SAĞLIK ZARAR MI EDİYOR?
Eklenme: 9/13/2018 12:00:00 AM

Galiba öyle

Diyarbakırın özeline bakıyorum!

Ki, tepkilerin beyanıyla

Hastaneler iflas bayrağı çekmiş gibi; gerginler!...

Kadın Doğum

Eğitim ve Araştırma hastanesi

çocuk

Dicle Üniversitesi Hastaneleri dhil olmak üzere!

Denilen şu; hastanelerin gelir-gideri birbirini karşılamıyormuş?

Döner sermaye ödenilemez hale gelinmiş?

***

Bundan dolayı; maaşlar düşmüş..

Hekimler huzursuz!

Hemşireler huzursuz

Yani, döner sermaye alan tüm çalışanlar huzursuz

Ki Kadın Doğumdaki hekimlerin kazan kaldırması da bundan

Zorunlu olmadıkça

Acil vakalar dışında; hasta vizitesi yapmıyorlar

Muayene etmiyorlar

İşi yavaşlatma eylemi içerisine girmişler

Aynı durum diğer hastanelerde de her an vuku bulabilir

***

Yani, eylem yayılabilirim

Nitekim, Dicle Üniversitesi Yönetimi kırmızı alarm verdi..

Olası bir gerilim..

Olası bir işi yavaşlatma..

Olası bir hasta bakmama durumuna karşı; önceki gün istişare toplantısı yaptı..

Döner sermaye alan personellerle..

Karar alınmış..

Üç ay süreyle döner sermaye ödenmeyecek?..

***

Anlayacağınız!

Sağlıktaki sağlıksız hal, ekonomiksel olarak artık bıçak kemiğe dayandı misali

S.O.S veriyor..

Olup bitene gösterilen gerekçeyi ise kabul etmek mümkün değil..

Neden; gelir-gideri karşılamasın?

İstatistiklere baktığınızda

Ki hiç bir hastane yönetimi inkr edemez!

çünkü kendi beyanları var bu yönde

***

Hasta sayımız arttı..

Ameliyatlarımız arttı..

Hal böyle olunca; gelirin de artması gerekmez mi?

Hem vatandaştan..

Hem SGKdan..

Hem de, Bağ-Kur..

Yeşil-Kart..

Sosyal güvencesi olan her kesimden; akan para var..

Yani ticaret; yüksek!

Demek ki, giderde bir kusur var..

Eee..

Onu da akçeli ihalelere..

Hizmet alımlarına..

Keyfi harcamalara..

Lükse dayalı yer kiralamalarına bakmak lazım gelmez mi?..

***

Neyse!

Döner Sermayedeki arıza..

Sağlıksız hal; yönetimdeki sağlıksızlığa bağlı..

Hep derim..

Sağlık Diyarbakırda sağlıksız işliyor...

***

SÖĞÜŞLEYEN KURUMLAR

Kimse gocunmasın..

Kimse darılmasın..

Kimse de itiraz etmesin..

Hükümette..

Özel şirketler de

Yerel yönetimlerde..

Bir sömürü düzeni içerisinde; vatandaş söğüşleniyor..

***

Elektrik..

Su..

Doğalgaz..

Ve tabi ki, Banka işlemleri..

Ki bilaistisna diyorum!

Devlet ve özel hep birlikte..

Hele ki, iletişim çağındayız dediğimiz; GSM şirketlerinin faturaları!

Hepsi

Söğüşleyendir

Kazıklayandır

Vatandaşı tabiri caizse sağan kurumlardır

Faturaları da

Faturalarındaki muhtevalarda; sömürü düzenini icra ediyor

***

Hangi ülkede..

Hangi hukukta..

Hangi adalette..

Hani vicdanda..

Hangi sosyal devlet anlayışında vakidir ki

Tükettiğinizin dört katı bir faturaya maruz bırakılıyorsunuz

Sanmıyorum ki Türkiye dışında başka bir ülke olsun..

Dile kolay...

Tükettiğinizin tutar 100 lira

Ama faturadaki tahsilat tutarı; 420 lira..

320 lira neyin nesi?

İçinden çıkılmaz bir denkleme sahip..

***

Hiç kuşkusuz ki..

Su temel ihtiyaç

Elektrik temel ihtiyaç

Doğalgaz temel ihtiyaç

Ama!

Bu üç temel ihtiyaç üzerinde yapılan soygunun haddi hesabı yok..

Ki vakiliği, akla ziyan!

En basiti..

Tüketilen elektriğine karşı şirketin aboneye gönderdiği bir fatura pür dikkat bakınız...

Kalemlere özellikle!

Neler yazıyor?..

