PSİKOLOJİK BİR VAKA GİBİ!….
Eklenme: 11/25/2016 12:00:00 AM

Eee bee; Kemal!

Eee bee, Kılıçdaroğlu…

Eee bee Sol'un şaibeli Genel Başkanı!

Yine..

Evet, yine…

Yine yaptın yapacağını…

Vallahi, psikolojik bir vaka gibisin…

***

Gaflarına alıştık..

Olmadık yerdeki söylemine de..

Çarklarına…

Söyleyip de inkar ettiklerine..

İftiralarına..

Kara çalmalarına…

Kumpasvari, faaliyetlerine, "çakıştırmalarına da"

***

Hele ki, operasyonel anlayışına..

İdeolojik saplantına..

O'nun, bunun, "peşinden" koşmana..

Kızgınlığına..

Laf gebeliğine…

Ayarsız ağzına geleni, söylemene!

"Şiddet" dilini, sürekli yağlamana da...

***

Velhasıl!

"Kasetle" iş başına geldiğini..

Üstlendiği görevle..

Yine birilerinin, nam-ı hesabına var olduğunu..

Onlar adına; "ülkede" kaos ürettiğini..

Ülkenin..

Milletin..

Devletin, "hasımlarıyla" ittifak içerisinde bulunduğunu…

***

Terörü…

Teröristi..

Siyasal iktidara yönelik; "terörizm" faaliyetini..

Onların siyasi uzantılarını...

Akıl hocalarını..

Stratejik ortaklarını da…

İçte ve dıştaki uzantılarıyla birlikte; "koruyup" kolladığını..

***

Hiç tereddüt etmeden!

Atatürk'ü bile…

Hiçe sayarak, "partiyi" birilerine "arka bahçe" olarak kullandığını..

İktidarı "al aşağı" etmek adına..

Erdoğan'a beslediğin "düşmanlık" adına..

"Ülkeyi" dahi, dışa "terör destekçisi" diye pazarladığını…

***

Tüm anti demokratik yolları..

Darbeyi..

Darbecileri..

Dahi, "sevici" gösterebilecek..

Arkalarında, gidilmesi gerektiğini söyleyen..

FETÖ terör örgütünü bile; "kucaklayan.."

Yapılarına, "destek" çıkan..

Biri olduğunu biliyoruz..

***

Anlayacağın!

Enva-i "gözü-dönmüşlüğünü"

Açık ve alenice..

"Psikolojik harp" yöntemiyle, siyaset ürettiğini…

Kutuplaşmayı..

Ötekileştirmeyi..

Sınıfsal ayırımlarla; "iç kaos" yaratmayı..

Kendine..

Ve siyasal akımına "şiar" edindiğini de..

Biliyoruz..

***

Çünkü…

Görüyoruz..

Yaşıyoruz..

Pek tabi ki, "siz de" inkar etmiyorsunuz..

Gerçekten burada "yiğitçe!" dik duruyorsunuz..

Ama!

Sizin bu kadar, "bilgisiz.."

"Cahillik" belki ettiğiniz lafın yanında cılız kalabilir..

"Kendinden" habersizliğiniz, pes dedirtiyor..

***

Öyle ki..

Der demez, insan "ebe yuh" diyor..

Yalanın bu kadarı...

İftiranın bu kadarı…

Bu nasıl akıl?

Bu nasıl izan?

Bu nasıl bir hasımsızlıktır?

Ki, 15 Temmuz "şehitlerine" bile dil uzatır hale geldiniz..

***

ŞEHİTLER ARASINDA FARK OLUR MU?

Hükümet...

15 Temmuz şehitlerine dair aldığı bir karar..

Diyor ki…

"Şehitlerin kardeşleri, çocukları" isteseler "askerlikten muaf" tutulur…

Yani, "isterlerse askere gitmezler"

Peki, buna karşı sergilediğin tavır neyin hikmeti?

Bir de diyorsunuz ki; "bunu yapan haindir?"

***

Niye bu hainlik ithamı…

Sürdüğün gerekçeye bak..

Tabi ki, "bilgisizliğini ve cahilliğini" de ele vererek bunu söylüyorum..

Ne diyorsun, eee be Kemal?

Parti grup toplantısında diyorsun ki…

"Bugün bir KHK yayınlandı.

Şehitler arasında ayrım yapmışlardı şimdi bu ayrımı derinleştiriyorlar.

