ÖNCE YARALARI SARALIM, KAVGA SONRA!…
Eklenme: 8/16/2021 12:00:00 AM

Evet, şimdi kavganın, itişmenin, eleştirmenin, tepki ve öfkenin diline sarılmanın, zamanı değil. Yaşananlardan oy devşirme siyasi çıkar temin etme, dönemi değil! Yeri ve meknı hiç değil.. Gün bir ve diri olmanın zamanı! çünkü, yaşananlar büyük bir felaket..

Yangın.. Sel.. Üst süte gelişen doğal afetler; can alıyor?.. Bilanço ağır.. Her saat can kaybı artıyor.. Şuana kadar; 60ın üzerinde insanımızı kaybettik.. Yaralılar var.. Kayıplarımız da çok söyleniyor!

***

Koca koca binalar eriyip, çamurlaşıyor.. Otomobiller kağıt misali; su yüzünde yüzüyor.. Yani büyük bir yıkım ve maddi kayıp var Ve bu ağır felaketin etkisi, halen devam ediyor Onun için, hal-i hazırda yapılması gereken tek şey var.. O da; acıları paylaşmak, yürekle dolu, vicdani ve rahmani seferberlikle yaraları sarmak lazım Gün, zaman, saat geçirmeden.. Herkese ama herkese devletin şefkat eli uzatılmalı, sahiplenilmeli!

***

Lakin, bu yaraları sarmanın hemen ardından, çıkarılması gereken ders-i ibrete odaklanmamız lazım! Yaşam alanlarında nasıl olur da sel felaketiyle yüz yüze gelindi?.. Nedenlere, nasıllara, niçinlere, sebeplere odaklanıp sorgulamak lazım!Doğrusu, ortaya çıkan tablo bir çok şeyi; açığa vurduğu gibi, keyfiyetin, sorumsuzluğun ve boş vermiş yerel yönetim anlayışının zafiyetinin; nelere mal olduğunu da ortaya koymaktadır?!..

***

Nitekim uzmanlar ne diyor?.. Dere yatağındaki yapı, en az 400 ila 600 metre arasında olması gerekirken!.. Felaketin resminde; yapıların dere yatağındaki inşası, 15 metre bile değil?.. Öyle ya, yağan yağmur suyuna akacak mecra bırakmazsanız!.. Oluşan set er ne ise, hele ki HESlerin de etkisiyle; önüne geleni alıp götürür o su! Jeoloji Mühendisi Hüseyin Aslanın dikkat çektiği gibi Dere yatağını imara açıp, bina diktirmeniz, fay hattının tepesine bina dikmekle aynıdır.?

***

Netice itibariyle; selin ortaya çıkardığı tabloda, felaket dere yatağında inşa edilen bina ve yapılardır!.. İnsanlığın açgözlülüğü ve hırsı yüzünden, mükemmel bir denge içinde yaratılıp canlılara sunulan yeryüzü yaşanmaz bir yer hline getirildi.

***

İnsanlar kafa konforundan vazgeçmeden çevreci görünmek istedikçe de hiçbir şey değişmiyor ve değişecek gibi gözükmüyor.

***

Onun için; radikal tedbirler, yeni yeni yönetmenlikler, yasal mevzuatlar gerekli!.. Özellikle de, yerel yönetimlere bu noktada tavizsiz denetim ve uygulama, yetkisi verilmeli!. Hayatını kaybeden 58 insanın ölümünde yerel yönetimlerin birinci derecede kusurlu olduğunu da bilmek lazım!

***

EPDKYA çAĞRI!

Yine DEDAŞ.. Ve yine elektrik faturalarındaki fahiş faturalandırma isyanı! Ki, bu isyan, öfke, tepki ve büyük şaşkınlık, son günlerde hayli arttı.. Bir ay önceki fatura, bir sonraki aya uymadığı gibi; iki katı!

