Ve Nihayet o ilk adım atıldı
Her ne kadar tam teşekküllü olmazsa da kısmi bazda atılan neşter irinin akması açısından önemli..
Evet, Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü tarafından; Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde idari değişime gidildi!
***
Herkesin malumu!
Ki bu hastaneyle alakalı, kaç yazım oldu, hangi skandallara dikkat çekip, ey yetkili ve etkili zevat, bu ne üç maymun hali, hastane enkaz demiştim!
Yemekhane mi, hijyenik ortam mı, kaliteli sağlık hizmeti mi, tahtakuruları mı, ilaç hırsızlığı mı, kliniklere kilit vurma hali mi?
***
Denir ya say say bitmez!
Sağlık kurumu sağlıksız bir işleyişte; hep birilerine rant ve çıkar kapısı olarak, işlev gördü!
Tabi bu enkaz, bugüne özgü değil, yılların halının altına süpürülen çöp misali oluşan bir dağ kümeleri gibi sorunlar!
Ki gelen gideni aratır misali; dokunan olmadığı gibi; çöpü halının altına süpüren çok oldu!
***
Yaklaşık altı ay önce, İl Sağlık Müdürü değişti!
Dr. Cihan Tekin atandı..
Sait Avar ise görevden alındı..
Tekinin Diyarbakırdaki Sağlık işeyişinde vaki olan ve artık mızrak çuvala sığmaz haline dönen kangrenleşen sorunlara karşı, ne yapacağı konuşuluyordu!
Bir beklenti, bir merak, bari sen bir şey yap noktasında, düşünce hkimdi!
***
Ki benim de bir kaç yazım oldu, bunla alakalı.. Bildiğiniz gibi; Eğitim ve Sağlık denilince benim için akan sular durur
Tekine buradan bir taahhüdüm oldu..
Sizleri, 6 ay izleyeceğiz..
Ve değişim-dönüşüm için de bu süre, size yeterli olacaktır diye!
Nitekim, Sağlık kulvarında bulunan bir çok sivil toplum örgütü de, düşünce kuruluşu da, bizim mesleği icra eden kesim de; aynı fikirle bekleme modunu seçti!
***
Bekleyip, görelim sağlıkta köklü neşter ne zaman atılacak o kirli irin ne zaman akıtılıp yara tedavi edilecek diye!
Doğrusu, hafta sonuna kadar bende şu kanı oluşmaya başlamıştı Tekinde gelip-gidenler kervanından diye!
Ki geçen hafta, bir iki olumsuz yazım da oldu; kendilerine dair!
En son; Bağlar Semt Polikliniğinin kapatılması! meselesi!
***
Önceki gün aldığım habere göre!
Akıllı hastaneyi delirterek akılsız hale getiren zihniyete yönelik müdahalesi olmuş!
Özellikle, Destek Hizmetleri, İdari ve Mali İşler Müdürlüğü başta olmak üzere; bir çok birimde değişikliğe gitmiş.
Yeni atamalarda bulunmuş!
***
Sonuç itibariyle!
Bu hamle, bu değişim, yeni idari atamalar; bir neşter mahiyetli mi, bir taze kan düşüncesi mi?
Pek tabi ki, beklenen ve özlenen Sağlığın Sağlıklı işleyişine dair istekleri karşılayacak hamleler gelişecek mi?
Tepe, isimlerle alakalı tasarruflar söz konusu olacak mı?
Hiç kuşkusuz ki, bunları bekleyip göreceğiz ve cevaplarını alacağız Ancak şunu ifade edeyim; Tekinde gelen-gidenler kervanından kanısı, bende kısmi olarak dağıldı..
Yani bir umut oluştu
Ama yine de bekleyip görelim; bu ilk adım nasıl bir koşuya dönecek?
***
NEYİN KAFASINDALAR?
Neyin olacak?
Elbette ki, güruh bir; darbeci kafasındalar!
Ahali can derdine düşmüş!
Şu virüs belasından, nasıl kurtulabilirim diye; uğraş veriyor
Siyasal iktidar, milletimi ve devletimi bu işten en az zayiatla nasıl sıyırabilirim diye çırpınıyor!
***
İnsani, vicdani ve rahmeti bir izanla; halkın iradesiyle iktidara gelmiş siyasi otoriteye, işte tam da böylesi bir evrada; darbeci kafalar, pusuda bekleyen leş yiyiciler gibi, salya akıtıyorlar!
Kuyruklarını sallayıp, akıttıkları salyalarındaki tezviratlara bakar mısınız?
***
Halkın salt çoğunlukla iktidara getirdiği milli iradeyi yok sayıyorlar
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini tanımıyoruz diyorlar. Mevcut iktidar, dikta rejimidir, saray diktasıdır gibisinde, tanımlar getiriyorlar
Ve seçimle ya da başka bir şekilde iktidarı, hükümeti alt edeceğiz, göndereceğiz, yıkacağız, yok edeceğiz deyip duruyorlar
***
Ki bir haftadır kbus misali tezviratlarının dozajını artırarak, artık ekranlarda, gazete sütunlarında şuursuzca hareket eden darbeci kafalar ecdatlarının tarihe karanlık, kanlı ve kirli anlayışlar olarak geçen; olayları hatırlatarak aba altında sopa gösteriyorlar
Sizin de de akıbetiniz bu olacak demeye getiriyorlar
***
Nitekim önceki gün haberdar olduk!
