SARMAŞIK DERNEĞİ'NDEN MEKTUP VAR
Eklenme: 1/16/2010 12:00:00 AM

Bildiğiniz gibi; Bir önceki iki yazım Sarmaşık Derneği bünyesinde varlık gösteren 'Gıda Bank'ın' akibetiyle alakalıydı. Çünkü üç yıldan buyana faaliyet gösteren ve hiçbir gelire sahip olmayan 2 bin 500 yoksul ailenin; 'İaşe' desteği aldığı Gıda Bank 'kapanmayla' yüz yüze! İl Valiliği, Büyükşehir Belediyesinin yüzde 40'lık madde desteğine; 'Kamu yararı bulunmuyor' gerekçesiyle karşı çıkıp Diyarbakır 1. İdare Mahkemesine dava açmış. Ve Mahkeme de Valiliğin 'istemini' haklı bularak; Belediye'nin derneğe maddi desteğini 'veto' etmişti. Diyarbakır'ın 'Yoksulluk Haritasını' çıkararak, dikkatleri üzerine çeken bu oluşumun kapanmaması; Sorunun çözümü noktasında tarafların 'uzlaşı' içerisine girmelerini buradan önermiştim. Birinci yazımda; 'hadiseyi' anlatmış ve 'uzlaşı' çağrısında bulunmuştum.

***

İl Valisi Hüseyin Avni Mutlu her mevzuda olduğu gibi bu duruma da hassasiyet gösterdi. Hem benimle 'gelişmeleri' paylaştı. Hem de; Sarmaşık Derneği 'yöneticileriyle' bir araya geldi. İkinci yazımda da; bu 'görüşme' trafiği ve gelinen son durumu konu kurgusu yapmıştım. Ciddi manada bir kamuoyu oluştu. Pozitif anlamda; yansımalar gelişti. Ancak sorun henüz 'köklü' bir şekilde çözülmüş değil. Çünkü dün; Sarmaşık Derneğinden bir mektup aldım. Derneğin Genel Sekreteri Mehmet Şerif Camcı imzalı mektup; Hem 'teşekkür' hem de; hadisede gelinen son aşama hakkında bilgilendirme. Ve en önemlisi; 'bundan' sonra yapılması gerekenlerle alakalı; detay vardı.

***

Neyse! Fazla da söze gerek yok. Zaten gelen mektubu sizinle 'kesintisiz' paylaşmak istiyorum. Şöyle ki! Hem merak içerisinde olan 2 bin 500 aileyi 'son' bilgilerle bilgilendirmek. Hem de; sorunun çözümü noktasında 'adım' atma gayreti içerisinde olanların 'elini' güçlendirmek. Ve hem de; fikri takip noktasında siz okurları gelişmelerden haberdar etmek. Evet! Okuyalım; Sayın Camcı'nın gönderdiği mektubu. Tabi hiç bir 'kesintiye' uğratmadan, noktası ve virgülüne de dokunmadan aynen aktarıyorum. Mektup şöyle:

***

Sayın Ömer Büyüktimur    Merhabalar;    Son iki gün boyunca SARMAŞIK Derneğinden destek alan yoksul ailelerimizin son gelişmeler sonucunda yaşayabileceği sıkıntıları kamuoyuna aktaran yazılarınızdan dolayı teşekkür ediyor; göstermiş olduğunuz duyarlılık nedeniyle şükranlarımızı sunuyoruz.    Yazdığınız iki yazının da ana mesajı UZLAŞI idi. Bu tema ekseninde konuyu ele almanız bizleri de oldukça sevindirdi. Neden derseniz? Nedeni SARMAŞIK Derneğinin kuruluş felsefesinde gözetilen en temel argümanlarından birinin UZLAŞI arayışı olmasıydı da ondan. Yoksulluk ve Kalkınma odaklı çalışmaların yapılacağını tüzüğüne koyan ve bu amaçla pek çok olumlu çalışmayı, çok kısa zamanda hayata geçiren SARMAŞIK, bunların da ötesinde çok daha önemli bir olayı gerçekleştirmiştir. Kentin en temel sorunları bile söz konusu olduğunda bir araya gelmesi oldukça zor olan kentimizde SARMAŞIK, olmazı başararak pek çok kesimden kişi ve kurumu aynı çatı altında toplayarak yeni bir süreç başlatmıştır.

