Sabır Gerek, Meşakkatli Bir Yolculuk!
Eklenme: 1/17/2013 12:00:00 AM

Öyle ya;

Bir haftayı geride bıraktık.

Bugün itibariyle 8inci gün!

Hala da;

Paris katliamın sır perdesi aralanmış değil.

Üç Kürt siyasetçi kadın, Avrupanın göbeğinde nasıl katledilir!

Evet,

Öyle görünüyor ki;

Cinayetlerin tez be tez aydınlanacağı yok!

***

çünkü,

Paris hükümetinde ve polisinde ketumluk hsıl.

Saniye Cansız,

Fidan Doğan,

Leyla Söylemez neden öldürüldü?

Zübeyir Aydar diyor ki;

Polisi bize bilgi vermiyor...

***

Pek tabi ki,

Türkiye hükümeti de,

Dışişleri Bakanlığı da böyle diyor;

Paris bilgi saklıyor.

***

Nitekim;

Başbakan Erdoğanda aynı minvalde açıkladı!

Dedi ki;

Bilgi istedik, henüz paylaşım yapılmadı.

Yani, katliam muamma bir kimlikte tutuluyor!

***

Zaten bundan dolayıdır ki, ortalıkta yığınla senaryo var.

Bilen de, bilmeyen de!

Uzman edasıyla, senaryo ve iddia üretiyor.

Her kafadan, farklı ses ve tezler çıkıyor!

Kronik bir zihin bunalımı!

***

Doğrusu;

Paris katliamına ilişkin teoriler ilk etapta zihinleri, etkiledi.

Özellikle;

İmralı, BDP ve AK Parti üçgeninde yürütülen müzakereye ilişkin.

Yolun yolcuları;

Ortaya konulan zihin bunalımının etkisiyle, karşılıklı suçlama hamlesinde bulundular.

***

Gerek,

Hükümetin ilk anda Örgüt içi infaz söylemi!

Gerek BDP,

Gerek Kandilin, Türkiye ve Hükümeti hedef alması.

Hakikatten;

Yılgınlığa bir nebzede olsa neden oldu.

***

Ama bilahare!

Taraflar müzakere seyrine barışçıl dil ve ortak akıl geliştirdi.

Özellikle geçmişten de;

Alınan ders-i ibretle, işin kendi eksenlerinde değil.

Yabancı ülke,

Ve içimize sızmış şer yapıların işi olabileceği hakikatine yöneldi!

***

Özellikle,

Abdullah Öcalanın,

Beri yanda Müzakerenin önemli ismi Ahmet Türkün, İranı işaret etmesi.

AK Partiden,

Galip Ensarioğlunun, Rusya-Suriye olabileceğini söylemesi!

Hele ki,

Başbakan Erdoğanın bu işin görüşmeleri sabote etmeye yönelik uluslararası kimliğe sahip olabileceğini belirtmesi.

***

Kısacası;

Tarafların ortak noktada buluşması!

Son 3 gündür;

O oluşan zihin bunalımı ve olumsuz hava, dağılma gösterdi!

Önemli olan da bu olsa gerek!

İyi niyet.

Ve karşılıklı güven tesisi inşa etmek.

***

Öncelikle;

Paris suikastının faillerinin ortaya çıkarılması.

Ve ardlarındaki;

Sis perdesinin aralanması ve şifrelerin çözümü, ivedilikle sağlanması gerekir!

Ki bir önceki yazılarımda da belirttim!

Sağlanacak aydınlık;

30 yıllık karanlık ve kirli çatışmanın barışla buluşmasının ışığı olacaktır!

***

Şöyle ki,

Yolun yolcuları bu hal-i tutumla elleri güçlenebileceği gibi.

Bugüne kadar,

Kısır ve sonuçsuz kalan adımların da, müsebbibi ve nedeni öğrenilmiş olur.

İşbirliği güçlenir!

Yol haritası netleşir.

Aksi takdirde;

Atılan adım ve toplumda sağlanan barışçıl hava, heba olur!

***

Gelelim,

Diyarbakırda bugün yapılacak olan cenaze törenine!

Dün buradan duygu ve beklentilerimi, çağrı nizamında aktardım!

Hatta gazete olarak, manşet attık.

Acıyı, barışla yoğrulalım.

Tekrar etmeyeceğim!

Ama aman dikkat diyeceğim!

***

Neden derseniz!

Dün akşam, Diyarbakırda bir servis aracına yönelik bombalı saldırı düzenlendi!

Ki şans eseri ölen ve yaralanan olmadı.

Ancak aynı saatlerde Mardinde, Polis aracına yönelik silahlı saldırı yapıldı.

Orda bir polis memuru hayatını kaybetti!

Yani, provokatif iştahlı, şer zihniyet boş durmuyor!

Elbette ki, bu yol ve yolcuları, hayli meşakkatli seyirde!

***

Önemli olan niyetler!

Dün ve önceki gün;

Karşılıklı samimiyet ve güven tesis edici mesajların gelmesi.

Ve tabi ki,

Kitlesel eylem, cenaze töreni yas ve barışa yönelik olduğuna vurgudaki ısrar!

Enva-i,

Provokatif girişimi sekteye uğratacak!

Ve biliyorum ki;

Korkulan ve kaygı duyulan da olmayacak!

***

Ama ne demişler;

Su uyur düşman uyumaz!

İşte bu sözü hatırlamalıyız.

Metaneti,

Sabrı ve sağduyuyu elde bırakmamalıyız!

***

Arslanın acısı!

İşte,

Acı ve hüzün dolu bir ölüm haberi de;

AK Parti Diyarbakır Eski Milletvekilimiz İhsan Arslanın ailesinden!

Kardeşi;

Mehmet Hadi Arslan.

Önceki gün;

İş yaptığı Sudan ülkesinde elim bir trafik kazası sonucu Hakkın rahmetine kavuştu!

***

Hiç kuşkusuz ki;

Hakikati gerçek şudur ki Yüce Yaradanın hikmetiyle; ölüm herkes içindir.

Zamanı da, meknı da, yaşı da saati de yoktur!

Ecel ikmale gelmişe, gerisi fanidir!

***

Evet,

Hayatın bu acı gerçeğiyle taziyelerimizi bildirir.

Merhuma

Cenab-ı Allahtan rahmet,

İhsan Arslana başsağlığı,

Aile efradına ve sevenlerine de metanet diliyorum!