Seçim heyecanı yüksek
Öyle ya
İki odanın, seçim takvim yaprağı işliyor
Bir taraftan
Ticaret ve Sanayi Odası
Diğer yandan,
Ticaret Borsası Başkanlığı
Kulisler yoğun
Öncelikle
Ticaret Borsası Başkanı Engin Yeşil
Dün itibariyle
Ekim ayında yapılacak olan; kongrede!
Bir kez daha; göreve talibim dedi
Yani aday
Rakip var mı?
Var
Fahrettin Akyıl
Ki uzun yıllar, oda başkanlığı yaptı
Haydi hayırlısı
***
Ticaret ve Sanayi Odası!
Ahmet Sayar
Artık yokum diyor
Aday değil
Görülen lüzum üzerine
Ki İşlerime odaklanmak istiyorum diyor
Peki, aday yoğunluğu
Doğrusu
Ticaret Borsasının aksine; aday bolluğu var
Hal-i hazırda
On binlerce üyesi olan, oda için 5-6 isimden söz ediliyor
Öyle görünüyor ki
Önümüzdeki günlerde, bu minvalde kulis performansı hayli yükselecek
***
Tabi
Bir önceki yazımda uyarı yapmıştım
Lütfen
Seçim aktiviteleriniz
Kişiye
Karalamaya
Algı üretmeye yönelik olmasın
Hizmete
Yapabileceklerinize odaklanıp, Diyarbakırı düşünün
Doğrusu
Şu ana kadar, seyir pek arıza içermiyor
İnşallah, sandık günü de arızasız geçer
***
SEZGİNİN KAYINBİRADERİ!
CHPli Sezgin Tanrıkulu
İstanbul Vekili
Kayınbiraderi
Prof. Dr. Kadri Gül
Dicle Üniversitesinde yönetici olmuş..
Yani, Merkez Laboratuarının Başkanlığına getirilmiş
Diyeceksiniz ki
Ne olmuş yani, olamaz mı?
Elbette olur
İtirazım yok
Sadece siz bilesiniz diye buradan aktardım
***
Tabi ki, merakım
Tanrıkulu
Dicle Üniversitesi yönetimiyle ilgili
AK Partili
Ya da şu cemaatten, bu görüşten
Şu ihale
Bu işlem, diyerek karşı bir refleks geliştirir mi?
Malum
Daha önce, çok konuşuyordu!
Peşin ifade edeyim
İşin içinde; torpil olup olmadığını da bilmiyorum
Sezginin hatırına binaen mi?
Yoksa sus payı adına mı?
Vaziyete ırağım!?
***
Bakalım
Okurları bilgilendirmeye dair bu yazıma!
Rektör
Nasıl bir refleks geliştirecek
Ketum kalmaya devam mı edecek?
Yoksa
Yine bir sosyal paylaşımın altına; klavye işletecek?
Göreceğiz
***
SİHAYA KARŞI
Bu arada, bay Sezgin Tanrıkulu..
Önceki gün, basın açıklaması yapmış..
Demiş ki
Silahsız Hava Araçları
SİHA
İnsanların yaşam hakkını gözetmeliymiş
Operasyonlarda, gözetilmemiş
Kullanılmasın
Bu beyana karşı kendisine sorulmuş
Siz
Hangi taraftan yanasınız?
Gelen cevap yok
Ama bir hatırlatma var, kendisine
Özellikle sosyal medyada!
CIAnin
TR 705 kodu hatırlatıyor
Yani kimin nam-ı hesabına çalışıldığına dair
Neyse
Kendi cevap versin
***
AZICIK DÜRÜST OLUN!
Yeter ya!
Ülkenin de
Milletin de
Devlet-i liyenin de, enerjisini!
Hayat ikmalini
Yarına dair, fikri mülahazasını boşa harcamayın
Havanda su dövmek
Boş mevzulara kafa yormak
Yeter artık
Gına getirdiniz
30 Ağustos Zafer Bayramı bitti
Günler geçti
Ki bir haftayı dahi geride bıraktık
Üzerinden, Kurban Bayramı dahi geçti
Ama hala
Zihin fukaraları, iki kare üzerine odaklı, salya akıtıyor
***
Neymiş
Törende nasıl oluyor da; Kuran-ı Kerim okunur
Nasıl oluyor da, Genelkurmay Başkanın eşi, başını örtermiş?