***

Bu da kentimizde oldukça zayıf olan UZLAŞI zeminine mütevazı da olsa bir katkı sağlamış ve ORTAK İŞ ÜRETME KÜLTÜRÜNÜN gelişimine vesile olmuştur. Bu durum iletinin ekinde sunduğum SARMAŞIK DERNEĞİ KURUCULAR KURULU listemize dikkatlice bakıldığında rahatça görülecektir. Yani UZLAŞInın bir diğer adı olan SARMAŞIK Derneği, sadece SOSYAL HİZMET ÇALIŞMALARI yapmamakta. Bunun yanında farklı düşüncedeki kişi/kurumları bir araya getirerek bununla da yetinmeyip birlikte aynı amaçla İŞ ÜRETEREK yakınlaştırmakta, birbirlerini anlamalarını sağlamaktadır. Bu nedenle SARMAŞIK Derneğini dar anlamıyla bir dernek tanımı içinde görmemek gerektiğini belirtiyoruz. Çünkü bu Dernek "hadi 7 kişi bir araya gelelim de bu alanda bir boşluk var bir çalışma yürütelim" şekliyle oluşmadı. Toplumun tüm ilgili kesimleriyle 7 ay süren tartışma/toplantı/görüşmeler sonucunda tam bir UZLAŞI ile oluştu.

***

İl Valimiz Sayın Hüseyin Avni MUTLUnun konuyla ilgili Çarşamba günü bizleri arayıp görüşme isteğini biz de önemsedik ve UZLAŞI adına bir şeylerin olabileceğini umut ettik. Sayın Vali, konuyla ilgili düşüncelerini bizlerle paylaştı. Beklenti ve bu aşamadan sonra yapılabileceklere dair önerilerini iletti. Bizler de kendi düşüncelerimizi ve taleplerimizi ilettik. Toplantı sonucunda edindiğimiz kanaat, Valiliğimizin kafasında çözüm diye "SARMAŞIKtan yardım alan ailelerin listesini bize verin. Biz yardım edelim" gibi bir adım sonrasında SARMAŞIKın kapısına kilit vurmayı amaçlayan bir düşünce olduğunu gördük. Bunun birkaç nedenle doğru olmayacağını ilettik;

***

1) Konunun kamuoyuna yansımasından sonra pek çok kişi ve kurumdan ailelerin mağdur olmaması için farklı öneriler geldi. Tümüne buradan aracılığınızla bir kez daha teşekkür ediyoruz. Lakin bu öneri günü kotarmaya ve soruna kısa vadeli günübirlik bir çözüm bulma önerisidir. 2) Sayın Valimiz de belirtti; SARMAŞIK yoksul ailelere her ay düzenli destek sunuyor. Bayramdan bayrama değil, ramazandan ramazana değil hele seçimden seçime hiç değil. SARMAŞIKın farkı bu. Bu ailelere birkaç ay yardım edilecek ve sonrasında yukarıda belirttiğim özel günler beklenecek ve kaderlerine terk edilecekler. Bunun yanında dağıtılan yardımın tarzı ve yöntemi de oldukça insan onurunu rencide eden, yoksulluklarını yüzlerine vuran bir tarzda yapılıyor. SARMAŞIKta ise aileler randevu esasına göre Gıda Bankasına geliyorlar. Varsa başka sorunlarıyla ilgileniliyor. Çaylarını içip nezih bir ortamda sıralarını bekliyorlar. Sırası gelen Market sepetini alarak raflar arasında kendisi gezinerek ihtiyaç duyduğu gıda malzemesini kendisi seçip kasaya getiriyor. Aldığı ürünler kasadan geçirilerek "faturası" kendisine veriliyor ve evine uğurlanıyor. İhtiyaç duyanlar evlerine kadar bırakılıyor.