Tepkilere DEDAŞın gerekçesi; havalar sıcak, klimalar çalışıyor onun için; enerji tüketimi arttı.. Bu da, faturalara yansıyor.. Yani; suçlu klima çalıştırılması!.. İyi de, kliması olmayan da; şikayetçi!

***

Özellikle, sitelerin ortak kullanım alanlarındaki enerjinin faturaları!.. Denir ya orda klima peki burada, esen rüzgarın da mı bedeli alınıyor ki; faturalar daha bir kazıklayıcı!

Faturaların gün fazlası, kesimleri de ayrı bir gizli zam!.. Malum, kullanım oranı artıkça endeks fiyatı da uçuşa geçiyor.. Aylık zamlar da, açma-kapama, bir de jeneratörlü sitelerin faturalarında çifte hesap!..

***

Velhasıl; vurgun üzerine vurgun, kazıklama üzerine kazıklama ilkesinden taviz vermeyen, DEDAŞ vatandaşı isyana sürüklüyor..

Ki, aldığımız yoğun şikayetler ve vatandaşın da hayli neden yazmıyorsunuz, niye susuyorsunuz yönündeki serzeniş ve tepkisi.. çift yönlü; iş bıçak kemiğe dayandı noktasına geldi!?..

***

Sosyal medya hesabımdan bir çağrı yaptım.. DEDAŞın bu zulümkarlık ve giderek, halkı, aboneleri AK Partiye karşı hasım eden tutumun toplumdaki yankısını.. çünkü, vatandaş bunlar iktidara suikas için, faturaları ha bire fahiş fiyatlarla donatıyorlar diyor

***

İşte bu noktada, DEDAŞı satışta ve hizmet kulvarında denetlemekle mükellef olan; Enerji Piyasası Denetleme Kurulu (EPDK), faturaları inceleme alsın. çıkacak sonuçta halkla paylaşılarak, kimin vebali var, kim daha büyük suçlu ortaya çıksınDiğer ilgili ve yetkililer, bugüne kadar hep üç maymun rolünü sergilediler

***

YÜZ YÜZE EĞİTİM!

Görünün o ki; Yüz yüze eğitim başlayacak.. 6 Eylülde okullar normal, Eğitim ve Öğretimlerine start verecek.. Değerlendirmeler, beyanlar hal-i hazırda bu yönde! Demek ki; gerekli tedbirler alınmış, sorun yok yani Sevindirici bir gelişme!..

***

Tabi beklenti şu ki, bu evrede pandemi koşulları olumsuz bir seyir almasın! Vaka sayısı, ölüm sayısı, yeni bulaş, ve virüs dalgaları, gelişmesin!.. Aksi taktirde, herşey olumsuz bir seyir alır ki, bu kez bir nesil kaybedilmiş olunur

***

Ancak yeni eğitim dönemi ve yeni eğitim bakanıyla; köklü bir değişiklik, ya da köklü bir yenilik, veyahut yerli ve milli bir eğitim ve öğretim müfredatı, mekanizması işleyecek mi? Sınav sistemi kalkacak mı?

***

Bu minvalde, AK Partinin 2023e dair eğitim vizyonu yanıt verir mi, bilemiyorum!.. Ama, halkta ana beklenti değişimden yana! çünkü, mevcut eğitim ve öğretim sistemi ile müfredatı sağlıklı nesillerin yetişmesinde pek de iyi bir karne içermiyor!..

***

Nitekim, her eğitim ve öğretim döneminin başında ve sonunda; bir maraton koşusu başlıyor Binlerce soru, binlerce kaygı üretici, hal-i yaşam söz konusu! Ki baraj puanı, sınav tercihi, yurt, ikamet edilecek il, kapital oranı, herşey eğitimin kalitesi ya da düşük profili açısından, biri diğerini tetikler bir halde!.. Yapılacak çok iş var yani!?..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Padişahken zulmedersen, padişahlıktan sonra dilenci olursun.