PARTİLERİN OY ORANI?
Eklenme: 11/15/2018 1:14:00 PM

Anket şirketleri; harıl harıl..

Ülke..

Bölge..

İl ve ilçeler düzeyinde; "anlık" saha nabzı yoklanıyor..

Adaylar..

Aday kriterleri…

Yerel siyaset ittifakı gibi etkenlere odaklı çalışmalar bu dönem daha bir revaçta..

Ama sonuçlar..

Analizleri; "saklı" tutuluyor..

Lider ve A takımının dışında; vakıf olan yok..

İşte Diyarbakır'a dair; yapılan araştırma!..

Kuliste konuşulanlar ayrı..

Anketin neticesi ayrı..

Lider'e servis edilen rapor ne yazık ki ayrı..

Üçlü şeytan; "misali..!"

Her zamanki, senaryo ve troyka oyunu!?..

Neyse!..

Bilahare mevzu edeceğiz..

***

METROPOL ANKETİ

Bugün iki anket sonucuna bakalım… Vaziyet nedir?

Öncelikle, Metropol'un anketine bakalım..

Ekim ayı sonu anketi..

Hangi parti kaç puanda?

"Bu pazar seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz?"

Katılımcıların yüzde 34.1'i AK Parti yanıtını vermiş..

Yüzde 21.3 CHP

Yüzde 10.3 MHP,

Yüzde 8.3 HDP

Ve yüzde 7.7 ile İYİ Parti..

Sıralama böyle..

Tabi ki kararsızlar var..

Ki oy oranı, CHP ile eş değer noktada…

Yüzde 21.1

***

Kararsızların dağılımında tablo değişimi şöyle:

Ak Parti yüzde 41,

CHP yüzde 25,

MHP yüzde 12,

HDP yüzde 10,

İYİ Parti yüzde 9.

Anketin ortaya çıkardığı sonucun analizinde; 24 Haziran'a göre partilerde "pek bir kayıp" görünmüyor..

Yani yıpranma yok!…

Lakin, yerel seçimler farklı, argumanlar da tercihler de!…

***

OPTİMAR ANKETİ

Peki Optimar'a göre durum nedir?..

Dün Abdulkadir Selvi köşesinde, Optimar'ın anket sonuçlarına yer vermişti..

Ankete göre..

Anket sonuçlarına bakılınca bir parti hariç siyasi partilerin 24 Haziran'da oy veren seçmenleri muhafaza ettikleri anlaşılıyor.

Ankete katılanlar "Yerel seçimde oyunu neye göre veriyorsun?" sorusuna yüzde 59 oranında "Partime göre", yüzde 34.9 oranında ise "Beğendiğim adaya göre" yanıtını veriyor.

***

Yerel seçimlerde AK Parti'ye oyunu vereceğini söyleyenlerin yüzde 73.4'ü "Partimin adayına oy veririm" diyor.

"Beğendiğim adaya oy veririm" diyenlerin oranı yüzde 22'de kalıyor.

HDP'lilerin yüzde 75'i, İYİ Parti seçmenlerinin ise yüzde 73.5'i partisinin adayına oy vereceğini söylüyor.

24 Haziran seçimlerine "cumhur ittifakı" olarak katılan AK Parti ile MHP'nin yerel seçimlerde ittifak yapmayacağı açıklanmıştı. İttifakın sona ermesini olumsuz bulanların oranı yüzde 32.7 olurken, olumlu bulanların oranı ise yüzde 45.6'ya yükseliyor.

***

AK Parti seçmenlerinin yüzde 39.7'si olumlu bulurken yüzde 42'si olumlu bulmuyor.

MHP seçmenlerinde bu yüzde 42.7'yle daha yüksek bir oranda gerçekleşmiş.

MHP'lilerin yüzde 35.9'u ise olumsuz buluyor.

AK Parti ile MHP, yerel seçimlerde ittifak yapamadı ama araştırmada yerel seçimlerde ittifak yapılmasını isteyenlerin oranı yüksek çıkıyor.

Ankete katılanların yüzde 60.6'sı ittifak yapılmasını isterken, yüzde 26'sı hayır diyor.

***

AK Parti ve MHP seçmenlerinin bu soruya yanıtı ise farklı çıkıyor.

AK Parti seçmeninin yüzde 72.1'i ittifak yapılmasını isterken, bu oran MHP seçmenlerinde yüzde 38.9'u buluyor.

MHP seçmeninin yüzde 48.9'u yerel seçimde ittifaka olumlu bakmazken bu oran AK Parti'ye oy vereceğini beyan edenlerde yüzde 15.9'a kadar geriliyor.

***

"Ankette 'Türkiye'nin en önemli sorunu nedir' sorusuna da cevap aranmış.

Buna göre yüzde 47.5'le ekonomi ilk sırada çıkıyor.

Ekonomiyi yüzde 17.6'yla terör, 9.7'yle işsizlik ve 8.7'yle eğitim takip ediyor."

