REKTÖRÜMÜZ KARAKOÇ OLDU
Eklenme: 8/15/2020 12:00:00 AM

Evet, 16 Üniversitenin Rektörü değişti..

Dün, Cumhurbaşkanı oluruyla liste, yayımlandı..

Değişen rektörlerden biri de, Diyarbakır Dicle Üniversitesi Rektörü oldu!

Yeni Rektör Prof. Dr. Mehmet Karakoç

Hal-i hazırda, Karabük Üniversitesinde görev yapıyor ise de!..

Karakoç, Diyarbakırlı..

Ki, Dicle Üniversitesinde, uzun yıllar görev yaptı..

Yani üniversiteyi tanıyor, üniversite camiası da onu tanıyor..

***

Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı hocalarından!..

Bir süre de, Hastane Başhekim yardımcılığında da bulunmuş!

Evet, Karakoça hoş geldiniz, görevinde başarılar diliyoruz

Üniversitemize, şehrimize de ümit ediyoruz ki hayırlı hizmetlere vesile olacaktır..

Hayırlı ve uğurlu olsun..

Üniversitenin son bir kaç dönemdir yaşadığı travmanın farkında olmalı

Ki o da, kendisi için işinin hayli zor olacağını bilmeli..

Neyse, bilahare kent ve üniversite camiası adına; beklentiler noktasında bir hasb-i halimiz olacak..?

***

İNCEDEN İNCEYE!

Muharrem İnce!

Bilmem, izleme imkanınız oldu mu?..

Ben izledim.. Denir ya, canlı canlı..

Aldığım notlar var..

Öncelikle şunu ifade edeyim..

CHP için.. Parti Yönetimi için..

Kemal Kılıçdaroğlu için..

Söylediklerinde afaki bir şey görmedim..

Hepsi gerçek ve doğruları içeriyordu!

Özellikle, adaylık sürecinde kendisine yaşatılanlar noktasında; yerden göğe kadar haklıydı!?..

Seçim gecesi neredeydin, neden yoktun sorusuna verdiği yanıt, daha bir anlam ve CHPnin iç çözümsüzlüğünü ortaya koydu.. Ayak oyunları

Hileler

Alt etme..

Başarısız kılma gibi; sinsiliklerin hepsini siyasi puştluk olarak sıraladı

Vefasızlıklara da, değindi!..

Yerel seçimlerdeki başarının da nerden geldiğine parmak bastı..

Kürt oylar seçimi kazandırdı..

Siyasi korkaklıkla; bir teşekkür bile edilmedi

Kurultayda kendisine dair takınılan tavırlar; siyasi acziyetti!..

İrade tanımayan bir CHPnin geldiği durumu özetleyen, bir tablo çizdi!

***

Peki bundan sonra ne olacak?..

İncenin Bin Günde Memleket hareketi, nasıl bir seyir alacak?..

4 Eylülde hareketimizi başlatacağız diyor..

Sivas Kongresinin yıl dönümünde Sivasta olacağız..

Yani; Atatürk pozisyonlu bir, hamle ve çıkışın geleceği nokta ne olur?.

Doğrusu şuan için, İnce bu hareket parti kuracak mı, yoksa CHPde bir devrime dönüşecek mi? belli değil

çünkü, İncenin çıkış rotasının gazını, direksiyonunu, kontağını, CHP yönetimi ve Kemal Kılıçdaroğlunun ortaya koyacağı, strateji belirleyecek..

İnce ne diyor?..

Ayrılsam bile CHPyi kurtarmak için ayrılırım?

CHPye yakın kalemler diyorlar ki, İncenin artık CHPde barınması, yer bulması, üye olarak kalması bile imkansız hale gelmiştir!.

İnce kesin olarak Partiden ihraç edilebilir?

***

Ama bir görüşte!.. İnce, içini döktü..

Bu da ilk ve son konuşması olacak..

Gayesi, CHPden kopmak değil, CHPyi içten ele geçirmek

Kendi Cumhurbaşkanlığı adaylığını şimdiden CHPye dikte etmek!..

Yoksa, Kılıçdaroğlunun dostlarımız dediği kesime evlatlarınla ilgilen demezdi?

Bir de; CHP yönetiminin, eleştirilerine cevap vermeyeceği görüşü var

Bir olasılık..

Ama, ne olursa olsun, İncenin, CHP yönetimine ve Kılıçdaroğluna çektiği mızrak parti içindeki çuvala sığmaz!

***

Hani bir söz vardır!..

İki tarafın dili, yol seyrinde çatlama gösterirse; o zaman tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna olur!..

Zaten, Baykalcılar ayrılmak istiyor..

Atatürkçüler tepkili..

Milliler tepkili

Ki, Mustafa Sarıgülde kıpırdama var..

Değişim, değişim demeye dair, hazırlıkları varmış!..

Sol sosyalistlerdeki biz ne olacağız muamması!..

Bu beş benzemezlerin; bir araya gelmesi, çatı olmaları, pek mümkün değil?.

Ki kapanın da elinde kalır?

Bölünür mü, bölünmez mi, hep konuşulur?.

Ama somuta ermesi, zor!..

Her şeye rağmen, CHPdeki tüm bu haşinlik içeren atmosferde bir gerçek söz konusudur..

O da şudur..

Herkes değişim, değişim, değişim diyor, ama velakin değişim diyenler ve zihniyetleri zerre-i miskal değişmiyor?..

Galiba CHPdeki; kısırlıkta bu değişmezliktir..

***

DEĞİŞMEYEN ZİHNİYET!

Maalesef! Sağda da, solda da, muhafazakarda da, radikalinde de?..

Bazı şahıs ve karakterler var ki; değişmez bir zihin, hasımlığı var

Ne itirazı, ne muhalefeti, ne serzenişi ve ne de; sorgu ve eleştiriyi kabul etmezler?..

Varsa yoksa, kendi fikirleri

Desteklersen bendensin değilsen; hasım ve hainsin?..

***

İşte, CHPnin yeni Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıkaya!

İstanbul Sözleşmesine dair; konuşmalarına bakar mısınız; buldozer gibi muhalif olanlara, şu veya bu diyenlere dalıyor..

Kırmızı çizgimiz diyor

Neymiş; İstanbul sözleşmesine muhalif olanların hepsi, katil, tacizci, tecavüzcü şucu bucu diyerek, potansiyel suçlama getiriyor

***

Der demez, insan edep yahu diyor.. Hele bi sakin ol.. Daha o koltuğa oturalı, bir saat bile olmadı?.. Bu nasıl bir dil, bu nasıl bir üslup, bu nasıl bir siyasi temsiliyet, bu nasıl bir kadın sözcülüğü?..

***

Öyle inanıyorum ki!.. Nazlıkaya İstanbul Sözleşmesinin içeriğine vakıf değil..

çünkü okumuş değil..

Bilse, satır aralarına vakıf olsa, sözleşmenin asıl amacının ne olduğunu irdelese; milli ve yerli olmadığını anlayacak

Pek tabi ki, eleştirenlerin öyle, katil, tecavüzcü gibi ırz düşmanlarından değil, aile mahremiyeti ve mefhumunu koruyup-kollayanlar olduğunu görür!

Ama yok!..

Ne demişler; kerameti kendinden menkuller

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Akıllı adam, herkesten ve her şeyden bir şeyler öğrenmeye çalışandır