...Üşüyoruz. Üşüyoruz... Ve üşüyoooruz! Hem de, çok ama çok üşüyoruz. Ömer abi. Kışın ortasına geldik. Hala okulumuzun kaloriferleri yanmıyor. Öğretmen sınıfa, Biz okula gitmekten çekiniyoruz, hasta olabiliriz diye. Sınıflar buz gibi.
* * *
Diyorlar ki; Doğalgaz gelecek, tamirat var. Bugün-yarın bitecek. Oyalıyorlar bizi. Aylar oldu. Ne okuldaki "tamirat" bitti, nede doğalgaz geldi. Ne de okulun kaloriferleri yanmaya başladı. Bildik hal.
* * *
Ömer abi. Biliyoruz, geçen haftalarda yazdın. Gazetede, Televizyonda gördük, okuduk "derdimizi" dile getirdin. Sağolasın. O günlerde okul'da; Bir kaç gün hareketlilik oldu. İdareciler, Öğretmenler bize "olacak olacak" dediler. Müdür geldi. Heyetler geldiler, "sevindik" kaloriferler yanacak diye. Ama ne yazık ki; Her şey unutuldu, hiç bir çalışma şimdilik yok.
* * *
Ömer abi. Ne olur, sesimiz olmaya devam et. Biz; Lise son sınıfa gidiyoruz. Bizim için; Her bir ders, bilgi ve öğretim çok ama çok önemli. Ne var ki; Soğuklar yüzün, ne ders görebiliyoruz. Ne de okula gidiyoruz. Bilirsiniz, Ders boş oldu mu, okula kimse gelmediğinde, "her şey" savsaklanır. Biz de bu haldeyiz. Üniversite, Sınavlarına nasıl gireceğiz?
* * *
Öğretmenimize, Okul idaresine dedik ki, "biz ısıtıcı" getirelim. Kendi paramızla alalım. Sınıf ısınsız diye. Hayır dediler. Karşı çıktılar. Sanırız; Elektrik faturası şişer diye bırakmıyorlar. Siz; Müdürün odasına gidin. Kliması ve ısıtıcısı birlikte çalışıyor. Umurunda değil.
* * *
Ömer abi. Ne olur, "sessimizi" duy. Sesimizi herkese duyur. İl Valisine, Milli Eğitim Müdürü'ne, "bu söylediklerimizi" ilet. Ne olur? Belki, Bizi bu soğuk kış günlerinde "buz gibi" sınıflara mahkûm olmaktan kurtarırlar. Çok çabuk sorunu çözerler. Size, Bu mesajı bir grup arkadaşla birlikte gönderiyoruz. İnşallah okursunuz. Ellerinizden öperiz.
* * *
Evet, Bir grup liseli öğrenciden aldığım mesaj bu. Önceki gün, Akşamüstü, tam da yazıya odaklandığım saatte geldi. Mevzuu, Önem arz ediciliği ve bir de fikri takip noktasında peşinde olduğum için. Bir de, Geçen haftadan itibaren, benzer şikâyetlerin de devam etmesi üzerine, buraya aldım. Tabi, Haber merkezinin konuya ilişkin hazırladığı bir de haber var. "İhaleler sorgulansın" diye.
* * *
Öncelikle; Sevgili öğrencilerin selamını üzerimizden alayım. Ben de, Gözlerinizden öperim. Söylediklerinizi de, sansürlemeden aktardım. Artık, gerisi duyması gerekenlerin "vicdanı" tavırlarına gelmiştir.
* * *
.Ve şimdi gelelim; Rezalet var-i çirkin, hadiseye binlerce öğrenciye reva görülen, keyfiyete. Öncelikle, yuh olsun. Hem de binlerce kez yuh olsun. Bu hal-i durumu, yaşatan, yaşattıran ve müsebbibi olan her kim ise. Malumunuz üzere; Geçtiğimiz hafta durumu iki yazıyla buraya aktarmıştım. Tabi yazılarım ve hadiseyi manşete taşıma noktasında mevzu hayli yankı bulmuştu. "Öğrenciler üşüyooor" diye. İl Valisi, Mustafa Toprak'a, hassasiyetini de bildiğim için, "özellikle" kendisine seslenmiştim. Duruma bi çare diye. Kendileri de, İşlerin "daha" bir aciliyet noktasında hızlandırılması. Yetkili idarecilerin de, "sorumlulukları" anlamında, soruşturma başlattı.