***

3) Bu tarz ve yöntemle yoksullara yaklaşım Türkiyede bir ilk. Bunun kentimizde yapılıyor olması büyük bir gurur ve övünç kaynağı olması, desteklenmesi gerekirken engellenmesini anlamakta güçlük çekiyoruz. Pek çok il bu çalışma modelini örnek alarak uygulamasını gerçekleştirirken Diyarbakır Valiliğimiz listeleri bize verin biz ailelere yardım edelim diyor. Bu öneri şu anlama gelmeyecek mi: bu aileleri tekrar, o kamuoyuna yansıyan olumsuz yardım dağıtım manzaralarının içine çekelim. Bir süre sonra da kendi kaderlerine ve bir yerlerin insafına bırakalım demek olmayacak mı? 4) Valilik ve diğer yardım dağıtan kuruluşlar bu ANLAYIŞ VE TARZDA oldukları için SARMAŞIK Derneğinin kurulduğunu belirttik. Bu iş "adam gibi" yapılmış olsaydı biz niye bu işe girelim ki? Kaldı ki bu işler sosyal devlet iddiasında olan devletin, kamu kurum kuruluşlarının ve yerel yönetimlerin asli görevi değil miki? 5)Onlar bunu olması gerektiği gibi yoksul yurttaşına HAK temelli yapmadığı için biz bu çabayı gönüllü olarak sürdürüyoruz.

***

Söylenecek çok şey ver ama sonuç olarak şunları ileterek bitirmek istiyorum: Ciddi bir haksızlıkla karşı karşıyayız. Yasal bir eksiklik varsa başta Valiliğimiz olmak üzere hepimiz bunun takipçisi olalım. Ama olmadığı Belediyenin son 3 yıllık Sayıştay ve Mülkiye müfettişlerinin teftişlerinden de belli. Bu sürecin yargı aşaması devam etsin. Bunu biz de özellikle istiyoruz. Ama talebimiz şu; yürütülen bu çalışmanın yargı süreci sonuçlanıncaya kadar durmaması gerekir bunun için de YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI nın kaldırılması talebinden Valiliğin vazgeçmesini bekliyoruz. Bunun için de gerekirse davanın tümünden feragat edilmesini ve sonrasında gerekirse tekrar yargıya başvurulmasını öneriyoruz. Çok uzattım farkındayım ama inanın çok doluyuz. Öfkelenmeden UZLAŞI içinde çözüm bulma gayretimizi sürdürmeye çalışıyoruz. Bu çabamıza sunduğunuz katkı nedeniyle sizlere de derneğimiz ve destek alan aileler adına bir kez daha teşekkür ediyor; saygılar sunuyoruz. (Mehmet Şerif CAMCI/ SARMAŞIK Derneği Genel Sekreteri)

***

Mektup böyle! Malumunuz; bir önceki yazımda da İl Valimiz Sayın Hüseyin Avni Mutlu'nun konuya ilişkin hassasiyetini aktarmıştım. Aslında iki tarafta 'uzlaşı' noktasında; aynı düşünceye sahipler. Amaç ve temel hedef; 'Bağcıyı dövmek değil, bilakis üzüm yemek'! İnanıyorum ki; 'sağlanan' bu uzlaşı sinerjisi 'Gıda Bank'ı' işlevsiz bırakmaz. Çünkü hiç bir düşünce, vicdan ve insani değer 'hiçbir geliri olmayan' 2 bin 500 aileyi; 'iaşesiz' bırakmaz! Ve yazıyı güzel bir sözle noktalamak istiyorum; 'Uzlaşı' varsa ki hadise de vardır. O zaman çözüm mutlaka vardır. Yeter ki; 'farklı' düşüncelerin fırtınasına zemin yaratılmasın. Güzel bir hafta sonu dileğiyle.