ÖSYM'nin yarattığı "güven" bunalımı!
Eklenme: 7/12/2012 12:00:00 AM

KPSS!

Tam bir facia'ya döndü.

Sinir harbi.

Karşılıklı,

Siyasi söylem ve "karalama" uğraşı.

Bir yanda, kolluk kuvvetlerinde yürütülen soruşturma!

Ve aynı zamanda; "sanal ortamdaki" çekişme!

Ciddi manada; ruhsal dengeyi bozar hale geldi.

Yüz binler, "İş-aş" umuduyla, sınavı kazanma uğraşı içerisinde iken.

Ortaya çıkan, kopya, "joker" ve soru kitapçığının satışı!

Bir anda; "hayal kırıklığı" ve sınav güvenirliğini, "yerle bir" etti!

***

ÖSYM.

Ve ardından, gelişen "hadiseler" zinciri?

Derler ya;

Bir değil, iki değil, üç değil, "daha nereye" kadar!

SBS de,

Algde,

YGS'de, hatta ÖMSS'de bile, "suiistimal" ve hileden söz edildi.

2010 yılındaki KPSS rezaleti!

Velhasıl,

Zafiyet ve hile bir bütünlük içerisinde, "ÖSYM'yi" sarmış durumda!

"Köklü",

Bir güven ve temizlik "tesisi" bu saatten sonra şart.

***

Yoksa;

Karşılıklı söz düellosu ve suçlamalar!

Yok senin,

Yok benim,

Yok, ötekinin "deyip" devam edilecek, hali rezaletle çözüm bulunmaz!

***

Bakalım;

KPSS'yle alakalı, son dakika "ortaya çıkan" incilere!

Birincisi, KPSS sınavına KCK karıştı, denildi!

Zaten, bir karışmadığı-karıştırılmadığı "alan" bu kalmıştı!

Maşallah; "her yerde" KCK var!

***

Öyle ya;

İzmir merkezli birçok ilde operasyon yapıldı.

Diyarbakır da vardı.

40'e yakın, "kişi" gözaltına alındı.

Dün itibariyle; 19'u tutuklandı.

"JÖKER" operasyonu adı verildi, bu cephedeki gelişmelere!

Denildi ki,

Bu haliyle, 40 kişiye yakın "işe" sokulmuş!

Bunlardan da, "para alınmış".

Daha da ileri bir suçlama;

İşe girenler her ay belli bir miktarda KCK'ya para aktarıyormuş!

İş haraca "kadar" gitmiş yani!

Bilemiyorum;

KCK 40 kişiden her ay 100 lira, yani toplam "alacağı 4 bin liraya mı ihtiyacı" var?

***

Tabi,

Bunlar, meselenin "birinci" cenahındaki iddialar.

İkincisine gelince.

KCK'ya yakın görüşler de boş durmuyor!

İnternet siteleri.

Ve BDP.

Hani derler ya;

Karşı saldırı için "elleri armut toplayacak" değil ya!

Onlar da,

Ortaya atılan iddialara karşı, "savlarını" ortaya koyuyorlar!

***

Önce;

İnternet'e "İşte KPSS'nın soru kitapçığı".

Sonra ki dün itibariyle gündeme geldi.

Sınavdan 1015 gün önce, birileri "soru kitapçığı" pazarlamacılığını yapmış.

Yani, Dershaneler gezilmiş!

Diyarbakır'daki bir dershane sahibi; "25 bin lira karşılığında", soru kitapçığı verilebilinirmiş" diyor!

***

BDP'li

Süreyya Önder, Meclis'te basın toplantısı düzenledi.

Bu iddiaları,

Duyurmak ve "delillerin" varlığını, aktarmak üzere.

Diyarbakır'da,

Bir dershane sahibi, "ben şahitlik yapabilirim" demiş onlara.

Hatta hukuki süreç ve açılabilecek davada, "şahit olarak" ifade verebilecek!

***

Evet,

Polis'in KPSS operasyonu.

Ve BDP'nin,

Ortaya atılan iddialara ilişkin, "yeni iddialar" gündeme getirmesi.

Doğrusu;

İki tarafta da, "ciddi iddialar" olduğu kadar, "işi sulandıran" hal-i vaziyette yok değil.

Karıştıran karıştırana!

Sağ olsun;

Medya da boş durmuyor, "ülkenin" her meselesi gibi.

"Tarafgir" tutum sergilemede!

***

Bir de,

ÖSYM'nin sergiledi tavır var ya, "pişkinlikten de" öte!

Derler ya;

"Kızıl kıyamet kopmuş.

Gözaltına alınan var, tutuklanan var.

Kitapçığın pazarlandığını söyleyen var.

Var da var.

Ama ne var ki;

Tüm bunlara kulak tıkayan bir de; "ÖSYM" var.

CHP, meseleyi yargıya taşıdı, dün itibariyle "suç duyurusunda" bulundu!

Artık, bu yöndeki "karar hükmü" yargıda.

***

ÖSYM'ye gelince!

Olup-bitene diyor ki, "hiçbir şey yok".

ÖSYM Başkanı Ali Demir.

"Sınavın iptalini gerektirecek, neden söz konusu değil."

İnsanın içinden;

Daha ne olsun Sayın Demir demesi gelmiyor değil!

***

Buarada,

Bazı Eğitim kurumları ve Sendikalar da, farklı bir tepki de!

Sınavın iptali halinde;

Birçok kişi "mağdur olacak, işinden, aşından olacak".

Zar-zor;

Memur olmuş, işe girmiş, "ekmek sahibi" olmuş!

Sınav nasıl iptal edilebilinir?

Beri tarafta,

Hakkı, hukuku yenilenenler.

Anlayacağınız, "Yukarı tükürsen bıyık, Aşağı tükürsen sakal" misali.

***

Gelelim,

KPSS'nın 2010 yılındaki "benzer rezaletine".

O tarihte de,

Hayli "iddialar", çalınan kitapçık ve ortaya çıkan, spekülasyonlar oldu.

Üzerinden iki yıl geçti.

Ne adli,

Ne idari bir "netice alınmadı".

Yapan da, yapılan da, edilen de; "kar kaldı" işten rant temin edenler için.

Mağdur olan;

Yine gariban ve saf, temiz duygulu mazlumlar oldu!

***

Sonuç itibariyle;

ÖSYM bu saatten sonra, "sınav" açısından.

Derler ya;

"Ağzıyla" kuş tutsa, kimseyi inandıramayacağı gibi güven tesisi de, "mümkün" değil.

O nedenle;

ÖSYM "yeni bir kimlik kazanmalı.

Yeni bir yönetim anlayışı ve mevzuata tez elden kavuşması gerekir.

Aksi takdirde,

Benzer hadiseler her daim vuku bulup "gündem" teşkil edecek.

Bize de yazı konusu olmaya ikmal olacak!

***

Buarada;

Hükümetten doğrusu bir beklentim vardı.

Bu hassasiyete sahip olan;

KPSS sınavında ortaya çıkan "iddialara" karşı "savunma" kalkanı oluşturmak değil.

Bilakis; sorgulayan, soruşturan ve tabi ki hesap soran olmasıydı.

Ama maalesef;

ÖSYM gibi "hiçbir şey olmamış" gibi olup-bitene bakıyor!