Denir ya bütün mesele bu!..
Ama günümüzdeki medeni anlayış hiç de önce insan olmak, ya da olabilmek demiyor, gayret de üretmiyor!!..
Kendini, sınıfsal kategoride konuşlandırıyor!..
Zihniyetin ikmaliyle bireyden, topluma zıtlar duvarı örülmeye başlanıyor!?.
Senci, benci, o cu..
Yani fanatizm körüklenir!..
Cinsiyet noktasında, keskin ve radikal dışlayıcı bir üslupla önce erkeğim dediğinizde, kimi karşınıza alırsınız?..
Ya da kaybettiğiniz kim-ler olur?..
Elbette ki kadınlar..
Şu veya bu partiliyim dediğinizde diğer partileri ve üyeleriyle karşı karşıya gelirsiniz!..
Takım tutma hali de kategorize edici olur!..
***
Irk açısından da, durum değişmez!..
Önce Türküm, ya da önce Kürdüm, ya da Arap, çerkez dediğinizde!..
Aynı minvalde tekçi bir tutumla, barışık olmaz, bilakis ayrıştırıcı olunur..
Ha keza, inanç da öyle!..
Hangi inanca mensup olursanız olun önce insanım yerine o değeri öncelerseniz, kavganın fitilini ateşlersiniz!..
Ama dün inançların, medeniyetlerin, ırkların, değerlerin bütünlüğü olan insanı önceleyip, önce insanım derseniz!..
Yaşam kulvarınızı, ilkelerinizi, kültür ve medeniyetinizi bununla ikmal ederseniz işte o zaman yer yüzünün tüm insanları, sizindir ve sizinledir..
Barışın da, kardeşliğin de, birliğin, dirliğin, huzurun, güvenin, istikrarın, istikbalin, istiklalin teminatı olan, anahtarı elde etmişsiniz!..
Siz önce insanım diyensiniz!..
Peki, insan olabilmek için, ne yapılmalı?!..
Eğer ki, aç kalmış, perişan, yoksul, garip, çaresiz bir insan için..
Ki yeryüzünün neresinde olursa olsun, yüreğiniz ona yanıyorsa işte o zaman insansınız!
Bir babanın ölümü, bir annenin katledilişi, ya da toprağının işgali, vatanın, bölünmesini, üzerine yağan, yağdırılan bombaların yarattığı soykırımı görüp, gözyaşı döküyorsan!..
Enkazların başında ağıt yakan çocukların, anaların, bacıların, erkeklerin çaresizliğini görüyorsan, suyun o tarafı, bu tarafı fark etmemelidir; yüreğindeki acı!!?.
***
Issız bir çöl!.. Ya da en modern bir kent..
Afrikanın en geri kalmış, Zanzibarı da..
Batının Parisi, Londrası..
Ortadoğunun Bağdatı, Şamı, Halep..
Canlar yanıyorsa..
Yüreklerde kor ateşi var ise!..
Ve sen, yaşanan, yaşatılanları duymalısın..
O acının hissiyatıyla kalbin atmalı; önce insanım diyerek!..
***
Yeryüzünü huzurlu kılacak, barışı getirecek, savaşları, çatışmaları, din, dil, ırk ayırımcılığını bitirecek, hizipleşmeyi, tekçiliği, siyonizmi, despotizmi bitirecek!..
En önemlisi de, insanların kan ve gözyaşını dindirecek o kilidin sahibi olarak; önce insanım deyip, şerleri sonlandırırsın!
Haykırarak, söylemelisin!..
Ve şunu bilmelisiniz ki bir ağızdan, önce insanım dersen, savaşları sonlandırırsın..
Ve yine şunu bilmelisin ki; insanlıktan nasip almamış, kan ve gözyaşından palazlananlar; seni sevmez!..
Ne şerden siyaset devşiren politikacılar, ne silah baronları, neo nazi ırkçılığıyla vesayet üretenler; önce insanım demezler!..
