PSİKOPAT DEYİP GEÇMEYİN!
Eklenme: 12/13/2021 12:00:00 AM

Ne yazık ki, söylenip geçiyoruz!.. Bir iki laf, kurgulanan cümlelerin ardından gerisi boş.. Olan psikopatın katlettiği kişinin ölümü.. Ve yüreklere düşen kor ateşi.. Ailelerin perişanlığı! Peki çözüm ve peşine düşüş var mı yok.. Ta ki, bir başka vakıa vücut bulana kadar..

***

Bir kaç hafta önceydi! Psikopatın teki, sözde kriz geçirmiş.. Evdeki koleksiyonunda bulunan Samuray Kılıçlarından birini alıp sokağa çıkmış.. Önüne çıkan ilk genç kızı, hunharca kılıçtan geçirip, katletmişti! Ve bu olay, İstanbulun Kadıköy ilçesinde meydana geldi..

***

Geçtiğimiz hafta.. Yine psikopatın teki.. Sözde kriz geçirmiş.. çalıştığı öğrenci yurdunda eline geçirdiği satırla bir öğrenciyi defalarca bıçaklamış.. Bununla yetinmemiş, başını kesip, göğsünün üzerine koymuş.. Olay, İzmirin merkezinde, öğrenci yurdunda, yüzlerce öğrencinin gözü önünde, yaşandı

***

Ve bir kaç gün önce.. Yine psikopatın biri.. Sözde kriz geçirmiş.. Eline geçirdiği bıçakla, eşine ve dört çocuğuna, saldırmış.. 18 yaşındaki oğlunun boğazını keserek, öldürmüş.. Eşi ve kızı ağır yaralı.. İki küçük çocuk ise komşulara sığınarak kurtulmuşlar.. Olay, Diyarbakırın Kayapınar ilçesinde meydana geldi..

***

Bir de önceki gün.. Yine psikopat bir koca.. Sözde kriz geçirmiş.. Sonra cinnet.. Eee, eline geçirdiği bıçakla eşini ve iki yaşındaki üvey kızını doğramış.. Boğazlarını keserek öldürmüş.. Daha sonra kendini kesmiş.. Ama canı yandığı için, kardeşini arayıp yardım istemiş.. Olay Kayseride yaşanıyor

***

Yazıya nokta koyacaktım ki, benzer bir haber Mardinden geldiYine psikopat ve yine cinayet..

Evet, toplumsal bir travma geçiriyoruz!.. Ama, şizofrenlik hal, psikopatça estirilen teröre karşı devleti aliyenin tez elden, çözüme odaklı, stratejiyle, müdahale etmesi lazım.. Evi ve sokağı huzurlu olmayanın, memleketi de, milleti de huzurlu olmaz!

***

Ve o söz!.. Bir milleti maddi tahribat değil, manevi tahribat yıkar! Bugünkü yaşanan hal-i perişanlığın da, temel yıkımı da maddiyata odaklı bir medeniyetin kölesi, haline düşülmesidir..

***

HADİ YA

Beklenen zat halen yolda mı?.. Evet ya yolda!.. Yahu 11 yıldır yolda, ne gelmez bir zat-ı muhterem imiş bu adam!! Yok ya.. Gariban(!) adam!!.. Ehliyetsiz.. Bir de acemi.. Mevcut şoföre birşeyler oldu, tuttular onu direksiyonun başına oturttular.. Yol bilmez, yordam bilmez!.. O da verilen görevi yerine getirmek için çaba sarf ediyor.. Ha bire yolda, sürekli kaza yapıyor.. Gecikmesi tamamen yol kazalarından kaynaklı!..

***

Ama şimdi! Her ne kadar, direksiyonu sağlam değilse de, yol kontrollerinde artık mahirlikte üstüne yok!.. Tecrübeli Navigasyonu da var.. Biden patentli.. Fena şekilde ağzı da laf yapmaya başladığı için, dur durak tanımıyor.. Karşısındakini şıp diye ikna edebiliyor Yani nabza göre şerbette ustaların da ustaları Her sözünün başında kurduğu ilk cümle namus sözü?.. Kazayı kendisi bile yapsa, karşısındakini, çevresindekini suçlu çıkarmada, hayli profesyonelleşti Kimse eline su dökemez!..

***

Öyle ki!.. Yol güzergahındaki duraklarda.. Konakladığı yerlerde.. çığırtkanları sayesinde, milleti başına toplayabiliyor Kamyonuna yük alabilmek için ahaliyi gece yarısı olsa bile topluyor

Eşantiyonlar dağıtıyor.. Bir de, yük verene bol akçeli vaatlerde bulunuyor.. Bir verene iki veririm ısrarı da var.. Yani hesapsız, kitapsız, döviz kuru, faizi, şunu bunu hiç takmadan, İlyas Salmanın Banker bilo filmindeki gibi, önüne gelene mavi boncuk takıp, malın üzerine konmaya çalışıyor?!..