* * *
Nasıl, Bir sonuç elde edildi, edilmedi bilemiyorum? Henüz, Haberdar edilmiş değilim. Ama Okulların Kalorifer tesisatlarının "doğalgaz'a" dönüştürülmesi ihalesi. Ve bu ihalelerin "bloklar" halinde yapılması. Kırımların, Birbirlerine "çok yakın" olması. Bir firmanın, 40'ın üzerinde "okul" ihalesini alması. İhalelere, Diyarbakır'da "doğalgaz tesisatı" noktasında lisans yetkilisi olan 70'in üzerinde firma bulunurken. Sadece, Ve sadece 10 kadar firmanın "dâhil" olması. 73 Okul'un, 5 firma tarafından "bölüştürülerek", kimine 10 kimine 40 okul'un düşmesi. Ve tabi ki; Nisan ve Ağustos ayları içerisinde, bu ihalelerin yapılması. Bir de; İş bitirmelerin 30 ila 45 gün arasında olmasına rağmen, üzerinden, "iş bitirme" süresinin, iki katı zaman geçtiği gerçeği.
* * *
İşte, Tüm bu cevap isteyen sorular orta yerde iken. İşin, Muhatabı anlamında yetkili organ olan İl Özel İdare'nin. Sanki, Hiçbir şey olmamış gibi "sessiz" kalması. Lütfedip, Soruları dahi yanıtlamaması, "nasıl" bir pişkinlik bilemiyorum? Buradan, Yine hassasiyetine inandığım, İl Valisi Toprak'a sesleniyorum. Nedir ve nedendir bu?
* * *
Hazır, Başlatmış olduğunuz "aksamalara" ilişkin soruşturma var iken. İhaleleri de, Sorgulama kapsamına alsanız. Çünkü vahim derecede "pis" kokular gelmektedir. Böylesi, Bir soruşturma ve tahkikat bilesiniz ki, "birçok kişi ve kurumu da" zan altından kurutacaktır. Biz de, Siz de, Öğrenciler de öğretmenler de ve tabi ki tepkiyle bekleyen veliler de. Bu kış döneminde; "reva görülen" hal-i durumun "gerekçesine" vakıf olurlar.
* * *
Yoksa Milli Eğitim Müdürlüğü de, İşin onay mercii ve finans kurumu İl Özel İdaresi de. Müteahhit firmalar da. Tabi ki, Okul idarecileri de. Gerek, Kendi camiaları içerisinde olsun. Ve gerekse, kamuoyu nezdinde olsun. Pek tabi ki; Bizim gözümüzde de, "hep" şüphe ile bakılacaktır. Ve orta yerdeki; Günlerdir "üşüyoruz" mağduriyetlerinde olan öğrenciler. Buz gibi sınıflarda, öğrencilerine ders vermek zorunda kalan öğretmenler. Yaşadıkları zorlukların, "müsebbipleri" olarak "hep onları" göreceklerdir.
* * *
Buarada, Eğitim-Bir Sen'in dünkü açıklamasını okudum. 24 Kasım Öğretmenler gününe ilişkin. Bu hadiseye de, Atıfta bulunarak şöyle bir slogan kullanılmıştı. Soğuk, Sınıflarda değil, sıcak ortamlarda eğitim istiyoruz. Evet, Bu vesileyle Öğretmenlerimizin gününü tebrik ediyorum. Tabi ki, Eli öpülesiler oldukları için. Büyüklerin ellerinden, Küçüklerin de gözlerinde "öper". Huzur, Mutluluk verici, ekonomik ve sosyal muhtaciyetin olmadığı "bir öğretmenlik ve eğitim" tem menisiyle. Hayırlı Cumalar.