ŞAMPİYONLUĞUN REÇETESİ; AZİM, İNANÇ VE SAMİMİYET!
Eklenme: 5/4/2009 12:00:00 AM

Ne diyeyim! İtiraf etmek gerekirse dün içimde burukluk hakimdi. Acaba diye hep düşünüyordum, karamsar bir şekilde. Diyarbakırspor için önemli bir gündü. Her ne kadar; gün meteorolojik anlamda huzur veriyordu ise de. Yazdan bir gün, güneşli bir hava hakim olduysa da. Kuşku kaçınılmazdı! Kafamda onlarca varsayım' dolaşıyordu. Şu yıllardır futbolu kirlilik ağına çeken masa başı oyunlar. Hakem ve soyunma odalarındaki kulisler! Para dolu çantalar. Şikeler, son dakika senaryoları. Onun için hep kurgu içerisindeydim. Ya son dakikada birileri tezgah üretip; emekleri heba ederse. Ya birileri başarıyı içine sindiremez de; son günü katlederse.

***

Anlayacağınız diken üstündeydim. İnanıyorum ki; sizler de aynı kurgular içerisindeydiniz. Çünkü maç öncesi ve maç esnasında kimle diyalog içerisindeydimse de. Herkes aynı fikir noktasında; konuşuyordu. Hele bir de; Adana-Altay maçında çıkan olaylar. Ve maçın 20 dakika duraksatılıp yeniden oynatılması. Beyinleri öylesine kemirdi ki; her sözcükten önce eyvah diyorduk. Birileri düğmeye bastı, olaylar bir tezgâh diye! Ama şükürler olsun ki; olmadı! İçimizi kemiren kurgular gelişmedi. Her şey şeffaf ve futbolun mayasına yakışır düzeyde gerçekleşti. Azmin, inancın ve samimiyetin semeresi alındı. Hem de büyük bir başarıyla! 5 yıl aradan sonra düştüğü Süper Lige yeniden yükselmiş oldu. Artık temsil ettiği İl Diyarbakırda, milyonların gönül verdiği Yeşil-Kırmızılı Kulüp de Süper Ligde! Yani özetle; artık birinci sınıf takılacak.

***

Öncelikle; azmin, İnancın ve samimiyetin sırrına inanan! Ve bu İnancı 33 maçtır sahaya yansıtan; herkese teşekkür etmek istiyorum. Diyarbakır ahalisi adına ve kendi adıma, başında bulunduğum kuruluş adına. Çünkü maddiyatla ölçülemez bir inanç sergilediler. Futbolcusundan, Teknik Heyetine, Malzemecisinden, Kulüpteki aşçısına. Temizlikçisine kadar. Ki aylardır maç başı ücretlerini alamamalarına rağmen. Ki onlarca galibiyet maçı primini alamamalarına rağmen, Ki transfer ücretlerinin taksitlerinin ödenmemesine rağmen. Kendilerine vaatler sıralayan ismi bilinenlerin sırt çevirmelerine rağmen.. Teknik Heyet te, Kulüp çalışanı da, temizlik işçisi de. Hatta alt yapıda görev yapan hocalar dahil. Maaş ve prim almış değiller. Herşeyi bir kenara bıraktılar. Dediler ki; Her şey para değil.

***

İşte o parayla ölçülmez ve satın alınamaz; İnanç, Azim ve Samimiyet kudretiyle başarı gelişti. Bir avuç insan başrol aldı. Ama arkasında; milyonlarca insanı da; buldu. Her maç, her deplasman yek-vücut vaziyette; peşinde koşan taraftarlar. Kısacası; herkes inanmıştı.  Kulüp Başkanı Abdurrahman Yakut. Futbolculara kulüp başkanı olarak değil, arkadaş-kardeş oldu. Yeri geldi doktor olarak sahada görev yaptı. Yeri geldi tribünde taraftarlar arasında oturdu. Her ne kadar; cezalıydıysa da. Başarı için her yol mübahtı. Çünkü inanmışlık vardı.

***

Bu iş olacak ve Diyarbakırspor şampiyon olacak diye. Ve Diyarbakırspor şampiyon oldu. Artık Süper Ligin takımı. Maç bitiş düdüğünden sonraki sevinç gösterileri tarif edilemez. Mutluluğa, sevince, coşkuya susamış kent ahalisi. Herkes ama herkes, kadınlı, çocuklu erkekli. Ellerinde Yeşil-Kırmızılı bayraklar sokakta. Otomobilleriyle Şampiyonluk turu atıyorlar. Ardı ardına patlatılan havai fişekler ise gökyüzüne; Diyarbakırspor Şampiyon yazdırıyordu.

***

Fair-Play Diyarbakırspor ve Diyarbakırspor gönüldaşları. Dün geceki coşkuyu da yine kendilerine yakışan düzeyde kutladılar. Şükürler olsun ki; herhangi bir tatsızlık ve üzücü olay yaşanmadı. Evet! Bir kez daha; sizlere minnettarız. Diyarbakıra ve Diyarbakırspora gönül veren herkese; Bu sevinci, bu coşkuyu ve bu şampiyonluğu kazandırdığınız. Ve yaşattığınız için! Taraftarların, Coşkun Demirbakanın ve Başkan Yakutun dediği gibi; Bu şampiyonluğu, merhum Gaffar Okkana hediye ediyoruz'! Çünkü Okkanın Diyarbakıra ve Diyarbakırspora gönüldaşlığı vardı. Çünkü sapına kadar Diyarbakırsporluyum sözü vardı.

***

Peki ya bundan sonra! İşte bundan sonra yük ağır. Çok önemli kararlar, çok önemli adımlar. Çok önemli yapılanmalar gerekir. Bundan sonraki konsept. Ve var olunacak ortam farklı. Geçmişten ders-i ibret alarak; yeni bir vizyon, yeni bir misyon. Ve yeni bir güç birliğiyle Diyarbakırspor varlık göstermeli. İsterseniz; bu mutlu günde bu konulara şimdilik girmeyelim. Onu önümüzdeki günlerde; daha detaylı ve daha tartışılır konuşuruz. Şimdilik bu kadar diyelim. Bir kez daha; Şampiyonluk ve Süper Lig Diyarbakıra hayırlı uğurlu olsun.