***

Vallahi de, billahi de öyle.. İnanmıyorsan, Şanlıurfalı dostlarını ara, Harranlılara sor Geçen hafta Şanlıurfa güzergahlarında seyrediyordu.. Direksiyonu, Balıklıgöle çevirmişti.. Sonra, toplamıştı çiftçileri bir araya.. Boynuna atmıştı filistin şalını.. Tam bir Harranlı toprak ağası diyeceğim ama değil Kendisini dinlemeye gelenlere hitap ediyor İş vaatlere gelince demiş ki, eğer mahsullerinizin taşıma işini bana tevdi ederseniz!.. Tek yetkili ben olursam, bütün çiftçilere elektriği bedava vereceğim

***

Yok, daha neler? Bu kadar da, işkembeden atılmaz ki? Vallahi atmış Hatta daha da ileriye gitmiş.. Elektrik bedava, suyu da bedava vereceğiz Mazotun, gübrenin fiyatını da, Cem Uzandan esintiyle bir liraya indireceğine dair, söz vermiş.. Yapma ya! Eee, çiftçiler de inanmış mı bu vaatlere, kanmışlar mı? Dememişler mi, bu adam uzaydan mı geldi? diye

***

Vallahi ne diyeyim, çiftçilerin bazıları inanıp, alkışlamışlar Büyük reis, büyük reis diye Öyle ki en gerilerde olan bir esnaf da seslenmiş!.. Tıpkı, Yılmaz Erdoğanın Vizontele filmindeki, Cem Yılmazın dediği gibi.. . Beklenen zata seslenip bizi de görecek misiniz? demiş!..

Peki o vatandaşın isteği neymiş?.. O da, Evimize de, dükkanımıza da cereyan bedava olacak mı? Yok daha neler?..

***

Sizinkisi ne cevap verdi? O mu, ne dedi, ne dedi, ne dedi nakaratına takıldığı için, yanındaki ondan cevaz alarak beklentiye, isteği cevap vermiş.. Evet evet demiş, evlere de, dükkanlara da, cereyanı bedava vereceğiz!!.... İşi doğalgaza, telefon faturalarına getirmek üzereyken, Balıklıgölden ezan sesi yükselmiş! Beklenen adam, cemaat hadi namaza..! Lakin benim abdestim bozuk, siz gidin!

***

çiftçiler, ahali, esnaf herkes şaşkın şaşkın birbirlerine bakıyorlar.. Verilen vaatlere karşı merhum Kemal Sunalın Kibar Fiyzo filmindeki replikle, ağam bizimle eğleni? diyerek, sırtlarını dönmüşler Yolda, öğrenci, işçi ve memurlarla karşılaşmışlar.. Siz nerden?.. Biz mi?.. Az önce beklenen bir zat-ı muhterem vardı onu dinliyorduk, asgari ücreti 10 bin liraya çıkaracağını söyleyince, anladık ki gayesi okları bize saplayacak hemen kaçtıkDesene, bizi tongaya getirmek istiyorDediğine göre, o başa gelirse cezaevindekiler salıverilecek, dışarıdakiler cezaevine konulacak? Yapma ya! Vallahi de.. Beklenen zat bu minvalde söz ve fetva vermiş!

***

SURA YILDIZ GELDİ

Başlıktan farklı bir anlam çıkarmayın! Yıldız derken, sanatçı, ya da popüler birini kast etmedim Sur AK Parti İlçe Teşkilat Başkanına atama yapıldı.. Gelen Davut Yıldız.. Yani yeni Başkanın soyadı Yıldız olduğu için, Sura Yıldız geldi başlığını kullandık..

***

Neyse!.. Haftasonu itibariyle, yetki belgesini İl Başkanı Şerif Aydından aldı.. Hayırlısı diyelim.. Ama Yıldızın işi zor.. Malum gidenin hal-i durumu pek olumlu bir gidişat içermedi.. Yığınla sorun var.. Üstesinden gelir mi, gelmez mi bilmem.. Ama işin ana kuralı, teşkilatın sağlam bir yapıya ve kimliğe sahip olmasıdır..

***

Ki Sur, mevcut ilçeler arasında önem arz ediciliği daha yüksek.. Tek ana risk ve hassasiyet isteyen, feodal, yasadışı yapı, kirli çark, rant ve ideolojik marjinal anlayışın tuzağına düşülmeden, yem olunmadan, davanın misyonunu sürdürebilmek!?.

***

TAŞ YERİNDE AĞIR..

Aynen de öyle!Yoksa, siyasetin treninden inenlerin hal-i durumu böyle mi olurdu? Trende iken, ne de mahirdiler.. Başarıları vardı.. El üstündeydiler.. Sonra mı?.. Saptılar.. İndiler.. Rota değiştirdiler.. Yani, yerli yerlerinde durmadılar.. Bugün kıymeti harbiyeleri yok.. çünkü, taş yerinde ağırdır ve kıymete sahiptir!..

***

GÜNAHKRLAR MI?

Galiba öyle!.. Bakar mısınız, emekli maaşlarına ve aralarındaki uçuk farklara..

Neymiş; 2000 öncesi ve 2000 sonrası..

Öncesi emekli olanlar günahkr değil

Ama, sonrasında emekli olanlar günahkr olacaklar ki, maaşlarında uçuk oranda bir düşüş var..

En düşük emekli maaşı arasında; bin liraya yakın fark söz konusu..

Söyleyin, işledikleri günah her ne ise, çıkıp tövbe etsinler işledikleri günahtan kendilerini arındırsınlar, hak ve hukuklarına kavuşsunlar!..

Her günahın bir cezası var, galiba 2000 sonrası emekli olanların işlediği günahın cezası kabristana kadardır..

Ne diyelim, Allah ıslah etsin!

***

GÜNÜN SÖZÜ

Allahın mağfiretini, affını geçecek bir günah olamaz. Yeter ki kul, inatlaşmasın.