"SAYGIN TUTUM" İNDİRİMİ!!!
Eklenme: 11/7/2015 12:00:00 AM

İğrenç.. Akla ziyan bir vaka!…

Rezaletler zinciri…

Şiddet..Cebir..Taciz.. Ve tecavüz..

Yani; her yönüyle "insani, ahlaki ve vicdani" bir katliam!…

Ki hak, hukuk ve adalet tecellisi!….

14 yaşındaki Z.B…

Diyarbakırlı…

Küçük bir kız çocuğu…

İki yıl önce 23 yaşındaki Y.T'nin saldırısına uğruyor..

İddianameye..

Tarafların mahkemede anlattıklarına göre…

***

Y.T…

Önce küçük kızı "taşla" başına vurarak bayıltıyor..

Sonra tecavüz ediyor..

Kız hamile kalıyor…

Kız şikayetçi..

Aile yargıya başvurup davacı oluyor..

Adalet bu!…

Dava açılıyor, Y.T 43.5 yıl hapis istemiyle yargılanıyor..

Tabi, tutuklu değil.. Tutuksuz olarak..

Ve mahkeme önceki hafta kararını verdi…

Tecavüzcü!…

Y.T için, "ceza hükmünü" veren Mahkeme, ceza indirimine gidiyor…

***

43.5 yıldan; 11 yıl 8 ay!…

Yani, cezanın dörtte biri…

Gerekçe..

Sanığın duruşmalar esnasında sergilediği tavır..

Yani "saygın bir tutum" içinde imiş!..

Bu nedenle; "ceza" dörtte bire inmiş!…

Akıl alır gibi değil…

Vicdanları..

İnsani değerleri; "kanatan" bir vaka ve adalet tecellisi…

Diyeceksiniz ki!..

Z.B'nin uğradığı mağduriyet katliamı ilk mi?

Hayır…

Ne yazık ki, "yüz binlerce" benzeri var..

***

Eee..

Yasalar.. Kanunlar..

Uygulayıcılar..

Ve siyasal, yönetim hala "vicdanları" körelten, "Kadına şiddeti ve tecavüzü" olabilirlik noktasında görürse!..

Ülkenin hal-i vaziyeti böyle olur..

Dikkat edin!…

"İyi hal indirimi" ekseriyetiyle..

Toplumsal "vicdanı" sorgulayan, tar-umar eden, öfke ve eleştiri..

Kadını da; "meta haline" dönüştüren; hadiselerde görüyoruz…

***

Ne hazindir ki!…

Yıllar yılıdır; bu mevzuu ekseninde "çok mağduriyetler" yaşanılmasına..

Daha aşırı "vakaların" vuku bulmasına.

Düşmanlıkları..

Cinayetleri.. Yeni yeni; "tecavüzleri, sapıklıkları" hortlatan, olaylar yaşanmasına rağmen; çözümsüzlük sürüp gidiyor..

Z.B'nin davasıyla ilgili..

Dün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı açıklama yaptı..

Hadisenin "takipçisi" olacağız.

Ve verilen kararı "vicdani" noktada kabul etmeyerek, "temyize" gideceğiz denildi..

İyi güzel de…

***

Mardin'de, N.Ç için de..

Siirt'te, N.Y için de..

Diyarbakır'da, F.A için de..

Ve daha sayabileceğimiz; yüzlerce benzer vaka..

Bunlar için de; "davanın takipçisi" olacağız denildi..

Ama; sorun çözüldü mü?

Ya da köklü bir netice elde edildi mi; hayır!…

***

İğrençlikler..

Sapıklıklar..

Tecavüz..

Şiddet ve cinayetler devam etti!..

Hep derim..

Bir kez daha, ifade ederek.. Meselenin köklü çözümü için; "Meclis'in" duyarsızlıktan, çıkması gerekir…

Ki hepimiz biliyoruz ki..

Bir tek yasayla..

