Oh ne ala Sağlık!...
13 Eylül 2017 tarihli yazım.
Yazı konusu
Diyarbakırın Sağlık yapısının genel dokusu.
Ve tabi ki;
Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma hastanesinde yaşananlar
Bir de.
Hastanenin bünyesindeki Onkoloji bölümündeki hizmet alımı.
Devletin kendisine ait cihazın firma tarafından kullanılması
Kısacası
Sağlıksız işleyen Sağlık kurumlarını dillendirmiş
Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliğinden de; söz konusu vaziyete açıklık istemiştim.
Ne hikmetse tık yok?
Hala da başını kumdan çıkaran olmadı
***
Neyse ki
Önceki gün Sait Tarhan
Kardelen Medikalın sahibi
Ki yazımda, firmanın isminden söz etmemiştim.
Ama Tarhan medeni cesaret göstererek, olup-bitene açıklık getirdi.
Kendisini deşifre etti...
Özellikle; Onkoloji Merkezindeki hizmet alımıyla alakalı
Yazı hayli uzun Sayfalar dolusu.
İş ve işlem açısından, her safha anlatılıyor
Özetleyerek aktarıyorum.
Tarhan diyor ki.
Onkoloji Merkezine ayırdığınız satırlar arasında isim vermeden firmamızı zan altında bırakan, bölümler var.
Bu açıklamamız.
Sizlere ulaştırılan yanlış ve eksik bilgilere açıklık getirmemiz hsıl olmuştur.
Şöyle ki.
Onkoloji Bölümünün, inşasını biz yaptık.
Bakanlık değil.
Bin 200 metrekare alan üzerine inşa edildi.
Firmamıza maliyeti, bugünkü, fiyatla 4 milyon, 100 bin lira
***
Sağlık Bakanlığı
Buraya cihaz gönderdi. Cihazları devreye sokmak yerine rant teminine yöneldiler.
İşi hizmet alımına döndürdüler.
Yazımdaki bu ifadeye, Tarhan şöyle açıklık getiriyor.
Hatalı tespit var.
Cihazın Bakanlık tarafından gönderilme tarihi göz önüne alındığında, görülecektir.
Şöyle ki.
Sağlık Bakanlığı tarafından Onkoloji Merkezine gönderilen sistem
Uhdemizde kalan 2010/55989 ihale kayıt numaralı işin sözleşmesini imzaladığımız tarihten sonra.
Yani, Onkoloji Merkezinin inşasına geçtiğimiz sırada.
Dolayısıyla ihale öncesi bir cihaz gönderme yok.
***
Nitekim.
Teknik Şartnamede kuruma ait cihazın işletileceğine dair bir düzenleme bulunmamasına rağmen
Hastane idaresinin talebi ile firmamız, gönderilen cihazın atıl durumda kalmaması adına, uğrayacağı zararı sineye çekerek
Kamu faydası gözeterek, hastaların tedavisi için işletilmesini kabul etmiştir.
Kurum bu durum sonucu hastalarının ciddiyetine göre, hastaların tedavilerinin bir kısmını kendi cihazından, bir kısmını da firmamız cihazında gerçekleştirmiş.
Ki kendi cihazında gerçekleştirdiği işlemlere ait gelirler yine kurum kasasına girmiştir.
Sonuç olarak.
4 milyon, 348 bin, 590 lira bedel olarak uhdemizde kalan iş.
Kurum cihazının işletilmesi sebebiyle, firmamız tarafından 2 milyon, 25 bin 736 lira 29 kuruşluk kısmı, gerçekleştirilmiştir.
Bir başka ifadeyle; 2 milyon 332 bin 854 liralık bir zararımız olmuştur.
Bu zararın içerisinde, inşaat yatırımı da bulunmamaktadır.
Toplam derseniz, 6 milyon 432 bin lira zarara uğradık.
Ayrıca
Radyoterapi Hizmeti için inşa edilen Onkoloji Merkezinin bir kısmı
Ki şartnamede olmamasına rağmen
Hastane, Kemoterapi Hizmeti için de kullanmaya başlamıştır
***
Tarhan
Mevzua dair, aktardığı bilgiler.
Bir dokun bin ah işit misali, olup biteni ifade ederken
Diyor ki.
