SAĞLIKTA NELER OLUYOR?
Eklenme: 10/26/2018 2:07:00 PM

Diyarbakır adına.. Bugün değil..

Yıllar yılıdır hep söylerim. Yazıyorum-çiziyorum Dilimin döndüğü kadarıyla; ifade ediyorum..

Sağlık.. Kurum.. Ve idari yönünden ne hazindir ki; hep sağlıksız işlemektedir

Alt yapı var.. Mekan var.. Koca koca, hastane binaları var..

Binlerce yatak.. Onlarca klinik.. Yüzlerce, binlerce hekim var..

Hemşire var.. Hastane görevlisi..

Ki, bölgenin sağlık üssüdiye böbürleniliyor..

Bakanlığın inanılmaz sağladığı imkanlar var..

Teknoloji.. Yani ne deseniz var

Dahası; hizmet alımları..

***

Yolsuzluk ve usulsüzlükleri; bir kenara bırakırsak..

İhale peşkeşleri.. Adam kayırma..

Yani, rant çarkını, işe katmadan mevzuya odaklansak bile!!..

Müdürler değişiyor.. Başhekimler değişiyor.. Hastane müdürleri değişiyor..

İdari yönden sürekli değişimler yaşanıyor..

Bu oldu, bu olmadı..

Belki bu üstesinden gelir..

Ya da bu işe yaramaz, yerine başka biri deyip duruldu..

Ama velakin iş bir türlü; halka sağlıklı, bir sağlık hizmetine dönüşmedi..

Dönüşmüyor..

Öyle görünüyor ki, dönüşemeyecek kadar kangrenleşti..

***

Artık, hem kendini..

Hem de kendinden sağlık hizmeti bekleyeni; vuruyor!

İşleyiş; harap yani!

İsim üzerinden.. Kişi üzerinden.. Şu müdür, bu başhekim, ya da yetkili demiyorum..

Ki bugüne kadar da demiş değilim!..

çünkü..

Ne hikmetse, gelen de aynı çarkın döngüsüne adapte oluyor..

Biat edici..

Olmayan da, tu kaka, iki günde kaçıyor..

Olup bitene karşı, savunduğum tez şu!

Yılların; politize olmuşluğunu kırmak için..

çarkı.. Kısır döngüyü Sağlığın sağlıksız halinden, kurtarılması için!..

Topyekn bir, neşter şart..

Derler ya; tepeden tırnağa..

Adan Z temizlik..!

Dezenfekte edilmesi gerekir

Hatta imkan varsa, koltuklar 40 tas su dökülerek, yıkanıp helal edilmeli!..

Yoksa, bir gülle bahar olamayacağı gibi..

Haramdan, helale geçmez

İşin çözümünde; sadra şifa vermez!..

çark, bildik döner

***

Bakınız!..

Önceki gün, İhlas Haber Ajansı bir haber servis etti..

Kadın ve çocuk Hastalıkları Hastanesiyle alakalı

Yenidoğan Bebek Yoğun bakımı!

Burada, hastane virüsü kol geziyor..

En üst seviyede..

Üç bebek acinetobakter virüsünü kaptığı için; tedavide gecikildiği için ölmüş..!

Dahası, virüsü kapan 15 bebek daha var..

Yani; ölüm onların da ensesinde..

6 çocuk bu virüs nedeniyle kontrol altında!

Onlar için; izolasyon odası açılmış...

Diğerlerin akıbeti ise meçhul..

Taburcu edilmişler..

Belki de; ölmüş olanlar var

Yenidoğan Bebek Yoğun Bakımı ortaya çıkan ölümcül virüs nedeniyle kapatılmış..

Şuan; burası izole edilmeye çalışılmaktadır..

Ama ne hikmetse!

İlgili ve yetkili zevat; bir şey demiyor..

Sadece; ölümler virüsten değil diyor..

Peki, peş peşe ölümlerin nedeni?

İşte o yok..

Mevzu, Sağlık Bakanlığı tarafından incelemeye alınmış..

Soruşturuluyor..

Görevlendirilen yetkililer var..

***

Doğrusu!

Hastane virüsü.. Bu hastaneyle, ya da yenidoğan bebek yoğun bakımıyla sınırlı değil..

Tek sorun, burada görülmüyor..

Aldığım bilgilere..

Ki, yapılan tetkiklerin sonuçlarına da yansıdığı şekliyle

Tüm hastanelerde; hastane virüsü söz konusu..

Özel ve resmi; tüm hastaneler!

Bir yetkili, dostun ifadesiyle..

Virüs yoğun olarak, ameliyathane ve yoğun bakım da cirit atıyor

Topyekn bir mücadele seferberliği başlatılmalı..

Hastaneler; tüm birimleriyle dezenfekte edilmeli..

Ama; kime dersin!

Bir kere; kafalar kuma gömülü..

***

SAĞLIK-SEN NE DİYOR?

Diyor ki

Ehliyet ve liyakatten yoksun; yöneticiler iş başında!..

