ŞAMPİYON TAKIM SAHA BEKLİYOR.
Eklenme: 9/15/2014 12:00:00 AM

Hafta sonu, aldığım bir dizi not vardı.

Bugüne "özgü" irdeleyecektim.

Haftanın ilk günü münasebetiyle, "siyasi" odaklı hasb-i hal etmek üzere!

Özellikle;

HSYK seçimleri.

CHP'deki "Kamelak" dhili, yeni MYK.

IŞİD.

HDP, DBP ve DTK'nin, Kuzey Irak serüveni.

Bir de, Kışanak'ın "sadece siyasi değil, ekonomik özerklik istiyoruz" mesajı!

çünkü "hayli" yankı bulan mevzuular bunlar.

***

Kısacası;

Konu başlıklarıyla, "harmanlı" bir yazı, düşünüyordum.

Ki, "yazıya" odaklanmıştım da.

Başlık.

Hatta giriş cümlesinin de, "kurgusunu" yapmıştım.

Gelen bir haberle, bu fikri rölantiye aldım.

Haber Eğil ilçemize ait.

"Şampiyon takım saha bekliyor!" başlıklı.

Al Jazeera Türk'ten, Abdülkadir Konuksever'in imzasını taşıyan yorum haber.

***

Haber bütünlük muhtevasıyla!

Ve Kadir'in yorumuyla.

Dedim ki, bu sese, bu çığlığa "kulak" tıkamamak gerekir!

Bilakis "ses verilmelidir."

Azmin, fedakarlığın ve "bürokrasinin" oluşturduğu çaresizlik.

Mevzuuyu omuzlayıp, etkili ve yetkili makamlara "duyun bu sesi" demek lazım dedim.

İşte bu münasebetle, "harmanlı" yazı hafta içerisine bıraktım.

***

Yorum-haber.

Ve yazım diliyle, "eleğe" almadan aynen "size" aktarmak istiyorum.

Bir futbol takımı.

Ve bir öğretmen antrenörünün, yıllar süren "mücadelesinin" hikayesi.

Haber aynen şöyle.

"Şampiyon takım saha bekliyor"

Şaban Karakaş atanamayan bir öğretmen.

İşi yok ve ne atanamamasını ne de işsizliğini dert ediyor.

Onun aklında futboldan başka bir şey yok.

Bütün yaşamı ve hayalleri bunun üzerine:

***

2010 yılında kulübü kurduktan sonra bütün Eğilde çok ilgi gördü.

Yüz lisanslı sporcumuz var.

Amacım ilçedeki gençleri zararlı alışkanlıklardan uzaklaştırıp hayatlarını futbolla doldurmaktı.

Antrenmanlarımızı bulabildiğimiz her yerde yaptık.

Ne doğru düzgün formamız, ne tutmalık ne de topumuz var.

Bütün imknlarımı sarf ettim.

O kadar hevesli ve o kadar istekli ki çocuklar daha ilk senemizde Diyarbakırda şampiyon olduk.

Sevinç içinde ilçeye döndüğümüzde bir futbol sahamızın olmadığı gerçeği bizi bekliyordu.

***

Diyarbakırda futbol sahalarında gösterdikleri mücadelenin aynısını Eğile bir futbol sahası yaptırmak için gösterme kararı alan Şaban Karakaş ilk olarak kaymakamlığın kapısını çalmış.

Eğilde şantiye alanı olan bir saha vardı.

Oranın onarılması ve tribün yapılması durumunda maçlarımızı yapabilirdik.

Ancak kaymakamlığın alanı belediyeye devrettiğini öğrendim.

Belediye de zaten alanı şantiyeye çevirmişti.

Diyarbakır Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne gittim. Söz verdiler yapacağız diye ama oradan da bir sonuç çıkmadı.

***

İşin peşini bırakmayan Karakaş, farklı bir yol denemeye karar vermiş:

Beyaz Toprak Dera Mahallesi dediğimiz bir yerde 56 dönüm ve futbol sahası yapmaya uygun bir yer buldum.

Girişimlerimizle Kaymakamlık 30 dönümünü Milli Eğitime 26 dönümünü de Gençlik Spor İl Müdürlüğüne devretti.

Artık saha için en azından bir yerimiz var diye sevinirken 26 dönümün de sonradan Milli Eğitime devredildiğini öğrendik.

Şimdi o alana çeşitli okullar ve öğrenci pansiyonu yapılacak.

çok üzüldüm ama yapacak bir şey yoktu.

***

Karakaş Ankarada Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünde yetkililer ile görüştüğünü, yardım sözüyle Eğile döndüğünü ancak bir sonuç çıkmadığını anlatıyor.

O kadar çalış çabala bir şey yapamadım.

Eğilde sokağa çıkamadım.

Sporcularımın aileleriyle karşılaştığımda, bir işi beceremedin diyorlar.

çocuklar sürekli sıkıştırıyorlar ve futbol oynamak istediklerini söylüyorlar ancak sahamız hala yok.