Ragıp Zarakolunun o malum ve meşhur makus kaderden kaçış yok başlıklı, yazısındaki anlatımına
Erdoğanın akıbetinin tıpkı Adnan Menderes gibi asılarak idam edileceğini söylüyor Yazı yargıya taşındı, ne çıkar bilmem!
Ama bu kafalar; pandeminin oluşturduğu korku, endişe, panik atmosferinden bir sisli ortam yaratıp, pusudaki sırtlan gibi, emellerine kavuşma gayretindedirler
***
Yoksa, şu iki haftalık zaman dilimi içerisinde iktidar muhalifi oluşumlar, ağızbirliği yapmazdı..
Yüzde 52 oy almış Cumhurbaşkanı Erdoğanı, milli irade temsiliyetinden çıkarıp gayri meşru gibi göstermezdi!
Anayasal meşruluğu hiçe sayıp, yönetime Tek adam yönetimi, demezdi?
Bu iktidar gitsin, ne olursa olsun diyecek kadar, gaflet ve delalet kulvarında koşulmazdı?
***
Hele ki, seçimlere daha üç yıl gibi bir zaman var iken!
Yer küresi Denir ya herkes can derdine düşmüşken, siyasi mülahazalar bir kenara bırakılıp; bu beladan nasıl kurtulabiliriz, birlik ve dirliği nasıl dağılmadan koruyabiliriz, savaşını verirken; böylesi bir girdap yaratmanın, Salih bir niyetinden söz edilebilir mi?
Ya da klasik bir muhalefet diye kabul görür mü?
Ne mümkün?
***
Bay Kemal ne diyor?
Hiç kimse, Cumhuriyet Halk Partisinde darbeyi savunmadı, savunamaz da Ve darbe polemiğini de, söylemini de, istemini de; iktidar beceriksizliğini kamuoyunun gözünden kaçırmak için kullanıyor diyor Peki, samimi mi?
Sanmıyorum
Denir ya; hem suçlu hem güçlü!
Kurtla, kuzu hikyesi gibi!
***
Öyle ya, Menderesi darağacına götüren idam kararını veren Mahkemenin hkimi ne demişti?
Bizi buraya gönderen, görevlendiren irade; bunu emrediyor, istiyor demişti!
Bugün de, o iradenin torun ve evlatları, 70leri, 80leri, 28 Şubatı, 27 Nisanı ve sonuçsuz kalan 15 Temmuzun yolunda yürümenin gayreti içerisindedirler!
***
Sonuç itibariyle zaman; yem olma zamanı değil
Ve bu milletin; pusuda bekleyen çakallara ne yem edecek evladı, ne de terk edeceği bir iradesi var?
NOKTA
***
ŞIKIN HDPDEN İSTİFASI!
Konuşulan çok!
Kimin ne dediği, kendisine diyorum!
Mevzunun özetini Nedim Şener dünkü yazısında uzun uzadıya yazmış.
Ama şu notu, önemli!
***
Diyor ki; Şık Devlete terörist der, ama PKKnın siyası uzantısı HDPden milletvekili seçilir, terörist dediği Devletten de maaş alır!
***
Bu ifadenin odağıyla Meclisin envanterine göz attığımızda, karşımıza nice nice Şıklar çıkmıyor değil!
Peki, hikmet-i mucibesi nedir?
İşte ona; akıl spot diyor
***
Tıpkı son dönemlerde Doğu Perinçekin ortaya koyduğu siyasi fikriyat gibi!
Dün neredeydi, bugün nerde?
Yani nereden, nereyeee!
Şıkta şık yani!
***
DOLAR NEDEN YÜKSELİYOR?
Ekonomiden.. Rakamlardan.. Ticari hesaplardan pek çakmam!
Ki ekonomiden çakmadığımı okurlarım da bilirler; pek o mahalleye dalmam..
Ama son günlerde dikkatimi çeken bir ekonomik; gündem var?
O da şu; dolardaki tırmanış!
Ne melun bir para ki, yerinde durmuyor sürekli, bizim Türk lirasına karşı tekme-tokat girişiyor!
Baksanıza, 7 liranın üzerine çıktı!
***
Pandemi dönemindeyiz!
Ne ekonomik ticari bir hareketlilik, ne de başka bir durum var..
Denir ya; her şey Spot vaziyette, ama bu melun para ha bire bize çalma atıp, yere düşürüyor
Zihnimi kilitleyen, dolardaki bu tırmanış haşinliği, dünyanın bir başka ülkesinde aynı seyirde olmayışı!
Doların gazabına hep biz uğruyoruz!
***
Düşünmüyor değilim!
Birileri başka şekilde diyor ya, Yassı Adayı hatırlatıyor ya, onların pusudaki çakallarının bir organizasyonu olmasın mı?
Türk lirasını dışarı çıkarıp, doları içeriye taşıma misali!
Sizce parayı parayla alma halimiz, onların değirmenine su taşıma dönüşmüyor mu?.
***
GÜNÜN SÖZÜ!
Politize olmuş kuruluşun çarkı, dişsiz kalmış yaratıktır