15 Temmuz şehitlerinin kardeşleri ve çocukları arzu ederlerse askerlik yapmayacaklar.

Ama PKK’ya karşı, teröre karşı mücadele eden şehitlerin çocukları veya kardeşleri askerlik yapacak. Bunu yapanlar haindir?’

***

Yuh ki yuh...

Hem de bir kere değil..

Binlerce kez, yuh olsun…

Adam kendinden habersiz..

Kendi beyanıyla..

Akşam meyhanede rakı sofrası kurup..

Mezelerle; "kafalar" iyi oluyorsa..

Sosyal demokratlar böyle siyasi yapıyorsa..

Muhtemelendir ki;

"Kendisi de bu beyanatını aynı masada kurgulamıştır ki sabah söyledi?"

Yoksa başka bir izahı olamaz.

***

Şöyle ki…

Tarih, 2009…

Yani bundan, 7 yıl önce..

AK Parti iktidarı..

Ki dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan..

"Şehit aileleriyle" ilgili yasal düzenlemeye gitmişti..

CHP de..

MHP de duruma vakıf ve "destek" vermişlerdi..

O günden buyana…

"Terörle mücadelede şehit olanların askerlerin yakınları 'isterlerse" askerlikten muaf" oluyorlar..

Yani bu yasal düzenleme; "7 yıldır" uygulanıyor..

***

Adama, Allah akıl, izan versin!

Düşünmüyor..

Devlet…

Vatanı için,

Milleti için,

Toprağı ve ülkesi için..

Teröre karşı mücadele eden, kanını döken "şehit düşenlerin" arasında ayırım yapar mı?

Ya da, "şu şehit ayrı, bu şehit ayrı" der mi?

***

Ama!

Kemal Bey'in artık gizleyemediği bir gerçek var..

O da, 15 Temmuz'a dair olan kini...

Özellikle; "Darbeye karşı" çıkış görüntüsü..

Meğerki "maskeymiş"

Yoksa…

"Darbeye karşı" çıkan şehitlere bu kadar kızgınlık duymazdı..

Yasal düzenlemeye karşı tepki koymazdı.

Adına da "hainlik" demezdi…

***

Öyle ya..

Yenikapı ruhu vardı..

Mitinge katıldı..

Sonra, sonrası "etmediği" kalmadı..

Birileri; "kulak çekti?"

Ne yapıyorsun "eee be Kemal" dediler..

O da; "fabrika ayarlarına" döndü..

Şimdi..

Ağzı var; konuşuyor!

Tabi ki kulağı duymadığı gibi; "ne söylediğini de" kavrayamıyor..

***

Hep ifade ettiğim gibi..

Kemal Bey'i..

Allah bildiği gibi yapsın..

Ama..

AK Parti için, "bulunmaz bir nimet"..

Lakin bu millet için de, bulunmaz bir bela..

***

AL SANA BİR ÖNERİ…

Buradan kendisine çok önemli bir önerim var..

Eğer ki..

Şehitlerin hakkını savunuyorsa..

Hükümete tepkisi, uyarısı şu olsun..

Ki, herkes "işte doğru olan da budur" desin..

Yani "şehitlerin ve gazilerin" hakkını savunuyorsa…

***

Polislerin..

Özellikle, rütbelilerin…

Pek tabi ki, köy korucularının…

Yine, terörle mücadele kanunu kapsamında "şehit" diğer güvenlik güçleri..

Aynı noktada Türk Silahlı Kuvvetlerindeki rütbeliler için de..

Ne yazık ki..

Onların Çocuklarına ya da kardeşlerine, askerlik muafiyeti hakkı tanınmış değil…

Ki hala da böyle..

Malul Gazi er ve erbaşların çocukları için de bu hak maalesef tanınmamış.

***

Ve yine..

Terörün hedefindekiler..

Ki Öğretmenler başta gelmektedir..

Aslında, "topyekun" terörle mücadele eden…

Ya da terör saldırısı sonucu şehit olanların "çocukları ve kardeşleri de" aynı hakka sahip olması gerekir..

***

Buyurun, sayın Kılıçdaroğlu!..

"Ayırım" bu..

İşte bu ayırımı ortadan kaldırmak..

Ve hakları olanlara; O hakkın verilmesini "sağlamada" bari öncü olun..

Yeter, "bağcıyı dövmeye" çalıştınız..

Biraz da üzüm yemeye baksanız…

Hayırlı cumalar!