Aynen de öyle! Ki, hiç bir seçim olduğu gibi, seçmen de aynı noktada çantada keklik değil Oldu, bitti, maşallah sandığın karakterinde de vaki olmamıştır.. Biz dedik, biz istedik olur anlayışı nafile, odaklı sonuç getirici!
***
Muhalefet cephesi, vaziyetin farkına varmış olacak ki; yeni arayışlar, yeni formüller üretme, arayışında!.. Hal-i hazırdaki masanın etrafında ikide bir turlamayla; bu işin böyle olmayacağını anladılar
***
Kafalarına dank etti; önceliğin bu seçimi kazanmak olması gerektiğini!.. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi vaadiyle, ya da 2023 sonrası gelecek seçime odaklı senaryolarla ben başbakan olacağım demekle iktidar olunmuyor
***
Anladılar, ilk önce somut, seçmenin gönlünü alabilecek, sandıkta reyini verebilecek bir, Cumhurbaşkanı adayı olmalı.. Ki, 8 ay kaldı seçime hala üzerinde ittifak sağlanan bir isim yok..
***
Tabi, altılının bir de Cumhur ittifakına karşı, net ve somut bir altılı ittifak bütünlüğü de söz konusu değil.? Her kafadan bir ses çıkıyor, formüller üretiliyor Yaz, boz tahtası misali!
***
Nitekim, Abdullah Gülün sahaya kendini servis edici; ısınma hamlesi de, bunun göstergesi!.. Peki, CHP bu kadar küfür saydırdığı Güle meyil verir mi?! Ya da, 2018de çizik atan İP, u dönüşü yaparak, yaptığını yalar mı?!
***
Tabi kabak tadı veren bir istikrarsızlık, bir belirsizlik fikriyatı hakim olunca, kerameti kendinden menkuller de, saha yoklamasıyla, kendine alan bulmaya çalışıyor.. Ki Gül dışında yeniden, ısıtılarak servis edilen isimler var
***
Belediye Başkanları yok!.. Ama onların ötesinde, kimi derseniz!.. Ki İlber hoca bile, bizi de görün ortamını solumaya başladı.. CHPnin ruhunu bilen bir zat-ı muhterem, hem Atatürkçü hem de olgun!
***
Kemal Bey!.. Yürüdüğü yoldaki estirilen rüzgar, vaziyeti sıtmaya çevirdi.. Bir iyi, bir kötü.. Ki, İple olan zıt kutuplardaki gezinti artık, mızrak çuvala sığmaz noktada, dışarı taşıyor Ondandır ki; sürekli ittifak formülleri gel gitleri yaşıyor..
***
Deva, Gelecek, Saadet!.. Tüm mevcudiyetleriyle, biz bizden devasa olanlardan ne alabiliriz, hesabında.. Alırlar mı, verilir mi, o meçhul.. Ama, el mahkum noktasında, tüm taraflar birbirine muhtaç.. Ne evdeki bulgur, ne de pirinç!.. İşte bu halde; iki taraftan da olacaklarını gösteriyor..
***
çünkü, kendi tabanları dahi sizinkisi kifayetsiz bir siyaset denilerek, tepki gösteriyor Görünen o ki, bir yıl öncesine dönülecek İP patentli, yeni bir yol trafiğiyle seyir gelişebilir..
***
Bir parantez açmak gerekirse.. Ne sihirdir, ne keramet bir öngörüdür, benimkisi!.. Hatta AK Partinin İP ve diğer sağ partilere gel dost olalım denilerek,, 2023e yol alınabilir.. Ve bu buluşmada; Parlamenter sistem mi istiyorsunuz denilerek, buyrun gelin dönelim vaadi gelebilir..
***
Sizce olabilir mi?!. Uzak bir ihtimal gözükse de, siyasette zaman ve uzak ihtimaller mesafe noktasında, bir adımdır.. Ne diyelim, 2023 seçimleri çok yönlü bir siyasi beceri kadar zavallı düşme halini de, her an yaşatabiliyor..