Binanın inşası.
Sistem ve ekipman satı alımı
Toplam, 12 milyon 300 bin liralık bir yatırım yapıldı
İştirak edilen ilk ihalede, işin yarısı bile gerçekleşmedi.
Ve zarar; 10 milyon lira.
***
25.04. 2014 tarihli, işin yeniden ihale evresi
Firmaya göre
Radyoterapi Hizmeti için, Kamu Hastaneleri ihaleye çıkıyor.
2014/20456 kayıt numaralı, 1 Kalem Radyoterapi Hizmet alımı.
İhale uhdelerinde kalıyor
Burada kuruma ait cihazın kullanımının kendilerine bırakılmasına dair işlem de şöyle aktarılıyor.
Bu durum iddia edildiği gibi; firmamız lehine değil.
Tamamen angaryadan ibarettir
Nitekim.
Kurum tarafından ihale öncesi yapılan değerlendirme sonucu, garanti süresi biten cihazların yıllık bakım, onarım maliyeti, hizmeti.
Sunacak personel.
Sağlık fizikçisi, teknik, temizlikçi vb. maliyeti
TAEK masrafları.
Sistemlerin teknik anlamda yetersiz kalmaları
Kurum cihazının IMRT yapmaması
MLC sayısının düşüklüğü.
Port görüntülerinin not olmaması.
Yani az sayıda hasta alacak olmaları gibi kriterler göz önünde bulundurularak bu cihazların kurum tarafından işletilmesinin kurum zararına olacağı görülmüş.
Ve bu işe ait tüm harcamaların yükümlülüğü yükleniciye bırakılmıştır
Tarhan.
Açıklamasında, diyor ki.
Yazınızda, yer verdiğiniz.
Ama bakım ve onarımını siz yapacaksınız denilmiş.
İşte bu noktada, ifade yanlış bilgi
Üç aylık hizmet alımına gelince
Yoğun talep karşısında bu hizmet alımı, 40 gün içerisinde sonuçlandı.
***
Tarhan
Sonuç itibariyle diyerek, hizmet alımıyla ilgili
Hekimleri.
İdarecileri.
Ve Yönetimi kısmi suçlayarak, şu noktaya dikkat çekiyor.
İdareciler.
Doktorlar.
Düşük hasta popülsyonunu sebep göstererek yeni bir Radyoterapi ihalesine çıkmayacağını bizlere ifade etmesi; manidardır.
Şöyle ki.
SGK ve hastane kayıtlarında rahatlıkla görülebileceği üzere bu iddia tamamen gerçek dışıdır.
İddiaların aksine Onkoloji Hasta popülsyonu az değil aksine çok fazladır.
Üstüne üstlük bu hasta grubu doğru tedaviyi doğru zaman ve doğru yerde almada önceliklidir.
***
Kullandığımız tedavi cihazları
Sahip olduğumuz tecrübe
Nitelikli eleman kadrosu
Aslında bölgemizde sunulan kanser tedavisi için bir şanstır.
Fakat buna rağmen böylesine donanımlı bir tesis kurum idarecilerinin ve doktorlarının inadı sonucu atıl duruma getirilmiş
Böyle bir kurumun atıl getirilmesi sonucu oluşacak tedavi ihtiyacı başta özel hastaneler olmak üzere diğer kurumlara ve merkezlere kanalize edilmiştir.
***
YİNE FETÖ AYAĞI VAR?...
Velhasıl kelam.
Gel gelelim karamanın koyununa
Yani, hasta kanalize planı.
Tarhanın bu iddiası aslında, akçeli organizasyonun bir başka yüzünü ortaya koymaktadır.
Önceki yazılarımda da ifade etmiştim ya
Neden
Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinden, Dicle Üniversitesine geçici doktor görevlendiriliyor.
Özelliklen de; Onkoloji merkezine
Meğerki
Hesap farklı.
Meğerki FETÖ içerikli bir faaliyet
***
Tarhan.
Sayfalar dolusu açıklamasının son bölümünde, bu planı ima ederken.
Şöyle diyor.
Diyarbakır özelinde Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Merkezinde tedavisi gerçekleştirilebilecek çoğu hasta
Bu tedavilere uygun teknolojiye sahip cihazlara sahip bulunmamasına rağmen
Ne yazık ki, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Merkezine yönlendirilmektedir.