Bir tek kanun değişikliğiyle; "kadına, çocuğa, kıza" yönelik vahşi sapıklıkların önüne yargısal noktada geçilebilinir..

Ama ne var ki; "samimiyetsizlik" hasıl…

***

ŞİMDİ NE OLACAK?

Muhammed Can!..

Mudavim, okurlardan.

Soruyor..

1 Kasım'a dair sonuç sonrası; "şimdi ne olacak?"

Soruya eklediği cümle!..

Hükümeti biliyorum da, "muhalafet" ne yapacak?

Can..

Bunun cevabı basit, dostum!..

Önce, iktidar'dan bir iki kelam..

Davutoğlu..

Hükümetini kuracak..

"Vaatlerine" odaklanacak..

Siyasal.. Sosyal.. Ekonomik ve Kültürel mevzular..

En önemlisi; iç ve dış milli meseleler…

***

Çözüme!..

Sorunları giderme noktasında; zorlanmadan Meclis'i işletecek?

Zorlanmayacak..

Tıpkı, geçmiş hükümetleri dönemindeki gibi!

Anlayacağın!..

AK Parti, iki ya da üç yıl "muhalefetsiz" bir dönem geçirecek…

Eee..

Türkiye için; "pozitif mi, negatif mi" olacak?

İşte O'nu da..

Şöyle 13 yıllık, AK Parti iktidarının "geçmişine" bakarak, cevap verebiliriz…

***

Gelirsek muhalefete!..

7 Haziran..

Muhalefet için, "zafer" diyebildik.

Ama, 1 Kasım için, bunu diyemiyoruz.

Çünkü; hepsi "hezimete" uğradı.

Şuan "kimsenin" takati kalmış değil..

MHP…

Ve Bahçeli'nin, "mister no"..

Her şeye hayır; "deyince" hayırsızlaştı..

Şuan "yara bere" içerisinde..

Ki kendini tedavi edemez durumda.

Hele ki, "lider" krizi…

Kısacası; MHP uzun bir süre "dışarıyla, hükümetle, dış çevrelerle" meşgul olamayacak..

İçe kapanacak..

Tıpkı, güttüğü "hayır" politikasıyla!…

***

Eee…

CHP dersen.. Şuan; kazan fokurdamanın ötesinde, taştı..

Kimler "Kılıçdaroğlu'nun" yerine aday olduğu ortada..

Bir değil, iki değil, üç değil, şuan dört aday var..

Elbette demokrasi açısından "kazanım"..

Ama parti içi; "kırılma" etkenleri..

Neyse!..

Kılıçdaroğlu.. CHP.. Ve liderlik hesabı yapanlar..

Bir dönem; kendi iç muhasebeleriyle meşgul olacaklar..

***

Ya HDP ne yapar..

İşte..

Kilit ve dengesizlik; HDP siyasi kulvarda meşruiyet içerisinde mi faaliyet gösterecek.

Yoksa!..

PKK'nın "arka bahçesi" olması..

Sözcülük yapması..

Kendini inkar ederek "bu alanda" ve "Türk soluna" meyil vermenin, peşine gitmeye devam mı edecek?

Soru çok..

Ama 7 Haziran'la 1 Kasım arasındaki "sonuçlarla" uğradığı kayıp yüksek!..

Muhasebesine "girerse"..

Bir süre kendiyle meşgul olur..

Ancak gelebilecek seçim döneminde; "nadasa bırakılmış tarla" misali, iyi ürün verebilir..

Yok aksi.. Ve bildik yoldan seyrederse..

Hem kendine..

Hem Kürtlere..

Hem de, Türkiye'ye ciddi manada "sıkıntılar" üretir..

***

Özetle!..

Muhalefet şuan için "kendi" iç dünyasında..

"Başını kaşıyacak" zamanı yok..

Bu nedenle..

AK Parti hükümeti, uzun bir süre "sorunsuz" bir zaman dilimini geçirecek..

Tabi kendi ayağına kendisi "kurşun" sıkmaz ise!..