***
HDPnin seyrine gelince!.. Kendisine has yeni bir ittifak peşinde.. Tüm sol partileri.? Ve yanında, Kürdistanı partilerle, bir ittifak bloğu oluşturma, planlarını kurguluyor.. Adına da; Demokrasi İttifakı diyecek!
***
Sol sosyalistler!.. Sendikalar da var.. Doğrusu oluşan kitle, altılı masadan daha istikrarlı ve somuta odaklı.. Her ne kadar, HDP dışındakilerin bilaistisna hatırı sayılır bir oy potansiyeline sahip değillerse de; davalarına inanmışlıkları var
***
HDP eksenli yargısal işleyişin etkileri noktasında, beklenti içerisinde olanlar var.. HDPnin kapatılma davası.. HDP olası duruma karşı, farklı tedbirleri var.. Kapatılırsa, Demokratik Bölgeler Partisi!.. Ancak Parti lideri Saliha Aydenizle ilgili açılan dava var, bunun partinin kapatılmasına gerekçe olabilir mi?!..
***
HDP yok, DBP yok! Diğer tedbirler, sol ittifaktaki bir başka partinin çatısı!. Yani yatay geçiş.. İşte burda, arıza-i durum yüksek dozajlı şekilde, kendisini hissettirir.. Seçmen, kabul eder mi?.. Zor!
***
O zaman, celladına aşık olma senaryosu devreye girer!.. CHPye meyil var.. Demirtaşın son beyanları, Kılıçdaroğlunun Roboski ziyareti, olası hallere tedbir odaklı siyasi ittifakı, öne çıkarıyor.. Ki, Kemal Beyin Kürtlere şirin görünme gayretli bir gösterge!
***
ENGİNYURTUN ÖZRÜ!
Cemal Enginyurt.. Denir ya; özrü kabahatından büyük!?.. Latif Şimşekin üzerine canlı yayında şiddetli yürüdü.. Kor noktada, fiziki müdahalede bulundu.. Olmadı reklam arasında; sokak kabadayılığına soyundu, tekme tokat girişti, Şimşeke.. Bir de, cüsseli koruması darp etti Şimşeki!..
***
İşte, Enginyurt!.. Günler sonrası, kamuoyundan aldığı zılgıtlar, gelen tepkiler, çevrenin yüksek telkinleriyle, şuyuu vukuundan beter şeklinde, bir özür beyanında bulundu.. Tabi Şimşekten değil, Basın Camiasından özür diliyorum diyerek, ifade etti özrünü!..
***
Açıklamanın detayına baktım!.. Zat-ı muhteremde, zerre-i miskal bir pişmanlık bir hayıflanma bir yanlış yaptık düşüncesi, kamil değil! Hele ki, bu açıklamasından sonra attığı tvit var ki, İşte Enginyurtun ruh hali dedirti.. Diyor ki; şimdi olsa yine yaparım?
***
Eee, o zaman o özür neyin nesi? Bay Enginyurt!.. Neyse, DPnin Genel Başkanı da suskun.. Gültekin Uysal, ketum takılıyor.. Onun içindir ki, narasından, şiddetinden vazgeçmiyor Cemal Enginyurt.. Demek ki, dönem yumrukçu siyasetçilerin dönemi
***
Neyse!?. - Bu olayda bir çok kişiyi ve kurumu ayıpladık ayıplamasına.. Ama en çok Gültekin Uysala şaşırdım.. Ki tam da burda, zihnimi sorguluyor Uysalın neden ketum kaldığına ilişkin!.. Yardımcısından muhtemelendir ki korkuyor.. Neme lazım bir laf etsek, adam bizi de pataklar diye düşünüyor olabilir?!Sizce
***
GÜNÜN SÖZÜ
Sevilmiş olma isteği kendini beğenmişliklerin en büyüğüdür.
Failed to load the video