"Sapıklaştık" deniliyor?
Eklenme: 4/26/2014 12:00:00 AM

Doğru.

Ben daha beterini diyorum.

İddiam odur ki, daha da ötesindeyiz.

çünkü cahiliye devrinin ötesinde bir yaşam "kültürü" oluşmaya başladı.

Vahşileştik!

***

Ahlaki.

İnsani.

Ve vicdani değerlerimiz yok edildi.

Sinsice.

Hainnane bir, "kötülük" tohumuyla.

İnsanı vasıflar tar-ü mar edildi.

Cehennem gibi bir girdap içerisindeyiz.

***

Birey.

Aile.

Ve toplum.

Kurban edildik bu ahlaksızlık ve vicdansızlık savaşı içerisinde.

Farkında değil miyiz?

Farkındayız, ama sorgulayanımız yok.

Var olan da, "körükleyen".

***

Düşünün!

Karıncayı bile "incitmeyen" bir nesilden geliyoruz.

Din.

İnanç.

Ahlak.

Ve iman kudretinin üstünlüğüyle birliktik.

***

Ama gel gör ki.

Bugün,

Yaşam tarsı,

Sistem,

Yönetim ve Hukuk nizamı.

Yekn şekilde; "hastalık ve kötülük" üretiyor.

Hem de, acımasızca.

***

Bir anne.

Bir baba.

Bir çocuk.

Ya da sevgililer.

Eşler.

Karı-koca.

Bir polis. Bir asker.

Ya da sıradan bir insan.

Savcısı, hkimi.

Velhasıl, yaşayan olarak.

***

Neden.

Niçin.

Nasıl "vahşice" cana kıyıp öldürebilir hale geldik.

Ama öldürüyoruz.

Sıradan değil.

Kaplan gibi, timsah gibi.

Paramparça ediyoruz.

Hatta etini pişirip yiyen cani bile var.

***

Ya, sapık ruhlu hal

Son günlerde, arttıkça artıyor.

5 yaşında,

9 yaşında,

Kız-erkek çocuğu, "cinsel" tacize uğruyor.

Tecavüz ediliyor.

Sonra da, vahşice "öldürülüyor?"

***

Kars'tan Mert Aydın.

9 yaşında.

Bir sapığın kurbanı oldu.

Önce tecavüz edildi.

İğrenç emeline kavuşan cani bu kez önce başını taşla eziyor, sonra telle boğarak öldürüyor.

***

Tabi.

Sapıklığın kurbanı sadece Mert değil.

N.ç'ler.

A.F'ler.

Ve daha sayılabilinecek onlarca, taciz kurbanı.

İşte, son olarak Diyarbakır'daki taciz vakaları.

***

Doğrusu.

Bunları buraya yazmak istemiyordum.

Ama toplum olarak, geldiğimiz iğrenç noktayı görmemiz için, yazmak zorundayım.

Ki gerçekleri de saklayamayız!

Sur ilçesinde bir hafta önceki taciz.

7 yaşındaki M.S. Komşuları Bayram A.'yı Hevsel Bahçelerine götürüp taciz etmiş.

Sapık tutuklu.

***

Üç gün önce, Silvan'daki taciz.

5 yaşındaki bir çocuk.

Adı, M.A.Y.

14 yaşındaki bir başka çocuk.

Ö.Y. "Cinsel istismarda" bulunuyor.

O da tutuklandı; "nitelikli cinsel istismar" suçundan!

***

Peki, tutuklamayla..

Bir kaç ay cezaevinde tutmakla, herşey biter mi?

O taciz kurbanı çocuğun; kararan hayatı ne olacak?

Psikolojik "tedavi" bir kaç senasla biter mi?

Yok..

Yasalar da..

Kanunlar da, "yaptırımdan, caydırıcılıktan" uzak.

Bilakis, "suçu ve suçluyu" koruyan, kollayan konumda.

Yani, balık baştan kokuyor..

***

İşte Diyarbakır'da yeni bir hadise olan; üç kardeşin uğradığı cinsel taciz vakası.

6 ila 10 yaşlarında üç kardeş.

Aylarca; "cinsel" tacize uğramışlar.

Ki tacizciler arasında, poliste var deniliyor.

Yani, "suç ve suçla" mücadeledeki kolluk kuvveti.

Ne kadar kesin bilmiyorum.

Ama "ateş olmayan yerden duman çıkmaz" derler.

***

Konu kısmi noktada, yargıya intikal etmiş.

Polisler için de, "takipsizlik" kararı verilmiş.

Neye istinaden bilemiyorum.

Dün itibariyle,

BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan meclise taşıdı.

İçişleri Bakanı Sayın Efkan Ala'nın cevaplaması noktasında.

Bakalım cevap ne gelecek?

***

Evet.

Toplum olarak ne hale geldik?

Aslında.

Gelinen nokta, şunu ifade ediyor.

Bu bir zihniyet,

Bu bir ahlaki,

Bu bir vicdani "soykırımdır."

Ve iliğimize kadar da işlemiş durumda.

***

Yaşam tarzı.

Günlük hayat akışı.

Koşullar.

Ekranlar, diziler hatta eğitim müfredatı bile.

Hepsi "kişilik bozukluğuna" kurgulu bir faaliyet içerisinde.

Yaşanılan sadece, şiddet mi, taciz mi?

Hayır.

***

Hırsızlık.

Sahtekrlık.

Yolsuzluk.

Rüşvet.

Adam kayırma.

çetevari yönetimler.

Yani enva-i hilebazlık yaşamımızda hak getire.

***

Aslında her şey net.

çünkü bu toplum, dini ve milli değerlerinden uzaklaştırıldı.

Örf. Adet, gelenek ve görenekler.

Empoze edildi; 'çağdışı' diye.

İyiliği. Adaleti kim güçlüyle, "onda" bulursun denildi.

***

Yani anlayacağınız!

İnsan, beyniyle, "sinsice" oynanıldı.

Bedensel, ruhsal, sosyal ve zihinsel açıdan, sağlıklı olmaktan çıkarıldı.

DNA'mız bozuldu.

çünkü inanç, iman ve insanı kültürümüzün emrettiği "iyiliği ve adaleti" unuttuk.

***

Yunus Emre ne güzel söylemiş.

Der ki.

Bir tek gönül kırdın ise

Bu kıldığın namaz değil

Eee.

Hal-i lem orta yerde.

***

Bir de.

Bunca rezalete orta yerde iken.

Bunca ihanet yaşanırken.

Kan, gözyaşı ve ölümler bu kadar sıradanlaşmışken?

Sahi nedendir ki zararları ortadan kaldırmak için kökten çözüm üretecek arayışlar içerisinde bulunulmuyor?

Caydırıcılık yok.

Hakikatten niye, anlamış değilim.

***

İşte.

Böylesi haliyeti- ruhiyete sahip toplum!

Sapıklığı da,

Tecavüzcülüğü de,

Cinayetleri de,

Katliamları da,

Velhasıl her türlü kötülüğü ve şerri de olağan görür oldu...

Hal-i hazırda, "öyle görmüyor muyuz?".

***

Onun için.

Oturup şapkamızı önümüze koyup bir kere daha düşünmemiz gerekmez mi?

İtirazı olan söylesin.

Belki o zaman.

İnsan olduğumuzun farkına varırız.

çünkü şuan, "insanlıktan" çıkmış bir karaktere sahibiz.