyada dile getirip, şöyle seslendi!

Diyarbakır EAHde klimalar çalışmadığı için ameliyathane sıcaklığı 32 (normalde 22yi geçmemeli)

Yoğun bakım sıcaklığı 37 (normalde 26yı geçmemeli) derece.

Bu, hastaları enfeksiyon ve komplikasyonlara açmak, ölüme sürüklemek demek.

Yönetime suç duyurusunda bulunacağım

çeri, twitter hesabından Diyarbakır Barosunu etiketleyerek destek istedi!?..

***

çerinin bu tepkisine, veryansına yerel gazetemize verdiği mülakatta yanıt veren Hastane Başhekim Yardımısı Yanal Karakoçun iddiası şu!

Ameliyathane ve yoğun bakım servisinde hastaları riske sokacak bir soğutma problemimiz yok.

Ameliyathanelerdeki soğutma 22 ile 24 derece..

Yoğun bakımlarda da istenilen soğutmamış..

Diyarbakır çok sıcak olduğu için üst katlarda bulunan normal servislerde sıcaklık bir miktar yüksek.

Onun dışında bir sıkıntı yok..

***

çerinin isyanı, Karakoçun bir şey yok sözü!.. Taraflar açısından bir anlam ve sonuç inşa ediyorsa da..

Bu kentin yaşayanı ve Gazi Yaşargil Hastanesini takip eden biri olarak; skandallar merkezinin hal-i perişanlığı köklü bir değişim ve dönüşümden geçiyor..

çünkü; kendi içinde istikrarı bulmayan bir kurumun hizmet şiarinde huzur, güven ve istikrar temin edebilir mi?..

Kurumsal neşter şart!

İlgili ve yetkili makam ve mevki ile siyasilere arz olunur hal-i durum!

***

KARİDES YEMEK CAİZ MİDİR?

Diyanet İşleri Başkanlığı Yengeç, kalamar, ıstakoz, karides, midye, kurbağa vb. gibi deniz ürünleri yenilebilir mi? sorusuna yanıt verdi

Yanıtta balık sınıfına girmeyenlerin yenmesinin İslam dinin kesin hükümle yasakladığı anlamına gelen haram olduğu söylendi.

Karidesin haram olduğuna ilişkin Diyanetten yapılan açıklama şöyle:

Kuran-ı Kerimde, denizden elde edilecek yiyeceklerin helal olduğu bildirildi.

(Mide, 5/96; Ftır, 35/12).

Hz. Peygamber de (s.a.v.) Denizin suyu temiz, ölüsü helaldir. buyurdu.

(Eb Dvud, Tahret 41)

***

Hanefi mezhebi, zikredilen naslarda helal olduğu belirtilen deniz hayvanları ifadesi ile balık türünün kastedildiği, dolayısıyla balık sınıfına girmeyecek midye, karides, kalamar, yengeç, ıstakoz gibi deniz hayvanlarının helal olmadığı görüşünü benimsemiştir

(Ksn, Bedi, V, 35).

***

Şafii mezhebinde, konu ile ilgili şöyle bir ayrım yapılmıştır:

Deniz canlıları sadece suda yaşayabiliyor veya sudan çıktığında boğazlanmış hayvan gibi kısa sürede ölüyorsa, şekline ve de ölüm durumuna bakılmaksızın yenmesi helaldir.

Ancak aslen suda yaşayan fakat karada yaşayabilme özelliğine de sahip olan hayvanlara gelince bunlardan eti yenilen kara hayvanlarına benzeyenlerin yenmesi, boğazlanması şartı ile helal, eti yenmeyenlere benzeyenlerin yenmesi ise haramdır.

Buna göre kurbağa, yengeç, kaplumbağa veya su yılanının yenmesi helal değildir

(Reml Nihayetul-Muhtac, VIII, 113,150-152.).

***

HARAM OLAN YİYECEĞİ YEMENİN GÜNAHI NEDİR?

Cenab-ı Hak ayet-i kerimelerde haram yemenin hükmünü bildirmiştir

Ey peygamberler! Temiz (hell) şeylerden yiyin ve slih amel işleyin!

Şübhesiz ki ben, ne yaparsanız hakkıyla bilenim.

(Müminun, 51)

Ey mn edenler! Sizi rızıklandırdığımız şeylerin temiz olanlarından yiyin ve eğer sdece Ona kulluk ediyorsanız, Allaha şükredin!

(Bakara, 172)

***

(O,) size ancak ölüyü (uslünce kesilmeden veya avlanmadan ölen hayvanı), (akan) kanı, domuz etini ve kendisi Allahdan başkası için kesilen (hayvanın etin)i haram kılmıştır. Fakat (başkasının hakkına) tecavüz edici olmadan ve haddi (zarret mikdrını) aşıcı olmadan kim (bunlardan ölmeyecek kadar yemeye) mecbur kalırsa, artık ona bir günah yoktur. Şübhesiz ki Allah, Gafr (çok bağışlayan)dır, Rahm (çok merhamet eden)dir. (Bakara, 173)

***

Size ve yolculara bir fayda olmak üzere, deniz avı ve onu yemek sizin için hell kılındı.

Kara avı ise, ihramlı olduğunuz müddetçe size haram kılındı!

O hlde huzruna toplanacağınız Allahdan sakının!

(Maide, 96)

***

(Ey Muhammed!) De ki: bana vahyolunanda, leş, akıtılmış kan, domuz eti,-ki pistir- ve günah işlenerek Allahtan başkası adına kesilen hayvandan başkasını yemenin haram olduğuna dair bir emir bulamıyorum.

Fakat darda kalan,- başkasının payına el uzatmamak ve zaruret miktarını aşmamak üzere- bunlardan da yiyebilir.

Doğrusu rabbin bağışlar ve merhamet eder.

(Enam, 145)

***

Cenab-ı Hak bu ayeti kerimelerde haram olan yiyecekleri zikretmiş ve nelerden kaçınmamız gerektiğini bildirmiştir.

Şüpheli şeyler harama ulaştıran yollardır

Helal açıktır. Haram da açıktır, aralarında şüpheli şeyler vardır.

Şüpheliyi bırakan elbet haramı bırakır, şüpheliye cesaret eden harama yaklaşmış olur.

Haramlar, günahlar Allahın korusu, yasak yeridir.

Burada yani yasak bölge yakınında koyun güden çoban yasağa yaklaşmış olur ki, içine girmesi muhtemeldir. (Buhari)

***

Dini korumak şüpheli şeylerden kaçınmakla olur.

Peygamberimiz (s.a.v) bir Hadis-i Şeriflerinde söyle buyurmuştur:

Helller bellidir, haramlar bellidir.

İkisinin arasında müstebiht (haram olup olmadığı belli olmayanlar) vardır.

Bunları insanların çoğu bilmez.

Kim şüpheli şeylerden kaçınırsa, ırzını ve dinini korumuş olur.

Kim de şüpheli şeylere dalarsa, harama düşmüş olur...

(Muhtrul-Ehdis)

***

GÜNÜN SÖZÜ

İnsanı insan kılan yalnızca diğer insanlar üzerindeki etkisi ve diğer insanlarla kurduğu ilişkilerdir.