OH BE...MUHALEFET SİZ DE!!…
Eklenme: 12/10/2018 9:57:00 AM

Hem de nasıl bir "oh be?.."

Öyle ya…

Kuralsız.. Kaidesiz.. Bilinçsiz.. Keyfiyet..

Saygısız, sevgisiz, muhabbetsiz; "seçim kampanyası" yok!…

Ne çevre kirlilği.. Ne gürültü kirliliği..

Ne de "uçuk" kampanya harcamaları olmayacak…

Afişler.. Flamalar.. Parti bayraklarıyla donatılmış; "cadde ve sokaklar…"

Hele ki..

Kamyonetlerden.. Minibüslerden.. Otobüslerden..

Sabah-akşam "müzik" eşliğindeki çığırtkanlık, yapılmayacak?

Gözümüz de.. Zihnimiz de.. Günlük hayat akışımız da "seyyar şamatacılardan" kurtulmuş olacak…

Vaziyetin ikmaline; "oh be denilmez mi?"

Denilir..

 

***

 

Tabi bu ilke, alınan karar AK Parti bağlamlı..

Yasal.. Ya da kanun koyucu bir durum yok..

Sadece, Ak Parti'nin "seçim stratejisi" bu minvalde..

Diğer partiler; meçhul..

Neyse!?. Çağrımız onlara da…

CHP.. İyi Parti.. HDP.. MHP.. Tabi Saadet Partisi de..

Doğruya doğru deyin. Bunun adı taklitçilik olmaz..

"Lüzumsuz ve faydasız" seçim kampanyasından siz de "uzak" durun..

Zaten demode oldu.. Artık modern argümanları kullanalım…

Azıcık da medeni…

 

***

 

SEN KİMSİN YA?…

Danıştay savcısı..

Hani, başörtüsüne "karşı" çıkıp, laiklikten dem vuran..

TSK'da "başörtülü" olunmaz.. Kabulü mümkün değil.. Yasak getirilmeli..

Laiklik ilkesine "halel" getirir, diye "şer" koyan savcı…

İşte o savcıya..

Önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan böyle seslendi…

"Bir savcı çıkmış, sen kimsin ya?

Sen savcı olabilirsin ama her şey yasalarla bir yere oturmuşken, anayasayla, yasalarla her şey yerine oturmuşken, sana ne oluyor da, bunlara aykırı bir şekilde bu uygulamanın iptalini isteyebiliyorsun.

Çünkü bunlar eski Türkiye'den kalma ürünler…"

 

***

 

PARİS OLAYLARI…

Düşünür ne de güzel ifade etmiştir..

Dünya.. "Etme bulma dünyasıdır" diye…

Aynen de öyle..

Paris olayları… Silsile misali yayılıyor..

Belçika.. Hollanda.. Ki Almanya ve İngiltere de; "yolda.."

Hani Arap baharı.. Hani Türkiye'deki gezi olayları…

Ders-i ibret.. "Mimarları kendileri" idi..

Şimdi; "etme bulma" hakikatiyle, kendileri "alev topu..!"

 

***

 

Umarız sükut olur… Çünkü, iş yakıcı ve yıkıcı noktaya doğru gidiyor…

Aslında; herkesin maskesi düşüyor..

Hem, Avrupa'nın.. Hem hükümetlerin.. Hem devletlerin zihinlerinin işleyişi..

Hem de, Avrupa ahalisinin, geldiği nokta!…

Ancak.. Dikkatinizi çekmiştir muhakkak..

Sarı yelekli.. Ama yüzü maskeli bir gencin, TRT muhabirine yönelik çıkışı.

Ona seslenişi.. Ne diyor o eylemci sosyalist..

Diyor ki…

"Macron da gidecek.. Tayyip de gidecek..  Siz de gideceksiniz?…"

 

***

 

Siz ne dersiniz bilmem.. Ama ben şunu derdim..

Hele bir o maskeyi indir..

Sen kimsin.. Türk müsün.. Kürt müsün.. Çerkez misin…

Laz mızın..  Nesin..

Doğrusu, bunların hiçbiri değilsin..

Olamazsın; "çünkü" bu kimliklerin "ihaneti" yoktur..

Olsan, olsan beynini ve ruhunu "Marx'a satan bir akıl yoksunu olursun?..."

De bakalım…

Yoksa, sen de "o eli kanlılardan mısın?"…

Hani..

Irak'ı, Lübnan'ı, Yemen'i, Suriye'yi "kasıp-kavuran..!"

Mısır'da "vahşeti" yaşatan..

Kardeşi kardeşe kırdıran..

Arabı da.. Türkü de.. Kürtleri de; "birbirine kurşunlatıp, öldürten" zihniyetin artığımısın?

Sen neyin nesisin…

 

***

 

KATİL PİTPULL…

Sürü halinde!…Kol geziyor..

İşte, Gaziantep'teki o vahşi, vakıa..

Videosu yayımlandı.. İzledim..  Ki haber bültenlerinde de yer aldı…

Katil Pitbull.. Küçük çocuğu "devasa ağız ve dişlerinin" arasına alıp, ısırıyor..

Bırakmıyor.. Ki onlarca kişi, müdahale ediyor.. Ama nafile..

Küçük çocuktan yükselen çığlık.. "Abi Allah aşkına bırakmayın…" diyor..

O katil köpeğin sahibi ne yapıyor..