Önceki gün Şube Başkanı ve Üyeler kameralar karşısına geçerek; veryansın etti!..

Sorunlarına dair; tepkilerini dile getirdi

Başlıklar ve maddeler halinde; söylenen şunlar..

***

BİR ADALETSİZLİK.?!

Bugün döner sermaye ödemelerindeki adaletsizlik öyle bir noktaya gelmiştir ki bütün bir ay izinli olan sağlık personeli ile tüm ay boyunca çalışan sağlık personeli arasında döner sermaye ödemelerinde hiçbir fark kalmamıştır.

Ne acıdır ki her iki sağlık çalışanına da döner sermaye performans ödemesi yapılamayacak bir duruma gelinmiştir.

Bu da iş barışını bozmaktadır ve mevcutta görev alan yöneticiler bu duruma çözüm üretmede yetersiz kalmaktadır.

Durum her geçen gün daha da kötüye gitmektedir.

Bilinmelidir ki kamu sağlık tesislerinin hayatını devam ettirebilmeleri ve sağlık sisteminin finansal devamlılığı için sağlıklı planlama yapabilecek liyakatli yöneticilere ihtiyaç vardır.

***

İKİ.. YÖNETİMSİZLİK..

Bir yıl önce, sağlık sistemi değişti..

Halk sağlığı, Kamu Hastaneleri, Sağlık müdürlüğü bünyesinde toplandı..

Nitekim yapılan bu yenilik tüm ülke genelinde çok profesyonel bir şekilde işletildi..

Ama Diyarbakırda iş aksine icra etti..

Hatalı yönetici atamalarıyla bu projeyi sekteye uğrattı. Araştırmalarımızda; yeni sistemle atanmış olunan yöneticilerin ehliyet ve liyakat hususunda noksan oldukları, bu durumdan kaynaklı olarak birçok kurumumuzda yönetimsel boşluklar oluştuğu ve bu yönetimsel boşluklardan kaynaklı olarak birçok kurumun ciddi zarar gördüğü ve bu zararların kuruma başvuru yapan hastaları ve çalışanları olumsuz etkilediği gözlenmiştir...

***

Üç.. İŞ BARIŞI YOK..

Özellikle yerelde bulunan kurumlarımızda, çalışanlarımızdan almış olduğumuz geri bildirimlerde birçok çalışanımız, liyakatsiz yöneticiler tarafından mobbinge maruz bırakılmıştır..

Bu nedenle, ehil personeller küstürülmüş..

Bu tutum ve davranışlar çalışma barışının bozulmasına neden olmuştur.

Bezdirici ve sosyal kabadayılığa son verilmeli..

Hesap sorulmalı!..

***

DÖRT.. ŞİDDET

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarında hayatını kaybeden, tehdit edilen veya şiddete maruz kalan sağlık çalışanlarının bu gidişatına bir dur denmesini ve ciddi tedbirler alınmasını istiyoruz

İlimizde sağlıktaki bu kötü gidişata bir an evvel müdahale edilmesi için çağrıda bulunuyoruz.

***

İDARECİLERE BİR NOT!..

Tabi ki, anlayana..

Deriz ya;

Anlayana sivri sinek saz..

Anlamayana davul zurna bile az..!

Neyse biz, not nokta-i nazarında aktaralım..

Kim nasıl anlarsa!?..

***

O ATIN PARASI

Zamanın birinde; bir adam bir at satın alır..

Ancak, atın hasta olduğunu fark eder..

Lakin, alış-veriş yapılmış

Geri vermek ister..

Tabi düşünür Satın aldığı adam; atı geri almak istemez..

En iyisi; ben kadıya gideyim..

İşi resmi işleme dökeyim diye..

Gider; ama o gün kadı yerinde yok..

Ertesi güne kalır. Ancak, hasta at gece ölür..

Kadıya gider..

Ne yapabileceğini sorar?

Kadı düşünür.. Ve der ki; zararını ben ödeyeceğim..!

Adam şaşırır..

Kadı efendi, sizin bu olayla ilginiz yok ki.. Siz niye ceremesini çekiyorsunuz..

Ve kadının o okkalı, manidar cevabı gelir..

Der ki

Öyle deme!..

Var..

Eğer ki, sen geldiğinde ben bu koltukta oturmuş olsaydım..

Hükmüm; atı geri vermek olurdu.. Paran da, atın ilk sahibinden alınırdı.

Atta senin elinde değil, atın sahibinin elinde ölmüş olurdu.

Şimdi buna imkan kalmadı..

Senin zararına benim makamım müsebbip oldu..

O yüzden; zararı bu makamda oturan kişi olarak ben ödeyeceğim..

Ve öder..

Peki o kadı kim?

O kadı Osmanlının ilk Şeyhülİslamı Molla Fenari..

Eee..

Osmanlı boşuna; 640 yıl hükümranlık yapmadı..

Uzun ömründe; adaletin temeli..

İdarecilerin, hakkı, hukuku ve ümmet olabilmeyi bildikleri için!

Bugün..

Diyoruz ya; nerdeeee?

Hayırlı Cumalar..