Ya, KDV oranı

En lüks yiyecek ve giyime; üzde 0 ila 8 uygulanırken..

Temel ihtiyaça uygulanan oran; yüzde 18..

Reva mı?

***

İşte örnek bir fatura

Elektrik tüketimi...

Tüketim tutarı; 136.29..

Fiyat farkıyla; 153 lira

Gece-gündüz kullanımı?

Tüketim yüksekliğine dair; ara fark..

Peki, ödenmesi gereken tutar ne kadar yazıyor

Cepten çıkacak para miktarı..

Rakama bakın..

Tamı tamına diyor ki; 574,80 lira ödeyeceksiniz

Aradaki farkı gel de çıkar, nedir, neyin nesidir?

***

Yarım metreyi bulan faturaya bakın...

Neler yazıyor..

Sıralayayım..

Diyor ki

Enerji fonu; 3.09 lira..

BTV 15.44 lira..

KDV 87.68 lira..

Cari tüketim 50.41 lira

TRT payı 6.1 lira..

KDV-DV matrahı 487.11..

Ve rakamlar böylece uzayıp gidiyor...

Yani say say bitmez!

Sonra mı?

Kalemler, tutarların bu kez; toplama-çıkarması yapılıyor..

Tabi ki çarpma tablosuna da alınıyor..

***

Nihayet!

Kendilerince, EPKnın da, nazıyla!

Ödenecek tutar çıkarılıyor..

Ey abone borcun; 574,80 lira

Faturanın altına yazılı bir de not düşüyorlar..

Mesaj şöyle

Serbest tüketici limitini geçtiniz!

***

Elektrikte söğüşleme böyle...

Peki, tükettiğiniz sudaki durum nedir?

Yani faturası

Ya da, doğalgazın..

Ne yazık ki, elektrik tüketim fatura zulmünden geri kalır yanları yok..

Ki, Su daha bir pahalı hale geldi..

Nitekim son günlerde vatandaşlardan gelen tepkiler de bu yönde..

Özellikle Diyarbakır için

Abi Su faturası, elektrik faturasını geçti!

***

Velhasıl..

Söğüşleniyoruz..

Sağılıyoruz

Uzman bir dostun ifadesiyle açıkça kazıklanıyoruz!

Biliyor musun?

Hani diyorlar ya..

Kaçak elektrik..

Kaçak su..

Kaçak doğalgaz kullanımı yüksektir diye..

Rakamlar veriliyor

Doğru; kaçak kullanım var..

Ama kaçağın bedelini yine vatandaş ödüyor..

***

Ne devlet ödüyor..

Ne kurum karşılıyor..

Tamamen; vatandaşın faturasına yansıtıyor..

O bedel..

Faturalarda gizli işlenilerek, telafi ediliyor..

Dikkat edin

Faturalardaki rakamların; toplamı

Genel tutarın toplamıyla; bütünleşmiyor?

En baba; matematikçi..

En baba rakamlarla haşır-neşir olan; faturadaki rakamları, tutar sonucuyla; tutturamaz!

Hile burada..

Velhasıl!

Netice itibariyle; sömürü düzenindeyiz

***

Haberiniz olsun

Hükümet sene sonuna kadar zam yok diyorsa da

Elektrik..

Su..

Ve doğalgazın şirketleri; atık, tüketim farkı ve matrah rakamlarıyla oynanacak..

Yani gizli; zam yapacaklar..

Benden uyarı..

***

MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ

Vaki mi?

Değil

Şimdi

DEDAŞ denilen kurum

Özel sektör

Ama hal nezdinde; devlet kurumu diye görülüyor..

Neyse!

Mevzu, kurumun kimliği değil; memnuniyet hali..

Resmi bir veri yok..

Ama her türlü, koşula varım ki; DEDAŞa vatandaş memnuniyeti sıfırdır

Yani, yüzde 99,9 demiyorum

Yüzde yüz diyerek, iddiamın arkasında bulunarak

Diyorum ki; ahali memnun değil

Memnuniyetsizlik; yüzde yüz!

Hal böyle iken

Kurumun müşteri memnuniyetine odaklı merkez açmasına ne dersiniz?

Ne dersiniz bilmem

Ama derim ki merkezden çok memnuniyetsizliğin gerekçelerini ortadan kaldırmak

Mesela; kesintiler

Mesela; şişik fatura

Mesela; limitteki dengesizliği gidermek..

Mesela; kurumla iletişimde şeffaf olunması..

Mesela; kurum telefonlarının meşguliyetten çıkarılması

İşte bunlar ikmale gelince memnuniyet artar..

Memnuniyet merkezine de ihtiyaç kalmaz?