Galiba öyle
Diyarbakırın özeline bakıyorum!
Ki, tepkilerin beyanıyla
Hastaneler iflas bayrağı çekmiş gibi; gerginler!...
Kadın Doğum
Eğitim ve Araştırma hastanesi
çocuk
Dicle Üniversitesi Hastaneleri dhil olmak üzere!
Denilen şu; hastanelerin gelir-gideri birbirini karşılamıyormuş?
Döner sermaye ödenilemez hale gelinmiş?
***
Bundan dolayı; maaşlar düşmüş..
Hekimler huzursuz!
Hemşireler huzursuz
Yani, döner sermaye alan tüm çalışanlar huzursuz
Ki Kadın Doğumdaki hekimlerin kazan kaldırması da bundan
Zorunlu olmadıkça
Acil vakalar dışında; hasta vizitesi yapmıyorlar
Muayene etmiyorlar
İşi yavaşlatma eylemi içerisine girmişler
Aynı durum diğer hastanelerde de her an vuku bulabilir
***
Yani, eylem yayılabilirim
Nitekim, Dicle Üniversitesi Yönetimi kırmızı alarm verdi..
Olası bir gerilim..
Olası bir işi yavaşlatma..
Olası bir hasta bakmama durumuna karşı; önceki gün istişare toplantısı yaptı..
Döner sermaye alan personellerle..
Karar alınmış..
Üç ay süreyle döner sermaye ödenmeyecek?..
***
Anlayacağınız!
Sağlıktaki sağlıksız hal, ekonomiksel olarak artık bıçak kemiğe dayandı misali
S.O.S veriyor..
Olup bitene gösterilen gerekçeyi ise kabul etmek mümkün değil..
Neden; gelir-gideri karşılamasın?
İstatistiklere baktığınızda
Ki hiç bir hastane yönetimi inkr edemez!
çünkü kendi beyanları var bu yönde
***
Hasta sayımız arttı..
Ameliyatlarımız arttı..
Hal böyle olunca; gelirin de artması gerekmez mi?
Hem vatandaştan..
Hem SGKdan..
Hem de, Bağ-Kur..
Yeşil-Kart..
Sosyal güvencesi olan her kesimden; akan para var..
Yani ticaret; yüksek!
Demek ki, giderde bir kusur var..
Eee..
Onu da akçeli ihalelere..
Hizmet alımlarına..
Keyfi harcamalara..
Lükse dayalı yer kiralamalarına bakmak lazım gelmez mi?..
***
Neyse!
Döner Sermayedeki arıza..
Sağlıksız hal; yönetimdeki sağlıksızlığa bağlı..
Hep derim..
Sağlık Diyarbakırda sağlıksız işliyor...
***
SÖĞÜŞLEYEN KURUMLAR
Kimse gocunmasın..
Kimse darılmasın..
Kimse de itiraz etmesin..
Hükümette..
Özel şirketler de
Yerel yönetimlerde..
Bir sömürü düzeni içerisinde; vatandaş söğüşleniyor..
***
Elektrik..
Su..
Doğalgaz..
Ve tabi ki, Banka işlemleri..
Ki bilaistisna diyorum!
Devlet ve özel hep birlikte..
Hele ki, iletişim çağındayız dediğimiz; GSM şirketlerinin faturaları!
Hepsi
Söğüşleyendir
Kazıklayandır
Vatandaşı tabiri caizse sağan kurumlardır
Faturaları da
Faturalarındaki muhtevalarda; sömürü düzenini icra ediyor
***
Hangi ülkede..
Hangi hukukta..
Hangi adalette..
Hani vicdanda..
Hangi sosyal devlet anlayışında vakidir ki
Tükettiğinizin dört katı bir faturaya maruz bırakılıyorsunuz
Sanmıyorum ki Türkiye dışında başka bir ülke olsun..
Dile kolay...
Tükettiğinizin tutar 100 lira
Ama faturadaki tahsilat tutarı; 420 lira..
320 lira neyin nesi?
İçinden çıkılmaz bir denkleme sahip..
***
Hiç kuşkusuz ki..
Su temel ihtiyaç
Elektrik temel ihtiyaç
Doğalgaz temel ihtiyaç
Ama!
Bu üç temel ihtiyaç üzerinde yapılan soygunun haddi hesabı yok..
Ki vakiliği, akla ziyan!
En basiti..
Tüketilen elektriğine karşı şirketin aboneye gönderdiği bir fatura pür dikkat bakınız...
Kalemlere özellikle!
Neler yazıyor?..
Ya, KDV oranı
En lüks yiyecek ve giyime; üzde 0 ila 8 uygulanırken..
