Esnaf tepkili..
Diyor ki, 1.5 yıldır başlatılan "sokak sağlıklaştırma" çalışması, eziyete dönüştü..
Sokak sağlıksızlaştı..
Kurumlar çekişiyor..
Politik hesaplar yapılıyor..
Herkes; "Bir meşrepte" organizasyon icra ediyor..
Derler ya..
"Filler tepişir, çimler ezilir" misali..
Sakarya caddesi ahalisi olarak biz de; "eziliyoruz..!"
Yazın, toz duman..
Şimdi geldik kışa; "çamur., bataklık" içerisindeyiz..
DEDAŞ ayrı..
Doğalgaz ayrı..
DİSKİ ayrı..
Yol, kaldırım ayrı…
Hepsi "arap saçı" misali, karışmış..
"Kime gidiyorsak" herkes başka bir adres gösteriyor..
Şimdi de, Bağlar Belediyesi…
Neymiş; trafolar için yer vermiyormuş?..
Engel oluyormuş..
Yok daha neler?
***
Tam da yerel seçime gidilirken yapılanlar "kaş yapayım derken göz çıkarma değil mi?"..
HDP/DBP açısından..
Tabi kayyum atanmayan tek merkez ilçe..
Ki başkanı da DBP'den "ihraç" edilmişti..
Parti içtihatına uymadığı için..
Doğrusu, zamanın konjöktürüne bakıyorum..
Bu mazeret..
Öne sürülen gerekçe; devlet-i aliye için gülünç!.
O makamda oturan "bayan" başkan için de!...
Bu dönemde de; "ideolojik" engellemeler!…
Ayıp ediliyor..
***
MAKYAJ AKTI...
Okur... Yazıma not düşmüş..
Diyor ki...
Başkanlarım.. Belediye başkanlarım..
Her kim ise..
Şu parti, bu parti demiyorum.. Kayyum da demiyorum.
Diyorum ki..
Siz önce iki damla yağmurla oluşan göletleri..
Oluşan selleri..
Kavşakları..
Üst geçitleri..
Yolları..
Kaldırımları devre dışı bırakan etkenlere kafa yorun..
Projeler üretin..
Soruna köklü çözüm getirin…
Yolları..
Kaldırımları..
Refüjleri...
Çiçek, böcekleri..
Yani şu makyajlı halimizi akıtan vaziyetin yarattığı mağduriyet yeter…
Aha da görüyorsunuz!..
İki damla su; yüzdeki makyajı sıfırladı.
Ne çiçek kaldı..
Ne Ağaç..,
Ne de orta rafüjlere ısmarlama getirilen o beyazımsı çakıl taşları..
Hepsi seller, sular misali " aktı gitti…
***
"YETKİLİLERE SESLENİYORUZ"
BAD-DER…
"Diyarbakır halkının talepleridir" diye, maddeler sıralamış..
Tabi AK Parti'ye yönelik…
Denilen şu..
Aday olacak kişinin;
Halkta karşılığı olması gerekir.
Diyarbakır'da ikamet etmesi gerekir.
Akçeli işlere karışmamış olması gerekir.
Ahlaki anlamda sağlam olması gerekir.
Terör örgütleri ile irtibatlı veya iktisatlı olmaması gerekir.
Sicilinin temiz olması gerekir.
Dava bilinci taşıması gerekir.
Mazlum kişilere şefkatli, zalim kişilere karşı hiddetli olması gerekir.
Diyarbakır aşığı olması gerekir.
Diyarbakır' ın sorunlarını bilmesi gerekir.
Belediyecilik tecrübesi olması gerekir.
Kişinin, sözünün eri olması gerekir.
Ulaşılabilir olması gerekir.
Tevazu sahibi olması gerekir.
Eleştiriye açık olması gerekir...
***
Bu taleplere karşı biliyorum..
Diyeceksiniz ki; "kim dinler?.."
Ya da kim halkı dinlemiş ki, "halkın beklentilerine cevap veren" kişi aday olmuş?
Olmuş olsaydı..
Daha yolun başında; "yanlış" yapılmazdı..
İlk hatalı; "kiremit" konulmazdı?…
Hani bir söz var.. İlk düğme, yanlış bağlanırsa tüm düğmeler yanlış bağlanmış olur?
İşte, Diyarbakır'ın siyasi resmi bu!..
***
ERGENEKON YOKMUŞ?..
Kim diyor..
Davanın savcısı diyor…
Mütalaasında; "Ergenekon diye bir örgüt yok?.."
Tabi iş iddia makamının "iddiası.."
Lakin…
60'lara.. 70'lere.. 80'lere.. 28 Şubat sürecine..
Ki, 2007 "kapatma" davası..
JİTEM'e..
Faili meçhul cinayetler.. Siyasi suikastler.. Mumcu cinayeti..
Eşref Bitlis Paşa... Madımak…
Ötesi, cumhuriyet mitingleri.
Ordu göreve çağrıları..
Hakim ve savcılara verilen brifingler..
İktidar'a "balans ayarı.."
Şimdi tüm bunlar "olmamış mı?"
Yaşanmadımı diyeceğiz?..
***
Köyler yakıldı..
Milyonlarca insan evinden göç ettirildi..
Ülkenin..
İnsanların..
Yaşamın "DNA'sıyla" oynandı..
Yani "bunlar olmadı mı, yaşanmadı mı?" diyerek, hakikatleri gözardı mı edeceğiz?
Hayır..
Yaşandı..
Ya susurluk..
33 Askerin Bingöl yolunda katledilmesi..
Başbağlar..
Peki tüm bunları "kim yaptı? ne için yaptı?"…
Hepsi tesadüf mü?..
Hepsi kendiliğinden mi oldu?
Kişisel mi?…
Uzaydan birileri gelip yaptı, gitti mi?...
Kim kimin aklıyla oynuyor?…
Ne yazık ki birileri birilerinin aklıyla oynuyor..
Eee..
Yıllarca FETÖ ülkenin "aklıyla" oynamadı mı?..
***
İMAMOĞLU…
CHP'nin İstanbul adayına ilişkin yeni isim..
Ekrem İmamoğlu…
Beylikdüzü Belediye Başkanı..
Kemal Bey'in istemi deniliyor..
Ki karar verilmiş..
Yani.. Yanisi şu;
Ne Muharrem İnce…
Ne Gürsel Tekin..
Ne de İlhan Kesici…
Tek aday; İmamoğlu!..
Diyeceksiniz ki, Binali Yıldırım karşısında şansı ne?..
Zor be zor!….
***
ENGELLİLERE ENGEL OLMAYALIM?..
Gün için.. Hafta için.. Çok konuşulup, çok söylenilecek söz var..
Ama hep; kşileleşmiş cümleler…
Diyorum ki..
Azim ve istikrarın var olduğu yerde; engel yoktur..
Engellerin olmadığı yerde; engelli de yoktur..
Yeter ki… "Engeller" inşa etmeyelim…
Ve tabi ki, herkes bir "engelli adayı…"
O'nu da unutmayalım!..
***
BÜYÜKTİMUR'LA GÜNDEM..
Bu akşam.. Saat; 22.00'de Uzay Haber'de…
Gündemin "en sıcak" konuları tartışılacak..
Şimdiden iyi seyirler..