Yeter beyler
Azıcık dürüst olun
Bu ülke bir İslam ülkesi
Yüzde 99ü Müslüman
Yıllar yılı laiklik adı altında, dinsizliği dayattınız!
Salya akıtıcılar
30 Ağustosu zaferle sonuçlandıran, Ecdat!
Cepheye
Kurşunlara
Yedi düvele meydan okurken, ne diyordu?
Ya Allah, Bismillah, Allah Ekber
***
Dün
Seküler, jakoben anlayışınızla!
Ecdadın kemikleri sızlıyordu
Ama bugün, Ecdat yd ediliyor ruhu şad olsun, duası yapılıyor
İşte o Kuran-ı Kerim de
O ecdadın ruhunun şad olması için okunuyor
Azıcık dürüst olun be!
Adama bakın ya.
Yine Hürriyetin mahallesinden çıkan ses
Mehmet Yakup Yılmaz
Kuran okumak laikliğe aykırıymış diyor?
***
Kendince
Laik
Kemalist
Ve bilmem hangi sınıfsal noktada gösteren Yılmaz!
Azıcık tarih okusan
Alsana tarihten bir not
Ki, Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğluda sana cevap veriyor
Laiklik
Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır
O zamanlar
Yani 1918 yılında
TBMM Perşembe günü açılacaktı..
Ama Atatürk
Cuma günü açılsın diye talimat verdi
Heyeti-Temsiliyeye
Yani Bakanlar Kuruluna
Ki Cuma günü meclis toplandı
Meclis
Tekbirlerle, hatim dualarıyla açıldı
Kurbanlar kesildi
***
Velhasıl!
Gaye.
İslamı yok etmek
Türkiyeyi İslami kimlikten uzaklaştırmak
Düşünebiliyor musunuz?
Bu ülke için, kanını döken şehit olan ecdada
Dua etmek
Kuran-ı Kerim okumak bile, çok görülür hale gelindi
Yazıklar olsun
Elbette ki Kuran-ı Kerim okunurken, başı açık bayanların başlarını örtmesi de gerekir
Açması değil
Ki o da, imanın ve inancın gereğidir
Ama bunlarda ne gezer?
Bunların laiklikten anladığı, dinsizleştirmektir
***
Gel Gelelim!
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslanın, karesine
Cumhurbaşkanı Erdoğana başı ile selamlama yapmış
Vay sen misin; başını eğen
Yargı bağımsızlığını yitirdi
Yargı iflas etti
Yargının itibarı yerle-bir oldu
Ve bu iğrenç tanımlamalara
Yargıdaki yürütülen davalara kadar, indirilerek yargısız infaz operasyonu çekiliyor
Yazıklar olsun
Arslan
O baş selamını yaparken, kim için, hangi amaçla yaptı?
Erdoğan için mi?
Erdoğanın şahsına münhasır mı?
Hayır
Ya ne için yaptı?
Azıcık dürüst olun beyler
***
Arslan
O baş selamını
30 Ağustos zaferi için yaptı
Türkiye Milleti için yaptı
Hepsinden öte, insan bir selamlamadır!
Onun için
Kimse demagoji yapmasın...
Kafa ve mide bulandırmasın
Baş selamı devlete gösterilen saygıdır
Ki o devleti koruyan-kollayan da, Yargı olduğuna göre
Aslında, o saygı, yargıya gösterilen saygıdır!
Neyse!
Ne diyor Arslan?
çok saçma ve anlamsız bir konu.
O fotoğraf gerçeği yansıtmıyor.
Kadraj oyunu ile manipülasyon yapılmış.
Gerçek görüntüleri 31 Ağustosta Anayasa Mahkemesi sitesine koyduk.
Bu fotoğraf şahsıma hakaret Sayın Cumhurbaşkanına da haksızlık.
Ben Allahtan başka kimsenin önünde eğilmedim.
Cumhurbaşkanına saygı ile yargı bağımsızlığı arasında bir bağ yoktur.
Yeknuyla cevabınızı aldınız!
Onun için diyorum ki
Size burada ekmek yok
Başka kapıların saygısızlığına bakın!
***
ADİL OLUN
Düşünür ne diyor?
Diyor ki
Adaletsizliklerin en büyüğü
Adil olmayıp, adil gibi görünmektir
İşte bu hakikate azıcık dürüst olunmalı
çünkü Adalet
Hiçbir süreçte
Hiçbir iktidarda
Hiçbir siyasi değişimde; değişemez, değişmemeli