Demokratik Toplum Kongresi…
DTK…
"Öz Yönetimi" masaya yatırıyor…
Hafta sonu, Diyarbakır'da bin Sivil Toplum Örgütünün katılımıyla yapacak…
Yani, Olağanüstü Kongre toplantısı…
Malumunuz üzre…
"Öz Yönetim" ilanıyla, bir anda Güneydoğu karıştı…
Hendekler… Barikatlar…
PKK'nın gençlik yapılanmasının, "alan hâkimiyetine" yönelmesi…
Kurtarılmış bölge yaratma savaşı…
Yakılıp-yıkılan evler, mahalleler…
Evinden, barkından edilen on binlerce aile..
Kısacası; "öz yönetim" bölgeyi "yaşanılmaz" hale getirdi.
***
Ve akabinde "kamu güvenliği" noktasında…
Hükümetin…
Devletin buna karşı başlattığı "operasyonel" faaliyetler..
Sokağa çıkma yasakları..
Evet; şuan solunan hava kaotik bir ortam içeriyor!
Giderek; "daha bir şiddetleniyor?"
Ölümler… Öldürmeler artıyor…
***
Öz Yönetim…
Doğrusu birçok kesim; "ne anlama geldiğini, içeriğinde neler olduğunu bilmiyor?"
Ki, bunu dillendirenler…
Basın açıklamasıyla, kamuoyuna duyuran kişiler dâhil.
Eş Belediye Başkanları da…
Gözaltılar, tutuklamalar ve mahkeme tutanaklarına yansıyan ifadeler…
Yekûnuyla;
"Bizde bilmiyoruz… Bize okuyun dediler, okuduk. Söyleyin dediler, söyledik"
***
Nitekim!
Bölge insanı da, duruma Fransız aynı zamanda da tepkili…
Birileri söyledi..
Birileri komut verdi..
Birileri sloganist fikriyatla, "altını doldurmadan" öne çıkardı ve yaşananlar oldu diyor haklı bir şekilde..
Bugün kime derseniz; "Öz Yönetim nedir"
Vereceği cevap açıktır..
Hendektir.. Barikattır… Örgütün silahlı hâkimiyet alanı yaratma gayretidir.
Kendi kendini yönetmedi ama nasıl, derseniz!..
"Bilmem" der..
Aslında bu handikap, "yıllar yılı" söz konusu özellikle Kürt Siyasal Hareketinde..
***
Her dönem…
Zamanın konjonktürüne göre; "bir sloganist" ifade ortaya atılır..
Araştırması, soruşturması yapılmadan..
Altını doldurmadan..
Nedir, ne değildir, nasıldır, içerik, dışarı gibi "temel olgular" oluşturulmadan, "tepeden inme" dayatılıyor.
Gelecek noktasında; "karşılık" bulunmadan..
***
Bakınız, önce Federasyondan bahsedildi..
Sonra, Özerklik..
Şimdi de 'öz yönetim" denilen bir yapıdan söz ediliyor..
Yarın ne nasıl bir modelden bahdelir, bilinmez?..
Yani, "istikrarlı" bir seyir olmadığı için; söylenen her ifade atılan her adım farklı refleksler geliştirdiği için hep "kaos" üretici oluyor..
Ki hal-i hazırda onu yaşıyoruz..
***
Haftasonu…
Öz Yönetim'in "ne anlama" geldiğini öğreneceğiz?…
Hatip Dicle açıklama vermiş…
"Bileşenler olarak bir araya geldik ve acaba bu kaostan çıkış yolu olarak tekrar görüşmelerin başlaması, tekrar diyalog ortamının doğması ve kaostan çıkmak için ne yapılmalı" diyerek yeni bir tartışma başlatmak istedik…" diyor.
Kongrenin!
Asıl amacı "bu soruya" yanıt aramak..
Ve bir öneri paketiyle, deklarasyon yayınlamak.."
Öz Yönetim demek "kopuş mudur?"
Ne anlam taşıyor?
Devlete yaklaşımı nedir bunlara cevap aranacak.
***
Dicle; "Öz yönetim" devleti yok sayan bir politika olmadığını söylüyor…
Ama görünen manzara; hiçte öyle demiyor…
Neyse, bakalım haftasonu; sorular cevap bulacak mı?
En önemlisi, yaratılan "kaosa, koparılan fırtınaya" değer miydi tüm bu olup-bitenler?
Göreceğiz…
Ama şu bir hakikattir…
Ki halk arasında vecize bir söz vardır denir ki; "lafla peynir gemisi yürümüyor"
Çünkü; lafın, sözün bir ağırlığı, muhataplığı olmalı…
İnandırıcı önemli.
Söylenenin "içeriği" bilinmeli, şeffaf olmalı…
***
Yoksa!
Ben söyledim..
Biri emir verdi…
Üst aklın talimatıdır; herkes uyacak..
Uymak zorundadır denirse..
İşte böylesi bir dayatma; böylesi bir "fırtınalı kaosu" yaratır..
BÜYÜKTİMUR'LA GÜNDEM
Muttad programız, bu akşam.
Saat 22.00'de;
Uzay ve Söz Tv'nin, ortak yayınında, ekranınızda olacak.
Öz Yönetim..
Hendek siyaseti..
Kuzey Irak..
Ve Ortadoğu'daki sıcak gelişmeler konuşulacak.
Soru ve önerilerinizi bekliyorum…
Şimdiden, hayırlı seyirler..