***

Eğil kaymakamlığı Karakaşın anlattıklarını doğruluyor.

Gençlik Spor İl Müdürlüğü ile görüşme halinde oldukları ve Eğile bir futbol sahasının da düşünüldüğü söylüyor.

Eğil Belediye Eş Başkanı Mahmut Yokuş .

Eğilin futbol sahasının su baskınına uğradıktan sonra ilçeye yeni bir saha yapılmadığını söylerken, Karakaşa yardıma hazır olduklarını söyledi.

O sahanın yeri uygun değil, çukur ve su baskınına müsait.

O nedenle altyapı çalışmalarımız sırasında şantiye olarak kullandık.

Hala şantiye orası.

Yeni bir yer lazım ve Şaban arkadaşımıza imknlarımızı zorlayarak yardım etmeye hazırız.

***

Diyarbakırın yeni Gençlik Spor İl Müdürü Mehmet Demir, göreve gelir gelmez çalışmalarından haberdar olduğu Karakaş ile görüşmüş.

Demir, Eğilin futbol sahası sorununu 2015 yatırım programına dhil edebilmek üzere önümüzdeki günlerde Ankaraya gidecek.

Daha yeni göreve başladım ve ilk olarak Eğile gittim.

Şaban Karakaşın çalışmalarını duymuştum.

Kendisi ile de tanıştım ve beraber ne yapabiliriz diye konuştuk.

Pek çok girişimi olmuş ancak sonuç alamamış.

Eğer 2015 yatırım programına alabilirsek Eğil bir futbol sahasına kavuşacak.

***

Daha önce her kapıdan eli boş dönen Karakaş, şimdi verilen sözlerin tutulmasını bekliyor.

Ama mücadeleyi de bırakmış değil.

Şu sıralar Dicle yolu üzerinde Hazine'ye ait bir arazinin krokisini çıkarmakla uğraşıyor.

Ardından yine bildiği tüm kapıları çalacak.

Öğrenciler ise antrenörleri Karakaş'ın girişimlerinin olumlu sonuçlanacağına inanıyorlar.

Bir gün sahaları olursa onlar da maçlara çıkacak.

Belki de pek çok şampiyonluklara ulaşacaklar.

***

DERS ZİLİ çALIYOR.

Ve ders zili bugün çaldı.

16 milyon, 400 öğrenci ders başı yapacak.

873 bin öğretmen.

Hareketli bir gün olacak, bugün.

Onun için; herhangi bir üzücü hadiseye sebebiyet verilmemeli.

Gerekli önlemler de alınmalı.

***

Özellikle okul önlerinde "trafik ekipleri" yer almalı.

Uyuşturucu.

Hele ki, "kapkaç ve gaspçı".

Tabiri caizse, "iti-köpüğü".

Bir de şu "okul servisleri" de uzun süreli, "gözetim altında" tutulmalı.

Malum geçen yıl bir takım sıkıntılar yaşandı.

Bu yıl da aynı sıkıntıları yaşamamak lazım.

Sonuçta çocuklarımızın güvenliği her şeyden önemlidir

Haydi, Allah, zihin açıklığı versin.

***

YENİ Mİ, ESKİ Mİ?

Okurlarımdan biri kısa bir not içerikli mail atmış.

Şu, son günlerin "dillere" pelesenk olan, "yeni-eski" kelimelere ilişkin

Diyor ki;

Sakın ola, kanmayın ve inanmayın.

Yeni Türkiye.

Ya da değişen Türkiye diyene.

Tabi bir de;

Eskiye, eskimişe, geçmiştekine "tükenmiş" diye bakmayın!

***

Örnek veriyor.

Bakın CHP'ye.

O da; "değiştim, yeniyim" diyor.

Kamelak'ı yanına aldı.

Köşk adaylığına, "Ekmeleddin'e" aday gösterdi.

Evet, "görüntüde" değişim.

Ama zihniyet, "hala eski zihniyet".

***

28 Şubatçılar.

JİTEM'in karanlık, kumpasçıları.

Eski diyoruz.

Eskimişler, tükenmişler diye, bakılıyordu.

Ama gel gör ki, şuan, "alan" ele geçirme gayreti içerisindeler.

Cezaevindeydiler.

Tek tek çıktılar, hem de "onaylanmış" cezalara rağmen!

İşte, Cemal Temizöz!

***

Balyoz'dan 18 yıl hüküm giydi.

20 faili meçhul cinayetten yargılanıyordu.

5 kez müebbet isteniyordu.

Ki suçlandıkları sadece Cizre'deki "yargısız infazlardı."

Ya, Diyarbakır ve yöresindeki "yaşatılanlar".

Ama bugün serbest.

***

Okur haklı.

Ne Yeni Türkiye diyene kanacaksın.

Ne de eskinin, "tükenmiş" olduğuna inanacaksın.

İnanman gerekecekse!

Gördüğüne, yaşadığına "inanacaksın", söylenene değil.

Sizce!