Öncelikleri, ellerinde bulunan güçleri, oluşturdukları egemenliktir!..
Onlar da biliyorlardır ki; önce insanım dediklerinde, saltanatlarını, güçlerini, egemenliklerini kaybedecekler!..
Demezler!..
Denilmemesi için de, her türlü fitne, bağnazlığı, hizipleşmeyi, çatışmayı, savaşı körüklerler!..
Ki bedava silah bile verip, insanları birbirine kırdırırlar, egemenlikleri sürsün diye!..
***
İşte, Ortadoğunun, kapı komşu Suriyenin hal-i durumu bu?.
Kim kimi ne için, öldürüyor.?
Ya da saflarda kim var, kim dost, kim düşman belli değil!..
çünkü, önce insanım diyen yok!..
Herkes kendi safında!?.
Hele ki vekalet savaşı içerisinde olanlar!..
Olmadığı içindir ki; perişanlık, zilletlik, oluk gibi insanların kanının akmasına neden oluyor!..
***
Yürekten haykırmalıyız artık; önce insanım demeyi!..
O haykırışın ruhunda, bedeninde, fiziki yapısında, bütün insanlar, çocuklar, yoksullar, güçsüzler, fakr-u zaruret içerisinde olanlar, yer almalıdır..
Barışı ancak onların yüreğindeki; birlik ve dirlik sağlayabilir..
***
Velhasıl!..
Ey insanoğlu, ey beşer, ey yer küresinin konuşan, düşünen, gören, duyan, kendini yöneten, yönetebilen, insanoğlu!!..
Aklında egemenlikler inşa eden insan..
Barışı istiyorsan..
Korkusuzca, cesurca, tavizsiz, zerre-i miskal çekinmeden, haykırmalısın önce insanım diye!..
***
Bu haykırışını, akan kanın, dökülen gözyaşının, yaşatılan acıların, dinmesi, sonlandırılması, bitmesi için, yaptığını söylemelisin!..
Kurtuluşun, çözümün, tek anahtarı barışın bayrağını dalgalandıracak olan; önce insanım demektir, diyebilmektir!.. Ben, önce insanım!..
***
ADAM OLMAK MI?
Biraz da, tebessüm edelim!.. Önce insanım ağır yükünden çıkıp, Nasrettin hocanın adam olmanın yöntemine dair, ders-i ibretliğine bakalım.. Bi bakalım, bu dersten ne alabiliriz?.. Evet, merhum hoca yine kalabalık bir ortamda, sohbet koyuluğu içerisinde, hava da güzel!..
***
Cemaatten biri söylenir.. Hocam, adam olmanın yöntemi nedir diye!.. Hoca bu.. Adamın nefes almasına fırsat vermeden, yanıtını vermiş!.. Canım bunu bilmeyecek ne var, elbette ki kulaktır der.. Soruyu soran da cemaattekiler de, şaşırır, kulaktır cevabından pek çakmazlar!..
***
Hoca, anlamadıklarını anlayınca, detaylandırmış, yanıtını!.. Demiş ki.. Aa!. . Bunu bilemeyecek ne var? Herhangi bir adam konuşurken onu can kulağı ile dinlemeli; bu arada kendi ağzından çıkanı kendi kulağı duymalıdır
***
İşte o ders-i ibreti; duyan var mı bizi diyerek noktayı koyalım!.. çünkü insan olmak bir sanattır!.. O sanatı icra edebilmek için, benlikten sıyrılıp biz olabilmeliyiz. Bir ve bütün olmalıyız. Bütün olarak insan olmanın gereklerini hep birlikte yerine getirmeliyiz ki; önce insanım diyebilmeliyiz!..
***
GÜNÜN SÖZÜ..
Söyleneni umursamayan, ağzından çıkanı da duymayana ne dersiniz?
Failed to load the video