Temel ihtiyaça uygulanan oran; yüzde 18..
Reva mı?
***
İşte örnek bir fatura
Elektrik tüketimi...
Tüketim tutarı; 136.29..
Fiyat farkıyla; 153 lira
Gece-gündüz kullanımı?
Tüketim yüksekliğine dair; ara fark..
Peki, ödenmesi gereken tutar ne kadar yazıyor
Cepten çıkacak para miktarı..
Rakama bakın..
Tamı tamına diyor ki; 574,80 lira ödeyeceksiniz
Aradaki farkı gel de çıkar, nedir, neyin nesidir?
***
Yarım metreyi bulan faturaya bakın...
Neler yazıyor..
Sıralayayım..
Diyor ki
Enerji fonu; 3.09 lira..
BTV 15.44 lira..
KDV 87.68 lira..
Cari tüketim 50.41 lira
TRT payı 6.1 lira..
KDV-DV matrahı 487.11..
Ve rakamlar böylece uzayıp gidiyor...
Yani say say bitmez!
Sonra mı?
Kalemler, tutarların bu kez; toplama-çıkarması yapılıyor..
Tabi ki çarpma tablosuna da alınıyor..
***
Nihayet!
Kendilerince, EPKnın da, nazıyla!
Ödenecek tutar çıkarılıyor..
Ey abone borcun; 574,80 lira
Faturanın altına yazılı bir de not düşüyorlar..
Mesaj şöyle
Serbest tüketici limitini geçtiniz!
***
Elektrikte söğüşleme böyle...
Peki, tükettiğiniz sudaki durum nedir?
Yani faturası
Ya da, doğalgazın..
Ne yazık ki, elektrik tüketim fatura zulmünden geri kalır yanları yok..
Ki, Su daha bir pahalı hale geldi..
Nitekim son günlerde vatandaşlardan gelen tepkiler de bu yönde..
Özellikle Diyarbakır için
Abi Su faturası, elektrik faturasını geçti!
***
Velhasıl..
Söğüşleniyoruz..
Sağılıyoruz
Uzman bir dostun ifadesiyle açıkça kazıklanıyoruz!
Biliyor musun?
Hani diyorlar ya..
Kaçak elektrik..
Kaçak su..
Kaçak doğalgaz kullanımı yüksektir diye..
Rakamlar veriliyor
Doğru; kaçak kullanım var..
Ama kaçağın bedelini yine vatandaş ödüyor..
***
Ne devlet ödüyor..
Ne kurum karşılıyor..
Tamamen; vatandaşın faturasına yansıtıyor..
O bedel..
Faturalarda gizli işlenilerek, telafi ediliyor..
Dikkat edin
Faturalardaki rakamların; toplamı
Genel tutarın toplamıyla; bütünleşmiyor?
En baba; matematikçi..
En baba rakamlarla haşır-neşir olan; faturadaki rakamları, tutar sonucuyla; tutturamaz!
Hile burada..
Velhasıl!
Netice itibariyle; sömürü düzenindeyiz
***
Haberiniz olsun
Hükümet sene sonuna kadar zam yok diyorsa da
Elektrik..
Su..
Ve doğalgazın şirketleri; atık, tüketim farkı ve matrah rakamlarıyla oynanacak..
Yani gizli; zam yapacaklar..
Benden uyarı..
***
MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ
Vaki mi?
Değil
Şimdi
DEDAŞ denilen kurum
Özel sektör
Ama hal nezdinde; devlet kurumu diye görülüyor..
Neyse!
Mevzu, kurumun kimliği değil; memnuniyet hali..
Resmi bir veri yok..
Ama her türlü, koşula varım ki; DEDAŞa vatandaş memnuniyeti sıfırdır
Yani, yüzde 99,9 demiyorum
Yüzde yüz diyerek, iddiamın arkasında bulunarak
Diyorum ki; ahali memnun değil
Memnuniyetsizlik; yüzde yüz!
Hal böyle iken
Kurumun müşteri memnuniyetine odaklı merkez açmasına ne dersiniz?
Ne dersiniz bilmem
Ama derim ki merkezden çok memnuniyetsizliğin gerekçelerini ortadan kaldırmak
Mesela; kesintiler
Mesela; şişik fatura
Mesela; limitteki dengesizliği gidermek..
Mesela; kurumla iletişimde şeffaf olunması..
Mesela; kurum telefonlarının meşguliyetten çıkarılması
İşte bunlar ikmale gelince memnuniyet artar..
Memnuniyet merkezine de ihtiyaç kalmaz?