Devletin ilgili makamlarına da yansıyan
İdari tahkikata
Ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturmaya tabi tutulan Üniversitede ki cihazlarla aylık kaç hasta tedavisi yapıldığı ve aylık ne kadar hak ediş ödendiği herkes tarafından bilinmekte
Firmamız bu kadar büyük zarar ederken
Anılan hastanede nasıl yüksek karlar elde edildiği hususu
Sanırız sizin gibi Diyarbakır sevdalısı gazetecilerimizin ilgisini çekecektir.
***
Derler ya
Zurnanın zırt dediği delik, burası olsa gerek.
Tarhan devam ediyor.
İşletmeciliğini yaptığımız IMRT tedavisi yapan, Yüksek MLC Sayısına sahip Radyoterapi Cihazının hizmetinin sona erdirilmesi ile radyoterapi tedavisinde böylesine yüksek teknolojiye ihtiyaç duyacak hastaların yaşayacağı mağduriyeti de takdirinize bırakıyoruz.
***
Tarhan uyarıyor.
Ve dikkati, hasta tedavisinde oluşabilecek, aplikasyonlara çekiyor.
Diyor ki.
Radyoterapi cihazımızda ışın tedavisi gerektiren bütün hastalar uygun ve doğru tedavi alabiliyorken, gereksiz yere birçok hasta, D.Ü Onkoloji Merkezine
Ve şehirdeki özel hastanelere yönlendirilmiştir
Bundan sonrada yönlendirilecektir.
Hastaların cihazlara uygunlukları bakıldığında
Örneğin meme hastaları
Cilt hastaları
Yani yüzeysel tedavi gerektiren hastalar; kemik hastaları ve derin yerleşimli tümörlü hastalar bile Dicle Üniversitesindeki cihaza yönlendirilmiştir.
Ancak cihazın bu hastalara en uygun tedavi uygulaması; cihazın teknik birkaç özelliğinden dolayı (elektron tedavisi olmaması, yüksek enerji olmaması) pek mümkün gözükmemesine rağmen hasta sayısını arttırmak dolayısıyla da faturayı arttırmak için hastalara gereksiz tedavi uygulanmıştır.
Ancak bu tedavi hastalar için çok uygun değildir.
Bu noktada hem hasta mağduriyetine dikkat çekmek gerekirken hem de bu yönlendirmenin kimler ve hangi amaçlar ile yapıldığının ortaya çıkarılması gerektiğini düşünmekteyiz?
***
Evet
Tarhan son cümleyi böyle bitiyor.
Yani.
Hastayı kim, hangi amaçla yönlendiriyor.
Yönelen kurumun, faturalarını kim hangi amaçla şişiriyor.
Sorgulanmalı.
Ne demiştik yazımızın girişinde
Oh ne ala sağlık.
Aynen de öyle; Diyarbakırdaki sağlık işte böyle oh ne ala sağlık minvalinde yürüyor.
Dünkü yazımda, bir okurun ısrarını aktarmıştım.
Neden; FETÖnün sağlıktaki ayağına gidilmiyor diye.
Sanırım, bu yazı işin gizemini çözmektedir.
***
TEOG
Kalktı Kesin kes!
Yerine
çalışılıyor
Bir ay içerisinde; biter
Bakanlar kuruluna gelecek
Ama şekli şemalı meçhul
Şimdi
Herkes mevzua dair, konuşuyor
Sahi, TEOG geldiğinde
Sınav uygulamasına geçildiğinde; bu kadar konuşulmuş muydu?
Sanmıyorum.
Ama kalkması çok konuşuluyor!
Öyle ki, reform gibi
Ama değil
Ne diyorlar; değişiklik!
Neyse; kafalar karışık
Biz daha fazla; karışıklık yaratmayalım
Öğrenciler
Veliler
Genel itibariyle şuan; şaşkın ve tedirginlik içerisinde..
Ne olacak diye soruyor
İlk gün ifade ettim
Sakın ha, TEOGa dair hazırlık performansı nasıl planlanmışsa
Aynen devam
İşi elden bırakmayın
çünkü gelecek olan sistem eğer ki, daha yolda ise!
Her şeye hazırlıklı olmak lazım