ON GÖZLÜ KÖPRÜNÜN İKİ GÖZÜNÜ "KÖR" ETTİLER?
Eklenme: 3/15/2017 12:00:00 AM

İnanın ki...

Nasıl bir ifadeyle, mevzuya gireceğim

Hangi sözcüğü öne

Hangi kelimeyi, başa alacağımı şaşırmış durumdayım

Bir o kadar da

Öfkeli

Gergin

Ve dağınık bir ruh hali içerisindeyim ki pimi çekilmiş bomba gibiyim

Ki patlamamak

Gelene

Gidene verip veriştirmemek elde değil

***

Evet!

Tüm bu asi ve agresiflik halim

Sizin de!

Gördüğünüz aha bu resmin muhtevasına dairdir

Baksanıza

On gözlü köprü

Sekiz göze düşürülmüş

İki göz toprakla-taşla doldurulmuş

Kapatılmış

Artık iki gözde, Diclenin suyu akmıyor

Yaya yolu yapılmış

Basamaklar oluşturulmuş

çay bahçesine dönüştürülmüş

Masa sandalye atılmış

Yani, alan işletmeye açılmış

Ve daha da; yeni alanlar için genişleme yapılıyor

***

Hissediyorum!

Ki elde değil

Sizler de

Vaziyete vakıf olanlar da

İsyan bayrağı açmış duygu körüğüyle, görüntü karşısında alabora olmuşsunuzdur

Nasıl olur? diye

Bir tarih

Bir medeniyet

Diyarbekiri,

Amedi,

Diyarbakırı sembolize eden

Şarkılara, türkülere, hikyelere

Sinema filmlerine

Yani kültürel zenginliklere hazine olmuş; On gözlü köprünün iki gözü!

Ne acıdır ki; kör edilmiş

Toprakla

Taşla

Ticari menfaat uğruna; doldurup görmez edilmiştir

Katledilmiştir

***

Diyarbakırlımın dediği gibi

On gözlü köprü için

Gelinen aşama itibariyle; Vay malamın..?

Tarihçesi ki

Kimi kaynaklar, 6 yüzyıl diyor

1. Anastasios Dönemi..

Kimi kaynaklar Bizans dönemi

Emevi

Mervaniler

Yani silsile misali; binlerce yıllık bir geçmişe sahip bir abide

***

Tabiata

Doğa felaketlerine..

Savaşlara

İlçesi Suru virane eden, hendek ve barikat

Beri yandaki; operasyonlar

En önemlisi de

Yerel güçlerin; vahşi iştahına bile; dayanabilen

Direnen, ayakta kalmayı başaran; On Gözlü köprü

Maalesef

Bugün, sırtından hançerlenmiş bir durumda

Aldığı yara; iki gözünün kaybedilmesi

***

Hep derim

Ah Diyarbekirim ah

Taşı gibi, bahtı da kara kadim şehrim...

Sahipsizlik

Umursamazlık

Ve sorumsuzluk kasveti içerisinde kurtulamadım şu kara bulutların, dehlizinden

Dedim ya

Alabora olmuş bir ruh haliyle, klavyenin tuşlarına vuruyorum

Bir tarih; açıkça, alenice yok edilmiştir

***

Yapım alanına

Bir tabela asılmış

Üstündeki ifade aynen şöyle

Diyarbakır İli Dicle Vadisi, Kırklar Tepesi Rekreasyon Alanı, Kentsel Tasarım ve Peyzaj Uygulama Yapım İşi..

Yok, daha neler?

Biliyorum

Diyeceksiniz ki

Birileri Kırklar Dağını imara açıp; betonlaştırarak hançerledi

Diyarbekirin siluetine, indirme yaptı

Tarumar etti..

Birileri de

Var alan tarihin siluetine, çifte hançer indirdi

Arada bir fark var mı?

Sanmıyorum

***

Nerdeyse!

10 yıldan bu yana araç trafiğine kapatılan

Ki dönemin

Vali ve ilgili birimlerce onarılan

Hatta köprü zayiat görmesin diye hemen dibinde köprü yapılmışken

O dönemde bile

Böylesi bir tahribata meyil verilmezken

Bugün; bu hale dönüştürülmesine anlam veremiyorum?