***

AĞIZ AYNI!…

İşte Bahçeli..

İşte Akşener..

Ve işte Kılıçdaroğlu…

Mısıroğlu ziyaretine dair; "ferman" veriyorlar..

Ağız birliği..

Hedef tahtasında; Diyanet İşleri Başkanı Erbaş...

Bay Kemal diyor ki…

"O zat o koltuktan insin.."

Bayan Akşener..

Geri kalır yanı yok..

"O fesli nasipsiz bizi incitiyor.."

Peki Bahçeli bey ne diyor..

Aynı ağızla..

"Bu yol karanlıktır, çıkmazdır, hüsrandır, buhrandır?.."

***

Neyse!..

Vaziyet "tersoluğa" döndü..

Kapıda seçim var.. Sandığa "oy" gerekli!..

Tek arguman var; din!..

Eee kendince "laik" görünenler buradan malzeme çıkarma gayretinde..

Yoksa, "Din, Laiklik, Atatürk" hiç de umurlarında değil..

Onlar için; her şey akşam mezesi!…

Ne garip ki, "karşı mahalle de" uysallaştı..

Sineye çekici..

Netice..

Çift yüzlü bir vakıaya dönüştü..

Mevlana hazretleri ne diyor..

Ya olduğun gibi görün..

Ya da göründüğün gibi ol..

***

Galiba..

Bu süreçte; "zıtı" olacak..

Siyaset..

Siyasetin argumanları..

Kullanılacak dil; "bukalemun" gibi seyredecek..

Yani..

Göründüğü gibi olmayanlar..

Olduğu gibi görünmeyenler..

Yerel seçimlerin; "meydanında" arzı endam edecek..

Aman ha; dikkat!..

Siz siz olun; "dümenlerine" takılmayın..

Bildiğiniz yoldan gidin..

Çünkü, bunların yolu hiç de "hayra alamet" değil!…

Sabah düşman..

Akşam dost…

***

AHA DA NOKTA!..

Ve hükümet noktayı koydu..

O ziyaret…

İnsanidir…

İdeoloji ve siyasi kulvara sokulamaz..

Bu tartışmayı da, doğru bulmuyoruz..

Yani topa da girmiyoruz!?..

Aha da nokta!?.

***

BİR HATIRLATMA…

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu..

Attığı twitter'e bakalım..

"Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sözüne karşı çıkmıştı..

Kabul edilmez demişti..

Ve şunları mesajında yazmıştı..

"Mustafa Kemal'in askerleriyiz" gibi bir sloganı doğru bulmuyorum…

Militer bir dil olmasından öte birey olmanın önüne geçen bir ifade…"

Yani..

Yanisi "Atatürkçülük" kimin işine gelirse; "ona göre bir libas..!"

Hatırlatalım!…

 

SAPKINLIK ÇOK MU?…

En masum!…

Vatanını..

Milletini..

Devletini..

Şerefini..

Haysiyetini..

Bayrağını..

Milli birlik ve bütünlüğünü "bir" dolara satan adam!..

Sapkınlık yapmış..

Homo imiş..

Silivri Cezaevinde kuzeni olan avukatıyla "sapkın ilişkiye" girmiş..

Avukat odasında bunu yapmışlar..

Kameralar da çekmiş..

FETÖcü yüzbaşı denilen S.B.Ü'nün koğuşu değiştirilmiş..

Avukat A.B.O ise baroya şikayet edilmiş..

İğrençlik kokuyor..

Eee..

Boşuna demiyoruz..

Ki tarihte örneği çok..

Siyonistlerin..

Emperyalistlerin..

İçimize sızdırdıkları..

Kendilerine piyon olarak kullandıkları "devşirmeler!.."

Bi bakın..

Bilaistisna hepsi "ibne" ruhuna sahip!..

"Homo.."

Neyse vakıa bir bütün olarak; "lanetli..!"

***

İNSANLIĞIN ÖLÜMÜ!…

Ne hazindir ki; insanlık "vefat" etmiştir..

Yoksa..

İnsanların derdiyle dertlenirdik..

Yaralarına merhem olurduk..

Sorunlarına çözüm üretip, yol gösterirdik..

Mazlumun yanında,

Zalimin de karşısında dik durar, hesap sorardık!..

Ama yapmıyoruz..

Çünkü bu duygularımızı körelttik..

Hislerimizi öldürdük..

Aklımızı "kör taassubun" emrine verdik..

Maddiyatı önceleyen..

Maneviyata "rahmet" okuyan, karakterin peşine düştük!..

Şöyle bir çevremize bakalım..

Evimize..

Sokağımıza..

Mahallemize..

İlçemize..

Şehrimize..

Ülkemize..

Coğrafyamıza..

Ve tabi ki, dünyanın bütünlüğünde; " insanlık vaki mi?"

Siz deyin!..

İnsanlık "sağ mı?"