"Seyrediyor.. Abi hayvan bu.. Evcil…." İfadesi; "çocuk suçlu" gibi!…

 

***

 

Düşünün!.. O çocuk "sizin çocuğunuz..!"

Vahşi bir köpek saldırmış..

Kanlar içerisinde.. Can havliyle çığlık atıyor.. Ve o köpeğin sahibi; "pişkinlik" yapıyor..

Sahi ne yaparsınız?… Biliyorum ne diyeceğinizi..

Dilim varmıyor?.. Diyeceksiniz ki, "o katil köpeği öldürürüm…?"

Sahibine de avazım çıktığı kadar bağırırım; "ruh haliniz bozuk" diye?…

 

***

 

Katil Pitbull'arın sicili bozuk..

Bakınız, Gaziantep dışında 48 saat içerisinde yaşanan olaylar zinciri..

İstanbul Üskadar'da "yüzü paramparça edilen genç..!"

Bursa'daki vahşet.. Operasyon esnasında polise saldırırken vurulan köpek..

İzmir'de "kız çocuğunun" bacağını parçalayan…

Ataşehir'de yaralanan iki polisin hali..

Ya dün akşam Silivri'de 16 yaşındaki gencin, saldırıya uğraması..

Say say bitmez!…

 

***

 

Böylesi bir hayvanı evde beslemek..

Onunla yaşamak.. Nasıl bir "ruh" hali ve gerekçesini, ortaya koyar bilemiyorum!…

Sahi bu böylesi "katil" dediğimiz saldırgan köpeklere dair; "yasal bir mevzuat" var mı?

Kaydı, kuydusu gibi.. Çünkü "birer ruhsatsız silah" gibiler..

Ne kontrolü mümkün? Ne de, "verdiği tahribatın" karşılığında ceza-i sorumluluğu?

Sahibi; "parçala" dedi mi; saldırıp parçalıyor?..

Kurtuluş yok..

Vaziyete karşı, Valiliklerin ve belediyelerin de sorumluluğu var..

Yasa ve yasak koyucu, kurum açısından…

Özellikle böylesi adına evcil denilip "satışı" yapılan hayvan marketlerine; "yasal bir zorunluluk" getirilmeli..

Satışı, yasaklanmalı..

Pek tabi ki, sahibi olan kişinin de "ruhsal" yönden, sağlık raporu da, söz konusu..

 

***

 

DİYARBAKIR'DAKİ BAŞIBOŞ KÖPEKLER!…

Mevzuu; katil pitbullardan açılmışken!…

Diyarbakır'daki; "başıboş" köpeklere dikkat çekmek istiyorum..

Ki, son dönemlerde hayli şikayet söz konusu..

Özellikle de, hızla gelişen, şehrin en modern ilçesi olan Kayapınar bölgesinden şikatler yükseliyor…

"Sokak köpekleri" adeta cirit atıyor..

Tehlikeli… Ve bir çoğu da, saldırgan…. Günün belirli saatlerinde, görülüyorlar..

Sürüler halinde.. Sanki sözbirliği etmişcesine…

Sabahın ilk ışıklarında.. Gece yarısı… Aniden üzerine atlıyorlar, saldırıyorlar…

 

***

 

Aşılı mı, aşısız mı?.. Evcil mi, değil mi bilinmiyor..

Ancak söylenene göre; çevre köylerdeki köpekler imiş" diyorlar..

Yazıya son şekli verme hazırlığında iken..!

Çay molasıyla, bir dostla konuyu mevzuu ettim!..

Yetkili biri.. O'nun da anlattıkları oldu… Dikkat çekici..

Dedi ki..

Kayapınar'daki köpeklerin çok oluşunun nedeni; şu!?

Bölgede yaygın şekilde "siteler var?"

Çöpler de, genellikle dediğiniz saatlerde, atılır..

Eee bölge biraz da zengin bir bölge..

Çöplerde; zengin olunca akın ediyorlar…

Ama saldırgandırlar.. Her türlü; bulaşıcı hastalığı, virüsü taşıyorlar.

 

***

 

Asıl tehlike!.. Bağlar bölgesi..  Özellikle de; "Yeniköy Mezarlık" bölgesi..

Buralarda, çoklar.. Gerek mezarlık, gerek sitelerin varlığı…

Yeterince; denetim, kontrol, müdahale olmadığı için; hızla da ürüyorlar..

Bir çok kişi de; "evcil" adıyla beslediği köpekleri yavru yapınca; "ya köpeği ya da yavrusu" terk ediyor..

Sokağa bırakıyor.. Nitekim kediler de aynı şekilde..

Sokaklar, caddeler "sahipsiz kedi ve köpeklerle" dolu…

 

***

 

Velhasıl...

İlgili ve yetkili mercilere..

Valilik.. Belediye… Ve tabi ki, İl Sağlık Müdürlüğünün konuyla ilgili birimleri..

Hasassiyet göstermeli..

Üzücü.. Can yakıcı.. Telafisi mümkün olmayan bir hadise vuku bulmadan; tedbir alınmalı..

Toplatılmalı.. Aşılanmalı… Hayvan barınaklarında; tutulmalı!…

En önemlisi de… Pitbull ve benzer cinsteki köpeklerin, "vesikalandırılması" lazım..

Herkes, sahip olmamalı.. Herkes, istediği yerde, istediği zamanda "sokağa çıkarmamalı?"..

Belli bir kural olmalı...