***

Sonuç itibariyle!

Sormak istiyorum

Turizm açısından cazibe merkezi olan

UNESCOya aday

Ve Surlarımızla, Hevsel bahçelerimizle; entegre olmuş On gözlü köprü için

Ki burası sit alanı

Kim, kimler

Hangi kurum

Ya da heyet çevre düzenlemesi adı altında; böylesi bir tarihi katliama izin verdi, olur denildi?

Kim

***

Diyarbakır Valiliği

Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Sur Belediyesi

Dicle Üniversitesi

İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu

Ve daha bilemediğim, etkili ve yetkili kurumlar

Yani, sorumluluk noktasındaki bilumum, resmiyet

***

Jeolojik devirlere ait bir yapı

Ender bulunan tarihsel bir zenginlik

Ve olağanüstü özelliklere sahip bir abide

Hangi yasal mevzuata

Kritere

Gerekçeye

Dayandırılarak, çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından

Proje adı altında On gözlü köprünün; iki gözünü kör ediyor

Yetmediği gibi

Burayı da; birilerine çay bahçesi olarak, işletme hakkı tanınıyor

Nasıl ihale edildi?

Kim kime peşkeş çektirdi?

Hep meçhul!

***

Vaziyet!

Kim ne derse desin

İşin bütünlüğünün; bir fırsatçılık ihtiva ettiği açık

Ki Diyarbakır çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü

Klişeleşmiş haliyle

Tabiri caizse; ben bilmez, merkez bilir deyip her şeye kapıları kapatıyor

Her meselede olduğu gibi

Bunda da; ketum

Lakin, tahribat üzerine yarattığı tahribatlarından da geri kalmıyor

***

Evet Birileri

Her kim olursa olsun

Kamuoyunu

Bizleri

Diyarbakır ahalisini; tahribat hakkında

Açık, şeffaf

Tartışma götürmez bir hakikatle; bilgilendirsin

Lakin mevzuu; çok ama çok hamuru su alacak bir mevzuu

çünkü eştikçe, sorguladıkça; mesele daha bir vahamet kazanıyor

Bugün ön gözlü köprünün iki gözü.?

Yarın diğer gözler

Tıpkı, Sarı inek misali, Diyarbakırın tarihi de, kültürü de böyle tüketilecek

Surlar öyle olmadı mı?

Burçlar öyle olmadı mı?

Hanlar, hamlar, kiliseler, tarihi evler olmadı mı?

Diyeceğim odur ki;

Vay malamın Diyarbekir

***

SİYASİLER NEREDE?

Eeeyy siyasiler!

Diyarbakırın seçilmiş vekilleri

İktidar, muhalefet mensupları

Sizler

Tabi ki, İl Teşkilatları

STKlar

çevreye duyarlı olduğunu söyleyen

Tarihe sahip çıktığını ifade eden

Siz, platformlar

Diyarbakır ahalisi

Sahi sizler; mevzuya nasıl bir mesafedesiniz

Fransız mısınız?

Yoksa Irak mısınız?

Her ne iseniz

Bilin ki vebali büyük, bedeli de her halükarda size ağır olur

Benden söylemesi

Sonra, kem-küm yok

***

SUZAN SUZİ

Ne diyor

On gözlü köprüyle özdeşleşen tarihi Kırklar Dağı türküsü..

Şöyle sesleniyor sevdiğine

Kırklar Dağının düzü

Karanlık bastı bizi

Kör olasan zalım Suzan

Zalım Suzan

Ziyaret çarptı bizi

Köprü altı kapkara

Ana gel beni ara

Saçlarıma kumlar doldu

Tarak getir sen tara

Gazi köşkü serindir

Dicle suyun derindir

Ağlama sen garip anam

Kadir Mevlam Kerimdir

**

Ne diyelim?

On gözlü köprümüzle ilgili oluşan tablo için

Elbette ki; Kadir Mevlam Kerimdir